Koalisyon için adı geçen AKP’nin 13 yıllık iktidarı!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Koalisyon için adı geçen AKP’nin 13 yıllık iktidarı! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 596 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Koalisyon için adı geçen AKP’nin 13 yıllık iktidarı!
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
AKP, 7 Haziran seçimlerinde yüzde 10 oy kaybederek 13 yıl sonra tek başına iktidar olma özelliğini yitirdi.
Türkiye’nin tüm kurumlarını ele geçiren ve ülkeyi adeta bir “AKP devleti” haline getiren 13 yıllık süreci derledi:

DİNCİ FAŞİZM

AKP döneminde Türkiye tam bir polis devletine dönüştü. Son olarak çıkarılan ‘İç Güvenlik Yasası’ ile süreç yeni bir boyuta taşındı.

AKP’nin dayattığı hayat tarzına, uygulamalarına itiraz edenler en şiddetli biçimde cezalandırıldı. AKP’ye karşı en güçlü itiraz olan Gezi İsyanı’nda acımasız bir şiddet uygulandı. Bu süreçte 3 bin 584 kişi gözaltına alındı, 121 kişi tutuklandı, çok sayıda yurttaş yaralandı ve 8 gencimiz yaşamını yitirdi. Bunlardan biri 15 yaşındaki Berkin Elvan’dı. Basına, sendikalara ve derneklere yönelik sistematik gözaltı, tutuklamalar yaşandı.

KANLI DIŞ POLİTİKA

Başbakan, emperyalist güçlerin Ortadoğu’yu şekillendirme projesinde verilen her görevi yerine getirirken ABD Başkanı Obama’nın eline sopa alarak yaptığı telefon görüşmelerinin muhatabı oldu, Obama’ya telefonla ulaşma çabaları aylarca karşılıksız bırakılarak terbiye edildi.

“Komşular ile sıfır sorun’’ politikası çöktü, AKP döneminde Türkiye neredeyse tüm komşuları ile düşman oldu. Suriye’deki hükümete karşı savaşan radikal dinci grupların Türkiye’de eğitildiği yaralılarının Türkiye’de tedavi edildiği, MİT tır’ları ile silah taşındığı ortaya çıktı.

KÜRT SİYASETİNE BASKI

Kürt siyasal hareketine karşı sistematik baskıya devam edildi. KCK operasyonu ile binlerce seçilmiş Kürt politikacısı tutuklandı. Roboski’de halka bomba yağdırıldı. Kobane’de Kürt halkı IŞİD’in insafına bırakıldı. Çözüm sürecinde atılan tüm adımlara rağmen Cumhurbaşkanı’nın bir sözü ile masa devrildi.

NEFRET SÖYLEMİ

Alevilere, Ermenilere, kadınlara, LGBTİ’lere karşı nefret söylemi AKP’nin resmi dili oldu. Muhalefet liderinin mezhebi, Berkin Elvan’ın annesi ve bir kadın gazeteci meydanlarda yuhalatıldı. “Cemevi cümbüşevi”, “O zaten Alevi, o Zerdüşt” “Afedersiniz Ermeni”, “Kadın mı kız bilmem” sıklıkla sarf edildi.

ZENGİN-YOKSUL UÇURUMU

“Ekonomi büyüyor’’ demeçlerine karşın işsizlik arttı, Türkiye işsizlikte ve borçlanmada dünyada ilk üçe girdi. Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Dış borç stoku tarihi rekorlar kırarken ‘yardıma muhtaç hane sayısı’ 8 milyona, yoksul sayısı da 32 milyona ulaştı.

Yoksullar ile zenginler arasındaki fark büyüdü.Milli gelirin yüzde 54’ü yüzde 1’lik kesimin eline geçerken, Van’da bir baba ambulans gelmediği için kaybettiği evladını çuvalla evine taşıdı. İşsiz bir anne evlatlarını fön makinesiyle ısıttıktan sonra intihar etti.

EMEKÇİ CEHENNEMİ OLDUK

Taşeronlaşma, sendikasızlaştırma, güvencesiz çalışma ve yaşanan iş cinayetleri… Soma’da 301 madencinin katledildiği iş cinayetinden sonra hükümetten “fıtrat”, diğer iş cinayetlerinde “güzel öldüler” acımasızlığında açıklamalar yapıldı. Soma’da madenciler tekmelendi, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından tokatlandı. Ermenek’te yüreğimize saplanan acılar yok sayıldı. İnşaatlar toplu mezarlara dönüştü. Çözüm içim önerilen yasal düzenlemeler AKP eli ile reddedildi.

MEDYA TUTSAK EDİLDİ

AKP, TMSF’yi kullanarak çok sayıda televizyon ve gazetenin yer aldığı bir havuz oluşturdu. İşadamlarından toplanan paralarla gazete ve televizyon satın alındı. Çok sayıda gazeteci işten çıkartılırken, doğrudan el konulmayan medya kuruluşlarına da “sömürge valisi’’ görevi yapacak sözde gazeteciler yerleştirildi. Muhalif yayın organlarına da milyon liralık tazminat davaları açıldı.

YOLSUZLUK AİLE GELENEĞİ, YARGI İKTİDAR SİLAHI OLDU

Başbakan’ın oğlu babasının “gemicik” dediği bir gemi elde ederken diğer oğlunun başında bulunduğu vakıf kamu arazilerinden ‘yararlansın’ diye bürokrasi sıraya girdi. Başbakan’ın oğlunun değerli taş ticareti yaptığı pırlantada, KDV sıfıra indirildi. Hükümetin 4 Bakanı yolsuzluk ve rüşvet almaktan soruşturuldu. Soruşturmalara bakan savcılar görevden alındı, daha sonra yolsuzluk ve rüşvet iddiaları için ‘takipsizlik’ kararı verildi. Bakanlar, Yüce Divan’da yargılanmaktan kurtarıldı.

Yargı kurumları kuşatma altına alındı. Tüm yargı sistemi AKP’nin isteği doğrultusunda yeniden düzenlendi. Bir Bakan mahkeme başkanını arayarak sanıklar için “derhal serbest bırak” dedi. Kumpas davalarla onlarca kişi yıllarca cezaevlerinde tutuldu, yolsuzluk yapanlar aklandı.

KURUMLAR PEŞKEŞ ÇEKİLDİ DOĞAL ALANLAR RANTA AÇILDI

Kamu kurumları peşkeş çekildi, özelleştirilen Tekel’i satın alanlar büyük kârlar elde ederken kapı önüne konulan işçiler Ankara’da dövüldü.

“Sağlıkta Devrim” adı altında katkı payı, muayene ve ilaç parası derken sağlık ulaşılamaz hale geldi, insanlar tedaviden umudunu keserek evlerinde ölüme yattı.

Atatürk’ün vasiyetinde halka miras olarak bırakılan Sit alanına yargı kararlarına karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan için saray yapıldı. İstanbul’da havaalanı, 3. Köprü projeleri ile son yeşil alanlar da ranta açıldı. Santral ve HES’lerle yaşam alanları tehdit edildi. 3 bin HES, 2 bin de maden arama ruhsatı verildi. Bu saldırıya karşı direnenler polis ve jandarma şiddetiyle karşılaştı. Suyunu savunmaya çalışan Metin Lokumcu polis gazıyla Artvin Hopa’da öldürüldü.

KADIN CİNAYETLERİ ARTTI

İktidar partisi sözcüleri “Kadınlar gülmesin”, “Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” söylemleri ile kadını hayattan koparmaya çalışırken, Türkiye’de her gün kadınlar öldürüldü, taciz edildi, sokaklarda saldırıya uğradı. Özgecan Aslan benzeri onlarca kadın cinayeti yaşandı. 13 yıllık AKP iktidarında 6 bine yakın kadın öldürüldü. Kadına şiddet yüzde 1500 oranında arttı. Aileden sorumlu Bakan ise beddua etmekle yetindi.

HÂLÂ AKP Mİ?

Seçim kampanyalarını AKP karşıtlığı üzerine kurarak oylarını arttıran siyasi partilerin temsilcileri, seçim sonrası hızla yumuşayan demeçleriyle dikkat çekiyor. AKP’nin 13 yıllık iktidarında yaşanan ve görülmemiş boyutlara ulaşan yoksulluk, işsizlik, partizanlık, yolsuzluk, cinayetler, faşizme varan otoriter rejim uygulamaları ve Haziran İsyanı’nda öldürülen gençler toplum hafızasındaki yerini koruyor. Son günlerde AKP’nin de içine dahil edildiği koalisyon hesaplarına itiraz eden toplumsal muhalefet şunu soruyor: “İktidar ortaklığı uğruna AKP’yle el sıkışmak doğru mu?”


Kaynak: BirGün / Nurcan Gökdemir
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
İşte AKP'nin 13 yılı: Yağma, talan, iflas
13 yıllık iktidarında ekonomideki hedeflerini tutturamayan AKP’nin mega projeleri de hayali olarak kaldı.

5435.jpg


Yaklaşık 13 yılı bulan AKP iktidarı dönemi boyunca, yolsuzluk, kayırma, ihalelerde şaibe ve usulsüzlük iddiaları havada uçuştu. İktidarın yargı ve emniyette sağladığı denetim nedeniyle suçlamaların çoğunun üzeri örtüldü. Önüne iddialı hedefler koyan AKP, büyümede yüzde 6 düzeyinden yüzde 3’lere gerilemeyle ekonomide yavaşlamanın önüne geçemedi. Cari açık, 2002’de eksi 0.3’ken eksi 5.7’ye çıkarak 44.26 milyar dolara tırmandı. İşsizlik oranı AKP açısıdan önemli bir başarısızlık göstergesi olarak, resmi rakamlara göre yüzde 10’luk ortalamanın altına inmedi.

Her seçim öncesi seçim vaadi olarak gündeme getirilen “mega” projelerin çoğu hayali olarak kaldı. Bir yandan hayal ticareti ile halkın oyu alınırken, aynı zamanda emlak piyasasında yaratılan spekülasyonla birileri cebini doldurdu.

İFM fiyaskosu

AKP hükümetinin en iddialı projelerinden 5 milyar dolarlık İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) inşaatı bile başlamadı. Hükümet 2007’de genel merkezleri Ankara’da bulunan Merkez Bankası dahil, kamu bankaları, finans kuruluşlarının İstanbul’a taşınacağını açıkladı. Adres Ataşehir’deki 300 bin metrekarelik dev araziydi. Açılış tarihi önce 2016’ya ardından 2018’e ertelenen İFM’nin akıbeti, kamu kuruluşları ve bankaların harekete geçmemesi nedeniyle belirsiz.

Torba yasayla eklenen bir ek maddeyle de projenin yapılacağı Barbaros Mahallesi, CHP’li Ataşehir belediyesinden AKP’li Ümraniye belediyesine bağlandı. Böylece projenin tüm altyapı çalışmalarını üstülenen Ali Ağaoğlu’nun daha kolay inşaat ve ruhsat izni alması hedeflendi.

2011 genel seçimi öncesi “çılgın proje” diye şaşaalı tanıtımlarla duyurulan Kanal İstanbul’un güzergâhının kesinleştiğine dair kamuoyuna yayılan onlarca haber, çok sayıda çizim ve animasyona rağmen atılan tek bir somut adım yok.

Proje, emlak piyasasında ciddi spekülasyona yol açtı. Adı geçen bölgede arsa fiyatları katlandı, öncesinde arsa toplayanlar havadan astronomik kazançlar elde etti. Projenin toplam maliyetinin 20 milyar dolar olması bekleniyor. Köprü ve havalimanları gibi yatırımlar da hesaba katıldığında toplam maliyetin 50 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.

kop.jpg


Üçüncü köprü için 1 milyon ağaç kesildi

İtirazlara rağmen İstanbul Boğazı’nda inşasına başlanan 3. Köprü için adeta bir doğa katliamı gerçekleştirildi, 1 milyona yakın ağaç kesildi. İçtaş-Astaldi ortaklığına ihale edilen köprünün Beykoz ve Rumelifeneri’ndeki bağlantı yollarının imar planına yargıdan iptal kararı çıktı. Mahkeme, şehrin kuzeyinde yeni bir “rant merkezi” yaratacak 3’üncü köprü projesinin hukuksuz olduğuna hükmetti.

Ağustos 2012’de Bakanlar Kurulu kararı ile yeri ilan edilen projenin ihalesi Mayıs 2013’te yapıldı. İhaleyi 22 milyar 152 milyon Avro ile Cengiz- Kolin-Limak-MAPA-Kalyon 5’li konsorsiyumu kazandı. Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen zemin sıkıntısı nedeniyle başlanamayan projede, seçim öncesi bir temel atıldı ancak projenin gidişatı belirsiz.

2011 seçimleri öncesi İstanbul’da biri Avrupa diğeri Asya yakasına yapılacak iki yeni şehir projesi açıklandı. 2013’te Anadolu Yakası için düzenlenen ihaleye teklif gelmedi. Avrupa Yakası’nda kurulacak yeni şehir projesi için ise bugüne kadar somut hiçbir adım atılmadı.

Teleferikten üç yıldır ses yok

Mayıs 2012’de İstanbul Avrupa ve Anadolu yakası arasında teleferik yapılacağı ilan edildi. Hattın başlangıç noktasının Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen olacağı, daha sonra Altunizade’ye geleceği, ardından Küçük ve Büyük Çamlıca’yı da içine alarak devam edeceği duyuruldu. 2014 yerel seçimleri öncesinde yeniden gündeme getirildi ancak aradan geçen 3 yıla rağmen somut adım yok

Tüm vericilerin tek bir kulede toplanması amacıyla 2009’da kararlaştırılan “Çamlıca Tepesi TV Kulesi ve Entegre Tesisleri” için yapılan proje yarışması Ekim 2011’de sonuçlandı. Aralık 2014’te davetiye ile yapılan ihaleyi Erzurum’un kış oyunları merkezinde çöken pisti inşa eden Sarıdağlar İnşaat kazandı. 500 günde biteceği söylenen projenin inşaatına henüz başlanamadı.

Sancaktepe Şehir Hastanesi projesi, 2012’de “Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyüğü” diye ilan edildi. 4 bin 100 yataklı hastanenin kurulacağı 3 bin 150 dönümlük askeri arazi Genelkurmay tarafından Haziran 2014’te devredildi. Geçen sürede ihale yapılmadı.

Banliyö hatları kapatıldı ama Marmaray bitemedi

2004’te başlanan Marmaray projesinde 76 kilometrelik hattın bugüne kadar sadece 5 istasyonlu 13 kilometresi tamamlanabildi. Günde 150 bin yolcunun taşındığı banliyö hatları 2012 ve 2013 Nisan ayında kapatıldı, ardından Marmaray’a bağlanması için çalışmalar başlatıldı.

Milyonlarca lira bedelle ihaleye verilen ve 2011’de tamamlanacağı duyurulan Halkalı-Gebze banliyö hattı 4 yıldır bitmedi. Kazlıçeşme-Halkalı ve Ayrılık Çeşme-Gebze arasında 2014’te tamamlanması gereken 63 kilometre uzunluğundaki hattın ne zaman biteceği bilinmiyor.

Bio İstanbul da kaldı

Bio İstanbul sağlık kompleksinin tanıtımı 2013’te dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun da katıldığı törenle yapıldı. Başakşehir’de kurulacağı ve içinde ticaret alanları ve rezidansların yer alacağı söylenen, 2 milyar dolarlık sağlık kompleksinden hiçbir haber yok.

Haydarpaşa Garı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Şubat 2012’de onaylanan Nâzım İmar Planı ile otel yapılmak isteniyor. 100 bin metrekarelik yeraltı otoparkı ve çarsısı gibi rant unsurlarının da eklendiği projeyle ilgili belirsizlik sürüyor.

Kanal Riva’da da bugüne kadar hiçbir somut adım atılmadı. AKP’li Beykoz Belediyesi 2012’de, projenin 15 kilometre uzunluğunda ve 2 milyarlık yatırımla hayata geçirileceğini açıklamıştı. Manisa- İzmir arasını karayoluyla 15 dakikaya indireceği söylenen, Sabuncubeli Tüneli’nin yap-işlet-devret modeliyle yapımına 2011’de başlandı, çalışmalar 4 Kasım 2014’te tamamen durdu.

 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst