Hayatta başarı

Hayatımız boyunca başarı sahibi olma insanoğlu için bir doyum noktası olacak mı yoksa yeni başarılar insanoğlu için çekici olmaya devam edecek midir?

Ynt: Hayatta başarı

Eğer hedeflenen başarı emek harcanmadan, kolay yoldan veya tesadüfler sonucu gelmişse anlık doyum sağlayabilir, ama kalıcı ve anlamlı değildir. “Başarılı oldum” demek için sadece kendini onaylamak yeterli olmaz. Bunun yansımasını, devamlılığını da görmek gerekir. Başarıya giden yolun taşlarını bilinçle, hazmederek adımlayanların, ulaşmak istedikleri noktaya geldiklerinde yaşayacakları doyum kalıcıdır. Bu ışıkla, ulaşılmış başarıyı korumak, yeni hedeflere ve yeni başarılara yönelmek için, hak etmişlik duygusuyla gerekli isteklendirme sağlanmış olur. Zaman zaman yaşamda iniş/çıkışlar olsa da, öncesinde hak edilerek kazanılmış başarı, yeni başarılara ulaşmak için gerekli özgüvenin dirilişinde referans olacaktır.

"Başarılı olmak" doyum noktasına ulaştıracaktır tabi ki… Ama hayat gelişmedir ve yeni başarıların çekiciliği de her zaman güncelliğini koruyacaktır diye düşünüyorum…

Ynt: Hayatta başarı

hacker ' Alıntı:

Hayatımız boyunca başarı sahibi olma insanoğlu için bir doyum noktası olacak mı yoksa yeni başarılar insanoğlu için çekici olmaya devam edecek midir?

Genişletmek için tıkla ...

her başarı insan için bir doyum yani hazdır. insanın yaşam sürekliliği bunu oluşumu ile devam eder. günlük yaşamımızın her alanında ;evde ,işte,yolculukta,aşk, yemek yerken bile bu devam eder. aynı şeyi yapmaktan ikinci kere aldığımız ben diyeyim haz siz deyin mululuk aynı hazı alırmıyız? hayır değilmi sürekli farlılık ve keşfetme. insanı çeken başarı değildir. o zaman süreci içerisinde yaşananlardır sona ulaşan her süreç aynı duygunun en üst noktasını ve sonrasında en dip noktasını. günümüz insanın monoton dediği hep aynı şeyleri yapmaktaki hazımsızlığını doğrur sonucunu. bir bakalım ne çekicidir insan için bilmedikleri veya hiç bir zaman bilemiyecekleri. her keşifte yaşamımızda yeni duygu reaksiyonları gösteririz. doyum yok diyorum sonunda süreklilik var.bilinmeyen biterse ki bitmesi sözkonusu değil yaşamın ne anlamı kalırki. aşkı ölümü çözsek insan ne için yaşayacak ;D

Başarıyı bana göre güzel anlatan bir söz,
Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir
CENAP ŞAHABETTİN

-Sıkıntı ve güçlükler,gönül gözünün merhemi ve iradenin cilasıdır.Sıkıntı çekmemiş,güçlüklerle karşılaşmamış insan;ham,tecrübesiz,iradesiz ve güçsüz insandır.Böyleleri ileri görüşlü olamaz.Hayatı el yordamıyla yaşar,başarıyı yakalayamaz..

-Güçlükten sonra muhakkak kolaylık vardır.(Kur'an94/5-6)Bu Allah'ın vaadidir.Allah vaadinden dönmez.

-Basit konuların,küçük meşgalelerin senin üzerinde otorite kurmasına izin verme.Büyük işlerin,önemli meşguliyetlerin adamı ol.!Kainatın meyvesi,yeryüzünün halifesi olan insana yakışan;konum ve sorumluluğuna yaraşır işler yapmasıdır.Paha biçilmez bunca yetenek ve imkanları bir hiç uğrunda heba etmemeli,Hayat panayırında elmas verip cam kırıntılarına müşteri olmamalı..

-Öfkene hakim ol.Asıl pehlivan rakibini yere çalan değil,öfkesini dizginleyebilendir.Başarı ve mutluluk için,öfke potansiyelimiz dahil her türlü duyu,duygu ve yeteneğimizi aklın emrine vermek şarttır.Serin kanlılığı yitirip öfkeyle kalkanın zararla oturacağı,yüzyıllarca kanıtlanmış bir gerçektir.

-Yaşamak için ye,yemek için yaşama.!Unutma ki gerçekte bir lokma ekmek,bir yudum su ve sade bir mesken yaşamak için yeterlidir.Ötesinin kaygısını çekme.Mutluluğu zenginlik ve konforda sananlar,ipek böceği gibi,bir ömür boyu yığdıkları servetlerinin oluşturduğu esaret ağı içerisinde bedbaht bir şekilde boğulup giderler.

-Korkulan şeylerin pekçoğu gerçekleşmez.Dolayısıyla,vehim ve kuruntuların baskısı altına girme;hayatı çekilmez hale getirme.Gelen bela bile olsa,onu vereni bulduysan,o bile sefa,ihsan,lütuf ve nimete dönüşür..


daha sonra devam edecek,sıkmaması için şimdilik bu kadar..

Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber'i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır. (Ahzap 53)

Görmedin mi ki, gemiler Allah'ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir. Allah bunu âyetlerinden bir kısmını size göstermek için yapmaktadır. Şüphesiz ki bunda hakkıyla sabreden, hakkıyla şükreden herkes için ibretler vardır. (Lokman 31)

-Rızkında,iyilik veya kötülük yaptığında karşılıkları Allah tarafından belirlenmiştir.Sahipsiz değilsin,başıboş değilsin,rızık endişesi çekme,görevine bak mükafatını bekle.İhmalkarlığının cezasından kork..

-Musibet sahiplerinde bizim için ders ve ibretler vardır.Bahtiyar;başkasının halinden ibret alandır.Musibet ehlini gördüğümüzde,çoğu zaman değerini bilmediğimiz,hatta varlığının farkında bile olmadığımız,ne büyük nimetlere mazhar olduğumuzu daha iyi anlarız.Her şey zıttı ile bilinir,yokluğunda değeri anlaşılır..
Yoksunluğu yaşayan biz değil,başkası da olsa bu gerçeği görmemize yardımcı olur..

-Dua ve yaşayışınla her zaman rabbinden sağlık,afiyet ve huzur iste.Ancak elinde olmayan bela ve musibet ehline verilen nimet ve mükafatları görenler,dünyada iken en ağır bela ve musibetlere uğramış olmayı temenni ederler.Bazen Allah'ın sevdiği kul için arzu ve takdir ettiği bir makam bulunur,fakat kulun o mertebeye kendi ibadet ve taatiyle ulaşması mümkün olmaz,Allah'ta o kuluna bela ve musibet verirki,buna sabretmenin sevabıyla kısa zamanda o mertebeye erişebilsin..

-Ciddi ve meyveli işlerle vaktini değerlendir.Boş durmaktan sakın..Kısa ömrün ne kadar değerli,kazanılacak ahiret yurdunun ne paha biçilemez bir servet;insanoğlunun,görevi ne önemli bir memur,himmet ve gayretin ise ne yüce bir şeref olduğunu hakkıyla bilseydik,bir saniyemizi bile boş geçirmemeye çalışırdık..

-Dedikodularla meşgul olma,söylentilere kulak asma.Bunlar başkaları hakkında ise zaten faydası yok,manevi zararı ise pek çoktur.Senin ile ilgili ise,onlarla meşgul olup durdurmaya,başkalarının çuval olmayan ağzını büzmeye çalışacağına,özüne dön.!,özeleştiride bulun,kendini doğrultmaya bak..Doğru ağacın gölgesi eğri olmaz,söylentileri ilk kaynağından kesmiş olursun..

-Kinin ve intikam hırsın,hasmından daha çok sana zarar verir.Eğer,şahsını ve maddi-manevi sağlığını düşünüyorsan ve seviyorsan,kin ve intikam duygularının kalbinde yer etmesine fırsat verme.Müslüman sevgi insanıdır..

-Rabbinin af ve bağışlaması çok geniştir.İşlediğin en büyük günahtan da daha geniştir.Ümidini hiç bir zaman yitirmeden derhal O'nun gazabından mağfiretine,azabından rahmetine,celalinden cemaline sığın.Allah'ın affından ümit kesmek,Yapılan en büyük hatadan bile daha büyük hatadır.Tövbe kapısı her daim açıktır..Unutma ki son nefeste yapılan tövbenin bir hükmü yoktur ve aldığın her nefes son nefesin olabilir..

umarım faydalı olur..

Başarı,çalışmanın bir karşılığı değil bir sonucudur.

Yaptığı işin karşılığını illaki alan insan bazen sonucunu alamaz.



Bunun tek çaresi daha çok istek,daha çok çalışmaktır.

Bencilleşmeden.

Daha çok alacaksın ve daha çok vereceksin.



Ben başarının insanı kamçıladığına şahit olmadım.

İnsanı kamçılayan hırstır.

Hırs,doyum bilmez bir şeytandır.



Bizler,çalışkan ve azimli insanlar,başarı nedir düşünmeyiz.

Düşündüklerimiz elbet başarıyla sonuçlanır.

Teşekkürler