Emperyalizmin Politik Taktigi ve AKP

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Siyaset Meydanı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Emperyalizmin Politik Taktigi ve AKP başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 878 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Siyaset Meydanı
Konu Başlığı Emperyalizmin Politik Taktigi ve AKP
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Eger hatirlanirsa Bush ve Clinton zamaninda, onlarin agzindan soyle bir soylem vardi "birakin kitleler bize karsi olduklarini demokratik haklari olarak kullansinlar, nasil olsa sonra dagilacaklar"

Iste bu politik taktik; tam da Irak sureci ile baslayan ve oncesi emperyalizmin ikiz kulelerde kendini vurdurarak O.Dogu ve Y.Dogu'ya savasim temelli politik, ekonomik ve diplomatik cikar saglama adina ve bunu da "hak ve ozgurluk, arap bahari, ileri demokrasi, teroru yerinde onleme" v.s. kisvasi ve duygu somurusu altinda yaparken ve her turlu fiziki saldirisina da destek alma adina "ya benden yanasin, ya degil" tarafli gozdagi verirken bu politika ilk olarak Irak ve Afganistanda basladi.

Neydi bu politika. Once bu ulkelere fiziki saldirinin alt yapisini hazirlamak, yani ikiz kulleler; sonra bunu terore ve nukleer tehlikeye biyolojik silahlanmaya bagliyarak bunu onleme adina saldiri.

Sonrane oldu Irak'ta boyle bir silahlanma bulunamadi. ABD ne dedi "olsun biz oraya arap baharini getirdik"

Iste bu pragmatisizmin uc kolu var. Birinciu kol saldirinin alt yapisini hazirlamak, saldirilacak ulke ici ve disi. Sonra saldiriyi bir nedene oturtmak ve dunya destegi almak "demokrasi, ozgurluk, bahar" v.s. Son ayagi da ulke ele gectikten ve istenen cikar her turlu saglandiktan sonra, "kendini temize cikarmak/itiraf etmek"

Iste bugun AKP'ye bakarsaniz, kendisine emri veren ustasinin yolundan gittigini de gorursunuz.

Once iceri atarsin, sonra "neden icerdeler" diye sikayet edersin, hatta hastanede ziyaret edersin, sonra icerden cikislarini onlari sucladigin ile birlestirirsin.

Aslinda burafa aci olan insanoglu aklinin ve hafizasinin "kus kadar bile" olmadigi. Yani dunun cabuk unutulmasi ve her bir politik taktigin kendi icinde gecmisten kopuk olarak degerlendirilmesi.

Iste gunumuzde bir politikanin iki uc donem iktidarda kalmasi ve PARTI DEVLETI olmasi boyle saglaniyor.

Bu taktik algilanmazsa, iyi niyet ve vicdan her zaman bunun her doneminin bagini biribirine bagliyamiyor.

Aslinda bunun tarihi mafyaya dayaniyor. Bilirsiniz, mafya birisinioldurdukten sonra, sanki o oldurmemis gibi, cenazesine katilir, taziye ve celengini sunar ve timsah gozyasi dokerdi.

Iste insanoglu ile insan arasindaki zihinsel ve davranissal fark; bu vicdan kandirmacasidir. Yoksa akil duyguyu nasil somurebilir?

O yuzden bugun ulkemizde olan her turlu "sasirtici/farkli" v.s. olan bir olayi, sasirmadan ve sadece kendi bunyesinde degerlendirmeden once; o olaydaki gecmise ve taktik farkina bakmak gerekir.

Yoksa mazallah, sucsuz oldugunu ispat edene kadar yatarsin ve sonrada sana seni suclayan suc kabul ettirilir ve disari cikarsin.

Halbuki evrensel hukuk ta "suclu oldugu ispat edilene kadar herkes sucsuzdur" iken; bu taktikte "sucsuz oldugunu ispat edene kadar suclusun" ve sucsuzlugunu da sen degil; senin sucunu yargi paketi ile af eden seni sucsuz olarak disari cikartir.

Senin sucunun ne oldugunu sen algilayamazsin, bile. Ustelik nasil bir suclu damgasi yedigini de fark edemezsin.

Yoksa Irak, Afganistan, Libya ve bugun Suriye halkinin sucu nedir, dersiniz?

Iste bu suc ne zaman emperyalizm istedigini alacak ancak o zaman sucsuzluklarini da ilan edecek.

Yani irak v.s. halki ortada bile yok. Suclayan da sucsuzlayan da emperyalizm. Yalniz her nasilsa butun insanlikdisi muameleyi gordugu ile kalirken, onu suclayan ve sucsuzlayan her turlu parseyi toplarken, suclamadan once elinde olmayan halki ve ulkeyi de sucladiktan sonra ve her turlu insanlikdisi uygulamadan sonra ustelik sucsuzluyarak elegeciriyor.

Su insanoglunun akli boyle insanlikdisi cikara yettigi kadar; bir de insanliga yetse!

Okadar da karamsar olmayalim. Cunku 20. yuzyilin ortasindan bu yana zihinsel bilimsel bilissel ve bilgisel insanlik gumbur gumbur geliyor. Henuz kitlesellesmedi. Sadece birey bilisselligi duzeyinde.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst