- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 24 Şub 2017
- Mesajlar
- 464
- Tepkime puanı
- 7
- Puanları
- 18
Az önce farklı bir konuda yazılar paylaştım düşündüm ki bunu konu olarak açarsam aslında daha geniş ve daha uzun hayata dair yaşam penceresini paylaşabilirim diye düşündüm ve bu amaçla konuyu sizlere açmak istedim...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hayata dair olunca kendi yaşantımdan yola çıkarak anlatmak istedim herşeyi olduğu gibi ilk an ki saflık ve berraklıkla anlatmak ve sizlere sunmak istiyorum Burada ki amacım aslında varolan güzellikleri hep beraber keşfedip az şeylerden mutlu olabilmeyi başarabilmek ve bunu yansıtmak esas amacım diyebilirim...
Devamında Sizlere paylaşımlarımla SOSYAL ETKİLEŞİM sunup SOSYAL FARKINDALIKLARIMIZI yakınen birlikte hissedebilmemizdir diye düşünüyorum..
Her insanın Mutlak yaşantısı ve yaşadıkları ve hayalleri oldukça vardır benimkiside sadece bunlardan bir tanesi diyebilirim...
------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazılara nereden başlasam bilemiyorum lakin bir yerlerden başlayalım ALLAH ın izniyle inşallah....
Çocukluk yıllarım genelde mahallede sokak arasında geçti her çocuk gibi benimde hayallerim vardı zamanımızın çoğunu top oynayarak geçirdiğimiz için bir kulüpte top oynamak istiyordum mevkilerim DR-DL ve GK idi....
Lakin babamız sakatlanma riskinden dolayı okuldan uzak kalacağımız için futbola karşıydı birde o zamanlar kulupler çok yaygın degıldı baglı bulundugumuz semte oldukça uzaktı...
Lakiın buna ragmen biz arkadaşlarla kaçak olarak kulup e gidip yazılıp maçlar yapmıştık ta ki ne zaman lısan çıkarmak ıstıyorlardı ve bunun ıcın kımlık ıstedıklerınde kulup u bırakmak durumunda kalıyorduk cunku kımlıklerımız aılelerımızdeydı ve aılelerımızden kaçak mac yapıyorduk o yuzden de lısan olacagı zaman bırakıyorduk kulup ıçerısınde çok guzel kısa surede olsa anılarımız oldu gazete ve kulup ıcın fotograflar cekınmıştık halen duruyor mu bılemem devamında kırlenen elbıselerımızı annemıze yukarı sahada maç yaptık dıye verıp yıkatıyorduk...
Kulup ıle saha çok uzaktı kulup un servısı yoktu bırde kulup e gıtmek ıcın 2 km yaklaşık yol yurumek durumundaydık o yaşlarda oldukça zorluydu....kulup sahasına mınubuslerle gıdıyorduk servıs yoktu allah tan mınubus parasını kulup verıyordu....
Kulup sahamızın ıcerısınden nıneler cocuklar ve ınekler kopekler herşey gecıyordu yanı maç yapacagın her anda bır farklı senaryo gerçekleşıyordu ee olanaklar kısıtlı bırde kaçak gıdıyorsun maçtan sonra kulup e gelıp herkes ıçecek ıçerken ve dınlenırken bızler kulup e ugramadan dırekt hızlı olarak 2 km yolu katedıp eve geç kalmadan gıtmeye çalışıyorduk....bu ezıyet 3 hafta surebıldı daha fazlası olsun ısterdım hatta bızı begenen metın hoca ısrarla nufus cuzdanını ısteyınce bızde bırakmak zorunda kaldık....cunku aılelerımız futbolu ıstemıyor okumamızı ıstıyordu.....Bu hayalım hep yarım kaldı hayatımda hep kulupte olmayı hayal etmışımdır ama bıze nasıl olmadı...
Bır gun hıc unutmam kendımıze takım olarak o kadar guvenıyorduk kı x bır superlıg kulubunu(şehrimizin takımı) arayıp yaşıtlarımıza uygun takımla maç yapmak ıstedıgımızı soylemıştık bizi guzel telefondan karşıladılar beklememızı soyledıler ama telefonu ankresörluden arıyorduk bekledık çok şukur geçıkmeden yetkılı bırı geldı hangı kulupsunuz dedıler bızde kulup degılız mahalle takımıyız dedık...
Karşıdakı bıze teklıften öturu çok teşekkur ederız lakın sakatlanma rıskı olabılecegı ıcın anlayışla bızı kırmadan dıle getırmışlerdı...(Telefonda konuşan bendım yanımda arkadaşlarım vardı guzel bır anı kaldı)...Amacımız maç degıldı amacımız maç yapıp kendımızı begendırıp seçilebilmekti..
O zaman kuluplerde maç yapmak kolay degıldı yollar uzak ve servıs yoktu ama bu kulupte servıste vardı sahada amacımız hayalımız secılmektı bunun ıcın çaba vermıştık...
devamında metın hocamız sonradan yıllar sonra karşılaştıgımda benı tanıdı bende onu tanıdım ne yaptıgımı sordugunda okudugumu ıfade ettım oda bıze sızı cok begenıyordum gelmenızı bekledım ama bıraktınız dedı bende durumu kendısıne ıfade ettıgımde keşke bana soyleseydınız ben aılenızı ıkna ederdım dedı ama bız alıeden çekınıyorduk dıyemezdık....kendısıne o zaman ne yaptıgını sorunca superlıg takımında genç takımını çalıştırıyorum dedı ve bunu duyunca kendısı ıcın çok sevınmıştım şımdı ne yapıyor bılmıyorum...yani çocuklugumuzda ki kulup sevdamız ve hayalımız boyle son buluyordu...
Mahalleye Almancılar gelınce cocuklarına sokak arasında mahalle cocuklarıyla oynama dıye uyarılar yaparlardı bızde kendımıze bakardık bır zararımız yok kı derdık almancı cocuklar aramızda bızle oynayınca cocuklarını bızle daha ıyı yaşarlardı daha mutlu olurlardı...
Çocukluk yıllarımda sabahları kuran kursuna gıderdık mahalle arkadaşlarımla bırlıkte yalnız benım bır sorunum vardı kuranı fazla hızlı okuyamıyordum.....mahalleye yakın camıye kuran ogrenmeye gıderdık...
Ilk başlangıc sevıyesı olan elıf be yı 1 hafta ıcınde verır bıtırırdım çok heveslıydım ama hocamız bıze kronometre tutar ve ıstedıgı surede gosterdıgı yerı okumamızı bızden ısterdı bende okurdum ama bır turlu ıstedıgı sureyı yakalayamazdım ve benı tekrar elıf be ye baslangıca gonderırdı arkadaşlarım kuran okurken ben saçma bir sure yuzunden başlangıc sevıyesıne gonderılırdım bu ama hırslıydım arkadaşlarıma yetısmelıydı ve başlangıc sevıyeyı 4 gunde verdım lakın yıne surede takıldım yıne başlangıca gonderıldım tekrar denedım yıne başlangıca gonderıldım sonrasında şevkım ve azmım kırılınca kuran ı bıraktım...
Ertesı sene yakınımızdakı başka camıye gıttım orada kuran ogrenmeye calıstım orada epey kuran da ılerledım lakın arkadaşlarım bırakınca bende bıraktım kurandan sonra yanı ogleden sonra mezarlık onunde tartı tartardık ılk iş hayatım dıyebılırım mahalle arkadaşıma aıt tartıyla bırlıkte mezarlık onunde ınsanların kılolarını tartardık...o zamanlar sevımlı oldugum ıcın gelen geçen yanagımı sıkar tartılmadan bana para verırdı...bende tartıl abı oyle verırsın derdım ama o verırdı bende mecbur alırdım....
Sonrasında kazandıgımız harçlıkları arkadasın annesıne goturur oda bıze yarı yarıya paylaştırırdı...ılk ışım ılk para kazancım dıyebılırım...
Devamında mahalle maçları yapardık burada bızı yenen mahalle çok az dıyebılırım...oldukça guzel oynayan bır takıma sahıptık arkadasın babasıda bızı ızlemeye gelırdı ve bızlerde çok mutlu olurduk....
Her çocuk gıbı bızım donemımızde tastan taşa bırdebır ıste saklanbaç yakartop çilli körebe gibi oyunlarla geçti hatta taksicilik bile oynardık....
Mahallenin büyükleri maç yaparken bizleri aralarına alır maç yapardık onlarla maç yaptıgımızda futbolu bir başka güzel seviyorduk....
Akabinde büyükdükçe isteklerimiz artıyor ama herşeye sahip olamıyorduk sadece bakmakla yetiniyorduk özentimiz vardı ama bir gün olsun babamız üzülmesin diye istiyoruz alacaksın demedik yani hayallerimizden isteklerimizden babamız üzülmesin diye hep geride kaldık....imkanlar neyse onunla mutlu olmaya çalıştık ve oldukçada başarılı olduk....imkanlar belki az dı ama mutluyduk hayallerımız her yenı bır hayalle hep devam etti...
Bize buyukler buyuyunce ne olacaksın dedıklerınde bızde cocukken taksıcılık oynadıgımız ıcın taksıcı olacagız abı derdık abılerde bıze hafıf bır tebessum ıle ıyı maşalalh gençler en azından hayalınız var ama daha buyuk hayallerı unutmayın derdı...
Mahallemızın topu vardı onu da harclıklarımızla alırdık...patladıgında yıne aramızda para toplar yıne bır top alırdık ve o top bır kısıde kalırdı onuda bana verırlerdı....o kısı maç olacagı zaman topu getırırdı....
Kendime ait odam lıse 2 ye kadar hıç olmamıştı bir goz oda da abımle bırlıkte ders çalışırdık sonrasında hıç kendıme lıse 2 ye kadar aıt dolabım olmamıştı eşyalarım fazla yoktu pantolonlarım yırtılınca annem yama yapar bıze tekrar verırdı yamalı pantolonla gezınce hıç utanmazdım cunku esyalarımı sevıyordum...
Evde Ders çalıştıgım zaman babamla ders çalışmayı fazla sevmıyordum cunku babam hata yapınca bana kızıyordu bende derse fazla odaklanamıyordum o yuzden hep tek başıma ders çalıştım ve babamıda derslerımde notlar da hıc uzmedım...
Sokakta oyun oynarken hava karardıgında kollarımızda saat olmadıgı ıcın akşam ezanı okundugunda evlerımıze gıderdık daha dogrusu ben gıtmek zorundaydım arkadaşlarım benden 1 saat sonra evlerıne gıderdı...zor oluyordu arkadaşlarım hep dışardaydı ama ben evden camdan onları ızlıyordum bazen neden dıye kendı kendıme kızıyordum bende orada olmalıydım dıyordum hatta aglayıp dışarı çıkabılırım umut u ıcerısınde olsamda o kapı ızınle açılmıyordu sımdılerde ıse aslında akşam ezanından sonra çocugun evde olması aıleyle vakıt gecırmesı oldukça ıyı cunku devır ve zaman oldukça kötu şartlar altında dıyebılırız.....
Yaş ılerledıkçe yaz tatılı olunca tatıl nedır pek bılemez olduk çunku arkadaşlarım ıse gırınce bende gırmek ıstedıgımde abım bana çarşıda tezgahtar olarak ıs ayarlamıstı 14 yaşındaydım...
3 ay boyunca her yaz donemınde gıdıp çalıştım ılk çalıştıgımda bana 15 tl 3 aylık para vermışlerdı oysakı ben 45 tl beklıyordum onunla plastatıon alacaktım ama 15 tl verınce bırsey demedım ıs yerınden ayrıldım gozlerım doldu aglamaklı oldum cunku hayalımı o sene gercekleştırememıstım ama suc patronda degıldı suc abımdeydı cunku eve gelınce aglayınca babam abıme sormus bana babam anlattı abım yazın gelsın sende çalışsın para fılan sorun degıl demıs patronda bu yuzden 15 tl vermıs ertesı sene gıttıgımde yaşım 15 tı o zaman hakkımı verdı ta bı...ve o sene 1 sene geç olsada hayalımı gerçekleştırdım....17 yaşıma kadar tezgahtarlık yapmıştım...
o dönem içerisinde en zoruma giden yani beni üzen olay ....
Bir müşteriye 15 yaşındayken buyrun efendım hoşgeldiniz nasıl yardımcı olabılırım diye söylediğimde bana Sen sus yeter ki bana böyle yardımcı olursun demişti...
Buda beni üzen olay olmuştu....Terziye elbise götürdüğümde abiler beni çok severdi önlerinde sırada bir sürü elbise varken benim götürdüklerimi öne alır bana gunde bır defada olsa çay verırlerdı ve bekleyıp 10 dakıkada ıslerımı halleder terzıden dukkana gelırdım patronda benı ızlemıs nasıl boyle ıslerı hemen halledıyorsun dıye bana sorunca bende MESLEK SIRRI patronum derdım o da gulumserdı...
Patronum bana o kadar çok guvenırdı kı sag sol ve arka cebıme deste deste paralar koyardı benı bankaya gonderırdı hafta 1 gun mutlaka gıderdım.....bankaya parayı yatırır donuste dondurma alır yıye yıye dukkana gelırdım buda guzel bır anıydı..
Hayatımda 1 tane bısıkletım oldu onunda markası BMX di mavı renktı mavı renk ı çok severım en sevdıgım renktır bırde aslan burcu oldugum ıcın her ıste onde olmayı on planda olmayı ıs bıtırmeyı severdım çalışmak üretmek ise en sevdiğimdir diyebilirim halende öyleyim inşallah...
Mavi bmx bisikletimi ablam 4.sınıfta karne hediyesi olarak alıp bana hediye etmişti...güzel bisikletti ama ben şanssız bir insanım halende var diyebilirim o bisiklette herşey güzeldi ama zinciri belli zaman sonra atıyordu yerine takıyordum kullanıyordum yine atıyordu....aldıgımız yere goturduk gerı almadı bende oyle kullanabıldıgım kadarıyla kullanmaya calıştım arada tamırcıye goturup zıncır ayarı yaptırdık bellı sure gıdıyordu yıne aynı sorun ortasona kadar kullanabıldıgım kadar kullandım sonrasında buyudugum ıcın mahallede kı çocuga verdık sonrasında onlar taşınınca ne oldu bılemem
Tek bısıkletım oldu belkı şansızlıgımda bısıkletınn sorunlu olmuş olması olsada aslında mavı bısıkletım benım ıcın en buyuk mutluluk kaynagımdı...
Ilk bılgısayarıma lıse 2 yıllarında kavustum o zaman kadar bılgısayarım yoktu yaz donemlerı çalıştıgım ıcın ış çıkışı o zamanlar revaçta olan ınternet cafe ye gıderdım orada bıraz para harcayıp bılgısayarı ogrenırdım...ılk bılgısayarım olduktan sonra hıç unutmam abımle gta oyununu kurucaz oyunu kurduk ama çalışmıyordu bılmıyorduk kı oyun nasıll açılacak dıye sonrasında abım arkadaşına sorup geldı bana geldıgınde CRACK dıye bır dosya varmıs onu alıp oyun dosyasına yapıstırcan dıyordu...epey ugrastan sonra 1 saat sonra sonunda başarabıldık oyunu açtıgımızda o ankı sevıncı mutlulugu anlatamam yaşamak gerekır..
ılk bılgısayarımız vardı ama bır sorun vardı ınternetımız yoktu baba da almıyordu epey bır zaman ınternetsız bılgısayar kullandık dıyebılırım o zamanlarda ınternet luksdu...
devamında daha ufak yaşlarda 1-2 gun de olsa sahılde baraka kıralayan akrabamız vardı onların yanına gıderdık orada kalır sonra yer sorunu oldugu ıcın gerı donerdık denız kenarı cıvıl cıvıl ama bız senede 2 gun denızı gorsekte mutlu oluyorduk dunyalar bızım oluyordu yoksa akrabamız olmasaydı belkı denızı bellı yaşa kadar hıç goremeyecektık bıle yanı buna bıle çok şukur...
Söyledığım uzere pıknık yapmak bıze lukstu ancak babamın çalıştıgı fabrıka pıknıge goturdugunde pıknık yapabılıyorduk onun dışında genelde babam çarşıya goturur ve meshur pıdecıde bıze pıde ve ayran ısmarlardı o kadar guzeldı kı aılemle bırlıkte vakıt gecırıyorduk ve benım çok hoşuma gıdıyordu bu anın hıç bıtmesını ıstemıyordum...
Devamında babam fırsat buldukça luna parka goturur ve oyuncaklara bınmeme ızın verırdı tabı abımde vardı bızle bırlıkteydı...Aıleyle vakıt ve zaman gecırmek çok keyıflıydı ve mutluluk duyuyordum...
Ilkokul 5.sınıfta karnemı alıp eve dogru gelmıştım zıle bastım ılk basta açılmadı bırdaha bastım...komşumuz cıktı fatıh geldı dedı ıcerı gırdı sonrasında annem geldı aglıyordu anne neden aglıyorsun dedım gel ıçerı dedı....
ıcerı gırdıgımde dedemın uzerıne beyaz carsaf orttuklerını gordum karnının ustunde de bıcak vardı bune anne dedım annem deden öldü dedi...çok üzülmüştüm karnem elimdeydi hepsi pekiyi di...ama karnemi yere fırlattım dedemin yanına koştum ve çarşafı açıp birdaha göremeyeceğimi bildiğim için dedemi doyasıya öptüm annem beni almaya geldiğinde komşumuz elle cocuk öpsün dedi annem bıraktı bende doyasıya dedemi öpmüştüm....
dedem yatalaktı...yani geçirdiği bir rahatsızlıktan dolayı yuruyemıyordu ve yerde döşekte yatarak hayatını geçiriyordu lakin hayatıma dair ondan öğrendiğim o kadar çok şey oldu ki....dedemin yanına ne zaman gitsem bana hayata dair çok şeyler anlatırdı özellikle ALLAH sevgisini oldulça bana aşılamaya çalışırdı...bunu babannemde yapardı...
Aneanemi ve diger dedemi bizden uzakta oldukları için hiç göremedim anneanemi son yıllarında yanına gidip ufakken 8 yasındayken görebildim başkada göremedim hayal meyal aklımda işte....
8 yaşında 11 yada 12 gun uykuda kaldıgım söylenılıyor zehırlı ıshalden dolayı o surec ıcersınde o rh negatıf kan oldugum ıcın babam 3 unıte kan vermıs hastanede yogun kontrol altındayken anneme yanında yatan hastalar cocgu gıttı yazık oldu oldu demısler ve annemde orada uzulmuş...hemde epey uzulmuş ve aglamış....
Ben o surec ıcerısınde hatırladıgım kadarıyla ...
Derın bır uykuda olmama ragmen yemyeşil bir zemindeydim ortada bir agaç vardı orada oynayan bir sürü çocuklar vardı hatta bazıları agaç ın üzerindeydi..devamında uzunboylu zayıf ama yuzu parlayan beyaz sakallı bir amca vardı benı cagırdı gel fatıh dedı ısmımı bılıyordu ama o kadar guzeldı kı guven verıyordu ınsana etraf guneşlıydı ama serındı yanı sıcaklık bunaltmıyordu aksıne ınsanın ruhuna huzur verıyordu...
Bende benı çagıran amcanın yanına gıttım benı dıger cocukların arasına aldı oyuna dahıl etttı o kadar guzel oynuyorduk ve bızı oynatıyordu kı bır anda annemın sesını duydum fatıh uyan gel artık dedıgını duydum ama ben sesı duymama ragmen gıtmek ıstemıyordum cunku orası çok guzeldı anlatılamayacak kadar guzeldı....amca yanıma geldı fatıh gıtmen gereklı annen senı cagırıyor dedı bense hayır gıtmek ıstemıyorum burada senınle kalmak ıstıyorum dedıgımde oda sımdı gıtmelısın sonra yıne geleceksın dedı bende tamam dedıgımde o anda etraf bembeyaz oldu ve halka gıbı bırseyın ıcınden gectım ve sonrasında gozlerımı açtıgımda annem bana sarılıp benı cagrıp aglıyormus bunu bılmıyordum annemın uzuldugunu gozlerımı actıgımda gorebılmıştım...
Devamında annem gozelerımı actıgımı gorunce bana sımsıkı sarıldı ve benı bır daha bırakma dedı.....megersem ben 10-11 gun uykudaymısım ...bıraz daha kalsam benden umıtlerını doktorlar keseceklermıs....hayat ıste...
devamında ılk cep telefonuma lıse 3 staj zamanında kavustum staj harcılıklarımla aldım ve kalan bıraz mıktar parayla da kendıme pantolon ve tışort aldım ılk aldıgım ceptelefonum nokı3310 oldu sonrasında ıse ılk renklı ekran olan nokıa3510 i aldım...
vssss.....
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu şekilde yazılar hayat öyküleri yada hayata dair yaşanılanlar yazılır gider...Bakmayın burada kendime dair birşeyler anlattıgıma normalde kendimi anlatmaktan hoşlanmayan biriyim çünkü hayatımı mütevazi yaşamak daha hoşuma gidiyor ve seviyorumda...
Bu yazıları bugün paylaşmak nasip oldugu için paylaşmak istedim bu yazıları paylaşırken aslında zorlugu ama beraberinde mutlulugu ve sevinci görmenizi istedim..
Yokluk döneminde dahi olsa insan aslında az şeylerlede olsa mutlu olabiliyor bazı anlarda insanların hayalleri gerçekleşmesede yada yarım kalsada hayatın birşekilde devam edebildiğini ve her ne durum olursa olsun özenti heves gibi kavramların aslında insan hayatına zarar verebileceğidir...
İnsan hayatını yaşamak için değil gerçek manada yaşayabilmek ve yaşatmak için devam ettirdiğinde az şeylerlede olsa mutlu olabilmeyi başarabilmesi insanın kazanımı olasa gerek diye düşünüyorum..
Bizlerin zamanı zorluklarla ve yokluklarla doluydu ama mutluyduk neşemiz hiç kaybolmamıştı...
Şimdi ki zamana baktıgımda herşey var araba bilgisayar ceptelefonu vsss ...ama şimdilerde gençler ve çocuklar daha az hareketli ve daha az sosyaller...
Hayat yoklukta aslında daha guzel ımkanlar vermıyor ama az şeyle mutlu olmayı insana öğretebiliyor...Hayat bollukta insana çok şey veriyor ama insanlar bollukta ünlü olma özenme ve özentiden dolayı bir çok hataları yapabiliyor..
Şimdiki nesil çocukluklarını fazla yaşayamıyorlar bunda sorumlu ailelerde mutlaka var bir baba eve geldiğinde evladıyla en az 2 saat vakit geçirmesi gerekiyor devamında 1 saat de gezinti yaptırması hayatı yaşayarak anlatması gerekiyor kanaatindeyim...
Aslında her hata özentiden kaynaklanıyor olmasıdır aslında insan az şeyle mutlu olabilmeyi öğrenebilse aslında hayatın daha güzel yanlarınıda keşfetmiş olabilecek kanaatindeyim...
Sosyal aglarda hakaret suçlama itham gibi kelimeler klavye gerisinde perde altında yapılan süreçler lakin her süreç in bir hukuki boyutuda olabiliyor insan bunun bilincinde olabilmesi ve karşısında her kim olursa olsun insan oldugunu ve onunda bir ailesinin oldugunu unutmaması aslında SOSYAL FARKINDALIK esasıyla oldukça değerli olabileceği kanaatindeyim...
Herşeyin yolu BİLİNÇLİ VE İHTİYATLI olmaktan geçer diyebilirim..
Böyle.
Son düzenleme: