Gençlikte Arkadaşlık

Gençlik çağı evden kopma ve topluma açılma çağıdır. Ergenliğe giren bir gence evi dar gelmeye başlar. Ana-babanın öğütlerinden ve karışmalarından usanan genç, kendini dışarı atar. Çünkü soluk alabildiği, özgür davranabildiği yer, dışarı ortamıdır. Evle bağları gevşeyen genç kendini dışarıda bulur. Kendi gibi bağımsızlık arayan, aynı kaygıları yaşayan, benzer bocalamayı yaşayan yaşıtlarına takılır. Evinde anlaşılmadığını, değer verilmediğini, çocuk gözüyle bakıldığını sanan genç için arkadaş kümesi bir kurtuluş, bir sığınaktır.
Gencin sıkı arkadaşlık kurmadan topluma açılması düşünülemez. Bu bakımdan arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek, benlik saygısının önemli bir koşuludur. Genç bu ilişkilere girerek zekasıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendini kanıtlar.
Arkadaşlık kurabilmek ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür. Ailesine bağımlı, güvensiz ve sıkılgan bir çocuk okulda başarılı olabilir ama, arkadaşlık kurmada çok yetersiz olabilir. Gençlik çağında, gençlerin ruh hekimlerine başvurma nedenlerinin başında arkadaşsızlık yakınması gelir.

ana-baba' dan koparak, kendine özgü bir kişilik kazanma süreci, (abartmış olmak istemem ama) belki de insan hayatının en önemli dönemidir... bu dönemin arkadaşlık ilişkilerinin yeri, bir daha asla doldurulamaz... büyüklerin bilmesi gereken şey şudur: çocuğa, 'kendi' olma, fırsatını ve olanağını vermek... yani, gölge etmemek...

ergenlik yönetim dersleri 1
denetimli serbestlik
sürekli ve gizli takip
sonsuz güveniyorum imajı vermek
icabeden hallerde duygu sömürüsü ajitasyon yardıma ihtiyacım var mesajı vermek
akabinde arkadaşları olan ama abuk subuk işlere zaman bulamayan, olduğu kadar korunaklı, az hırpalanmış ,sahibinden temiz, kaza yapmamış birey..

arkadaşlık olgusu gençlik süreci ile başlayan bir süreç değildir. çocukluk çağından itibaren aile bireyi olan çocuk hem yakın çevresi ile hem de sosyal çevresi ile arkadaşlık bağı ile bağlıdır. bu nedenle çekirdek aileyi bunun dışına taşımak ona despotik bir yapıyı peşin olarak uygun görmek demektir. yanlış olan da budur. bu yanılgı bir bireyi dünyaya getirmeyi düşünenlere aittir ve düzeltilmesi gereken de bu yanlış edimlerdir. birey doğduğu andan itibaren öznellik kazanmaya başlar ve onun ergenliğini çok ayrı bir yere taşımaz; kişilik oluşumu erken 4 yaş ve 7 yaşında neredeyse tamamlanmış olacağından ergenlik denilen sonraki süreç bu temel üzerinde yükselecektir. kısacası arkadaşlık, paylaşım, özgüven her zaman önemlidir ve çocuk yönünden ailesinin bu konuda temel yükümlülüğü var olduğu gibi en etkili olanıdır.