Felsefe Ödevi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde Castiel tarafından oluşturulan Felsefe Ödevi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,012 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Felsefe Ödevi
Konbuyu başlatan Castiel
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan sakal

Castiel

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Ocak 2014
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bir turizm şirketinin düzenlediği Avrupa turuna katılan X-men Almanya sınırlarına girdikten bir süre sonra ihtiyacından dolayı mola ister ve isteği en yakın istasyonda karşılanır.Aceleyle tuvalete giden X-men ihtiyacını karşıladıktan sonra dışarı çıkmak ister ama kapının açılmadığını fark eder.Seslenir sesini duyan olmaz.İçeride kalmıştır.Orada kalacak kaygısıyla kapıyı tekmeler.Kapıyı açın diye bağırmaya başlar.Sesleri duyan birisi kapıyı dışarıdan tıklatarak ''dinkof dinkof sifon'' diye seslenir.

Bu hikayeyi felsefi olarak yorumlayınız.

Felsefe hocası performans ödevi verdi.Yardım eder misiniz?


 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
medeniyet,kültür,zil..

hayatım boyunca hatırlayacağım üç kelime..

biz türkler çok misafirperver insanlarız..hele kırsal kesimde yaşayan insanlarımız şehre nazaran daha çok cana yakın ve misafirperver..her nedense seneler öncesi bu ülkeye yerleşip yaşamalarına rağmen yabancılardan aynı yakınlığı göremiyorsunuz..bizim hoş görü olarak tanımladığımız şeyleri onların anlamasını beklemek boşuna..genlerinde mi var nedir,bizim kadar anlayış sahibi değiller..tamam bizde kurallara uymayız şudur budur ama hatanın ve unutkanlığın insanlara has bir şey olduğunu biliriz..en azında bir yerin yabancısı iseniz oranın insanları size o yöreye ait bazı geleneklerden ötürü yapılması ayıp veya yanlış olan şeylerden birini yaptığınızı gördüklerinde bunu hoş karşılarlar seslenmezler..

neyse uzatmayım olay alanya'nın mahmutlar beldesinde geçiyor..mahmutlar beldesinin halihazır haritasını yapıyoruz..en küçük ayrıntıyı bile atlamadan haritaya dökmeye mecburuz,eskaza bir ayrıntının atlanması ileride yapılacak imar çalışmasında büyük sorunlara yol açabilir..yaz ayları herkes tarlasında tapanında çoğu insanı evinde bulmak mümkün değil..böyle olunca sınır duvar dikenli tel ve hatta bağ bahçe ev güvenliğinden sorumlu bekçi köpekleri sizin için bir engel olamaz..arazi ve hava şartlarının elverdiği ölçüde o gün önünüze çıkan ne varsa haritaya dökmek zorundasınız..yine böyle bir günde gide gide bir alman'ın evine vardık..bahçede her şey düzgün temiz yerli yerinde,gayet muntazam bir yazlık..bizim köylülerinki gibi çerden çöpten değil duvarları,dağ başında duvar üstü yeni nesil jilet gibi keskin tel örgülerinden..tabi böyle bir evin olmazsa olmazı kurt köpeği safkan alman :) bahçeye gireceğiz içeride herhangi bir canlı belirtisi yok..hişt hooop hemşerim filan diyoruz kimse çıkmadı..dış kapıyı çakıyoruz yine ses yok..köpek sahibinden daha dost canlısı çıktı bir iki havlamadan sonra kuyruk sallamaya başladı,o sorunu aşmıştık..baktık evden kimse çıkmıyor elemanın biri atladı içeri..tam işimizi yapacağız tipik sarı almanın biri çıkmaz mı,kızıyor bağırıyor haklı olarak ne işiniz var bahçemde diye..anlatmaya çalışıyoruz anlamıyor ingiliz olsa çat pat anlaşırız diğer yabancılara karşı iletişimimiz tarzanca..bu sırada kulağıma küpe olan o üç kelimeyi söyleyip susuyor; ''medeniyet,kültür,zil'' tabi bizde şok bir vaziyette sus pus oluyoruz..kapıyı çaktık ama zil aklımıza gelmedi çünkü zil denilen teknolojik aleti biz çerden çöpten yapılan duvarlarımızda kullanmıyorduk ve bizim geleneksel dış kapılarımızda tokmak olurdu oda en lüksünde..nerede toros dağlarında kabaralı kakmalı çakmalı dış kapı..bütün bunlar mazeret değil ama alışkanlık işte biz misafirperveriz,bize gece gündüz gelecek misafire her an kapımız açık..o an için dinkof ben senin evini ölçmek için 60 km. yi tekrar gelemem akşama kadar da bekleyemem burada diyemedik desek de anlamazdı zaten..

sizin hikayenize benzerliğinden dolayı aktardığım bu olayda bizim düştüğümüz hata birbirimize olan güvenimiz,misafirperverliğimizden dolayı böyle ufak tefek şeylerin eğer bir art niyet yoksa hoş görü sınırları içinde kaldığı..sonuçta hırsızlığa değil iş amaçlı bir sınır ihlaliydi..benzer bir olayda bir türk vatandaşının takınacağı tavır (türkiye'nin çoğu yerini gezerek edindiğim tecrübelerime dayanarak söylüyorum) hemşerim kaç kişisiniz ona göre çay koydurayım olurdu..

senin hikayenin yorumunu yapamam ama şöyle bir ipucu verebilirim,kültürel kodlar üzerinden yaklaş olaya ve X-men i haklı çıkar..versay sarayında tuvalet yokken bizim en fakir köylü evinde bile hela vardı yaz vesaire..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst