Hepimiz böyle giyinsek dünya olduğundan daha iyi olabilir miydi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Hepimiz böyle giyinsek dünya olduğundan daha iyi olabilir miydi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,227 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Hepimiz böyle giyinsek dünya olduğundan daha iyi olabilir miydi?
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bu klibi izleyince ilk aklımdan bu geçti:) (başlıkta yazdıklarım) (renkli giyinmeyi kasdediyorum) onun için açtım bu başlığıda. müzik ve renkler insanın ruh halini doğrudan etkiler diyorlar. klibi izleyin kararınızı verin:)



[video=youtube;nd4wsdUMorY]https://www.youtube.com/watch?v=nd4wsdUMorY[/video]
 

heval yaga

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Şub 2015
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
gerçektende keyifli ve rengarenk bir klip kanımca hem kulağa hem göze hitap eden bir klip. paylaşımın için teşekkürler.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
belki de filmi izlemelisiniz-izlemeliyiz;

"-Dünyaya gelirseniz yapacağınız ilk şey kıyafet bulmak olsun…"

"Sizin dünyanızda iki tane yaratıcı var. biricisi sizi yaratan yaratıcı,ikincisi sizin uydurduğunuz yaratıcı."

filmden replikler
biraz araştırdım şimdi amir khan'ı görünce, şu çıktı karşıma;
İzlemek isteyenler okumayabilir, ki özellikle de replikleri

PK (Hintçe sarhoş demek), uzay gemisi ile kendileri gibi canlıların yaşadığı yeni bir gezegeni aramakta olan uzaylı bir astronottur. İnsanlardan oluşan bu yeni gezegeni keşfetmek için PK dünyaya gelir. PK'nin gezegeninde insanlar kıyafet giymemekte ve birbirlerine dokunarak iletişim kurmaktadırlar. Dünya'ya indiği gün uzay aracıyla arasındaki tek bağ olan kolye (kumanda) çalınınca onu aramaya başlayan PK, ilk kez duyduğu Tanrı kavramı ile karşılaşır. Kimdi bu tanrı ve onun kumandasını bulmasına nasıl yardım edebilirdi.

Dünyadan ve onun düzeninden bir haber olan PK, önce küçük bir Tanrı heykeli alır ve dilekte bulunur. Küçük bir heykelden daha fazlasına ihtiyacı olduğunu anladığında daha büyük bir heykele oradan bir kiliseye ve oradan da bir camiye gider. Herkesin kendisine göre bir Tanrısı olduğunu gören PK, bütün dinlerin Tanrısının peşinden koşmaya başlar.


uzun zamandır sinema-film izlemiyordum sanırım, ama ilginçtir filmi inceleyince gördüklerim üzerine merak edip bi altyazısını edinip baktım biraz ve izlemiş gibi oldu; düşünsenize zaten yazanın zihninde bi hikaye idi
her neyse replikler ilgimi çekmişti; işte (bazı) replikler;

Hırsızı bulmayacak mısınız?
Sadece Tanrı bilir abi, biz nereden bilelim? Polisler de insandır, Tanrı değil. Sana sadece Tanrı yardım edebilir, kardeşim.

Bu Tanrı da kim? Bana yardım edebilir mi?Herkes onun adını söylüyor.
Gördüklerimden sonra, şaşkınlığa uğradım. Buradaki insanlar kendilerini yaratanın kim olduğunu bulmuşlar... Onları yaratan, onlarla beraber yaşıyordu. Her sokakta bir evi vardı. Yüzbinlerce insan ona gidiyordu. O da biraz para alarak herkesin derdini çözüyordu.

Bana bir Tanrı versene Abi.

Bu Tanrı çalışıyordu.
Abi, bu Tanrı'nın pili mi bitti?
Bir kez kullandım, sonra bozuldu.

Bu Tanrı'yı sen mi yaptın? (-heykel-cik)
Evet, kendi ellerimle.
Sen mi Tanrı'yı yarattın, Tanrı mı seni yarattı?
Tanrı hepimizi yarattı kardeşim.
Biz sadece heykellerini yarattık.
Neden heykellerini yarattınız ki?
Ona dua edebilmek için.

Bunun içinde bir iletişim aleti felan mı var? (-heykel-cik)
Tanrı'nın duymak için bir alete ihtiyacı yok. O direkt duyuyor.
Eğer direkt duyuyorsa, heykellere ne gerek var?

Her Tanrı, kendi şirketini/(din,kurum,korporasyon) kurmuştu.Hepsinin kendine inananları vardı. ve her inananın da değişik özellikleri vardı. Bu dünyada herkes bir dine sahipti, yani hepsi farklı bir şirkete aitti... Sadece kendi Tanrılarının işini yapıyorlardı, başkasınınkini değil.

-Tanrının iletişim hatlarında karışıklık olmuş.

-neden Tanrı bize garip işler yaptırarak dualarımızı kabul ediyor?

Tapasvi ji, sizin Tanrı'ya ulaşmak için kullandığınız teknoloji bozuk.

Sizi yanlış yönlendiren, sizinle eğlenen sahte bir Tanrı var.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Kierkegaard derki; Tanrı doğrudan bilinebilir olsaydı yüceliği kalmazdı ve gülünç duruma düşerdi. bilinememesi üzerinden düşünürken bir de bu açıdan düşünmeye çalışalım. bu tespit üzerinden düşleyelim..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
filmi özetledik ama repliklerden bitirmek isteyenler bakabilir

Tapasvi ji, o Tanrı sahte... istekler Tanrı'ya mı ulaşıyor, yoksa bir sahtekara mı? Tüm bu değişiklikler, yanlış numaradaki sahte Tanrı tarafından ayarlandı.
Bütün olay korkuyla ilgili. Yanlış numaradaki sahte Tanrı bizimle sadece eğlenmiyor.

yanlış numaradaki kişi sahte Tanrı değil. PK, ilk kez yanlış numaradan bahsettiğin zamanı hatırlıyor musun?

Tapasvi ne zaman Tanrıyı arasa, yanlış numaraya gidiyor. İşte o zaman senin yanlış anladığını anlamıştım.
Tanrı kayıp. Tanrı öldü...

Evlat, sen ne istiyorsun? Tanrı'nın olmadığı bir dünya mı? Senin insanların duyguları hakkında en ufak bir bilgin var mı?
Bazılarının yemeye yemekleri yok...Kalacak yerleri yok...Dertlerini anlatacağı bir arkadaşı bile yok...
Hergün birçok insan kendini öldürüyor, biliyor musun? Bileklerini kesiyorlar, kendilerini tavana asıyorlar, neden?
Çünkü onların umutları yok.
Eğer Tanrı onlara, başlarını koyacak bir yer veriyorsa, ellerini kesmelerini önlüyorsa, onlara yaşamaları için umut oluyorsa sen kim oluyorsun da onların umutlarını ellerinden alıyorsun?

Ve eğer, insanları tanrıdan ayırmak istiyorsan, söyle bana, karşılığında onlara ne vereceksin?
Her zaman yanlış numara yanlış numara diyorsun ya, Şimdi burada söyle bakalım doğru numara neymiş...

Size katılıyorum. Tanrıya inanmak, umut veriyor... Acıya direnmek için güç veriyor. Ama bir sorum var.Hangi Tanrıya inanayım? Siz diyorsunuz ki bir Tanrı var. Ben hayır diyorum...iki Tanrı var. Biri hepimizi yaratan, diğeri de sizin yarattığınız...

Hepimizi yaratan hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ama sizin yarattığınız Tanrı, tıpkı sizin gibi...
Benim doğru numaram çok basit. Hepimizi yaratan Tanrı'ya inanmak... Ve sizin yarattığınız sahte Tanrı'ları yok etmek...

Bizim Tanrımız hakkında böyle konuşacaksın ve biz sessiz kalacağız öyle mi? Evlat, biz Tanrımızı koruruz.

Sen mi Tanrı'yı koruyacaksın?
Sen?
ehh, biraz düşündüm ben de bazı soruları
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kierkegaard derki; Tanrı doğrudan bilinebilir olsaydı yüceliği kalmazdı ve gülünç duruma düşerdi. bilinememesi üzerinden düşünürken bir de bu açıdan düşünmeye çalışalım. bu tespit üzerinden düşleyelim..

amir khan kendi gerçekliğinden yorumlamış bunu da - basit ve sade- çocuksu-çocuk fikirli

Hepimizi yaratan hakkında hiçbir şey bilmiyorum.


dolaylı bilme ise; sonuç; şöyle yorumlamış;

Ama sizin yarattığınız Tanrı, tıpkı sizin gibi...
 

heval yaga

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Şub 2015
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kierkegaard derki; Tanrı doğrudan bilinebilir olsaydı yüceliği kalmazdı ve gülünç duruma düşerdi. bilinememesi üzerinden düşünürken bir de bu açıdan düşünmeye çalışalım. bu tespit üzerinden düşleyelim..


bu cümleden şöyle bir şey anlaşılabiliyor mu, yanrı doğrudan bilinemez zira itibarına gölge düşerdi, o halde doğrudan bilinemiyorsa dolaylı bilinebilir. bunu bilen insanda dolaylı yollarla onu bilmek için inançlar yahut inançlar sistemi yarattı, sonuç olarak bu dolaylı yollardanda olsa tanrı bilinebiliyor mu, orası belli değil sanırsam. yanılıyormuyum acaba..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
[MENTION=4628]sanalmanik[/MENTION] / [MENTION=4939]heval yaga[/MENTION]

Şöyle düşünün; bir Tanrı var ve size diyor ki; merhaba seni ben yarattım benim adım Tanrı.

bu durumu düşleyin.

işte bu durumda gülünç duruma düşerdi diyor kierkegaard. Tanrı aşkındır, bir varoluş biçimi yoktur,varoluş bizler için geçerlidir. Tanrı ne bu dünyada nede başka dünyalarda asla bilinemez.
 

heval yaga

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Şub 2015
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
@sanalmanik / @heval yaga

Şöyle düşünün; bir Tanrı var ve size diyor ki; merhaba seni ben yarattım benim adım Tanrı.

bu durumu düşleyin.

işte bu durumda gülünç duruma düşerdi diyor kierkegaard. Tanrı aşkındır, bir varoluş biçimi yoktur,varoluş bizler için geçerlidir. Tanrı ne bu dünyada nede başka dünyalarda asla bilinemez.


dediğin durumu düşlüyorum. tanrı bana böyle bir muhabbetle diyalog kursa,
öncelikle onun bilinebilir olduğunu düşünürdüm. hatta var olduğunu düşünürdüm.
ama tanrıya böylesi bir diyaloğu ben yaptırtıyorsam o zaman da derdim, sevgili tanrım kusura bakma ama seni ben yarattım. böyle düşledim seni. ve sen benim sana söylettireceğim diyalogları kuracaksın. o yüzden de sen benim düşlediğim bir şey olduğun için ne bu dünyada ne de başka yerde bilinemeyeceksin.
saçmamı oldu acaba...
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
dediğin durumu düşlüyorum. tanrı bana böyle bir muhabbetle diyalog kursa,
öncelikle onun bilinebilir olduğunu düşünürdüm. hatta var olduğunu düşünürdüm.
ama tanrıya böylesi bir diyaloğu ben yaptırtıyorsam o zaman da derdim, sevgili tanrım kusura bakma ama seni ben yarattım. böyle düşledim seni

diyelim Tanrı bize bir surette gözüktü. O Tanrı mıdır? hayır sadece bir suretidir. insanın Tanrısını kendi gibi düşünmesinde bir gariplik yok çünkü başka bir şekilde düşünme şansı yok. düşünemeyeceği birşeyi düşünme olabilir mi?

Tanrıyı bil-mek manasında münkün olmasada his/sezgi biçiminde bilmek mümkün olabilir. söyledikleriniz saçma falan değil. kierkegarda göre Tanrı zaten sadece paradoksal olarak tanınabilir. (bil-me manasında değil). sıçrama der kierkegaard yani bir uçurum düşünün oradan karşıya geçmek istiyorsunuz. Tanrı orada karşıda. akıl ve mantığı uçurumun bu kenarında bırakmadan karşıya sıçramak mümkün değildir der özetle... ağır dili vardır kierkegaardın adamı pis yorar. bilerek yaptığını söylüyor bide:) benim anladığım böyle umarım anlatabildim:) genede severim kendisini..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
film güzel yine de dışardan bi bakış ve bakış değişimi öne sürüyor;
ve burada önemli olan dünyadaki tanrı kavramı ve insanların oluşturduğu din ve tanrı anlayışları
ve tüm bunlara, dünyaya ilk kez gelmiş gibi bakmak, başka bi dünyalının gözünden bakmak ve düşünmek gibi bi perspektifle sunulmuş

ve geri dönüp bu gariplikleri nve tuhaflıkların insanlar aaçıklanmaması ve anltılamması
buna giriştiğinizde insanalrı ntanrıyı ve tanrılarını korumasıve
amir khan hindistan da yarı afaroz edilmiş nerdeyse-sinema salonları basılmış ve küçümsemeyelim biz böyle bi film çekebilir miydik?
toplum önünde-vicdanı, bunları sorgulamak ve açmak bi felsefe sitesinde yazmaya benzemiyor dünyada;
ben buraya yazdığımı kaç kişi ile iletişebiliyorum ki, ve örneğin kaç tv de tartışlır ve tv programı yada sinema ve gazete köşesi ve toplum bilinci olur

tanrı demek ne?
tüm bu şeyi yaratmış bi akıl ve zeka öne sürmek mi tam olarak?

burada /filmde (hindistanda öylemidir bilmem ama) tanrı, istekleri gerçekleştiren bir gerçekleştirme -istek alma kurumu
ve zor hayat koşullarında yaşayanaların umudu ve kimsesi- (kimsesizliğin kimsesi) hayata tutunma nedeni/anlamı gibi olarak sunulmuş

sonuçta insanlar hayatı-zorluğu-ölümü ve birilerinin diğerlerine göre zor hayatlar yaşamasını ve adaletsizliği aşamıyorlar ve açıklayamıyorlar;
sonuçta insanlar varoluş bir anlam-düzen ve kurgu-bütünlük göremiyorlar (bu demek tam aksidir tanrı)
sonuçta insanlar -varoluşu ve varoluşlarını açıklayamıyorlar -ama en çokta birbirlerine;
toplumsal eşitlik ve adaletin olduğu bir yerde tanrı aranmazdı-hayat yaşanırdı ve saf hayat kalırdı değil mi? ya da meraklılar-filozoflar-evreni ve varlığı düşünenler ve açıklamaya girişenler ilgilenirdi bununla,

tanrı demek herşeyin mantıklı bi açıklaması olmalıdırın cevabıdır
benim neden ekmeğim yokun cevabı ve açıklaması
tanrı kötüyü cezalandıracak ve mutlak adaleti sağlayacak değil mi?

bir tanrı bulan hiçbir kusur bulmazdı varoluşta ve varoluşunda-dolaylı olarak; sonuç budur;

o halde güvenin-sadece güvenin; güvenen hiç bir açıklamaya muhtaç değildir bilmeye ya da bilmemeye de;

hayır donkişot buradaki mesele insanlara bakıp/dönüp bu tuhaf diyebilmek
ve bunu diyemiyorsunuz, siz örneğin hintlilere bakıp bu-bunlar tuhaf şeyler diyorsunuz ama siz onlara diyebiliyor musunuz?

ve evet belki de böyle giyinsek dünya daha güzel bi yer olurdu
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63

bir tanrı bulan hiçbir kusur bulmazdı varoluşta ve varoluşunda-dolaylı olarak; sonuç budur;

o halde güvenin-sadece güvenin; güvenen hiç bir açıklamaya muhtaç değildir bilmeye ya da bilmemeye de;

hayır donkişot buradaki mesele insanlara bakıp/dönüp bu tuhaf diyebilmek
ve bunu diyemiyorsunuz, siz örneğin hintlilere bakıp bu-bunlar tuhaf şeyler diyorsunuz ama siz onlara diyebiliyor musunuz?

ve evet belki de böyle giyinsek dünya daha güzel bi yer olurdu

En belirgin eleştirilerden biri kısaca şu dur; neden evrensel bir Tanrı inancı yok ? eğer çeşit çeşit inançlar varsa ve bunlar birbirleri ile karşılaştırılırsa hepsi yanlışa çıkar. öyleyse tanrı insan yaratmasıdır,tanrı yoktur.

Evrensel bir Tanrı inancı veya Tanrı algısının herkeste aynı olması mümkün müdür?

hayır. böyle olması için Tanrının duyulara hitap etmesi gerekirdi.

Tanrının duyulara hitap etmesi ne anlama gelirdi?

Tanrı duyulara hitap etseydi insanın varoluş biçimi kökten değişime ugrardı. Tanrının duyularına hitap ettiği varoluş biçimine insan değil melek diyoruz.

devam edelim..

Tanrı duyulara nasıl hitap edebilir?

Bu durum Tanrının bizi karşısına alıp anlaşma yapması demektir. ancak anlaşma eşit iki taraf arasında yapılır.(tanrı dogrudan bilinebilir olsaydı tanrının yüceliğinden bahsedilemezdi derken kieerkeggard bunu kasdediyor))

devam edelim..

Anlaşma yapacaz diyelim nasıl anlaşcaz? Tanrı bakın size bir bir dünya ayarladım orada kafanıza göre takılın mı diyecekti? veya size ölümün ,mutsuzluğun,acının,çalışmanın,sorumluluğun vb olmadığı cennet ayarladım hadi bakeyim orada seyfi sefa sürün!! mü diyecekti
ki eğer bunları demezse biz zaten anlaşmayı kabul etmeyiz demi:) sorumluluk verirse,görev veririse sınır çizerse vs. hadi ya! napıyosun sen der itiraz ederdik kesin:)

İnsan sorumluluk bilinciyle gelişir...

yukarda yazdıklarımı düşünerek buna dair ateizm savlarını yeniden değerlendirmeli..

İnsan acısız,sorumluluksuz,rahat,ferah bir varoluş mu istemektedir tanrıdan???

tamam . Tanrının bizi bu dünyaya neden attığını, bu acı ve kötülülerle dolu dünyada neden bulunduğumuzu bende tam anlamış değilim orası ayrı.
**

İkinci bir husus; insanlar dünyanın her yerinde Tanrııı Tanrııı bu niye böyle şu niye böyle derken ne kadar samimiler?? herşey yolundayken Tanrıyı arayan pek yok..

İnsanı böyle dünyasal bir varoluşta yaratıp buraya atmak Tanrının taktiridir. yaratanın elbet yaratılan üzerinde hakları olacaktır. bakış açısına göre değişir herşey. ancak insan dönüp kendinede bakmalı herşeyi tanrı yapmıyor burada.. ayrıca Tanrı insanı yalnız bırakmışta değildir.. samimi her seslenişe cevap verir Tanrı..önce samimi seslensinler sonra eleştirsinler bazı şeyleri..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
tanrı güvendir -sonsuz güven-inanç ve kusursuzluk;
Eğer bu sistemi tümsel donatmış bi akıldan ya da bileşik akıldan/bilmeden-(bilme noktası) ve seçiçiden ve irade sahibinden sözediyor olursak o

cümleyi tamamlayamadım

bi yere varmayacak gibi ama ben

"ne yaptığını biliyor olmalı" -güvenin demek isterdim- tümvaroluşa ve tanrıya hatta o halde

ve ben bir dünyaya atma-atılma bile görmezdim burda/bu durumda
aslında neler göremediğimi ve göremeyeceğimi ve sınırlı bakışı ve bilişi görürdüm
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bakmayın bır bır konuştuğuma..henüz kendime dair bir varoluş felsefesi bile oluşturabilmiş değilim.. bazen günahkar hissediyorum bazense haklı bir isyankar.. hiçbir şey anlamış değilim bu dünya denen yerden..yerine göre ateistte haklı teistte..Tanrıyı tebrik etmek lazım harika bir varoluş bilmecesi hazırlamış bizlere..Okur-Yazarın güzel bir sözü vardı, Allah ölenlere değil yaşayanlara rahmet eylesin. amin
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Renklerin insan psikolojisine dogrudan etki yaptigi bilimsel olarak kanitlanmistir. Ornek vereyim mcdonalds mesela fastfood zincirlerinin hepsi sari renk tonlarini kullanirlar, cabucak yiyip kalkmamiz icin :) morun dinlendirici ozelligi oldugunu biliyorum.. Gunluk kiyafet kullanimi zaten ruh haline gore seciyormusuz. Kadinlarin yaptigi makyajdan bile psikolojik rahatsizlik yasayip yasamadigini buluyorlar. Ferahlatici renk tonu olarak beyaz, acik mavi gibi renklet tavsiye ediliyor. Bu klipteki giyim kusam tam @Alper lik
 

Alper

fadminfon
Onursal Üye
Katılım
3 Kas 2014
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
16
Konum
Karşıyaka
vay adamım benim! ( ghajini filmi süperdir tavsiye ederim)
çogu kişi için geçerli olsada ben öyle renklere çok takılı kalamıyorum kıyafetde.Sabah erken kalkmak fazlasıyla psikolojimi bozdugu için rengarenkte olsam düzeltmiyor benim psikolojimi
 

Düş

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Tem 2012
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bilinmiyor.
Bu film başlı başına harika bir filmdi.
Renkli renkli giyinsek de Dünya'nın bize ayak uyduracağını sanmıyorum. Uzaydan Dünya bile mavi,beyaz,kahverengi ve siyah gözüküyor.
Hindistan da ki çoğu insan renkli giyiniyor. Sizce onlara her şey güzel mi gözüküyor? -Hiç zannetmiyorum.
Ama düş gücümüzü biraz renklendirirsek, insanlara renklerin olumlu etkileri yüklenmiş olsa belki değişebilir her şey. Ama böyle bir şey şuan için mümkün gözükmüyor. Gözükmesini ister miyim, -renkli kıyafetleri sevmem- ancak isteyebilirim. Aslında her şey düş üzerine kurulu. :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
kadın ve erkek ayrımını ve çizgisini-seçiciliğini azaltmıyor mu sizce? (bu yönüyle iyi tabi -bizce)
ve erkekler de kadınlar gibi giyinse/donansa ne hissederdiniz (eşitlik bolca)
ve neden kadın estetik bi öznedir? (erkekte olmalı!-)
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Teşekkür ediyoruz güzel bir anlatım güzel bir konu.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst