Fenomen ve numen uzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilimsel Makaleler kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Fenomen ve numen uzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,040 kez görüntülenmiş, 22 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilimsel Makaleler
Konu Başlığı Fenomen ve numen uzerine
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
O zaman şöyle başlayalım sıfırdan.Sizin numen - fenomen tanımınız nedir?

Fenomen-gozlem ve yansi veren ve uzerinden bilgi turetilendir. Insanogluda buna dahildir.

Numen-Gozlemi alan ve kavramlastirarak bilgiye donusturen ve bunu bildiren belirten, beynin fonksiyonu olan numenal yetisidir. Bu sadece fenomen olarak insanoglunda vardir.

Yani bilgi kavramsal olarak sadece insanoglu turetimidir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Kant'ın numen ve fenomeninden farksız o halde...Fenomen bilinebilir numen bilinemez..Bilgi sadece insanoğlu türetimi değildir, insan üretimi olan bilgi üst düzey bilgidir. Hayvanlar da bilgi üretirler ancak üretimleri insanoğlu ile kıyaslanamaz ve ürettiklerini nesilden nesile aktarmada problem yaşarlar ancak bilgi sadece insanoğlu türetimi değildir...
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Şimdi düşündüm de konu dağılacak bu sebeple bilginin insan türetimi vesaire kısmını söylemediğimi farzedin, tabi cevap vermek isterseniz hakkınızdır, bişey diyemem
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Kant'ın numen ve fenomeninden farksız o halde...Fenomen bilinebilir numen bilinemez..Bilgi sadece insanoğlu türetimi değildir, insan üretimi olan bilgi üst düzey bilgidir. Hayvanlar da bilgi üretirler ancak üretimleri insanoğlu ile kıyaslanamaz ve ürettiklerini nesilden nesile aktarmada problem yaşarlar ancak bilgi sadece insanoğlu türetimi değildir...

Hayir. Kant'in bu farki ortaya koydugu dogru. Yalniz kant numeni tanrisina vermistir. O gunden bugune bilimsel olarak elde edilen gelisme; numenin bir insanoglu beyin fonksiyonu oldugunu bilissel bilim olarak ortaya koymustur.

Yani numenal yeti; zihniyet, zihin, akil, dusunce, hafiza, bilinc ve farkindalik temelli beynin bilgisel ve kavramsal fonksiyonudur.

Ayyrica bilgiyi baska minin/neyin turettigini aciklar misiniz?

Hayvanlarin urettigi bilgi ile insanoglunun bu bilgiyi algilayacak bir dialogu yoktur. Insanoglu baska bilgiyi de kendi numenal yetisi ile algilar, bilgilendirir.

Mesela kedi miyavlamasi; kediye degil; insanoglu algisina aittir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Ozaman ne soylemek istediginizi yeniden ifade eder misiniz?

Hayvanların da alet kullananları mevcut, şempanzeler mesela , yahut kargaların taşla sert kabuklu şeyleri kırması gibi...Bilgi üretebiliyorlar, ancak ürettikleri bilgiyi kendi aralarında aktaramıyorlar...Dialog derken? Farkedebiliyoruz bilgi ürettiklerini , onlarla bir alış verişimizin bu manada olması gerekmez.Konu bilgi üretip üretmedikleri ki üretiyorlar...
Bilgiyi üreten beyindir, hayvanların da beyni vardır, onların da, bizim seviyemizde olmasa da işlerine yarayacak bilgiyi üretmeleri gayet doğaldır.Saf cehalet ile hayatta kalınamaz, yaşıyor olduklarına göre biliyor olmaları gerekir,ezeli değil iseler ki değilller öğrenmiş olmaları gerekir, öğrenmek ise bilmek ile sonuçlanır...

Sizin numeniniz Kant'tan farklı olarak Tanrı değildir..Peki Kant'ın numeni gibi bilinemez midir? Ayrıca numen fenomen ayrımına gerek duymanızın sebebi nedir?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Hayvanların da alet kullananları mevcut, şempanzeler mesela , yahut kargaların taşla sert kabuklu şeyleri kırması gibi...Bilgi üretebiliyorlar, ancak ürettikleri bilgiyi kendi aralarında aktaramıyorlar...Dialog derken? Farkedebiliyoruz bilgi ürettiklerini , onlarla bir alış verişimizin bu manada olması gerekmez.Konu bilgi üretip üretmedikleri ki üretiyorlar...
Bilgiyi üreten beyindir, hayvanların da beyni vardır, onların da, bizim seviyemizde olmasa da işlerine yarayacak bilgiyi üretmeleri gayet doğaldır.Saf cehalet ile hayatta kalınamaz, yaşıyor olduklarına göre biliyor olmaları gerekir,ezeli değil iseler ki değilller öğrenmiş olmaları gerekir, öğrenmek ise bilmek ile sonuçlanır...

Sizin numeniniz Kant'tan farklı olarak Tanrı değildir..Peki Kant'ın numeni gibi bilinemez midir? Ayrıca numen fenomen ayrımına gerek duymanızın sebebi nedir?

Bilgi kendi basina ifade edilemez, kavram ile ifade edilir. Burada da hayvanlarin urettigi bilgiyi kendi algisi ile kavramlastiran, insanogludur hayvanlar degildir. O yuzden hayvanlarin urettigi bilgi varsa bile; bu onlarin verdigi gibi algilanamaz, ancak insanoglu beyni ile algilanir. O yuzden bilgi kavramsal olarak sadece insanogluna aittir. Hayvanlarin gozleminden elde edilenin bilgisi insanoglu aciklamasidir.

Dialog demek karsilikli iletisimdir. Insanoglu ancak bunu kendi turu bunyesinde saglamaya calisir. Ortak bir dil olmadigindan da insanoglu kendi disinda kalan bir tur ile dialog kuramaz. Sadece kendi monologu ile onu degerlendirir.

Konu numenin bilinip bilinmemesi degildir, numen ile fenomen arasindaki iliskide numenin yeridir. Iste insanoglunun bilgisel ve kavramsal soyutlamasi; beyninin fonksiyonu lan numenal yetisdi eliyledir.

Bu da insanoglu fenomenini epistemolojik olarak bilgi ve kavram tureten ve bunu kendi adina ait icin ve eliyle yapan tek tur yapar.

Bizlerde bu turun birleriyiz. Ne maddeyiz, ne tanri v.s.

Ayrica bilimin bilimselligi fenomeni ortaya koymaz, onun gozlemini ortaya koyar. Yani nesnel bir bilgi mumkun degildir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Bilgi kendi basina ifade edilemez, kavram ile ifade edilir. Burada da hayvanlarin urettigi bilgiyi kendi algisi ile kavramlastiran, insanogludur hayvanlar degildir. O yuzden hayvanlarin urettigi bilgi varsa bile; bu onlarin verdigi gibi algilanamaz, ancak insanoglu beyni ile algilanir. O yuzden bilgi kavramsal olarak sadece insanogluna aittir. Hayvanlarin gozleminden elde edilenin bilgisi insanoglu aciklamasidir.

Dialog demek karsilikli iletisimdir. Insanoglu ancak bunu kendi turu bunyesinde saglamaya calisir. Ortak bir dil olmadigindan da insanoglu kendi disinda kalan bir tur ile dialog kuramaz. Sadece kendi monologu ile onu degerlendirir.

Konu numenin bilinip bilinmemesi degildir, numen ile fenomen arasindaki iliskide numenin yeridir. Iste insanoglunun bilgisel ve kavramsal soyutlamasi; beyninin fonksiyonu lan numenal yetisdi eliyledir.

Bu da insanoglu fenomenini epistemolojik olarak bilgi ve kavram tureten ve bunu kendi adina ait icin ve eliyle yapan tek tur yapar.

Bizlerde bu turun birleriyiz. Ne maddeyiz, ne tanri v.s.

Ayrica bilimin bilimselligi fenomeni ortaya koymaz, onun gozlemini ortaya koyar. Yani nesnel bir bilgi mumkun degildir.

Konu numenin bilinip bilinememesi değil diyorsunuz ancak son kısımda nesnel bilgi mümkün değildir diyerek numen bilinemez demiş oluyorsunuz.Bana göre konunun en can alıcı kısmı budur, çünkü bu düşünce biçimi kaçınılmaz olarak metafiziktir..Size göre mümkün olmayan ve bilinemeyen olan numeninizin var olabilmesi için bir durağanlığı da kabul etmeniz şarttır.Eğer sürekli bir değişim içerisindeysek mutlak anlamda numen yoktur , mutlak anlamda bilemeyeceğimiz bir numen de yoktur haliyle .Bu varsayım ancak hareketi bir yere kadar kısıtlamak ile mümkün olabilir ancak bu da metafiziktir...Ayrıca bu numenal sınır nerede başlar nerede biter?Burası muğlaktır.Etrafınıza baktığınızda insan zihninin ortaya koymuş olduğu eserleri görüyorsunuz.İnsan kendi maddi ve maddi olmayan yaratımları ile ; uçabiliyor, hastalıklarını iyileştirebiliyor, dış uzayı gözlemleyebiliyor, uzaya çıkabiliyor, radyo dalgaları ile haberleşebiliyor, gen haritasın çıkarabiliyor, atom altı dünyayı gözlemleyebiliyor,beyni inceliyor vs..Örneğin bir maddenin kütlesini ,hacmini ,ağırlığını, özgül ağırlığını,formunu,rengini,yapısını,atomsayısını,ısısını vs. bilebilyoruz , birde henüz bilemediğimiz şeylerin de var olduğunu biliyor isek numen fenomen gibi bir ayrıma ne gerek var?Bir gereği olmalı ki bu şekilde ifade edilmiş olmalı sizin açınızdan?Bu gereklilik nereden geliyor?Siz ne zaman numeni bildiğimize kanaat getireceksiniz? Ben söyleyeyim. Hiçbir zaman getiremeyeceksiniz (siz de öyle diyorsunuz zaten).Numen ve fenomen ayrımının gerçekliği olmadığı için yapamayacaksınız bunu...
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Bana göre konunun en can alıcı kısmı budur, çünkü bu düşünce biçimi kaçınılmaz olarak metafiziktir..Size göre mümkün olmayan ve bilinemeyen olan numeninizin var olabilmesi için bir durağanlığı da kabul etmeniz şarttır.

Bilinmeyenlerden ötürü; doğa kanunları üstünde birşeylerin gerçekleşebileceğini, olabileceğini düşlemek, bu düşünceye ihtimal vermek, bunu kesin biçimde reddetmemek metafiziktir der Kierkegaard, ve bunu imanı oluşturan etmenlerden biri olarak gösterir:)
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bilgi kendi basina ifade edilemez, kavram ile ifade edilir. Burada da hayvanlarin urettigi bilgiyi kendi algisi ile kavramlastiran, insanogludur hayvanlar degildir. O yuzden hayvanlarin urettigi bilgi varsa bile; bu onlarin verdigi gibi algilanamaz, ancak insanoglu beyni ile algilanir. O yuzden bilgi kavramsal olarak sadece insanogluna aittir. Hayvanlarin gozleminden elde edilenin bilgisi insanoglu aciklamasidir.

Dialog demek karsilikli iletisimdir. Insanoglu ancak bunu kendi turu bunyesinde saglamaya calisir. Ortak bir dil olmadigindan da insanoglu kendi disinda kalan bir tur ile dialog kuramaz. Sadece kendi monologu ile onu degerlendirir.

Konu numenin bilinip bilinmemesi degildir, numen ile fenomen arasindaki iliskide numenin yeridir. Iste insanoglunun bilgisel ve kavramsal soyutlamasi; beyninin fonksiyonu lan numenal yetisdi eliyledir.

Bu da insanoglu fenomenini epistemolojik olarak bilgi ve kavram tureten ve bunu kendi adina ait icin ve eliyle yapan tek tur yapar.

Bizlerde bu turun birleriyiz. Ne maddeyiz, ne tanri v.s.

Ayrica bilimin bilimselligi fenomeni ortaya koymaz, onun gozlemini ortaya koyar. Yani nesnel bir bilgi mumkun degildir.

Nesnel bilgi mümkün değil derken, bilgi temelini oluşturan fenomenin sadece "gözlenebilir/algılanabilir" kısmının ve de bu kısmın/yönün gözlemciye göre yorumunu kastediyorsanız, tutarlı..Ama örn:"sıvılar akışkandır" önermesindeki "nesnel olamama" gerekçesi nedir?Bilim nesnel olmak zorundadır, başka bir deyişle fenomendeki her türlü öznel algı/yorumdan arındırılmış olmalıdır.Bilimi bir e..ye göre mi algılıyoruz?Bilim insanı da bir e'mi?Kendisi bir ..e olarak kendi gözlemini mi bilim diye ortaya koyuyor?Varlık konusunda tam ve kesin bilgimizin olmadığı yönündeki temellendirmeniz, bilimin , fenomenin kısmi bir betimlenmesini yaptığı sonucunu verıyor. Doğru anladı isem, sizce bilimin misyonu da bu..Ama buna da nesnel değil diyorsanız, vay halimize..Fenomeni gözleyen, -kendisi de bir fenomen olan- insanın soyutlamalarından ibaret uçuşan bir evren modeli..Hatta evren diyemem, bütünlüğü yok çünkü.. öznel tasarımlardan ibaret..Cümleten bir halüsinasyon deryasında kulaç atıyoruz..
Not:Son cümlede siz bilim değil, bilgi kavramını kullanmışsınız ama bilim de sistemli bilgiler kümesi olduğundan, bilimi de bağlıyor bence..*:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Konu numenin bilinip bilinememesi değil diyorsunuz ancak son kısımda nesnel bilgi mümkün değildir diyerek numen bilinemez demiş oluyorsunuz.Bana göre konunun en can alıcı kısmı budur, çünkü bu düşünce biçimi kaçınılmaz olarak metafiziktir..Size göre mümkün olmayan ve bilinemeyen olan numeninizin var olabilmesi için bir durağanlığı da kabul etmeniz şarttır.Eğer sürekli bir değişim içerisindeysek mutlak anlamda numen yoktur , mutlak anlamda bilemeyeceğimiz bir numen de yoktur haliyle .Bu varsayım ancak hareketi bir yere kadar kısıtlamak ile mümkün olabilir ancak bu da metafiziktir...Ayrıca bu numenal sınır nerede başlar nerede biter?Burası muğlaktır.Etrafınıza baktığınızda insan zihninin ortaya koymuş olduğu eserleri görüyorsunuz.İnsan kendi maddi ve maddi olmayan yaratımları ile ; uçabiliyor, hastalıklarını iyileştirebiliyor, dış uzayı gözlemleyebiliyor, uzaya çıkabiliyor, radyo dalgaları ile haberleşebiliyor, gen haritasın çıkarabiliyor, atom altı dünyayı gözlemleyebiliyor,beyni inceliyor vs..Örneğin bir maddenin kütlesini ,hacmini ,ağırlığını, özgül ağırlığını,formunu,rengini,yapısını,atomsayısını,ısısını vs. bilebilyoruz , birde henüz bilemediğimiz şeylerin de var olduğunu biliyor isek numen fenomen gibi bir ayrıma ne gerek var?Bir gereği olmalı ki bu şekilde ifade edilmiş olmalı sizin açınızdan?Bu gereklilik nereden geliyor?Siz ne zaman numeni bildiğimize kanaat getireceksiniz? Ben söyleyeyim. Hiçbir zaman getiremeyeceksiniz (siz de öyle diyorsunuz zaten).Numen ve fenomen ayrımının gerçekliği olmadığı için yapamayacaksınız bunu...

Burada da konu fenomen ya da numen degil dersem belki daha iyi algilanir. Insanoglu neyin ne oldugunu ortaya koyamaz, sadece gozlemini ortaya koyar. Bu su demektir. Tam da senin metafizik alginin kendisidir. Cunku metafizik varliksal olarak materyalist temelde maddeyi, idealist temelde de dusunceyi, pozitif temelde de pozitivizmi varligin "ilk, tek, mutlak, kesin" v.s. olarak akilci indirgemeci determinist ideoloji ver inanclaridir. Iste metafizigin varliksal ve ontolojik varlik ve onun ne oldugu tartismasi bu indirgemeci kisir dongudur.

Konu bilgisel, bilimsel, kavramsal ve bilissel olunca durum farklilasir. Iste burada bilimsel olan ne fenomen tabanli nesnel maddenin, ne numenal tabanli oznel dusuncenin ne de isim tabanli pozitif kavramin ne oldugunu degil; gozlemini ortaya koymaktir.

Iste buradaki bilimsel ile inancsal fark budur. O yuzden sizin odaklastiginin nokta varliksal metafizik inancsal ve ideolojiktir. Benim odaklandigim nokta ise bilissel, bilimsel, bilgisel ve kavramsaldir. Kisaca metafizik degil; epistemolojiktir.

Eger konuyu bu temelde algilar ve bu temelde yanasirsaniz, benim ne demek istedigimi metafizik degil; epistemolojik temelde algilarsiniz.

O yuzden dile gelenleri bir daha ve epistemolojik olarak algilamaya gayret edin ve ona gore yanit yazin. Cunku benim tum yanitlarim metafizik ve varliksal inancsal ideolojik degil; epistemolojik ve bilgisel/bilimsel ve bilissel olacaktir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Nesnel bilgi mümkün değil derken, bilgi temelini oluşturan fenomenin sadece "gözlenebilir/algılanabilir" kısmının ve de bu kısmın/yönün gözlemciye göre yorumunu kastediyorsanız, tutarlı..Ama örn:"sıvılar akışkandır" önermesindeki "nesnel olamama" gerekçesi nedir?Bilim nesnel olmak zorundadır, başka bir deyişle fenomendeki her türlü öznel algı/yorumdan arındırılmış olmalıdır.Bilimi bir e..ye göre mi algılıyoruz?Bilim insanı da bir e'mi?Kendisi bir ..e olarak kendi gözlemini mi bilim diye ortaya koyuyor?Varlık konusunda tam ve kesin bilgimizin olmadığı yönündeki temellendirmeniz, bilimin , fenomenin kısmi bir betimlenmesini yaptığı sonucunu verıyor. Doğru anladı isem, sizce bilimin misyonu da bu..Ama buna da nesnel değil diyorsanız, vay halimize..Fenomeni gözleyen, -kendisi de bir fenomen olan- insanın soyutlamalarından ibaret uçuşan bir evren modeli..Hatta evren diyemem, bütünlüğü yok çünkü.. öznel tasarımlardan ibaret..Cümleten bir halüsinasyon deryasında kulaç atıyoruz..
Not:Son cümlede siz bilim değil, bilgi kavramını kullanmışsınız ama bilim de sistemli bilgiler kümesi olduğundan, bilimi de bağlıyor bence..*:)

Cunku her nesnel bilginin bir gozlemleyicisi yani insanoglu vardir. Ayrica bu nesnellik insanoglu gozleminin bilgisi ve kavrami ile ortaya konabilir.

Biliomin misyonu metafizik degil, epistemolojiktir. Yani bilgi, bilim, bilis, bilinc ve farkindaliga dayanir. Bu da olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlik temeline oturur.

Iste bilimsel olarak bilginin bilimselliginin inancsalligindan farki; bu degisim, yenilenimdir. Cunku inancsal olan bilgi yanlislanamaz ve yenilenemez. Sadece beynin her turlu islevini sinirlanmis inancsal ideolojik degerlerle sabitler ve noktalar ve de dogrular. Bu da bilginin kavramin ve gozlemin sonu demektir.

Fenomen daimidir ve bundan gelen gozlem, bilgi kavram da daimidir. Olgu yanlislanabilene kadar gecerli ve evrensel onay almis bilgidir.

Bilgi de uc cesittir. Sosyal fiziksel ve matamatiksel/mantiksal. Nesnel bilgi fiziksel ya da sosyal bilgidir.

Bilgi ayrica katagorii olarak varliksal, inancsal, ideolojik, felsefi, metafizik, bilimsel, bilissel, dilsel v.s. olabilir.

Bilim; fenomenin gozleminin verdigi kavramsal bilginin bilimsel, bilissel olgusal ve teorik olanidir.

Fenomenin bir varlik olarak ne oldugunun gercekliginin v.s. tartisma kisir dongusu de metafizigin ontolojik ve teolojik tartismasidir. Bilimin bilimsel olarak bioyle bir tartismasi yoktur. Cunku bilim varliga degil; fenomen olana degil onun gozlemine dayanan kavramsal bilgidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cunku her nesnel bilginin bir gozlemleyicisi yani insanoglu vardir. Ayrica bu nesnellik insanoglu gozleminin bilgisi ve kavrami ile ortaya konabilir.

Biliomin misyonu metafizik degil, epistemolojiktir. Yani bilgi, bilim, bilis, bilinc ve farkindaliga dayanir. Bu da olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlik temeline oturur.

Yani eğer bilgiyi/bilimi nesnelleştirmeye çalışır isem, onu bir inanca dönüştürürüm,(idea veya maddeye indirgerim..) mutlak kılarım ve değerini/geçerliliğini yitirmesine neden olurum, öyle mi?
Neden-sonuç ilişkisine nasıl bakıyorsunuz?..Aklıma takıldı, siz determinizme nasıl yaklaşıyorsunuz?Fenomen daimidir ne demek?Kendisiyle özdeş kalmaya devam eden mi, ezeli ve ebedi olan mı, sürekli yeniden üretilen mi?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yani eğer bilgiyi/bilimi nesnelleştirmeye çalışır isem, onu bir inanca dönüştürürüm,(idea veya maddeye indirgerim..) mutlak kılarım ve değerini/geçerliliğini yitirmesine neden olurum, öyle mi?
Neden-sonuç ilişkisine nasıl bakıyorsunuz?..Aklıma takıldı, siz determinizme nasıl yaklaşıyorsunuz?Fenomen daimidir ne demek?Kendisiyle özdeş kalmaya devam eden mi, ezeli ve ebedi olan mı, sürekli yeniden üretilen mi?

Insanoglu fenomeninin maddesel, dusunsel ve kavramsal uclu birliginin nesnellik, ya da oznellik ya da kavramsallik temelinde ele alinmasi indirgemeci bir akilciliktir. Bunun inanc olup olmamasi ise akilciligin gozleme dayanip dayanmayan yanasimidir. Mesela nesneli "tek, ilk, mutlak, kesin v.s. kilmak "gibi.

O yuzden burada sizin lakabiniza yonelik bir aciklama yoktur. Yapilacak olan beyin isleminin getirecegi sonuc vardir.

Neden sonuc iliskisi neyi neden ve o nedene paralel olarak ta neyi sonucx aldigina baglidir.

Bu uclu mantik ve analojinin particular yani belirli bir konu ve kavramina gore degiskendir.

Fenomenin daimiligi gozlem tabani olarak gozleme ve yansiya verdigi algidir. Fenomen adina konusursak "sen beni gozle ve beni gozleminden de kavramsal bilgi turet" seklinde insanoglunun algisina sunmaktadir. Iste bu temelde fenomenin gozleminden elde edilen bilgi, yanlislanabilir ve sureklidir.

Fenomenin yok olmasi demek, gozlem vermemesi demektir. Mesela dinazorlarin gozlem vermemesi onlarin guncel gozlemini onler. Yalniz onun ile ilgili bir bulus ve gozlemi onu tekrar elde olan bilgiler temelinde gozlem ve bilgiye tasir.

Fenomenin daimiligi insanoglu algisina gozlem verdigi temeldedir. Insanoglu da bir fenomen olarak kendine gozlem verir. Burada insanoglunun diger fenomenlerden farki; bu gozlemi alan ve bilgilendiren ve belirten faktor olmasidir. Iste bu da insanoglu fenomeninin gozlemini algi, bilgi, kavram olarak daimi kilar. Bu daimiligin gelismesi bilimsel; sabitligi inancsaldir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Fenomenin daimiligi gozlem tabani olarak gozleme ve yansiya verdigi algidir. Fenomen adina konusursak "sen beni gozle ve beni gozleminden de kavramsal bilgi turet" seklinde insanoglunun algisina sunmaktadir. Iste bu temelde fenomenin gozleminden elde edilen bilgi, yanlislanabilir ve sureklidir.

Fenomenin yok olmasi demek, gozlem vermemesi demektir. Mesela dinazorlarin gozlem vermemesi onlarin guncel gozlemini onler. Yalniz onun ile ilgili bir bulus ve gozlemi onu tekrar elde olan bilgiler temelinde gozlem ve bilgiye tasir.

Fenomenin daimiligi insanoglu algisina gozlem verdigi temeldedir. Insanoglu da bir fenomen olarak kendine gozlem verir. Burada insanoglunun diger fenomenlerden farki; bu gozlemi alan ve bilgilendiren ve belirten faktor olmasidir. Iste bu da insanoglu fenomeninin gozlemini algi, bilgi, kavram olarak daimi kilar. Bu daimiligin gelismesi bilimsel; sabitligi inancsaldir.

Fenomenin daimiliği, koşulsuz olarak "varlık" temeline bağlı oluyor bu durumda..O zaman fenomenin değil varlığın daimiliği /değilliği gündeme geliyor.Öyle bir konu ki, ne kadar mesafeli olunmaya çalışılırsa çalışılsın, kökleri metafizikte..Ağacı toprak üzerindeki görüntüsüyle kavrarız genelde..Kökten başka bir de toprak sorunu var..*:)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Burada da konu fenomen ya da numen degil dersem belki daha iyi algilanir. Insanoglu neyin ne oldugunu ortaya koyamaz, sadece gozlemini ortaya koyar. Bu su demektir. Tam da senin metafizik alginin kendisidir. Cunku metafizik varliksal olarak materyalist temelde maddeyi, idealist temelde de dusunceyi, pozitif temelde de pozitivizmi varligin "ilk, tek, mutlak, kesin" v.s. olarak akilci indirgemeci determinist ideoloji ver inanclaridir. Iste metafizigin varliksal ve ontolojik varlik ve onun ne oldugu tartismasi bu indirgemeci kisir dong....

Benim iddiam ,numen fenomen ayrımını yapıyor iseniz KAÇINILMAZ olarak METAFİZİK düşünceye gidersiniz...Kişinin kalıcı olarak bilgisinin ötesinde birşeylerin var olduğunu ve nesnel bilginin mümkün olmadığını söylemek demek METAFİZİKTİR diyorum..Bana bunun nasıl olup da metafizik olmadığını izah etmenizi rica edeceğim...Siz numen /fenomen derken epistemolojik olarak algılıyorum zira zaten burada mevzu bilgi ile ilgilidir sorun burada değil..Benim dediğim ise sizin red etmiş olduğunuz ve dışında olduğunuzu söylediğiniz metafizik düşüncenin nasıl dışında kalmış olduğunuzdur.Bunu sadece dışındayım diyerek yapamazsınız.Bunlar düşünme yöntemleridir, sizin yönteminizin farkını bu anlamda ortaya koymak gibi bir durumunuz vardır..Benim iddiam numen fenomen ayrımının metafizik olma zorunluluğudur..Sizce bu zorunluluk neden yoktur?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Benim iddiam ,numen fenomen ayrımını yapıyor iseniz KAÇINILMAZ olarak METAFİZİK düşünceye gidersiniz...Kişinin kalıcı olarak bilgisinin ötesinde birşeylerin var olduğunu ve nesnel bilginin mümkün olmadığını söylemek demek METAFİZİKTİR diyorum..Bana bunun nasıl olup da metafizik olmadığını izah etmenizi rica edeceğim...Siz numen /fenomen derken epistemolojik olarak algılıyorum zira zaten burada mevzu bilgi ile ilgilidir sorun burada değil..Benim dediğim ise sizin red etmiş olduğunuz ve dışında olduğunuzu söylediğiniz metafizik düşüncenin nasıl dışında kalmış olduğunuzdur.Bunu sadece dışındayım diyerek yapamazsınız.Bunlar düşünme yöntemleridir, sizin yönteminizin farkını bu anlamda ortaya koymak gibi bir durumunuz vardır..Benim iddiam numen fenomen ayrımının metafizik olma zorunluluğudur..Sizce bu zorunluluk neden yoktur?

Metafizik bu basligin konusu degil. O yuzden bu konu ve kavram ile ilgili yeni baslik actim. Buyrun metafizigi her iki felsefi literatur anlami ile de orada yazisabiliriz. Ayrica bilgi de metafizigin degil; epistemolojinin konusudur. Bunu da yeni actigim baslikta izah ettim.

http://www.felsefe.net/felsefeye-giris/73908-metafizik-uzerine-hakkinda.html#post104995
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Fenomenin daimiliği, koşulsuz olarak "varlık" temeline bağlı oluyor bu durumda..O zaman fenomenin değil varlığın daimiliği /değilliği gündeme geliyor.Öyle bir konu ki, ne kadar mesafeli olunmaya çalışılırsa çalışılsın, kökleri metafizikte..Ağacı toprak üzerindeki görüntüsüyle kavrarız genelde..Kökten başka bir de toprak sorunu var..*:)

Hayir. Bilimsel olarak gozlem ve yansi vermesine.
Insanoglunun fenomeninin devamliligina
Verilen gozlem ve yansinin insanoglu algisi ile bilgiye kavramsal olarak donusturulup yansitilmasina bagli oluyor.

Sonucta fenomenin verdigi gozlem ve yansiyi alacak insanoglu algisi yoksa ve bu algi kavramlasarak bilgiye donusmuyor ve yansitilmiyorsa, fenomenin bir anlam ve icerigi kalmaz.

Bilgi metafizigin konusu degildir, varlik metafizigin konusudur. Bilimsel olarak bilim de fenomenal temelde varligi degil; bilgisini ortaya koyar.

Fenomenin varliksal olarak ne oldugu tartismasi metafizigin tartismasidir ve bilimsel degildir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bilgi metafizigin konusu degildir, varlik metafizigin konusudur. Bilimsel olarak bilim de fenomenal temelde varligi degil; bilgisini ortaya koyar.

Fenomenin varliksal olarak ne oldugu tartismasi metafizigin tartismasidir ve bilimsel degildir.

O vakit, "varlığın bilgisi" olmaz..Fenomenin bilgisi olur ve bilimsellik de budur.Bilgi metafiziğin konusu olmayabilir ama metafizik bilginin konusudur.Felsefeyi metafizikten ayırma konusunda analitik felsefeciler ve Kant da sizin gibi düşünüyordu.O zaman alanınızı bilim felsefesiyle sınırlarsınız tartışma da biter.Varlıkla bilgiyi birbirinden koparırsak, varlığı sorgulamaktan vaz mı geçecek insan?Bunu bilginin değil de inancın bir alanı yapmak, insani bütünlüğü parçalamak değil midir?Ya fenomenle varlığı özdeş tutacağız, ya da fenomenden türetilen bilgiye her zaman şüphe ile yaklaşacağız.Varlık-fenomen ayrımını nasıl-neye göre yapılandıracağız?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst