- Konbuyu başlatan
- #1
Bu soruyu sorarken aslında kendi içimdeki bir ikilemden de bahsediyorum. Hayatımızda genellikle farkında olmadan bu saçma soru ile boğuşmaktayız. Bir çiçeği mesela, seviyor sevmiyor seviyor sevmiyor... yapraklarını koparırken onu kayıp mı ediyoruz yoksa zaten hiç bizim olmamış mıydı ? biz insanlar böyleyiz işte. Bazen görmüyoruz hiçbir şeyi, bir perde iniyor ve bum gerçekler ortadan kalktı. Kayıp ettiğimiz onca şeyin ardından üzülüyoruz. Peki ya hiç bizim olmamışlarsa ? Seviyoruz, bağlanıyoruz sanıyoruz ki her zaman bizim olacak, bizimle olacak. Mutluluğu da böyle bitirmedik mi zaten ? sevgi gibi, saygı gibi, inanç gibi, umut gibi, aşk gibi...
Mutsuz olduğumuzda mutlu olduğumuz zamanları unutarak onları kaybettik bence. Tıpkı uzun bir mutsuzluğun ardından mutluluğu yakaladığımızda bütün kötü anıları silmemiz, olmamış saymamız gibi. Birde hayal kırıklığına uğrattığımız insanlar var tabi. Onları da kaybetmedik mi ? Söz verip sözümüzü tutmadığımızda onların güvenlerini kaybettik mesela. Hayır diyerek umutlarını, sevmiyorum diyerek o güzel kalplerini, bitti diyerek bir hayali kaybetmedik mi sizce ? Uzun yaz akşamı sohbetlerini hatırlarsınız. o hissi bilenler ne dediğimi daha iyi anlar muhakkak. O geceleri terk edip yoğun soğuk bir kışa girdiğimizde kış yazı kayıp mı etti ? Bizim tek şansımız o zamanda mutlu olabilmek miydi ? Peki ya kendimizi kaybetmek, biri uğruna ? o da kayıp sayılır mı sizce ? Ne demiş büyük bir üstat : " ..... Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık, yahut hiç sevmeseydi.. Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden ? " zühre olmakta ayıp değil, tahir olmakta. Hatta aşk yüzünden ölmek de ayıp değil demiş Nazım Hikmet Ran. Son kez sorarım size. Sizce onlar da kayıp mı etmişti birbirlerini ? kaybetmek böyle bir şey midir yoksa sadece yanılgı mıdır ?
iyi geceler dilerim..
Mutsuz olduğumuzda mutlu olduğumuz zamanları unutarak onları kaybettik bence. Tıpkı uzun bir mutsuzluğun ardından mutluluğu yakaladığımızda bütün kötü anıları silmemiz, olmamış saymamız gibi. Birde hayal kırıklığına uğrattığımız insanlar var tabi. Onları da kaybetmedik mi ? Söz verip sözümüzü tutmadığımızda onların güvenlerini kaybettik mesela. Hayır diyerek umutlarını, sevmiyorum diyerek o güzel kalplerini, bitti diyerek bir hayali kaybetmedik mi sizce ? Uzun yaz akşamı sohbetlerini hatırlarsınız. o hissi bilenler ne dediğimi daha iyi anlar muhakkak. O geceleri terk edip yoğun soğuk bir kışa girdiğimizde kış yazı kayıp mı etti ? Bizim tek şansımız o zamanda mutlu olabilmek miydi ? Peki ya kendimizi kaybetmek, biri uğruna ? o da kayıp sayılır mı sizce ? Ne demiş büyük bir üstat : " ..... Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık, yahut hiç sevmeseydi.. Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden ? " zühre olmakta ayıp değil, tahir olmakta. Hatta aşk yüzünden ölmek de ayıp değil demiş Nazım Hikmet Ran. Son kez sorarım size. Sizce onlar da kayıp mı etmişti birbirlerini ? kaybetmek böyle bir şey midir yoksa sadece yanılgı mıdır ?
iyi geceler dilerim..