İnsani bir sorumluluk şiddetsizlik

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde tazmanyayahnisi tarafından oluşturulan İnsani bir sorumluluk şiddetsizlik başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,332 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı İnsani bir sorumluluk şiddetsizlik
Konbuyu başlatan tazmanyayahnisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Arkadaslar buraya şiddetsiz olduğunuz zamanların bir tarihçesini yazabilirmisiniz şiddetsizliği öven sözler makalaler olabilir neden yapıcı olan şiddetsizlik varken kayıtsız olan da veya pasif olanda kalıyor iyiler oysa daha aktif olmalıyız ve yaşama hava boşlukları bırakmalıyız...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 15:27 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 15:26 ----------

Ben mesela şiddet barındırdığı için siyaset ile ilgilenmiyorum...
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Marshall Rosenberg'in "Şiddetsiz İletişim" yöntemi aslında çok önemli bir çalışma, kendisi 2015 yılında yaşama veda etti fakat dostları ve eğitim verdiği kişiler, onun çabalarını sürdürmeye devam ediyorlar. Rosenberg'in çok sayıda kitabı da mevcut.

"Bugüne kadar gördüğümüz ve gelecekte daha da fazla göreceğimiz vahşet, dünyada isyancıların, asilerin ve ehlileştirilemeyecek insanların sayısının arttığının değil; tam aksine itaatkar, tepkisiz, uysal insanların sayısının arttığının göstergesidir."
Marshall Rosenberg

Şiddetsiz İletişim

Şiddetsiz İletişim yöntemini geliştiren Marshall Rosenberg (1934-2015), 1940’lı yılların ABD’sinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak çok genç yaşta şiddetle tanıştı. Bir soyadının bile şiddete maruz kalma nedeni olduğunu yaşamak, insanların birbirlerine şiddet göstermelerine neyin yol açtığını anlama isteği, barışçıl çözümler sağlayacak alternatifleri araştırmak, onu klinik psikoloji alanında doktora yapmaya kadar götürdü. Şiddetin dil, düşünce ve iletişim tarzımızla ilişkisini kurarak "Şiddetsiz İletişim" sürecini geliştirdi.

Şiddetsiz İletişim ilk kez ABD'de, 1960'larda, devlet okullarında ve diğer kamu kuruluşlarında ırk çatışmalarına barışçıl çözümler bulmak için çalışan gruplarda uygulandı. Bu projelerde çalışan Dr. Rosenberg ve arkadaşları Şiddetsiz İletişim'i etkin biçimde geniş bir tabana yaymak ihtiyacı ile, 1984'te Şiddetsiz İletişim Merkezini (CNVC) kurdular.

Marshall Rosenberg’in ekibi, 500'ü aşan sertifikalı eğitmen aracılığıyla Şiddetsiz İletişim'i dünyada yaygın biçimde sunuyor. Ayrıca bu işle uğraşan yüzlerce gönüllü, seminer, atölye ve çalışma grupları örgütlüyor, uygulama gruplarına katılıyor ve ekipler koordine ediyor. Eğitim çalışmaları okullarda, iş yerlerinde, sağlık merkezlerinde, hapishanelerde, topluluk ve ailelerde, çatışmaları çözmeye ve önlemeye yardımcı olmak için yapılıyor. Marshall Rosenberg’in yol arkadaşları Sierra Leone, Sri Lanka Ruanda, Burundi, Bosna, Sırbistan, Kolombiya ve Orta Doğu gibi savaşlardan yara almış bölgelerde Şiddetsiz İletişim yöntemi ile arabuluculuk hizmetleri sunmaya devam ediyor.

 

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Sağolun lefty iyiki varsın verdiğin adresi inceleyeceğim...
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
İnsanoğlunun şu günkü medeniyeti kurması için gerekli olan güç şiddetin içinde var. Eğer şiddet yok olursa insanları daha iyiyi yapmaya itecek bir güç kalmaz. Şiddetsizlik insanlığın sonu olur.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İnsanoğlunun şu günkü medeniyeti kurması için gerekli olan güç şiddetin içinde var. Eğer şiddet yok olursa insanları daha iyiyi yapmaya itecek bir güç kalmaz. Şiddetsizlik insanlığın sonu olur.

Şiddetsizlik nasıl insanlığın sonu oluyor ki? Şiddet bir motivasyon aracı olabilir mi? Şiddet yoksa insanların daha iyiyi yapmasına gerek de kalmaz çünkü her şey iyidir zaten. Tüm dünyayı zora sokan önlenemez şiddet değil mi?
 

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şiddet yıkımdır önce bunu ortaya koymak isterim ve şiddetden türeyen fikirler yine şiddet üretirler sırf birşeylere inanmak için ideolojiler fikirler oluşturalamaz yani işte gelişimin ana aküsünü şiddete yaslamak çok yanlış oysa bir şeylerin değişmesini isteyenler insanlığa inananlar ve şu da var siz bir şiddet eyleminin magduru olmak istermiydiniz ben istemezdim o yüzden bir fikir cimnastiği öenerim var

Bugun suriye savaşı ileri bir atılım mı yapacaktır dünyada yoksa zulmun burçlarında insanlığı inletmektemidir?

Yani ırak savası oldu el kaide gitti daes geldi de bunda bir gelişme olmuş olabilir bakın yeni katliam grupları çıkabilir...
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Önceki cevaplarımda belirttiğim gibi fazlasıyla bencil bir insanım ve benden başka herhangi birisinin şiddet görmesi (beni ilgilendirmedikçe) umrumda olmaz. Suriye savaşı konusunu ele alırsak güçlü kabataslak iki taraf var 1. güçlü sömürgeci, gelişmiş ülkeler 2. zayıf, sömürülen, cahil ülkeler. Ben güçlü ülkelerin geliştirebildiği bilimin bana faydası olacağını düşündüğüm için (bilimin gelişmesine yardımcı olan) kaynakların(örn. petrol) güçlü ülkelerin elinde bulunmasını isterim. Bu yüzden bu örnekte bu bakış açısıyla şiddet uygulayanın tarafındayım. (Beni olumsuz etkilemediği sürece.)
 

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SN.Üstünkişi ne diyeyim vicdani olarak rahatsanız bu sözleriniz üzerine ne yazılır bilmiyorum herhalde saka yapıyorsunuz?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
SN.Üstünkişi ne diyeyim vicdani olarak rahatsanız bu sözleriniz üzerine ne yazılır bilmiyorum herhalde saka yapıyorsunuz?

İnsanlar yaşadıkları deneyimler doğrultusunda hayata farklı açılardan bakabiliyor, böyle örnekler çok fazla. Geçmiş yaşam ne getirdi-götürdü bilemiyoruz, bu şekilde düşünmesi için olumsuz bir süreç atlatmış da olabilir ya da sadece karakteri böyledir.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
İnsanlar yaşadıkları deneyimler doğrultusunda hayata farklı açılardan bakabiliyor, böyle örnekler çok fazla. Geçmiş yaşam ne getirdi-götürdü bilemiyoruz, bu şekilde düşünmesi için olumsuz bir süreç atlatmış da olabilir ya da sadece karakteri böyledir.
İkinci tahmininiz doğru Lefty bey. Karakterim böyle ve bu karakteri tümüyle (bilinçli olarak) egoist pragmaist mantık çevçevesinde geliştirdim.
 
Son düzenleme:

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
O zaman burdan şu sonuç çıkıyor insanlar sonradan çevrelerine duyarsız olabildikleri gibi doğuştanda olabiliyorlar ama ben inanmıyor eğer Üstün Kişi duyarsız biri olsaydı bu foruma katılmazdı...Sadce savunma mekanizması çalışmış bence...Bazen insanın vicdanın çok çalışması onu çok savunmasız kılabiliyor ne diyeyim umarım herkesiz kaderi güzel olur ve Rabbi duyar...
 

Yıldıray

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
8 Mar 2018
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Siddet insan dogasinda olan birsey. Ve kotu bildigimiz seyler herzaman kotu deildir bence. Siddet gerektiren durumlarda var. Bizim bilincimizi aşan güç bunu gereksiz yere vermis olamaz
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Siddet insan dogasinda olan birsey. Ve kotu bildigimiz seyler herzaman kotu deildir bence. Siddet gerektiren durumlarda var. Bizim bilincimizi aşan güç bunu gereksiz yere vermis olamaz

Nedir bu şiddet gerektiren durumlar acaba? Doğamızda şiddet eğilimi var fakat herkes şiddete başvurmuyor. İyi ve kötü duruma göre değişebilir fakat onun da ayrımını insan ancak vicdan ile yapılabilir.

İkinci tahmininiz doğru Lefty bey. Karakterim böyle ve bu karakteri tümüyle (bilinçli olarak) egoist pragmaist mantık çevçevesinde geliştirdim.

Kendini koruma altına almak için böyle bir karaktere bürünmüş olabilirsin fakat bu yapay bir kimlik ve seni asla mutlu etmeyecek, anlık hislerle yaşayacaksın. İnsan duygu ve hislerini kontrol altına almaya çalıştıkça rol yapmaya başlar ve bu samimiyetsizlikten bir süre sonra bıkar. İnsanların seni yaralamaması için yarattığın bu sahte benlik, er ya da geç bir yerde yetersiz gelecektir. Hayatın içinde olmak ve acısı-tatlısı ile her olanı kabullenmek belki cesaret ister ama hakiki insan olmak da böyle bir şeydir. Kaçmak seni koruyabilir ama ben hissederek yaşamayı tercih edenlerdenim, kaybetmek de olsa ucunda asla olmadığım birisi gibi davranmaya çalışmam. Bencillik bir yere kadar mantıklı olabilir, dengeli bir bencillik ancak egoistçe değil. Bireysel yaşamak ile egoizm birbirine karıştırılıyor. Kişi bağımsız, özgür ve başkalarına boyun eğmeden yaşamalı fakat bu demek değildir ki acı çekene de göz yumalım, bana faydası var diye başkalarının yok olmasını tasvip edelim.

Suriye bir cehennem ve yıllardır Orta Doğu ülkeleri başımıza bela oldu ve olmaya da devam edecekler. Cehalet konusuna katılıyorum, maalesef çok eğitimsiz bir kitle yaşıyor. Şu gerçek asla unutulmamalı, Suriye tamamen işgal edildiği gün, 3. Dünya Savaşı başlayacak ve ne yazık ki ülkemiz de çok büyük risk altına girecektir. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalıdır fakat görünen o ki, Trump'ın başa getirilmesi kesinlikle bir tesadüf değil ve Suriye paramparça edilecek, işte o gün geldiğinde kendi adıma bu hayatta olmamayı diliyorum.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst