Eskiyi şimdiden daha anlamlı ve hatırlanır kılan neydi sizce?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Beril tarafından oluşturulan Eskiyi şimdiden daha anlamlı ve hatırlanır kılan neydi sizce? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,058 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Eskiyi şimdiden daha anlamlı ve hatırlanır kılan neydi sizce?
Konbuyu başlatan Beril
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Hepimiz 60 kuşağını onurundan ,özgürlüğe düşkünlüğünden ve en çok ama en çok ta haddini bilmesinden dolayı severiz.Fakat benim üzerinde özellikle yakındığım şey; etik değerlerin tükenişe geçtiği ve koruyacak bir anlamı olamayan bu heyula neslin haddini bilememesidir.Hep beraberce bu tükenişe seyirci mi kalmalıyız yoksa attığımız her adımda ayağa takılası çakılı alıp bir kenara mı koymalı...Sanki emek verilince bir şeyler oluyor !...
Bir çocuğa veyahutta bir gence haddini bilmesi gerektiği öğretilse bile bence bu da bir kurtuluştur.Haddini bilen çünkü kendini bilebilir....
 

seyduna

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
88
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Hepimiz 60 kuşağını onurundan ,özgürlüğe düşkünlüğünden ve en çok ama en çok ta haddini bilmesinden dolayı severiz.Fakat benim üzerinde özellikle yakındığım şey; etik değerlerin tükenişe geçtiği ve koruyacak bir anlamı olamayan bu heyula neslin haddini bilememesidir.Hep beraberce bu tükenişe seyirci mi kalmalıyız yoksa attığımız her adımda ayağa takılası çakılı alıp bir kenara mı koymalı...Sanki emek verilince bir şeyler oluyor !...
Bir çocuğa veyahutta bir gence haddini bilmesi gerektiği öğretilse bile bence bu da bir kurtuluştur.Haddini bilen çünkü kendini bilebilir....

60ların"Haddini bilmesi "derken neyi kastettiniz, açıklar mısınız?
Haddini bilmemek derken nasıl bir düşünceye sahipsiniz?
Etik değerler derken evrensel ahlak yasasının olmadığını bilirsiniz. Eleştirdiğiniz hangi değerler var belirtir misiniz?
Emek kavramını mı küçümsüyorsunuz?
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Sn Seyduna açtığım konuya muhatab olduğunuz için öncelikle teşekkürler

Sorularınıza teker teker cevap verme arzusunda olduğumu bilmenizi isterim fakat veremezsem bunu yorgunluğuma ve sıkılmama bağışlayın olur mu !
1.Karşılaştığın insanlarda haddini bilemediğini görmek çok mu zor.Mesela bir antrenör olduğunuzu düşünün bir anlık .Siz bilgi ve deneyiminizle öğrencinizin kaç km koştuğunu bilebilir bunu bir çeşit seziyle görebilirsiniz.Fakat istersiniz ki öğrenciniz de bilsin kendisini değil mi! Bilsin ki başlaması gereken yer ,kendisi için doğru yer ...Haddini bilmek kişinin kendisini bilmesidir bence.Sınırlarını bilmesidir.Bu tam da işte zaten sözünü ettiğiniz evrensel ahlaki yasa ile birebir örtüşmez midir?.
2.Evrensel ahlaki yasa da mutluluk,mutsuzluk,dostluk,aşk,sevgi vs. gibi soyut kavramlardır;yani elimizle tutamayıp gözümüzle görebildiğimiz fakat varlığı hepimizce aşikar kavramlardır.Her şeyden önce İşte evrensel yasanın varlığıdır ki kainat dönmeye ,toplumlar;ve onun yapı taşı aile ,kültür,manevi oluşumlar vs vs var olmaya devam eder
Yakındığım buna mukabil ethik değerlerin varlığı değil ;yok oluşudur.Bu yok oluşun ilişkilerde sessizlik,kaçak yaşam,tepkisizlik sorgulamama.İletişim kurmadan kaçınma şeklinde kendini gösteriyor.Ne yani herkes her şeyi harika mı yaşıyor nedir bu?
Neden deneyim kendini gizliyor,susuyor .Nerdesiniz diyorum yaaa!Çıkın ses verin sesimize diyorum.Bizler yalnızız bu yolda .Ben kendi adıma çoğu zaman karşımdakine manevi anlamda ne katabilirim ne verebilirim gibi düşünmeye devam ediyorum her ne kadar bu uğurda yaşamım tükendi ise de bakıyorum da bende alışmışım kaçaklığa ,gizlenmeye..Doğru değil bu.Ortaya çıkalım,bağırıp çağırayım ,kavga edelim , paylaşalım .Keşfedelim yürüsün gitsin hayat insanlık insanca..
Haddini bilmek herkesi, her şeyi kendi merkezine oturtabilmek ve anlayıp sevebilmektir de aynı zamanda...Hak edene hak ettiği değeri atfetmektir Bir anlamda Hakk 'bilmek gözetmektir..Yoksa şurada kaç kişi yazıp çiziyoruz .Sadece vakit mi öldürüyoruz yoksa kendimizi mi öldürüyoruz. Yoksa kendimizi bir boya küpüne sokup mavi ,yeşil sarı mı yapıyoruz?:)
3.Sorularınızla neden kendi içinizde çelişiyorsunuz inanın buna bir anlam veremedim .Neden emek kavramını küçümseyeyim ,bilakis emek vermek gerektiği düşüncesindeyim .Çünkü yaşadığımız her yerde ,her ortam da dünya dönmeye devam ettikçe,
biz bizlerden sorumluyuz.Böyle yaşamak gerekiyor diye düşünüyorum.
İnşallah sorularınıza cevap verebildim bu yorgun argın kafa ile...
Sağlıcakla kalın
 

seyduna

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
88
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
1.Karşılaştığın insanlarda haddini bilemediğini görmek çok mu zor.Mesela bir antrenör olduğunuzu düşünün bir anlık .Siz bilgi ve deneyiminizle öğrencinizin kaç km koştuğunu bilebilir bunu bir çeşit seziyle görebilirsiniz.Fakat istersiniz ki öğrenciniz de bilsin kendisini değil mi! Bilsin ki başlaması gereken yer ,kendisi için doğru yer ...Haddini bilmek kişinin kendisini bilmesidir bence.Sınırlarını bilmesidir.Bu tam da işte zaten sözünü ettiğiniz evrensel ahlaki yasa ile birebir örtüşmez midir?.

Çok bencilce düşünüyorsunuz. Herkesin sizin gibi düşünmenizi istiyorsunuz. Ben bir koşucu olsam antrönörümü şaşırtmayı, kendi sınırımı zorlamayı kendi içimde rekorumu kırmayı hep denerdim.Benim limitim bu demezdim.
Ama evrensel ahlak yasasıyla bağdaştıramadım.

2.Evrensel ahlaki yasa da mutluluk,mutsuzluk,dostluk,aşk,sevgi vs. gibi soyut kavramlardır;yani elimizle tutamayıp gözümüzle görebildiğimiz fakat varlığı hepimizce aşikar kavramlardır.Her şeyden önce İşte evrensel yasanın varlığıdır ki kainat dönmeye ,toplumlar;ve onun yapı taşı aile ,kültür,manevi oluşumlar vs vs var olmaya devam eder
Yakındığım buna mukabil ethik değerlerin varlığı değil ;yok oluşudur.Bu yok oluşun ilişkilerde sessizlik,kaçak yaşam,tepkisizlik sorgulamama.İletişim kurmadan kaçınma şeklinde kendini gösteriyor.Ne yani herkes her şeyi harika mı yaşıyor nedir bu?
Neden deneyim kendini gizliyor,susuyor .Nerdesiniz diyorum yaaa!Çıkın ses verin sesimize diyorum.Bizler yalnızız bu yolda .Ben kendi adıma çoğu zaman karşımdakine manevi anlamda ne katabilirim ne verebilirim gibi düşünmeye devam ediyorum her ne kadar bu uğurda yaşamım tükendi ise de bakıyorum da bende alışmışım kaçaklığa ,gizlenmeye..Doğru değil bu.Ortaya çıkalım,bağırıp çağırayım ,kavga edelim , paylaşalım .Keşfedelim yürüsün gitsin hayat insanlık insanca..
Haddini bilmek herkesi, her şeyi kendi merkezine oturtabilmek ve anlayıp sevebilmektir de aynı zamanda...Hak edene hak ettiği değeri atfetmektir Bir anlamda Hakk 'bilmek gözetmektir..Yoksa şurada kaç kişi yazıp çiziyoruz .Sadece vakit mi öldürüyoruz yoksa kendimizi mi öldürüyoruz. Yoksa kendimizi bir boya küpüne sokup mavi ,yeşil sarı mı yapıyoruz?:)

Bana evrensel etik değerler derken neyi hangi örneği düşündüğünüzü yazar mısınız? Örnek vermenizi istiyorum net şekilde.Belki sizin korunması gereken değer dediğinizi ben tabu olarak görüyorum ve değişmesinden hatta kaldırılmasından yanayımdır.

60'lar konusunu neden o örneği verdiğininzi 60'ların hangi özelliğine dayanarak ne düşündüğünüzü hala anlamış değilim.
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Eskiden olsa bu hataya düşerdim ;yane başkalarının yerine düşünme ,başkalarının yerine acı çekme,başkalarının yerine duyumsama.Hayır diyorum tercih hakkımı kullanarak bu sorularınızla komik bir kısır döngüye girmeyeceğim ve size de bir iyilik yapıp kötülük etmeyeceğim.Siz düşünün efendim 60 'lı kuşakla 80 kuşağı arasındaki uçurumu.Haa bu arada takın-
tısız insan olmadığı gibi hatasızı da yoktur.Farz edin ben ben bir hata ettim buraya bu fikrimi yazmakla.
Saygılar
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Hepimiz 60 kuşağını onurundan ,özgürlüğe düşkünlüğünden ve en çok ama en çok ta haddini bilmesinden dolayı severiz.Fakat benim üzerinde özellikle yakındığım şey; etik değerlerin tükenişe geçtiği ve koruyacak bir anlamı olamayan bu heyula neslin haddini bilememesidir.Hep beraberce bu tükenişe seyirci mi kalmalıyız yoksa attığımız her adımda ayağa takılası çakılı alıp bir kenara mı koymalı...Sanki emek verilince bir şeyler oluyor !...
Bir çocuğa veyahutta bir gence haddini bilmesi gerektiği öğretilse bile bence bu da bir kurtuluştur.Haddini bilen çünkü kendini bilebilir....

Ayağa takılanları alıp bir kenara koysakta biz gittikten sonra eski yerine geri dönecektir muhtemelen..sürekli ve çoğunlukla içinde oldukları etmenlerle, kalıcı değerler yüklenebilir gibi geliyor bana..en büyük sorumluluk ailenin olmalı..ikincisine gencin hayata dair herşeyi zihinsel algılayış biçimi ve mizacı..insanın mizacının neden,nasıl şekillendiği ve belirlendiği ise oldukça karmaşık..psikolojinin net bir cevabı yok ama boş olarak gelmediğide kesin bana göre..diğer etmenler sonra geliyor olmalı.. (kendimi temel alarak yaptım bu yorumu) yani kısaca emek verilince elbette birşeyler olur ama kalıcı olabilmesi için belli bir süre yoğunluk ve süreklilk şart bana göre.. tek bir cümle yada olaydan etkilenerek davranış değişikliğine gidilmesinin mümkün olduğunu sanmıyorum önceden bu konu ile ilgili belli bir birikim olmalı kişideki o tek olay son damla olabilsin..

had bilmek; yaşanılan durumu yada etkileşimi beklenildiği yada olduğu biçimle doğru/tam olarak kavrayabilmekle ve kişisel yargılamakla ilgili olmalı..bazen bir davranıştan ötürü bu adam haddini bilmez diyip bir zaman sonra onun doğru yaptığını düşündüğüm olabiliyor.. bir insanı anlayabilmek için onun ayakkabıları içinde 3 ay dolaşmak gerekir.... diye bir söz vardı sanırım kızlderelilere ait bir söz..kısaca bir insanı anlamak gerçekten çok çok zor..ve hatta belkide imkansız...

Eskiyi şimdiden anlamlı kılan temel faktör; bizim o eskideki mutlu anılarımız,huzurumuz kısaca içselleştirdiğimiz şeylerle ilgili olmalı...
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Ynt

Sn donkişot

Çözümlemelerinize saygı duyuyorum.Ancak bütünüyle doğrudur diyemiyorum.Bir şeyler eksik geliyor bana genç nesilde....Vurdumduymazlığı ,rahatlığı ,aymazlığı..Bu hallerini gördükçe inan sızlıyor içim...
Ya bu kadar basit ,bu kadar rahat değil ki hayat !...Nereye gidiyorsun ,nasıl bir yürüyüş bu ?Baktıkça anlayamıyorum ;acaba biz mi fazla ciddiye aldık hayatı!...Bilemiyorum, inanın ne yazacağımı....Anlayın bu denli şaşkınım.Siz lise talebelerinin ortamında bulunmuşsunuzdur mutlaka.Bırakın liseyi alkol ,sigara,bağımlılık maddeleri, kızların bile kavgacı grubu var :)
Aileler şaşkın söz geçiremiyorlar çocuklarına.İnanın gözlerimizin içine yalvaran bakışlarla
medet umuyorlar,''sahip çıkın söz geçirin evlatlarımıza ;çünkü bizi dinlemiyorlar''.Bu cümleyi
benim ebeveynlerim kurmuş olsalardı doğrusu ben de dinlemez onları ,başıma buyruk kararlar alırdım.Elbette sonuç benim açımdan üzücü olacaktı.
Sorun sadece geçmiş yılların hoş tatlı anılarla doluşu değil;toplum olarak bir süreç geçiyoruz. Bu değişim süreci beraberinde korkunç sorunları da bağrında biriktirerek geleceğe ilerlemekte.Bu birikim gelecekte kendini bir toplumsal patlayış olarak kendini göstereceği gibi ...Büyük patlamalara _savaş gibi bir portreyle de yer değiştirerek bir tablo olarak ta karşımıza çıkması muhtemel.
Genç ülkeyiz ve yeni olan bir çok değeri uğruna savaşmadan hazır kaftan gibi giyiniverdik.Değerlerimiz tüketildi, tüketiyoruz; yönlendiremiyoruz yönlendiriliyoruz .Gerçek kaf dağında dev bizler de o masalların birer kahramanı...Canımız yanmıyor hiçbir kayba.Hissiz donuk birer mumyaya dönüştürüldük.Biz izin veriyoruz.Yanlışa yürekte bile hayır diyemiyorken biz iki nesil arasındaki farkı nasıl görebilir ve hayır diyebiliriz?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Nazim Hikmet ne demis "Ben babamdan ileriyim, oglumdan geriyim" o yuzden hem cagi yakalamak hem de guncel olabilmek "yeni nesil" i algilamak icin sarttir. Bu arada onlarda "eski nesil" in kendilerine verilenleri ile buyurler. Ama bunun mukayesesi olmaz. Ne de olsa farkli dunyalar. O yuzden yasam acisindan yasayanin yasadigi zamana bilimsel, teknik, bakis acisi, algi, dusunce ve davranis olarak yanasabilmesi ve nesil kopuklugu yasamamasidir. Tabi bu arada "eski nesil" in eskiyi kaybetmesi de ister istemezbir nostalji ve aranandir.

Ama unutmamak gerekir ki "tek degismeyen sey, degisimin kendisidir" buna ayak uyduramamak ve "eski de diretmek" ister istemez bunu yapani tutucu, muhafazakar yapar. Boylece nesiller farki dogar ve birbirlerini algilayamazlar.

Konunun nedeni de gayet aciktir. Yeni nesil teknik oyunlarla yasami bir oyun sanmakta ve tum enerjisini bu sanal aleme aktarirken de gercek yasama karsi duyarsiz ve duygusuzlasmaktadir. Ayrica bananecilik te onemli rol oynar.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Aileler şaşkın söz geçiremiyorlar çocuklarına.İnanın gözlerimizin içine yalvaran bakışlarla
medet umuyorlar,''sahip çıkın söz geçirin evlatlarımıza ;çünkü bizi dinlemiyorlar'

o zaman ben o aileleri içinde bulundukları hiçbir koşulu mazeret kabul etmeyerek; aciz,yetersiz,sorumsuz ve hatta suçlu ilan ediyorum Beril Hanım....ayakları üzerinde durana kadar her geçten en başta ailesi olmak üzere herkes (toplum yada bu genç bireylerle az yada çok etkileşimde olan herkes) sorumludur..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
60'lar, 70'ler farklı kuşaklardı. Nerden nereye geldi dünya...Filmler, müzikler ve yaşam tarzı komple değişti. Çiçek çocuklar oldu şimdi sanal çocuk. Teknoloji ile beraber dünya görüşü de değişti. Çocuklar artık dünyayı kurtarmakla değil günü kurtarmakla meşguller ve çok cahil, boş bir nesil yetişiyor maalesef...
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Öyle bir eskinin olmamasıdır belki de.

Yıllarca artık büyümek istiyorum dedim ve büyüdüğümde ne kadar onurlu bir istekte bulunmuş olduğumu fark ettim.



Karakterinin, yeteneklerinin, açmazlarının ve isteklerinin kabul görüldüğü tek zaman erginliktir.

En azından çevremde öyleydi.

Güç,para ve itibar önce gelirdi.



Şimdi ise...
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Hayırlısının olması, belkide hayırlısını yaşıyoruzdur kim bilir
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Yeni düşüncelere açığız
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst