Kalpten Gelen İstek

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Nedir? kategorisinde ulasu61 tarafından oluşturulan Kalpten Gelen İstek başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,258 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Nedir?
Konu Başlığı Kalpten Gelen İstek
Konbuyu başlatan ulasu61
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan monaliza

ulasu61

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Tem 2012
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Eğer kalbinizden gelen bir istekle nereden gelip, nereye gideceğinizi, varoluş sebebinizi (hayatınızın bir kesitindeyken) merak etmişseniz;
Akabinde arayış içine girip belki çeşitli felsefeleri ve belki de doğrudan denilen kavramı araştırmaya başlamışsanız;
Araştırmalarınızla beraber önünüze gelen bilgi birikimi (ki tasavvuf ilmi ve alimleri sizi en besleyici bilgiyi ulaştıran olmuştur ve geç kalmakta oduğunuzu hissedersiniz) sizde korku, hayret, huşu, farkındalık gibi ilk manevi depremleri tetiklemişse;
O güne kadar hayatın amacı, hedefiniz olarak gördüğünüz/ zannettiğiniz dünyevi değerler balonunda delik açılmış ve sönmeye başlamışsa; eskisi kadar dünya aleminden zevk almıyorsanız, garip bir şekilde aşağılık duygusuna kapılmıyorsanız,
Dünya değerlerince “yok” kabul edilen aslen ”var” olan “hakikati” sezinlemeye başlamışsanız,
Geceniz gündüzünüz, kalbinizde bulunan öz cevhere ulaşabilmek için bedeninizde oluşan tepkileri terbiye etsin diye beyninizi geliştirmek üstüne çalışmalarla geçiyorsa veya bu istek sizde oluşuyorsa,
Geçen yıllar içinde eşiniz, dostunuz bazen sizi takdir edercesine ve bazen de en ağır tenkitleri yaparak değiştiğinizi, sizi tanıdıkları siz olmadığınızı hatta o bilindik kişiliğinizin temel değerlerinin, güçlü yanlarının kalmadığını ifade ediyorlarsa,
Ve siz onların çoğu zaman tenkit ederek yaklaştıkları değer kayıplarınızın aslında üstünüzden bir bir alınan beşer elbiseleri olduğunun farkındaysanız,
Başınıza gelen dolaylı ve dolaysız bela, şer gibi gördüğünüz olaylarda (yansanız veya seyretme lütfuna ulaşsanız dahi) artık beyniniz de sebep-sonuç ilişkisi kurmaya çalışmaktan vazgeçmişseniz…
Yukarıdaki haller yaşayanlarca farklı oluşlarla devam ediyordur “mertebe” diye ifade edilen basamaklarda…
Aslen önemli olan kalbinizden dokunulmuştur artık ve “Mâlik-el Mülk”dür; yarattığında dileğince tasarruf eden!
den gelen hitaba layık olma zamanıdır yine takdir ne kadar edilmişse…
Ötekini, berikini artık bırakma zamanıdır mülkün sahibine, herkes ne için yaratılmış ise öyle kulluğunu eda etmekte sadece.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Güzel bir yazı. İçimi serinletti.
Dünyayı doya doya yaşadım,
şükürler olsun imanım,inancım bana huzur veriyorum yaşam sevincim doğrultusunda.
Mutluyum her halükarda, yaradana şükrüm sonsuz.
Dilerim diğer alemde de en az bu kadar huzurumuz olur...
Allah doğruluktan ayırmasın. Hatasız kul olmaz, Rabbimiz tövbeyi hata edebileceğimizi bildiği için yaratmış ve severmiş.
Marifet yüce sahibimizin rızasına erebilmektir. Görüyoruz ki kimse baki değil bu dünya da. İbret olarak bu yetmez mi aklı ve kalbi doğru olana?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst