Göz Göre Göre Vahşet: Bıçakladı, Tahliye Oldu, Öldürdü! Yanında Bebeği Ile Kanlar Içinde Bulundu

Murat KORKMAZ /İSTANBUL,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2023 09:552dk okuma

Ümraniye'de Mehmet Dinç, konuşmak için gecekondunun penceresine çağırdığı dini nikahlı eşi Fatoş Çetin'i bıçaklayarak öldürdü. Genç kadının cesedi, yanında bebeği ile birlikte sabah ailesi tarafından kanlar içinde bulunurken, Çetin'in yaklaşık 4 ay önce de Mehmet Dinç tarafından bıçaklandığı belirtildi.​

Haberin Devamı


Olay, Ihlamurkuyu Mahallesi'nde dün sabah saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Dinç, çocuğunun annesi olan imam nikahlı eşi 25 yaşındaki Fatoş Çetin'in Ümraniye'de yaşadığı gecekonduya geldi. Çetin'i pencereye çağıran Mehmet Dinç, yanında getirdiği bıçakla Çetin'i boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Mehmet Dinç, olay yerinden kaçtı.
BABASI KANLAR İÇİNDE BULDU
Sabah saatlerinde kızının kaldığı odaya gelen baba Erdal Çetin, kızını cansız halde, kanlar içinde yerde buldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Fatoş Çetin'in öldüğünü belirledi. Polis ekipleri olay yerinde uzun süre çalışma yaptı. Yapılan çalışmanın ardından Fatoş Çetin'in cansız bedeni, İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kaçan saldırgan ise akşam saatlerinde Ataşehir'de yakalandı.
Haberin Devamı





4 AY ÖNCE DE BIÇAKLAMIŞ
'in başka bir kadınla resmi nikahı olduğu ancak boşandığı, bu evlilikten 3 çocuğu olduğu öğrenildi. Fatoş Çetin'in de imam nikahlı kocası Mehmet Dinç'ten bir çocuğunun olduğu belirtildi. Mehmet Dinç'in 4 ay önce de Fatoş Çetin'i bıçakla yaraladığı, bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olduğu öğrenildi. Öte yandan bıçaklanarak yerde yatan Fatoş Çetin'in çocuğunun, sabaha kadar annesinin yanında kaldığı iddia edildi.




"3-4 AY CEZAEVİNDE YATTI"
Olayla ilgili konuşan baba Erdal Çetin, "Sabah 09.00 civarıydı. Kalktığımızda eşime, "Kızımı uyandır da kahvaltı yapalım" dedim. Kapıya vurmuş, kapı açılmayınca pencereden odayı kontrol edince kızımın yerde yattığını görmüş. Beni çağırdı. Kapıyı ittim açılmadı. Kızım düştüğünde kafası kapıya gelmiş. Bebeği de üzerinde yatıyordu. Kapıyı iterek açtım. Baktım çocuğumun her tarafı kan içinde. Kucağıma aldığımda ölmüştü. Hiçbir şekilde ses duymadım. Bir ses olsa duyardım. Zaten onu sürekli kandırıyordu. Kızım sessiz biriydi. Pencereye çağırmış, tutmuş ve bıçaklamış. 3-4 ay önce yine gelmişti, mutfakta meyve bıçağıyla bıçaklamıştı. Meyve bıçağı kırılmıştı. Biz şikayet edince tutuklandı. 3-4 ay cezaevinde yattı. Kızım ona istemediğini söyleyip gitmesini istiyordu. Katilin de resmi nikahlı eşi vardı. Ondan da 3 tane çocuğu vardı. Ondan boşandı. Benim çocuğumu kaçırmıştı, çocuğum onun yanında 1-1.5 sene kaldı. Sonra çocukları oldu. Kızımı evde sopayla, kemerle dövermiş. Kızım, sığınma evine gitmişti. Bu kadar ileriye gideceğini bilemezdik" diye konuştu.
Haberin Devamı






"BÖYLE İNSANLARI İDAM ETSİNLER"
Olayla ilgili konuşan Fatoş Çetin'in akrabası Serdal Geçer, "Saat 09.00 gibi amcam 'Çocuğumu öldürmüşler' diye bağırdı. İçeriye girdiğimde yerde kan içinde yatıyordu. Kocasıyla imam nikahlıydı. Olayın nasıl olduğunu bilmiyoruz. Allah kahretsin, mahvetti. Çocuk annesiz kaldı. Kim bakacak bu çocuğa? Onları assınlar. İdam etsinler. İdam tekrar getirilsin, böyle insanları assınlar. Kadınlara kıymasınlar" dedi.

@Búri' Alıntı:

Allah kahretsin, mahvetti. Çocuk annesiz kaldı. Kim bakacak bu çocuğa? Onları assınlar. İdam etsinler. İdam tekrar getirilsin, böyle insanları assınlar. Kadınlara kıymasınlar" dedi.

Genişletmek için tıkla ...

ne diyordu boşefendi? "dağda kuzuyu kurt kapsa benden sorarlar" mışmuş...

başefendiye göre; cennet- vatan ülkemiz bir hukuk devletiymiş(doğrudur öyle yazıyor).

* hukuk develtlerinde yargıç yargıca, savcı; savcıya-polise, bel. bşk' nına, valiye ve hatta en başefendisine kadar hesap sorar. var mı böyle bir şey amerikadaki, batıdaki gibi? yok. kol saati hediyesi için siz yargıya hesap veren bir başkan gördünüz mü türkiya' da? aynı hukuku kullanan batıda bolca örnekleri var.

bak ne diyor yukarıda? "kim bakacak bu çocuğa?" sahi burası bir hukuk devletiyse bu yitirilen canın sorumlusu kim? sadece katleden mi? önlemek kimin görevi? hani sözde kağıt üzerinde hukuk devletiyiz(iddia) ya ondan şettim. anayasaya göre can gğvenliğini sağlayamıyorsan, hesap vermiyorsan. "hukuk devleti"yiz iddian açıkça lafdan ibaret işte. bu canın tazmin sorumlusu kim? bunun ve bu gibi zibilyon bürokrasinin sebebiyet maliyetini ben niye ödüyorum(veya tazminat hakkı örtbasıylaa ödemiyorum)? anayasaya göre sorumlusu kimse ona tazminat hakkı verse ve sorumlusuna(bürokrasiye) rücu etseya yargıcı-savcısı. deprem oluyor, sel oluyor. fatura millete. sanırsın bürokrasi bedava çalışıyor. sorumluluğu hiç yok.

e hani nerede hukuk develti, bağımsız yarıgısı, anayasayı uygulayanı? bir canı koruyamayanın görev suçu yokmu burada? bu kaçıncı kadın cinayeti? tehtid biliniyorsa önlemek zorundasın anayasada hukuk devleti diyorya hani.