Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
la arkadaşım önce sitemize bir hoşgeldin deyip lafa gireyim Kadın yönetici olur mu?
Elbette olur yahu kadın dediğiniz şey dünya dışı bir varlık mı? gerçi onlar da olur belki bilemezsiniz
Kadın da erkek gibi düşünebilme yetisine sahip, erkekden hiçbir eksik yanı olmayan bir canlı.. neden olmasın???
İlk açtığınız konuya cins bir eleman yanıt vermiş olacak kusura bakmayın ve sizin tartışma isteğinizi de kırmayım ama gerçekten çok gereksiz bir soru bu...
kadınlar yönetime ortak olmadıkları/gelmedikleri sürece sömürü bitmeyecektir. daha sonra da insanlar yönetilmemeli kanısındayım/kararlar ortaklaşa alınmalı ve bunları uygulayanlar olmalı. yönetim olgusu kırılıp atılmalıdır.
Ofiste olmadığım zamanlar disiplinin yerle bir olduğuna, izinden döndüğümde işleri düzeltmekten bitap düştüğüme, görüşüm alınmadan bir iş yapılmadığına göre "KADINDAN", ÇOĞU ERKEKTEN DAHA İYİ YÖNETİCİ" OLUYOR. TECRÜBEYLE SABİT. Bence cinsiyetten önde gelen kişiliktir . İnsan kompleks olduktan sonra cinsiyeti ne fark eder ki?
Kadından yönetici olur hemde çok güzel olur mevcut yöneticilere bakalım her şey kötüye gidiyor, o zaman demekki kadınlar yönetici olsun her şey daha iyi olur Biz erkeklerde bi sorun var ama anlayamadım
Bu konu yeterince açıklanmamış bence. Kadın yöneticilere siyasi anlamda değinilmek gerekirse: "Tansu Çiller nasıl bir kadın yöneticiydi?" demek konunun ayrı bir boyutu.
La, bürokratik yönetimdeki kadın yöneticiliğini mi kastettin yoksa ? Yani kadın kaprislerine mi değinilmek gerekiyor? Yoksa felsefe.NET'teki kadın yöneticiler mi kasıt? İlk konuya bakınca bir an öyle düşündüm
Konuyu açan ne sormak istediğini daha net anlatsa daha iyi olacak!
nejdet'in de söylediği gibi yönetim kavramı zaten başlı başına bir sömürüyü anımsatıyor.insanların yönetilmesini doğal gören bir sistemde bu işi hangi cinsiyetin üstlendiğinin ne önemi vardır ki?kadınların halkı yönetme konusunda neden biz ikinci sınıftayız serzenişinin ''adına yönetim dediğimiz köleleştirme politikasında biz niye yokuz??'' sorusundan bir farkı olmadığını düşünüyorum.
Yönetim bilimi sosyal bir bilim olup,gelişim tarihi 1880 lerde başlar.Yönetimi insanın insanı yönetmesi gibi bir dar kalıpta düşünürsek 'zaman yönetimi , çevre yönetimi , risk yönetimi,bilgi yönetimi,verimlilik yönetimi gibi bilimsel disiplinleride yadsımış sayılırız;ki buna katılmıyorum.
bu forumda "yönetim" dar kalıpta kullanılmıştır. yanıtlar da ona göre verilmiştir. yönetim bilimi nedir denseydi yanıtlar da farklı olacaktı. yönetimin bilmi diyalektik olarak nasıl açıklanır ki?
Dar anlamda kullanıldığının farkındayım,biraz açımlamak adına eleştiri yapmıştım sevgili nejdet..Yönetim bilimi diyalektik olarak 'Köle-Efendi Diyalektiği' ile açıklanır.Bu açıdanda konuyu biraz zaman yönetimi,bilgi yönetimi gibi konulara yaymak ve dağıtmak niyetindeyim ki; konu zaten direkt cins sömürüsü ile ilgili ve bu konuda çeşitli forumlar var görüşlerimizi açıkladığımız.
Yönetim felsefesi şöyle açıklanır:Yönetim olgusundan kaçmak imkânsızdır. Hayatlarımızı örgütlenmeler içinde yaşarız. Aile ve ulus devlet adı verilen örgütlerin içine doğar, yine aynı örgütlerin üyeleri olarak yaşama veda ederiz. Doğum ve ölüm arasındaki sürede de dur durak bilmeksizin yönetir, yönetiliriz. İnsan, sosyal, hatta örgütsel bir hayvandır. Aristo, doğru bir teşhisle, yalnız yaşayan kişinin ya tanrı ya da hayvan olabileceğini söyler.yönetim üzerine düşünmeyi, analizi ve eleştiriyi gerekli kılan süreç. Ancak, göreceğimiz üzere, örgütsel davranışın doğasını biçimlendirmeye ve belirlemeye sadece sükunet içinde gerçekleştirilen toplumsal eylem değil, bilgilendirici bir pratik (praxis) süreci de yardımcı olur. Yönetim felsefesinin yakın ve nihai amaçları vardır. Bunlardan ilki, örgütlenme ve yönetim hakkında var olan bilgiyi netleştirmeyi, düzenlemeyi, sentezlemeyi ve aydınlatmayı öngörür. İkincisi ise, kolektif yaşamın geliştirilmesi için yorumlayıcı ve hazırlayıcı bir işlev görür. Bu amaçlar ve tarihsel birikimin kapsamı düşünüldüğünde bu disiplinin oldukça geniş bir yazına sahip olduğu sanılabilir. Oysa gerçekte durum bundan farklıdır. Tam tersine, bizatihi yönetim felsefesi alanında verilen eserler sayıca az ve bilim felsefesi, din felsefesi, hatta spor felsefesi gibi alt disiplinlerle kıyaslandığında, neredeyse önemsiz düzeydedir. Elbette, gerek siyaset teorisi üzerine yapılmış çalışmaların gerekse bürokrasi ve sosyal psikoloji analizlerinin sayısı son derece fazladır. Ancak ufak tefek istisnalar hariç genel eğilim, bu bilgi gruplarının birleştirilmesinden ziyade ayrılması; değerler ile olgular arasında ayrım yapılması, özellikle de teknolojik ve ampirik bilgi uğruna akıldan feragat edilmesi yönündedir. Bu eğilimi tersine çevirmek, hem analiz yapmayı hem de bir senteze ulaşmaya yönelik bir girişimi gerektirmektedir. Bu nedenle, toplumda gücü esas alan ilişki yapılarına yönelik farklı bakış açıları ve sentezler, bu yöndeki çalışmaların temelini oluşturabilir.
KAYNAK Hodgkinson, Christopher. (1996), Administrative Philosophy, U.K. Oxford: Elsevier Science.
:Kadın Yönetici olur mu:? Bence Tartışılması gereksiz bir konu, buna genel bir perspektif'ten bakmak bence imkansizla eşdeğer, kişilikle ilgili bence, bazı kadınlar vardır ki gerçektende yatkındırlar bu yöneticilik olayına eğitimde almışlardır, ama bazıları eğitim aldıkları halde yatkın değillerdir kaldıramazlar..
yani bu soruna ya da bu konu'na kesin ve tatmin edici bir cevap veremeyeceğim
Kadın derken sanki başka bir gezegenden gelmiş birinden bahsediliyor gibi geldi.Kadından yönetici olur arkadaşım.Yönetici olmak için işe yatkınlık ve başarı gerekir.Kadın veya erkek olmak değil!