İstanbul konuştu: Bu savaş Saray'ın savaşı, barışı biz inşa edeceğiz

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan İstanbul konuştu: Bu savaş Saray'ın savaşı, barışı biz inşa edeceğiz başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 749 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı İstanbul konuştu: Bu savaş Saray'ın savaşı, barışı biz inşa edeceğiz
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
İSTANBUL (DİHA) - Kürt'ünden Türk'üne, Ermeni'sine, Alevi'sinden Sünni'sine, işçisinden işsizine, öğrencisinden emeklisine, kadın, genç, yaşlı toplumun tüm kesiminden yurttaşlar, AKP'nin savaş politikalarına karşı "Saray savaşı tetikliyor, biz de barış için topyekûn direneceğiz, barışı biz inşa edeceğiz" mesajını verdi.

AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçlarının ardından kaos ortamında bir erken seçimle tek başına iktidarını sağlamak amacıyla düğmesine bastığı savaş politikasına toplumun her kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor. Her gün AKP'nin iktidar savaşı yüzünden onlarca can toprağa düşerken, toplum barış umudunun yükseldiği bir dönemde savaşın düğmesine basılmış olmasından rahatsız. Türk'ü, Kürt'ü, Ermeni'si, Alevi'si, Sünni'si, işçisi, işsizi, kadını, genci, yaşlısı toplumun birçok kesiminden DİHA'ya konuşan yurttaşlar, "Savaş Saray'ın savaşı, barışı biz inşa edeceğiz" mesajını verdi.

'Ne Kürt ne de Türk bir anne evladının ölmesini istemez'

"Bir anne olarak savaş değil, barış istiyorum" diye seslenen Aynur Demir (49), gençlerin geleceği olabilecek bir ülke için barışı temenni ettiğini söyledi. Kürdistan'da köylerin tekrar yakıldığını, insanların katledildiğini dile getiren Demir, "Bir kadın ve anne olarak ülkemde barış istiyorum. Ne Kürt ne de Türk hiçbir anne, evladının ölmesini istemez. Savaş olmasın ve kimse ölmesin tek dileğim bu" dedi.

Alevi yurttaş Perihan Engin (54), savaşı AKP'nin tek başına iktidar hayalinin sebep olduğunu söyledi. "Benim, toplumun dileği barış" diyen Engin, bunun için barış mücadelesinde de ısrarcı olacaklarını söyledi.

'Savaşın kışkırtıcısı 'Saray' bunu bütün dünya biliyor'

Tiyatro eğitmeni olan Ermeni yurttaş Ali Yıldırım, barışın ve savaşın aktörlerini, "Barışın aktörleri Kürtler, Çerkezler, Türkler, Lazlar, Ermeniler, Rumlar yani halklar ama savaşın bir aktörü var o da Saray" diye tanımladı. Yıldırım, "Saray kendini kurtarmak için savaş başlattı. Yaptıkları tüm yolsuzlukların açığa çıkmasını engellemek için yapıyor. Bunu bütün dünya biliyor" diye konuştu.

'Erdoğan sarayda, halkların çocukları askerde'

Kürt bir anne olan Fatma Altuntaş (50), AKP'nin savaş politikalarına tepkisini, "Polis, asker, gerilla da bizim. Erdoğan sarayda oturuyor ama halkların çocuklarını savaşa gönderiyor" diye dile getirdi.

Çiçek Kar (65), "Savaşı AKP çıkarıyor" diyen Kürt bir anne. Bir anne olarak kimsenin evladının ölmesine yüreğinin dayanmadığını belirten Kar, AKP ve politikalarına karşı "Artık yeter" dedi.

'Devlet saldırmaktan başka bir şey yapmıyor'

Fatih Gül (60) ise emekli bir işçi. AKP'nin savaş politikaları ile ülkeyi sürüklediği durumun vahametinden endişe duyduğunu ifade eden Gül, halkların barış ve kardeşlikte ısrarcı ancak siyasi iktidarın savaşta direttiğini söyledi. Gül, "Devlet saldırmaktan başka bir şey yapmıyor. Dersim'de, Silopi'de, yapılan zulüm ve baskılar devlet tarafından yapılıyor. Bunu da HDP'ye yüklemeye çalışıyorlar. Halklar bu gün barış ve kardeşlik istiyor. Ben de bir işçi olarak bunu böyle görüyorum. Barışı ortak mücadele eden halklar ve işçi sınıfı getirebilir. Yaşasın halkların kardeşliği" diye konuştu.

'Barajı geçtik diye AKP'nin canına ateş düştü'

Diğer anneler gibi Nesrin Koçyiğit de, asker ve gerillaların ölmemesi için savaşın durması gerektiğini söyledi. Koçyiğit, "Kan dökülüyor, anneler ağlıyor. Yıldızlar kayıyor Biz savaş değil barış istiyoruz" dedi. "Barajı geçtik ondan sonra Türk devletinin canına ateş düştü" sözleriyle süreci özetleyen Koçyiğit, "Bu yüzden dağlarımızı bombalıyorlar, çocuklarımızı öldürüyorlar, halkı göç etmeye zorluyorlar. Yüzlerce insanımızı cezaevine aldılar. Erdoğan'ın derdi HDP'yi baraj altında bırakmak ama biz bunu da boşa çıkarıyoruz. Yine barajları aşacağız. Barışı şiar edineceğiz. Onlara savaş yaptırmayacağız. Kesinlikle çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Onlar için canımızı feda etmeye, canlı kalkan olmaya hazırız. Askerimiz, gerillamız için kendimizi feda etmeye hazırız. Biz anneyiz, barış barış barış diyoruz" şeklinde konuştu.

Aliye Eren (52) adlı yurttaş, "Birileri savaş istiyorlarsa, kendi çocuklarını göndersinler" diyerek savaşa karşı tepkisini dile getirdi.

'Müzakere yeniden başlamalı'

Tülay Korkutan (27), kadın, genç, sosyalist ve devrimciler olarak barış için seslerini yükselteceklerinin altını çizerek, "Talebimiz, Kürdistan ve Türkiye'de AKP'nin halklara açmış olduğu savaşın bir an önce durması. Barış süreci dediler ama gerçekleşmedi. Müzakere sürecine tekrar başlanılmasını istiyoruz. Çünkü şu anda Kürdistan kan deryasına çevrilmiş. Her gün insanlar katlediliyor" dedi. "Neden Tayyip'in ya da diğer bakanların çocukları askere gitmiyor" diyerek savaş çığırtkanlığı yapanlara tepki gösteren Korkutan, "Bütün yoksul, işçi ve emekçilerin çocukları askere gidiyor. Bu savaşın bir an önce durması gerekiyor. Herkesin barışın sesini yükseltmesi lazım. AKP'nin savaşına ortak olmamamız lazım" diyerek ortak mücadele çağrısında bulundu.

'AKP bu savaşın fişeğini çakandır'

Üniversite öğrencisi Julina Gözen (22), genç bir kadın olarak savaştan en çok kadınların etkilediğini ama barışın öncülüğünü de kadınların yapacağını söyledi. Gözen, "Geziyi, Kobanê'yi ve Rojava devrimini yaşadık. Rojava devrimi bir kadın devrimiydi. Dolayısıyla çıkan savaşlarda en çok kadınlar etkilenmeye devam ediyor. Ama bu süreç kadınların daha çok önde olacağı bir süreç olacaktır. Savaş karşıtlığını ve barış öncülüğünü yapmak da kadınlara düşüyor" diye konuştu.

'AKP savaşta ısrar ederse, halklar da AKP'ye savaş ilan eder'

İşçi Zeki Şahin (50), "Biz emekçiler olarak her zaman Kürt halkının yanında yer alacağız. Barıştan taraf yer alacağız. AKP savaşta ısrar ederse halklar da ona karşı savaş da ilan eder. Ama biz bütün halklar barıştan yanayız yaşasın barış" diyerek savaşa tepkisini dile getirdi.

Kürt yurttaş Burhan Taşdemir, barış isteklerinden yılmayacaklarını belirtti. Taşdemir, "Ne zamana kadar katledilmeye mahkûm olacağız. Erdoğan kendi saltanatı için, kendi iktidarı uğruna, insanların kanını dökmesinler. Artık yeter. Özgürce yaşamak istiyoruz. Geç olmadan barış için elimiz değil gövdemizi taşın altına koymalıyız" diye konuştu.

'İnsanlar katledildikten sonra anketler yapılıyor'

Sosyolog Dilek Hattaoğlu, barışın insani bir talep olduğunu kaydederek, aynı zamanda mücadele ve hedef olduğunu ifade etti. AKP iktidarının, 7 Haziran'da istediğini elde edemediği için süreci savaş raddesine getirdiğini aktaran Hattaoğlu, AKP'nin bir taraftan katliamlar uyguladığını bir taraftan da anket çalışmaları yaptığını belirterek, "İnsanlar öldürülüyor sonra da anket yaptırılıyor. Oylarımız artmış mı diye" diyerek tepki gösterdi.

'Saray'ın askeri olmayacağız'

Suruç ve Diyarbakır'da insanların katledilmesine rağmen halkların barışta direttiğini söyleyen öğrenci Ufuk Seçer (19) de, "Bu savaşın aktörü belli zaten AKP. Çocuklarına çürük raporu alan insanlar, biz gençleri feda etmeye hazır olduğunu söylüyor. Biz vicdani ret hakkımızı kullanıyoruz. Böyle bir savaşı kesinlikle kabul etmiyoruz. Sarayın savaşını kabul etmiyoruz ve savaşın askeri olmayacağız" diye konuştu.

(ayk-md/çk/rp)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst