- Konbuyu başlatan
- #1
F
faust
Ziyaretçi
Biyolojide baktığınız zaman oldukça heterojen bir yapı görüyoruz. Çok sayıda veri vardır, hücreye baktığınızda açıklamanız gereken çok şey görürsünüz, biyokimya diye koskoca bir alan var, fizyoloji, genetik, sınıflandırma diye alanlar var... Dolayısıyla, biyolojik ilişkileri ve hücrenin durumunu, bir biyokimyasal metabolik yol ağının oluşumunu, niye öyle olduğunu, niye enerjinin kompartımanlar şeklinde bir akış içerisinde dönüştürüldüğünü anlamak istiyorsanız, herhangi bir işlevsel yapının veya işlevin kendisinin ilişkili olduğu geçmiş durumlara bakmanız gerekir. Bir şeyin niye öyle olduğunu anlamak için tanımlanamaz bir bilinç değil, evrimsel süreç algısı gerekiyor. Büyük evrimci Dobzhansky’nin meşhur sözüdür: “Evrim ışığı altında bakılmaksızın hiçbir şeyin anlamı yoktur”.
Habertürk’ün “Sansürsüz” adlı programında 14 ve 21 Ağustos tarihlerinde bilimcilerin ve yaratılışçıların katıldığı ve Evrim Kuramının tartışıldığı oturumlar gerçekleşti. Doç. Dr. Ergi Deniz Özsoy, bu programlara konuk olarak katılan ve gerek bilimsel birikimi gerekse tartışma performansıyla takdir toplayan bilim insanlarından biriydi. Bilim ve Gelecek’in evrim ve biyoloji alanlarındaki yazarlarından olan Özsoy ile yaratılışçı safsataları ve bilimin duruşunu ele alan geniş bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine özellikle tartışma sırasında gündeme gelen soruları yönelttik. Söyleşiyi Ankara Temsilcimiz Deniz Çerşil yaptı. Önce kısaca Özsoy’un bilimsel geçmişini, ardından geniş söyleşiyi sunuyoruz.
Ergi D. Özsoy 1993 yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü bitirdi. 1996 yılında yine aynı bölümde master tezini vererek bilim uzmanı oldu. 1999-2000 yılları arasında TÜBİTAK Bütünleştirilmiş Doktora Programı kapsamında kazandığı burs ile, Hollanda Groningen Üniversitesi Genetik Bölümü-Populasyon Genetiği’nde 1,5 yıl süreyle doktora tezinin deneysel çalışmalarını gerçekleştirdi. 2000 ve 2002’de olmak üzere, North Carolina State University tarafından düzenlenen istatistiksel genetik yaz enstitüsünde, iki kez burslu olarak eğitim gördü. 2002 yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde doktorasını tamamladı. 2004-2005 yılları arasında, 8 ay süreyle, North Carolina State University Genetik bölümünde, Trudy Mackay’ın laboratuvarında, TÜBİTAK doktora sonrası bursu desteği ve North Carolina State University Visiting Scientist desteği ile sıcaklık şokunun kantitatif genetiğini çalıştı.
Ergi Deniz Özsoy’un, 1 tanesi Nature Genetics dergisinde olmak üzere uluslararası dergilerde 7, ulusal dergilerde ise 6 makalesi bulunmaktadır. 30 civarında uluslararası ve ulusal nitelikli sözlü bildirisi, popüler dergilerde evrim konulu 10 yayını bulunmaktadır. Kendisi aynı zamanda, TÜBİTAK yayınlarından çıkan “Üçlü Sarmal: Gen, Organizma ve Çevre” adlı kitabın çevirmenidir. Ayrıca, 2008 TÜBA doğa bilimleri çeviri ödülü alan “Evrim” adlı ders kitabının yardımcı editörlerinden ve çevirmenlerindendir.
Özsoy’un çalışma konuları; Evrimsel biyoloji ve genetik ve genomik, kantitatif genetik. Ayrıca, evrimsel biyolojinin tarihi ve evrim felsefesi konularıyla da yakından ilgilidir ve özel olarak Drosophila türleriyle çalışmaktadır.
Özsoy, 2007 Aralık’ından bu yana Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde Doç. Dr. olarak görev yapmakta ve yürüttüğü ya da araştırıcısı olduğu 5 proje ile çalışmakta olup; biri DNA laboratuvarı olmak üzere 3 laboratuvarı bulunmaktadır ve “Evrimsel Genetik” adıyla oluşturulan 7 kişilik bir çalışma grubuna sahiptir.
Bilim felsefesi açısından “kuram/teori”nin tanımı
Bilimsel yöntemin ilkeleri düşünüldüğünde, Evrim Kuramı için bilimsel bir kuram diyebilir miyiz?
Kesinlikle söyleyebiliriz, uzun zamandır böyle. Çünkü “kuram/teori” sözcüğünün tanımı, bilim felsefesi açısından ve bilimsel bir yöntemi içermesi veya onunla ilişkili olması açısından, gündelik hayattaki tanımından çok farklıdır. Teori denildiği zaman insanların anladığı şey, ayakları yere basmayan, olgularla desteklenmeyen ve her an için değişebilen bir yapı. Ama bu algı bilim felsefesi açısından kullanılabilecek doğru bir algı değildir. Bilimsel bir kuramın tanımı bilim insanları tarafından şu şekilde yapılır: Bir disiplin bilimsel bir kuram olmuş ise, o disiplin çok sayıda ilgili hipotezlerin kurulduğu ve kurulan hipotezlerin olgularla ilişkisi araştırılırken bağlama ilişkin yasaların kullanıldığı (örneğin Mendel ilkeleri), kanıtlanmış hipotezler içeren bir bütündür. Kuram aslında bir araştırma yöntemi öneren, üretim yapmayı sağlayan genel bir açıklama biçimidir. “Bir teori yanlışlanabilir” denirken aslında teorinin olgularla ilişkisi kurulabilecek hipotezler içerip içermemesinden söz edilir.
“Teorinin yanlışlanması” Karl Popper’in ortaya koyduğu bir çerçevedir ama, örnek verecek olursak, canlılar arasında birbirine yakın olduğunu düşündüğümüz herhangi iki türü seçip genetik açıdan bir akrabalık araştırıyorsak, ortak köken ilişkisini açıklayacağımız genetik (...)
Habertürk’ün “Sansürsüz” adlı programında 14 ve 21 Ağustos tarihlerinde bilimcilerin ve yaratılışçıların katıldığı ve Evrim Kuramının tartışıldığı oturumlar gerçekleşti. Doç. Dr. Ergi Deniz Özsoy, bu programlara konuk olarak katılan ve gerek bilimsel birikimi gerekse tartışma performansıyla takdir toplayan bilim insanlarından biriydi. Bilim ve Gelecek’in evrim ve biyoloji alanlarındaki yazarlarından olan Özsoy ile yaratılışçı safsataları ve bilimin duruşunu ele alan geniş bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine özellikle tartışma sırasında gündeme gelen soruları yönelttik. Söyleşiyi Ankara Temsilcimiz Deniz Çerşil yaptı. Önce kısaca Özsoy’un bilimsel geçmişini, ardından geniş söyleşiyi sunuyoruz.
Ergi D. Özsoy 1993 yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü bitirdi. 1996 yılında yine aynı bölümde master tezini vererek bilim uzmanı oldu. 1999-2000 yılları arasında TÜBİTAK Bütünleştirilmiş Doktora Programı kapsamında kazandığı burs ile, Hollanda Groningen Üniversitesi Genetik Bölümü-Populasyon Genetiği’nde 1,5 yıl süreyle doktora tezinin deneysel çalışmalarını gerçekleştirdi. 2000 ve 2002’de olmak üzere, North Carolina State University tarafından düzenlenen istatistiksel genetik yaz enstitüsünde, iki kez burslu olarak eğitim gördü. 2002 yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde doktorasını tamamladı. 2004-2005 yılları arasında, 8 ay süreyle, North Carolina State University Genetik bölümünde, Trudy Mackay’ın laboratuvarında, TÜBİTAK doktora sonrası bursu desteği ve North Carolina State University Visiting Scientist desteği ile sıcaklık şokunun kantitatif genetiğini çalıştı.
Ergi Deniz Özsoy’un, 1 tanesi Nature Genetics dergisinde olmak üzere uluslararası dergilerde 7, ulusal dergilerde ise 6 makalesi bulunmaktadır. 30 civarında uluslararası ve ulusal nitelikli sözlü bildirisi, popüler dergilerde evrim konulu 10 yayını bulunmaktadır. Kendisi aynı zamanda, TÜBİTAK yayınlarından çıkan “Üçlü Sarmal: Gen, Organizma ve Çevre” adlı kitabın çevirmenidir. Ayrıca, 2008 TÜBA doğa bilimleri çeviri ödülü alan “Evrim” adlı ders kitabının yardımcı editörlerinden ve çevirmenlerindendir.
Özsoy’un çalışma konuları; Evrimsel biyoloji ve genetik ve genomik, kantitatif genetik. Ayrıca, evrimsel biyolojinin tarihi ve evrim felsefesi konularıyla da yakından ilgilidir ve özel olarak Drosophila türleriyle çalışmaktadır.
Özsoy, 2007 Aralık’ından bu yana Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde Doç. Dr. olarak görev yapmakta ve yürüttüğü ya da araştırıcısı olduğu 5 proje ile çalışmakta olup; biri DNA laboratuvarı olmak üzere 3 laboratuvarı bulunmaktadır ve “Evrimsel Genetik” adıyla oluşturulan 7 kişilik bir çalışma grubuna sahiptir.
Bilim felsefesi açısından “kuram/teori”nin tanımı
Bilimsel yöntemin ilkeleri düşünüldüğünde, Evrim Kuramı için bilimsel bir kuram diyebilir miyiz?
Kesinlikle söyleyebiliriz, uzun zamandır böyle. Çünkü “kuram/teori” sözcüğünün tanımı, bilim felsefesi açısından ve bilimsel bir yöntemi içermesi veya onunla ilişkili olması açısından, gündelik hayattaki tanımından çok farklıdır. Teori denildiği zaman insanların anladığı şey, ayakları yere basmayan, olgularla desteklenmeyen ve her an için değişebilen bir yapı. Ama bu algı bilim felsefesi açısından kullanılabilecek doğru bir algı değildir. Bilimsel bir kuramın tanımı bilim insanları tarafından şu şekilde yapılır: Bir disiplin bilimsel bir kuram olmuş ise, o disiplin çok sayıda ilgili hipotezlerin kurulduğu ve kurulan hipotezlerin olgularla ilişkisi araştırılırken bağlama ilişkin yasaların kullanıldığı (örneğin Mendel ilkeleri), kanıtlanmış hipotezler içeren bir bütündür. Kuram aslında bir araştırma yöntemi öneren, üretim yapmayı sağlayan genel bir açıklama biçimidir. “Bir teori yanlışlanabilir” denirken aslında teorinin olgularla ilişkisi kurulabilecek hipotezler içerip içermemesinden söz edilir.
“Teorinin yanlışlanması” Karl Popper’in ortaya koyduğu bir çerçevedir ama, örnek verecek olursak, canlılar arasında birbirine yakın olduğunu düşündüğümüz herhangi iki türü seçip genetik açıdan bir akrabalık araştırıyorsak, ortak köken ilişkisini açıklayacağımız genetik (...)