Kendinden kaçarken

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düzyazı kategorisinde iuflsfozkn tarafından oluşturulan Kendinden kaçarken başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 23,276 kez görüntülenmiş, 111 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düzyazı
Konu Başlığı Kendinden kaçarken
Konbuyu başlatan iuflsfozkn
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan iuflsfozkn
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Çelişki yok yanlış anlatmisim demek istediğim, bir gün mutlaka ettiklerimizin, yaptıklarımızın (iyi ve kötü ) karşılığında sorguya çekileceğimizi kastettim aslında 2 de o doğrultuda yani dilini tutan ve tutmayanlar da karşılık olarak dillerinin söyleyip ettiklerine karşılık sorguya tabi olacaklar ( ben de )

Bence bir kisi bu konularda baskalari ve akillarinda yarattiklari tarafindan sorguya cekileceklerini dusuneceklerine, yasam ve iliskilerinde insanlasma adina dusunce ve davranislarini sorgulayacak bilinc ve farkindaliga erseler, cok daha tutarli ve yararli olur.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
İnsan neden kendini sorgulayıp/tartıp gözden geçirme işini Tanrı'ya bırakır?Ya da başkalarından hesap sorarken Tanrı adına yaptığını söyler?(engizisyon örneğin...)Bence kendi kendisinin sorumluluğunu almaya hazır değil henüz...?
Bana öyle geliyor ki , insanı merkeze alan ve insanı tanrilastiran modernizmin etkisi ile yazmışsınız...
Sorgulanma her insanın kendi icinde olmak zorundadır elbette cunku insanı insaniyete yükseltecek tek şey kendi eksiklerinin farkına varması ve onları düzeltmeye calışması...bunda hem fikiriz sanırım...fakat kendini hangi ölçütlere göre sorgulayacaksin hangi iyi hangi doğru ??? Peki düzelmenin ölçütü ne olacak??? Komüniste göre düzelmek mı, ateist e göre düzelmek mı,vb vb....iste asıl önemli olan bu arayışa kesin bir çözüm sunmak ölümüne çözüm bulamamış basit aciz insana mı düşecek , ancak ve ancak mutlak kudreti, mutlak hakimiyeti, ölüme ve herseye güç yetirebilen bir varlık tarafından koyulacak ölçütlere ihtiyac var...bunu da din ile bize öğretiyor ..
Bu benim çözümüm degil sizler Zeki ınsanlarsiniz oturup dünya düşünce tarihini okumussunuzdur , muhtemelen kendi hayatınız , vicdanınız üstüne de dusunmektesiniz o halde benim gibi sıradan birinin ulaştığı bu basit gercege ulaşamazsak için nedeniniz yoktur...
Evrensel insan da buradan almak istediği cevabı alabilir

Diğer meseleye gelince , hiçbir insan bir digerini hesaba çekme hakkına sahip değildir..meslek veya hukuksal kaygının dısında konuşuyorum...düz insan yani sıradan iki insan...asla ve asla din adına hesap sorma ve yargılama sansin yoktur...din adına hesap sorma ve verme ancak ve ancak yaratan tarafından ve olumden sonra olacaktır...nereden biliyorum...iste benim ölçütlerinin kaynağı ıslam bunu söyler ve ben hayatımın merkezine teslimiyet kabul etmek istemeyen her istediğini yapıp eğlenmek hoş vakit geçirmek isteyen hep kendini haklı zanneden nefsime ıslam ölçütlerine göre yasamayı telkin ediyorum...bu inanca göre toplum düzenini sağlayan kuralları uygulayacak kurumlar bellidir.herkes kendi raiyetinden mesuldur.her insanın sorumluluğu ilk önce kendisi ve tanrı arasındadır...iyi bir mümin olma sorumluluğu...bunun dışındaki sorumluluk patrona karsı, devlete karsı vb vb ..ama buradaki sorumluluklar kisinin imanı veya inancı acısından degil toplumsal yaşantısı ile ilgili sorumluluklar...bir banka müdürü calisanina gelip de neden namaz kılmıyorsun maaşından kesinti yapıyorum,neden zekat vermedin seni istem atacağım deme hakkına sahip degil...anlatmak istediklerimin acik oldugunu sandığımdan daha fazla uzatma gereği görmüyorum...daha önceki bir sayfada bahsettigim gibi inanıp inanmamak tanrı acısından bir sorun teskil etmez , ksinin kendi varlığı ve o varlığa deger katma ve kaybetme meselesi....
Ya herseye gücü yeten bir tanri nin destegini alıp korkusuz ve kedinden emin dolaşırsın bu dünyada ve otede ya da kendi egona güvenip yariyolda kalırsın burada ve ötede( sizleri tenzih ederim sizlere yazılmış bir soz degil genel bir kanıyı dile getirdim inanç ve insanın çıkarı acısından)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bana öyle geliyor ki , insanı merkeze alan ve insanı tanrilastiran modernizmin etkisi ile yazmışsınız...
Sorgulanma her insanın kendi icinde olmak zorundadır elbette cunku insanı insaniyete yükseltecek tek şey kendi eksiklerinin farkına varması ve onları düzeltmeye calışması...bunda hem fikiriz sanırım...fakat kendini hangi ölçütlere göre sorgulayacaksin hangi iyi hangi doğru ??? Peki düzelmenin ölçütü ne olacak??? Komüniste göre düzelmek mı, ateist e göre düzelmek mı,vb vb....iste asıl önemli olan bu arayışa kesin bir çözüm sunmak ölümüne çözüm bulamamış basit aciz insana mı düşecek , ancak ve ancak mutlak kudreti, mutlak hakimiyeti, ölüme ve herseye güç yetirebilen bir varlık tarafından koyulacak ölçütlere ihtiyac var...bunu da din ile bize öğretiyor ..
Bu benim çözümüm degil sizler Zeki ınsanlarsiniz oturup dünya düşünce tarihini okumussunuzdur , muhtemelen kendi hayatınız , vicdanınız üstüne de dusunmektesiniz o halde benim gibi sıradan birinin ulaştığı bu basit gercege ulaşamazsak için nedeniniz yoktur...
Evrensel insan da buradan almak istediği cevabı alabilir

Benim bireysel olcutum gayet acik ve net. Bunun olcutu ve ...e goresi numenal yeti dusunce ve davranisinin insana yakisan ve insanligi uzerine. Baska turlu her turlu sorgulama, ayrimcidir ve gorecidir. Tum tesmi vermez ve sadece bakanin penceresinin bir sunumu olur.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Benim bireysel olcutum gayet acik ve net. Bunun olcutu ve ...e goresi numenal yeti dusunce ve davranisinin insana yakisan ve insanligi uzerine. Baska turlu her turlu sorgulama, ayrimcidir ve gorecidir. Tum tesmi vermez ve sadece bakanin penceresinin bir sunumu olur.

O sizin bileceğiniz is..ama asla kendi yolunuz dışındakileri kötülemek sizin kastettiğiniz o yüce insanı degerler arasında yer almiyordur diye düşünüyorum...ben de elimden geldiğince ne bir deiste ne de ateiste ne de ıslam dısı inançlara sahip arkadaslara eleştiri veya aşağılama gibi bir tutuma girmemeye çalışıyorum...siz de sanırım aynı hassasiyetle yazıyorsunuz teşekkür ederim
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
O sizin bileceğiniz is..ama asla kendi yolunuz dışındakileri kötülemek sizin kastettiğiniz o yüce insanı degerler arasında yer almiyordur diye düşünüyorum...ben de elimden geldiğince ne bir deiste ne de ateiste ne de ıslam dısı inançlara sahip arkadaslara eleştiri veya aşağılama gibi bir tutuma girmemeye çalışıyorum...siz de sanırım aynı hassasiyetle yazıyorsunuz teşekkür ederim

Benim dusuncem de aklin karsitliklari pek yer almaz. Benim algim notr bakis acim gozlemin disaridan bakisidir. O yuzden hic bir dusunce/davranisi, dile geleni "iyi/kotu, dogru/yanlis, guzel/cirkin v.s." olarak degerlendirmem. Sadece "A sahsi bu konuda boyle bir dusunce dile getirmis" olarak degerlendiririm. Ayrica kendi degerlerimle de bir mukayese ve olcme yapmam. Ben herkesin dusuncesini nasil ortaya koyuyorsa oyle algilanmasindan yanayim.

O yuzden ben de ayni "hassasiyeti" gosterme "cabaniza" tesekkur ediyorum. Sonucta insan ve insanlik ile ilgili her turlu sorun, algi bilgi, bilinc ve farkindalik isidir. Birinin sorun olarak algiladigini baskasi oyle algilayamayabilir. Oyuzden sorunlar dusunce bazinda dile getirilmelidir, kisisel ve kisiliklerin hak ve ozgurluk degerleri ve kisiye yonelme bazinda degil. Islamin, Kuran'in v.s. dusunce olarak sorunlarinin dilre gelmesi ile, bir muslumanin kisisel olarak muslumanligina yonelik bir dile getirim farklidir. Zaten bu son dedigim, dusunce dile gelimi degil; kisisel hak ve ozgurluklere mudaheleve kisiye yonelik satasma, atismadir. Ne bir bilgi icerigi vardir, ne de kitlesel bir platformda gozlem icerigi.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Benim dusuncem de aklin karsitliklari pek yer almaz. Benim algim notr bakis acim gozlemin disaridan bakisidir. O yuzden hic bir dusunce/davranisi, dile geleni "iyi/kotu, dogru/yanlis, guzel/cirkin v.s." olarak degerlendirmem. Sadece "A sahsi bu konuda boyle bir dusunce dile getirmis" olarak degerlendiririm. Ayrica kendi degerlerimle de bir mukayese ve olcme yapmam. Ben herkesin dusuncesini nasil ortaya koyuyorsa oyle algilanmasindan yanayim.

O yuzden ben de ayni "hassasiyeti" gosterme "cabaniza" tesekkur ediyorum. Sonucta insan ve insanlik ile ilgili her turlu sorun, algi bilgi, bilinc ve farkindalik isidir. Birinin sorun olarak algiladigini baskasi oyle algilayamayabilir. Oyuzden sorunlar dusunce bazinda dile getirilmelidir, kisisel ve kisiliklerin hak ve ozgurluk degerleri ve kisiye yonelme bazinda degil. Islamin, Kuran'in v.s. dusunce olarak sorunlarinin dilre gelmesi ile, bir muslumanin kisisel olarak muslumanligina yonelik bir dile getirim farklidir. Zaten bu son dedigim, dusunce dile gelimi degil; kisisel hak ve ozgurluklere mudaheleve kisiye yonelik satasma, atismadir. Ne bir bilgi icerigi vardir, ne de kitlesel bir platformda gozlem icerigi.
Aklın karşıtlıkları olmaz demek, doğru yanlış ayrımı ile algılamam demek ise bu nasıl mümkün olabilir ki...dediğiniz görürüm renkleri fakat hepsini gri algılarım gibi olmuyor mü?
Böyle bir tavır mümkün ise sizin duygu durumlarınız nasıl notr olabilr? Anlam veremiyorum
Sonra nasıl olur da ölçüt olarak insan aklını alabilir ve hataları kendi boyunu asmış insan aklına nasıl guvenebilrisiniz

Soru olarak algılamanızı diliyorum. Notr algı sonucu cevapsiz kalmak istemem
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
İnsan neden kendini sorgulayıp/tartıp gözden geçirme işini Tanrı'ya bırakır?Ya da başkalarından hesap sorarken Tanrı adına yaptığını söyler?(engizisyon örneğin...)Bence kendi kendisinin sorumluluğunu almaya hazır değil henüz...?

Su cümleniz dikkatimi simdi çekti..((İnsan neden kendini sorgulayıp/tartıp gözden geçirme işini Tanrı'ya bırakır?))
Burada Tanrı'ya bırakılan bir durum soz konusu degil lakin Tanrı'ya göre lik soz konusu..sanırım aşağıda bahsettim..diğer yandan tanri nin sorgulaması bizi her an tetikte olmaya bir teşviktir..burada tanri devreden çıkarsa sizin daha önce bir yerde söylediğiniz mahalle baskısı ve yine bundan kaynaklı riya, davranış bozuklukları payda olur...halbuki tek ölçüt , tek hakim , tek mahkeme tanri oldugunda vicdan devreye girer ve seni uyanık tutmaya ,uyanık olmana teşvik eder..diye biliyorum
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Aklın karşıtlıkları olmaz demek, doğru yanlış ayrımı ile algılamam demek ise bu nasıl mümkün olabilir ki...dediğiniz görürüm renkleri fakat hepsini gri algılarım gibi olmuyor mü?
Böyle bir tavır mümkün ise sizin duygu durumlarınız nasıl notr olabilr? Anlam veremiyorum
Sonra nasıl olur da ölçüt olarak insan aklını alabilir ve hataları kendi boyunu asmış insan aklına nasıl guvenebilrisiniz

Soru olarak algılamanızı diliyorum. Notr algı sonucu cevapsiz kalmak istemem

Buradaki fark evrensel-insan zihniyetinin vucutsuz ve oznesiz dile gelmesi ile, benim bireysel olarak dile getirdiklerim farkidir.

http://www.felsefe.net/antropoloji/5202-evrensel-insan-zihniyeti-2.html#post26524

Yukaridaki linkte notr algi ve disaridan bakis acisi da aciklanmistir.

Aksine ben akilciligin sorun oldugunu her gerektiginde dile getiriyorum. Olcut olarak gozlemsel n umenal yeti olarak insanlasamamis insanoglunu aliyorum.

KOnu ile ilgili eger istersen baska linkler de verebilirim. Onemli olan akilciligin kabulu/reddi algisinin disina cikabilmek ve kabul/redden once neyin kabul/rede acildiginin kavramsal algi, bilgi, bilinc ve farkindaligina erebilmektir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Su cümleniz dikkatimi simdi çekti..((İnsan neden kendini sorgulayıp/tartıp gözden geçirme işini Tanrı'ya bırakır?))
Burada Tanrı'ya bırakılan bir durum soz konusu degil lakin Tanrı'ya göre lik soz konusu..sanırım aşağıda bahsettim..diğer yandan tanri nin sorgulaması bizi her an tetikte olmaya bir teşviktir..burada tanri devreden çıkarsa sizin daha önce bir yerde söylediğiniz mahalle baskısı ve yine bundan kaynaklı riya, davranış bozuklukları payda olur...halbuki tek ölçüt , tek hakim , tek mahkeme tanri oldugunda vicdan devreye girer ve seni uyanık tutmaya ,uyanık olmana teşvik eder..diye biliyorum

Anlatmak istediğim tam da bu noktada kilitleniyor..İnsan teşvik veya caydırıcılıkta ne kendine, ne de türüne güven duyamıyor henüz..Çünkü "kişi kendinden bilir işi" sözü var ya, işte onun gbi..Korkmadan/korkutulmadan insanca davranmayı öğrenebilmemizi, korkunun yerine sevgiyi koyabilmemizi dilerim...Vicdanın, iyiliğin insanın özünde var olduğunu, ancak farkındalıkla (kendini bilmekle)devreye sokulabileceğini düşünüyorum.Dinsel/geleneksel/yerel/hukuksal vb etik yerine evrensel etik etkin olacak bir gün,ümidim var..
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Anlatmak istediğim tam da bu noktada kilitleniyor..İnsan teşvik veya caydırıcılıkta ne kendine, ne de türüne güven duyamıyor henüz..Çünkü "kişi kendinden bilir işi" sözü var ya, işte onun gbi..Korkmadan/korkutulmadan insanca davranmayı öğrenebilmemizi, korkunun yerine sevgiyi koyabilmemizi dilerim...Vicdanın, iyiliğin insanın özünde var olduğunu, ancak farkındalıkla (kendini bilmekle)devreye sokulabileceğini düşünüyorum.Dinsel/geleneksel/yerel/hukuksal vb etik yerine evrensel etik etkin olacak bir gün,ümidim var..

Muhalif olarak degil düşüncelerinize katıldığım yerlerine ek olarak, insanın en çok korktuğu aslında en çok sevdigi ile aynıdır...en çok korktuğun en çok sevdiğimdir...baskı zorbalık korku getirir görünse de o korku geçicidir baskı kalktığında tam aksi ile muamele görür...sanırım insanlar paradan çok kalbe yonelinceye kadar çalışmak gerek ...
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Muhalif olarak degil düşüncelerinize katıldığım yerlerine ek olarak, insanın en çok korktuğu aslında en çok sevdigi ile aynıdır...en çok korktuğun en çok sevdiğimdir...baskı zorbalık korku getirir görünse de o korku geçicidir baskı kalktığında tam aksi ile muamele görür...sanırım insanlar paradan çok kalbe yonelinceye kadar çalışmak gerek ...

"İnsan sevdiğinden korkar ama korktuğunu sevmez" diye bir söz kalmış aklımda...?(Burada sevdiğinden korkma, onu/onun sevgisini/saygısını kaybetme korkusu anlamında)
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
"İnsan sevdiğinden korkar ama korktuğunu sevmez" diye bir söz kalmış aklımda...?(Burada sevdiğinden korkma, onu/onun sevgisini/saygısını kaybetme korkusu anlamında)
Elbette sevdiğinden korkma sebebin onun sevgisini yitirme korkusudur..buradaki incelik su ki senin en sevdigininkaybetmen aslında kendini kaybetmen anlamını saklar...insan hayata sevdikleri için bağlıdır.ideal olmadan, sevgi olmadan nefes alıp verebilen insan mıdır? İnsanlık ile kastettiğimiz biyolojik insan değildir..biraz objektif bakabilen her insan kendisini VAR edenin kendisini ne kadar çok sevdiğini hatta ,yaratıcının insanın şahsına verdigi önemi anlaması acısından ,insanın kendisini düşündüğünden daha cok yaratanın insani düşündüğünü görebilir...nazar , bakış , bakış ACISI çok muhimdir....
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst