Evrensel-Insansal Toplum

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sosyoloji kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Evrensel-Insansal Toplum başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,461 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sosyoloji
Konu Başlığı Evrensel-Insansal Toplum
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir toplumun evrensel ve insansal duzeyde birarada ve beraberce yasam ve iliski surebilmesi ve her turlu dusunce ve davranis sergileyebilmesi icin; Evrensel hukuk duzeninin sistemine, kurumlasmasina, korunmasina gelistirilmesine gereksinim vardir.

Evrensel hukuk duzeni her turlu konuda antiayrimci ve her turlu farkin farklarinin farkinda olarak esitligi, savunusu, takibi, tanimi ve temsilini saglayacak insan haklari algili ve toplumunun her bir bireyini birey-insan farkindaligi, bilimsel-bilissel-bilgisel-kavramsal zihniyeti, saygi-vicdan bilinci, bireysel hak ve ozgurlukler tanimi ve bireyin hak ve ozgurlukler talebi temelinde egitim, ogretim, ogrenim ve yetistirim verebilme duzeyinde olan bir sistemdir.

Her bir kavramina konusuna ciltler yazilabilecek ve genelde cok yonlu bir bilgi ve bilinc temelli dusunce alisverisine yol acacak bu kavram ve degerlerin nasil bir anlam ve icerikte olacagi ve bu anlam ve icerigin, insanin zihinsel ufkunun sinirsizligi ve serbestligi temelinde her turlu evrensel-insansal gelismesini ve yenilenebilmesini cagdaslasmasini bilim, teknik, felsefe ve dilde saglayacagini her bir beyin kendi duzeyince sorgulamali ve onermelidir.

Yukarida gecen bu kavram ve konularin insan ve insanligin yasam ve iliski dusunce ve davranis sistem ve kurumlasma adina onemine kisaca deginecegim.

Birey-insan farkindaligi; Insan olarak dogan ve yasam suren dunyanin hangi cografya ve toplumunda olursa olsun, mustakil var olan varligin; kendisini madde, meta, mal, kole, emir kulu, tanri kulu, hayvan, atom v.s. olarak degil; bir insan ve onun en kucuk bolunmez parcasi birety olarak algilamasi.

Insan Haklari algisi: Bu farkindaligi algilamis olan bir bireyin insan birlikteliginde yasam ve iliski surebilmesi ve dusunce ve davranis ortaya koyabilmesi icin, haklarinin oldugunun farkina varmasi. Haklarin en basinda da yasamak ve yasatmak hakki.

Saygi-vicdan bilinci: Buradaki vicdanin, bireyin kendi dahil hic kimseye zarar vermemesi, mudahele etmemesi, karismamasi, baski kurmamasi, empoze etmemesi, zorlamamasi v.s.

Buradaki sayginin da, bireyin kendi dahil her turlu dusunce ve davranis ve de yasam ve iliskiden kaynaklanan numenal yeti degerleri farkinin farkina varmasi, kendininki dahil, hic bir farki digerine gore one cikarmamasi, hic bir farki yok saymamasi ve kendi farkindan yola cikip diger farklari degerlendirmemesi, kendi farki dahil her bir farka ayni mesafede olmasi, farklari ayirmadan ve birbiri ile ust/alt guc hakimiyet v.s. temelinde yaristirmadan kollamasi, korumasi ve vicdan bilinci temelinde her turlu zarar verenlerini sorgulayarak onlardan arinmasi ve kurtulmasi.

Bireyin hak ve ozgurluk talebi: Iste bu yukaridaki, algi, bilinc ve farkindalik temelinde toplumun en kucuk birimi olma vasfiyle, her turlu yasam ve iliski, duzen ve sistem, kurum ve kurumlasma, tanim ve temsil icerikli hak ve ozgurluklerini evrensel hukuk temelinde talep etmesi ve bunun elde edilme mucadelesini vermesi.

Bireysel hak ve ozgurlukler tanimi: Bireyin hak ve ozgurluk talebinin, ve elde edilme mucadelesinin baska bireylerin hak ve ozgurluk alanina mudahele etmemesi adina; bireyin kendi hak ve ozgurluk talebi ve mucadelesi yaninda; bireyselolarak diger bireylerin de hak ve ozgurluk mucadelesini ve talebini tanimasi temsil edilmesini istemesi ve kendi hak ve ozgurluklerini elde edebilmesinin mucadelesinin bireysel hak ve ozgurlukler mucadelesi oldugunu algilayarak vermesi.

Butun bunlar bizlere bazi onemli noktalari algilatiyor.

Birincisi hak ve ozgurluk talebi, baskalarinin hak ve ozgurlugunu elinden almayi icermez. Baskalarini kendi hak ve ozgurlugunun dayatilmasini, baskisini, mudahelesini icermez.

Kisaca hak ve ozgurlukler hem bireyin adina hem de bireyseldir. Her birey kendi bireysel hak ve ozgurluklerini baska bireyin hak ve ozgurluk alanina girerek yerine getiremez.

Iste tum bu farkindalik, bilinc, algi, tanim, talep, kollama, koruma, elde etme mucadelesinin temelinde kendi hak ve ozgurluklerini baskalarina empoze etmeme ve kendi her turlu farkini baskalarina hakimiyet kurmada kullanmama yatar.

O zaman kimsenin kendi dusunce ve davranisini, yasam ve iliskisini kimse uzerinde baski kurmaya, mudahele etmeye, zorlamaya v.s. ne hakki ne de ozgurlugu yoktur.

Iste hak ve ozgurlugun bireyligi ve bireyselliginin toplumsal bir arada antiayrimci olarak yasam ve iliski surmesi bu demektir.

Bu da bize kimsenin tek basina, yalniz yasamadigini her turlu sosyal, etik, ideolojik, inancsal, dogrusal farklari tasidigini ve hic bir farkin digerini biribirinden ayirmamasi ve kendi farkini digerine ust/alt kilmamasini gosterir.

Buradan da en onemli konu olan bireyin evrensel-insansal zihniyeti ortaya cikar.

Bilimsel-bilgisel-bilissel-kavramsal Zihniyet: Insanin ve onun birimi bireyin evrensel-insansal bir toplumda diger bireylerle birarada ve beraber yasayabilmesi adina; bilimsel, bilissel, bilgisel ve kavramsal zihniyet ile yetismesi, egitilmesi, ogretimi ve ogrenimi gerekir.

Bunlar kisaca, evrende epistemolojik olarak bildiren ve belirten faktorun insan oldugudur. Insanin her turlu ufkunun sinirsizligini ve serbestligini saglayacak olanin algi gozlem ve bilgi oldugudur. Bu konudaki her turlu bilginin sadece ogrenimi degil; farkindaliginin ve bilincinin gerekli oldugudur. Yani bilissel bilgi sahibi olmak durumudur. Iste butun bunlar da cagdas, guncel, yeniligini kaybetmeyen bilimsel temeldeki yontem, mantik ve numenal yeti kullanimi gerektirir.

Iste butun bunlarin getirecegi somut ve teknik duzeyin kullanimi da ihtiyac temelinde bir serbestlik ve ortaklik demektir.

Baslik insan temelli bireyin elinde tek kullanim ve yonlendirim degeri olan yasamini ve yasaminin her turlu iliskisel ve sistemsel icerigini icermektedir.

O yuzden konu ve kavramlar cok onemli ve bunu saglayacak duzeyde, cagdas insanlik iceren ve noksansiz olmalidir.

Aksi kim nerede hangi cografya ve toplumda nasil ve ne farklarla yasarsa yasasin, yasamini kendi yasamayacak, sadece kendisine sunulan yasami yasayacak ve yasatildiginin bilinc ve farkina varamayacaktir.

Yasamini algilamak, yasamak tanimak yerine; yasatilan hayatin her turlu iliskisel sorunlarina maruz kalacaktir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
birey insan farkındalığı,insan hakları algısı,saygı ve vicdan bilinci...bu ibaşlıklar altında kısaca açıkladığınız bu değerlerbana derin bir iç çektirecek kadar uzak geliyor.şu etrafımızda yaşanan olaylara bir bakın sizde deriiiin bir iç geçireceksiniz.ayrıca özgürlük bizim dışımızdaki insanların rahatsız olacağı heryerde bir sınırla karşılaşır.özgürlük yoktur,ortak müştereklerde yaşama kuralları vardır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
birey insan farkındalığı,insan hakları algısı,saygı ve vicdan bilinci...bu ibaşlıklar altında kısaca açıkladığınız bu değerlerbana derin bir iç çektirecek kadar uzak geliyor.şu etrafımızda yaşanan olaylara bir bakın sizde deriiiin bir iç geçireceksiniz.ayrıca özgürlük bizim dışımızdaki insanların rahatsız olacağı heryerde bir sınırla karşılaşır.özgürlük yoktur,ortak müştereklerde yaşama kuralları vardır.

Iste onemli olan da qua felsefesi ile gozlemi bir sorun olarak dile getirebilmekte ve beyinleri dusunceye sevk edebilmekte. Cunku sorunlar dile gelmezse, ortada yoktur. Dile geldikten sonrada kimin ne kadarini algilayacagi ve sorunun bunyesinde kendini ne kadar bulacagiu da kisinin, bilgi, algi, bilinc ve farkindalik duzeyidir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst