Kalıplar

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde HoŞÇa tarafından oluşturulan Kalıplar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,376 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kalıplar
Konbuyu başlatan HoŞÇa
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Merhabalar sevgili dostlar.. Bunu daha önce de yaptım böyle dağınık hazırlanmadan aklımdakileri sizlerle paylaşıyorum.. Yine hazırlanmadan geldiği gibi yazacağım burada kusura bakmayın :D



Bir kaç gündür kafamı kurcalayan bir mevzu var. Bu geçen hafta yaptığım bir tartışmadan dolayı yerleşmiş sanırım bir kaç gün önce durup dururken aklıma düştü yine bir yerlere yürüdü..

İnsanların ilericilik, gericilik diye ayırdıkları kavramların ne kadar sahte olduğunu düşünüyorum esasen.. Şimdi bakıyorum da etrafa, evimin hemen karşısında bir yürüyüş yolu var. İnsnalar akşam olunca doluyorlar oraya saatlerce yürüyorlar. Oturduğum apartman da dahil onlarca apartman yürüyüş yolu boyunca burayı izleyip dedikodu yapıyor şahitliğim var :) "Şu kadın yürümeye geliyo eşofmanlarıyla iki dakka yürüyüp parka oturup sohbet ediyor- şu adam karısıyla geliyor yürüyor ne güzel - çoluk çocukla spor ypaılır mı ... vs."

Bir de oturduğum apartmanların 50 metre gerisinde bir yürüyüş yolu daha var. ama yanında sadece bir kaç apartman var. ve kimsecikler olmuyor.. Şahsen ben yürüyecek olsam (evet yürümüyorum ve bu kötü bişey :) ) gider arkadaki yolda yürürüm. Neden? Çünkü insanların dedikodu malzemesi olmak istemem. Umurumda olmaz ama neden orayı seçeyim ki? bunun da bir nedeni yok? İnsanlar neden burayı seçiyor? Çünkü bu bir MODA...

Bayanlar dekolte giyiyorlar ve bunu bi kendilerini iyi hissetmek için, bir de ilericiliğin modernizmin bu olduğunu düşündükleri için yapıyorlar.. Halbuki dekolte giymekle modern mi olunuyor diye baktığınızda tam tersi kara çarşaflar içinde gezinenlere vurulan gerici damgasını siz de hakediyorsunuz... ama gerçekten hakediyorsunuz.. gerçi onlar da hakediyor bana göre ama din tartışmasına çevirmek istemiyorum muhabbeti :)

Neden giyiyorlar peki dekolteyi? Modernizmin MODAsı bu olduğu için.. Bunu ilericilik sandıkları için..
Şu anda yaşadığım şehir muhafazakar bir şehir. Ama insanlar artık yollarda daha rahat kıyafetlerle gezebiliyorlar eskiye oranla. Sonra etrafta şunları duyuyorum.. "Ya artık herkes giyiyor, ne varmış ki giyerim ben de" E görüyorsunuz işte nedir bu? Modaya uyma olayı.. İnsanlar özgürlüğü bununla bağdaştırıyorlar..

Peki giymesin mi insanla istediklerini?

Elbette ki giysinler.. Burada uygulama değişmeden de bu durum düzeltilir.. Niyet değiştiği zaman herşey değişir.. Çünkü insanların yan tepkileri değişir.. Yadırganmalar, dedikodular, samimiyetsiz gösterişler vs kalmaz...

İnsna gerçekten kendini öyle rahat hissettiği için giymeli.. Moda olduğu için değil.. Eğer ilericilik adına kendinizi bir kalıba sokuyorsanız siz de gerici bir kafa işleyiişi mevcut demektir..

Gerici kafa yapısı da kalıplarla beynine örümcek ağları örmüştür, siz de beyninize örümcek ağlarını örüp kalıplar yaratarak gerici bir kafa yapısına bürünmüşsünüz demektir..



Yani demek istediğim şey kısaca şu: Kalıpların ilericisi olamaz.. KAalıplar ne adına olursa olsun her zaman gericilik tanımına girer.. İnsanoğlu tüm kalıpları yıktıktan sonra özgür bir bilince ve bakış açısına ulaşır ve böylece kimse kimsenin ne kapanmasına ne de açılmasına farklı gözle bakmaz...




Anlatabildiysem ne mutlu bana :D iyi forumlar dostlar..
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Kalıplar

HoŞÇa dostum,

Söylediğin gibi her şeyden önce kafalarımızdaki kalıplardan/duvarlardan kurtulmamız gerekmektedir. Giyinmenin bir estetik değer olduğunu/çıplaklığın estetik değeri gibi bilinmesi, kişilik oluşumu ile/toplumsal/kültürel/ekonomik/politik baskılar ve karşı-duruşlar ile yakından ilgilidir. Bu nedenle sorun çok çözümlenmesi gereken denklemler ile doludur. Kişinin doğduğu aile/yetiştiği çevre/kitle iletişim araçları/kültürel doku ve ekonomik yapıları/eğitim-öğretim kurumlarının durumları, vs...

Her iki cinsin de bir taraflarını göstermeyi ya da tümden kapatmayı kaldıkları etkiler nedeniyle gerçekleştirmelerinde toplumsal akışın doğrudan belirleyiciliği var demektir. Hiç-bir kişinin estetik olarak kendisine yakıştırdığı kıyafetine hiç-başka-bir kişinin karışmaya hakkı olmayacağını belirterek; belirli bir olgunluğa gelene kadar diğer faktörlerden etkilenmeyi dışlayıp kendi tarzını yakalayan kişinin estetik görünmek ya da ilgi çekmek için orasını burasını deşifre etmesi gerekmeyecektir. Çağdaşlık/modernite tamamen bir aldatmaca ve kişinin kendisine yabancılaştırılması/mistifikasyonudur.
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Kalıplar

kesinlikle öyledir nejdet dostum..

İnsanın yabancılaşmasıdır bu..

Tüm mevzulardaki duvarlar yıkılmadan özgür düşünce gelemez, özgür düşünce gelmeden de somut özgürlük gelemez..

Teşekkürler nejdet arkadaş..
 

burakender

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Ynt: Kalıplar

Konuyla pek alakalı değil ama söylemek istiyorum. 1 aydır yarım gün lü bir işte çalışıyorum burası bir pizzacı. Çalışma arkadaşlarım her gördükleri kız hakkında bir yorum yapıyorlar ve bazıları iğrenç derecelere gelebiliyor. İlerici olmak için toplum eğitimli olmalı. Bu sadece akademik başarı değil. İnsan kendini geliştirmeli. Ben şu an da lise mezunu garson biriyim ama kendimi hep geliştirmeye çalıştım. Umarım insanlar topluma ayak uydurmak yerine toplumu düzeltmeye çalışırlar.

Kierkegaard'ın da dediği gibi :

"Kitle yanılgıdır, doğru her zaman azınlıktadır"
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Kalıplar

"Umarım insanlar topluma ayak uydurmak yerine toplumu düzeltmeye çalışırlar."


Ne kadar güzel söylemişsin burakender arkadaşım.. Ayak uydurmak istenildiği vakit toplumun yanlışlarına da ayak uyduruluyor.. Ve de tüm dünya toplumları yanlış bir sistemin içerisinde kendini mahvetmekteyken...
 

tribalistic

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
90
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konu başlığı forumda eskimiş gibi görünsede bir kaç çift söz etmek isterim bende.
Kalıpların yerleşik olan herşeyin 'tukaka' yapılması gerektiği inancına karşıyım.Şöyleki bazende bu kalıplar sayesinde ayak tutulabiliyor çoğu şey.Birarada yaşamanın mümkünlüğü ver sürdürülebilirliği açısından da bakmak gerek olaya.Kalıpların özgürlüklerin önüne geçmeden, özgürlüklerin de oluşmuş bütün kalıpları tahrip etmesine izin vermeden hassas bir dengede veya olabildiğince adil bir dengede yaşamanın yollarını aramalıyız.
Bunlar insanoğlu adına meşakkatli 'karşılıklılık' ilişkileri.Aslında yaşamı tümden reddetmek en mantıklı çözüm gibi geliyor bana...
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Şöyle açıklamaya çalışacağım konuyu:
İnsanlar kendilerine verilen kalıpları başkalarına kalıp uydurabilmek için kullanmaktadırlar. Örnek vermek gerekirse üniversitede türban yasağı var ve buna karşı çıkan bir kesim biz de o zaman bikiniyle geliriz diyorlar ve buradan kednilerini haklı çıkarıp başkalrına kalıp bulmaya çalışıyorlar. Asıl olan gerici kafaların bilimin üretim merkezlerinden uzak tutulması iken bizzat kendileri gericilik yapıyorlar. Fakat bu konu açan arkadaşın da bahsettiği gibi ne yazık ki kadınların konuya bakış açısı ve doğrudan demokrasi ve hakların kazanımıyla alakalı. Ülkemizde ne yazık ki hak ve özellikle kadın hakkı denilince kadınların özgür giyinabilmesi, istediği saatte sokakta olabilmesi gerekiyor.Burada sorulması gereken birşey var bence: Peki bunları kazanmak için ki ne kadar kazanım olarak adlandırılır orası da tartışılır ilk önce yönetimde söz sahibi olmaları ,yönetimde söz sahibi olabilmek için de meclisde yeter sayıda temsil edilmeleri gerekiyor . Fakat ben ne yazık ki bu konuda ciddi bir çalışma göremiyorum . Madem hak aranıyor o zaman hakkın alındığı yerde olunması gerekmez mi insanlar ?
İnşallah kendi düşüncemi açık ve anlaşılır bir dille ifade edebilmişimdir.
İyi günler.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Kalıpların oluştuğu topluma bakılmalı.



Bu kavram bir süre sonra kuralsızlığa evriliyor.

Labirentlerde dolaşan bir fare esaretinden kurtarılıp açık alana koyulursa evrensel hukuk nazarında ona özgürlük bahşederek bir kahraman olmak mümkündür.

Özgür bir fare olmak güzeldir. Peki daha sonra ne yapacak?



Kalıplar şu an için toplumumuzda gerekli.

Hangi kalıplar gerçekten insanları eleştirebilmeye müsait, hangi kalıplar oradan buradan çekiştirmeye müsait bunları anlamak gerekir.



Bir bakıma da kalıplar, birleştirici özelliktedir.

İki durumda olabilme mümkündür.

Kalıplaşmak ya da kalıplaşmamak.



Kuralsızlıkta insan sayısı kadar farklı ayrışma mevcut olabilir.

Sosyolojik konularda ise farklılık, renk yelpazesi değil risktir.



Kalıplaşmak, kuralsızlıktan yeğdir.

"Nasıl kalıplaşılacak?" sorusu elzemdir.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Konu hakkında farklı düşüncesi olan var mı?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst