- Konbuyu başlatan
- #1
[FONT="]Tam adı Fiyador Mihayloviç Dostoyevski’dir. Babası, “Moskova Yoksullar Hastanesi”nde operatör doktor olarak görev yapan, maa[/FONT]ş[FONT="]ı dü[/FONT]ş[FONT="]ük, ailesi kalabalık, sert ve asabi mizaçlı bir adamdı. Fakat di[/FONT]ğ[FONT="]er taraftan, i[/FONT]ş[FONT="]inde ve evinde prensipli, düzeni seven bir kimse idi. Çocuklarını en iyi okullara gönderiyor, özel ö[/FONT]ğ[FONT="]retmenler tutuyor, kendisi de onlara Latince dersler veriyordu.[/FONT]
[FONT="] Dostoyevski, özel ö[/FONT]ğ[FONT="]retmenlerden Fransızca; babasından Latince ö[/FONT]ğ[FONT="]rendi. On üç ya[/FONT]ş[FONT="]ındayken Moskova’nın en iyi yatılı okuluna verildi. On altı ya[/FONT]ş[FONT="]ına gelince- babasının zoru ile- Petersburg Mühendis Okulu’na kaydoldu. Aynı sene annesini kaybetti. Babası kendi toprak kölelerinden biri tarafından öldürüldü[/FONT]ğ[FONT="]ü zaman, Dostoyevski, henüz on sekiz ya[/FONT]ş[FONT="]ını yeni bitirmi[/FONT]ş[FONT="]ti.[/FONT]
[FONT="] Polis kayıtlarında, babasının, on altı ya[/FONT]ş[FONT="]ında Katya isimli genç bir köle ile gizli ili[/FONT]ş[FONT="]kisi bulundu[/FONT]ğ[FONT="]u; hatta bu kızdan bir de çocu[/FONT]ğ[FONT="]u oldu[/FONT]ğ[FONT="]u yazılıdır. Öldürülme hadisesinin bu ili[/FONT]ş[FONT="]kiyle sıkı sıkıya ba[/FONT]ğ[FONT="]lı oldu[/FONT]ğ[FONT="]u ve kızın amcası tarafından planlandı[/FONT]ğ[FONT="]ı tahmin edilmektedir.[/FONT]
[FONT="] Bu aile dramı, yazarın sara illetine tutulmasına yol açmı[/FONT]ş[FONT="]tır. Dostoyevski, bütün olumsuz [/FONT]ş[FONT="]artlara ra[/FONT]ğ[FONT="]men, 1843 yılında Mühendislik Okulu’nu bitirdi ve aste[/FONT]ğ[FONT="]men rütbesiyle orduda görev aldı. Fakat onun ne orduda ne mühendislikte gözü vardı. Zaten, bu mesle[/FONT]ğ[FONT="]i de babasının zoruyla seçmi[/FONT]ş[FONT="]ti. Bir yıl sonra, ona hem mevki hem de iyi bir maa[/FONT]ş[FONT="] sa[/FONT]ğ[FONT="]layacak olan mesle[/FONT]ğ[FONT="]inden istifa etti.[/FONT]
[FONT="] Mühendislik okulundayken, Rus ve Fransız edebiyatının me[/FONT]ş[FONT="]hur eserlerini okumu[/FONT]ş[FONT="]; Pu[/FONT]ş[FONT="]kin, Gogol, Schilller, Balzac gibi isimlere hayran olmu[/FONT]ş[FONT="]tu. Hele Balzac’a sonsuz bir hayranlı[/FONT]ğ[FONT="]ı vardı. [/FONT]İ[FONT="]lk edebiyat çalı[/FONT]ş[FONT="]ması Balzac’tan tercümeler yapmak oldu. [/FONT]
[FONT="] Dostoyevski’nin eserlerinde seçti[/FONT]ğ[FONT="]i karakterlerle Gogol’un bilhassa Petersburg Hikâyesi ile Ölü Canlar’daki karakterler arasında büyük benzerlikler vardır.[/FONT]
[FONT="] Karamazov Karde[/FONT]ş[FONT="]ler’i yazarken Schiller’in Haydutlar’ından bolca faydalanmı[/FONT]ş[FONT="]tır.[/FONT]
[FONT="] [/FONT]İ[FONT="]lk eseri [/FONT]İ[FONT="]nsancıklar’dır. Genç Dostoyevski, bu romanı 1846 yılında yayınladı[/FONT]ğ[FONT="]ı zaman; okuyanlar Pu[/FONT]ş[FONT="]kin’in Menzil Amiri ile Gogol’un Kaput isimli eserlerinden faydalandı[/FONT]ğ[FONT="]ı kolayca ke[/FONT]ş[FONT="]fedebiliyorlardı. Fakat üslup ve konuyu i[/FONT]ş[FONT="]leyi[/FONT]ş[FONT="] tarzı tamamen kendine özgü idi. Dostoyevski’yi okuyucuya ve tenkit yazarlarına da sevdiren bu özelli[/FONT]ğ[FONT="]i oldu.[/FONT]
[FONT="] [/FONT]İ[FONT="]nsancıklar’dan sonra yazdı[/FONT]ğ[FONT="]ı Benzer(1846), Beyaz Geceler(1848) ve Netoçka Nezvasnova(1849) isimli hikâyeleri severek okundu.[/FONT]
[FONT="] Eserlerinde adaletsizli[/FONT]ğ[FONT="]e, yoksullu[/FONT]ğ[FONT="]a, egoizme ve zulme kar[/FONT]ş[FONT="]ı [/FONT]ş[FONT="]iddetli bir isyan görülür ise de; hemen arkasında kadere teslimiyet ve Allah’tan af dileme vardır. Seçti[/FONT]ğ[FONT="]i kahramanlarda bu iki duygu daima a[/FONT]ğ[FONT="]ır basar.[/FONT]
[FONT="] Bütün Rus aydınları gibi Dostoyevski de Çarlık yönetimini tenkit eden yazılar yazıyor, gizli toplantılara katılıyor, ütopyacı sosyalist akımın etkisinden kurtulamıyordu. Ancak O, sosyalist felsefenin sadece ekonomik yönüyle ilgileniyor; ahlaki yönünü be[/FONT]ğ[FONT="]enmiyordu. Eserlerinde (Suç ve Ceza’da görülece[/FONT]ğ[FONT="]i gibi) sosyalizmin ahlak felsefesini alaycı bir üslupla tenkit etmekten geri kalmamı[/FONT]ş[FONT="]tır.[/FONT]
[FONT="] Dostoyevski’nin ba[/FONT]ğ[FONT="]lı oldu[/FONT]ğ[FONT="]u grubun üyeleri, tamamen gençlerden te[/FONT]ş[FONT="]ekkül edilmi[/FONT]ş[FONT="]ti. Son toplantılarında, me[/FONT]ş[FONT="]hur tenkit yazarı Belinski’nin “Gogol’a Mektuplar” isimli risalesini okumu[/FONT]ş[FONT="]; çok geçmeden tutuklanarak askeri mahkemeye sevk edilmi[/FONT]ş[FONT="]lerdi. Mahkeme büyük bir gizlilik altında tam sekiz ay sürdü.[/FONT]
[FONT="] Bir sabah, mahpusları erkenden uyandırıp askeri arabalara bindirdiler. Arabaların etrafını saran atlı jandarmaların e[/FONT]ş[FONT="]li[/FONT]ğ[FONT="]inde bir saat süren yolculuktan sonra, Samyonovski Garnizonu’na ait e[/FONT]ğ[FONT="]itim alanına geldiler. Alanın ortasında, yere çakılı üç kazık görünüyordu. Mahpusların etrafı silahlı askerler tarafından çembere alındı. Askeri komutan, mahkeme kararını okudu. Gençler idama mahkûm edilmi[/FONT]ş[FONT="]lerdi. Bu karar, hepsinin üzerinde [/FONT]ş[FONT="]ok etkisi yaptı.[/FONT]
[FONT="] Mahkûmlara beyaz idam gömlekleri giydirildi. Son tuvaletlerini yapmalarına ve haç öpmelerine izin verildi. [/FONT]İ[FONT="]lk posta olarak üç ki[/FONT]ş[FONT="]i seçildi ve götürülüp direklere ba[/FONT]ğ[FONT="]landı. [/FONT]İ[FONT="]dam mangası, tüfeklerini doldurdu. [/FONT]
[FONT="] Dostoyevski, ikinci gruba dü[/FONT]ş[FONT="]tü[/FONT]ğ[FONT="]ü için ancak birkaç dakikalık ömrü kalmı[/FONT]ş[FONT="]tı. Birinci grubun i[/FONT]ş[FONT="]ini bitirmek üzereyken, tüfekler do[/FONT]ğ[FONT="]rultuldu[/FONT]ğ[FONT="]u sırada, “geri çekil” borusu çaldı. Askerler tüfeklerini indirdiler.[/FONT]
[FONT="] Komutan, öne çıkarak Çar 1. Nikola’dan gelen emri okudu. [/FONT]İ[FONT="]mparatorun gençlerin hayatını ba[/FONT]ğ[FONT="]ı[/FONT]ş[FONT="]ladı[/FONT]ğ[FONT="]ı yazıyordu.[/FONT]
[FONT="] Sonradan ö[/FONT]ğ[FONT="]renildi[/FONT]ğ[FONT="]ine göre bu korkutucu mizanseni, bizzat Çar’ın kendisi hazırlamı[/FONT]ş[FONT="]. Niyeti, gençlere esaslı bir gözda[/FONT]ğ[FONT="]ı vermekmi[/FONT]ş[FONT="]…[/FONT]
[FONT="] Dostoyevski ve arkada[/FONT]ş[FONT="]ları, idamdan kurtulmu[/FONT]ş[FONT="], fakat cezadan kurtulamamı[/FONT]ş[FONT="]lardı. Genç yazar, dört yılı kürek, be[/FONT]ş[FONT="] yılı sürgün olmak üzere toplam dokuz yıla mahkûm edildi.[/FONT]
[FONT="] Bir zamanlar, orduda “mühendis te[/FONT]ğ[FONT="]men” rütbesiyle görev yaptı[/FONT]ğ[FONT="]ı halde; sürgün yıllarını er olarak tamamladı. Hapishane ve sürgün hayatı, Dostoyevski’ye çok acı tecrübeler kazandırdı. Gözlemlerini “Ölü Bir Evden Hatıralar” isimli eserinde de[/FONT]ğ[FONT="]i[/FONT]ş[FONT="]ik tipler seçerek dile getirdi. Bu romanda çizdi[/FONT]ğ[FONT="]i portreler arasında en güçlüsü ku[/FONT]ş[FONT="]kusuz ki Da[/FONT]ğ[FONT="]lı Ali’dir. Hapishanede kitap olarak sadece [/FONT]İ[FONT="]ncil’in bulundurulmasına izin verildi[/FONT]ğ[FONT="]i için, elindeki biricik okuma aracı olan [/FONT]İ[FONT="]ncil’le Da[/FONT]ğ[FONT="]lı Ali’ye okuma-yazma ö[/FONT]ğ[FONT="]retir. Ona, “[/FONT]İ[FONT="]ncil’den en çok hangi parçayı sevdin?” diye sordu[/FONT]ğ[FONT="]unda [/FONT]ş[FONT="]u cevabı alır: “Kimseyi gücendirme, ba[/FONT]ğ[FONT="]ı[/FONT]ş[FONT="]la ve sev. Hatta bu ki[/FONT]ş[FONT="]i dü[/FONT]ş[FONT="]manın olsa bile.”[/FONT]
[FONT="] Bu cevap, Ali’nin a[/FONT]ğ[FONT="]zından, Dostoyevski’nin bizzat kendi görü[/FONT]ş[FONT="]üdür…[/FONT]
[FONT="] Sürgün cezasını tamamlayıp, 1860 yılında Petersburg’a döndü. Karde[/FONT]ş[FONT="]i Mihayli ile “Zaman” isimli bir dergi çıkarmaya ba[/FONT]ş[FONT="]ladı. Egemenlik hakkının sadece kendilerine ait oldu[/FONT]ğ[FONT="]unu söyleyen soylu devlet adamlarını ve aydın sınıfını ele[/FONT]ş[FONT="]tirmekten çekinmedi. Toprak köleli[/FONT]ğ[FONT="]inin bir sınıf insanı di[/FONT]ğ[FONT="]erlerine dü[/FONT]ş[FONT="]man etti[/FONT]ğ[FONT="]ini her fırsatta dile getirdi. Komünistlerin ahlak felsefesini be[/FONT]ğ[FONT="]enmedi[/FONT]ğ[FONT="]i için, gereken ekonomik reformların Çar tarafından gerçekle[/FONT]ş[FONT="]tirilmesi gerekti[/FONT]ğ[FONT="]ine inanmı[/FONT]ş[FONT="] ve o dönemde hanedana ba[/FONT]ğ[FONT="]lı kalmı[/FONT]ş[FONT="]tır.[/FONT]
[FONT="] Ölü Bir Evden Hatıralar’dan sonra Ezilenler, Tatsız Bir Olay gibi eserleri kısa zamanda yayınladı[/FONT]ğ[FONT="]ı halde; borçtan bir türlü kurtulamadı. Alacaklıların sıkı[/FONT]ş[FONT="]tırması üzerine, Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldı. Daha önce de iki defa aynı sebeple, Avrupa’ya kaçmı[/FONT]ş[FONT="]tı.[/FONT]
[FONT="] Borçlarını ödeyip hapisten kurtulmak için, dergi çıkarmaktan vazgeçip kendisini tamamen roman çalı[/FONT]ş[FONT="]malarına verdi. En güçlü eserlerinden olan Suç ve Ceza’yı 1866 yılında bitirip ne[/FONT]ş[FONT="]retti. Yine aynı sene içinde, bütün eserlerini üç ciltte toplayıp yayınladı. Bunlardan kazandı[/FONT]ğ[FONT="]ı para ile borçlarını ödedi[/FONT]ğ[FONT="]i gibi büyük bir üne kavu[/FONT]ş[FONT="]tu. 1878 yılında “Yurttan Notlar” isimli derginin sahibi, büyük bir telif ücreti ödeyerek, “Delikanlı” adlı romanının haklarını satın alınca; Dostoyevski elde etti[/FONT]ğ[FONT="]i parayla, “Yazarın Notları” isimli bir dergi çıkarmaya ba[/FONT]ş[FONT="]ladı.[/FONT]
[FONT="] Ba[/FONT]ş[FONT="]yapıtlarından biri olan Karamazov Karde[/FONT]ş[FONT="]ler son eseri oldu.(1880) Pu[/FONT]ş[FONT="]kin’in jübilesi sırasında yaptı[/FONT]ğ[FONT="]ı konu[/FONT]ş[FONT="]mada, aynı zamanda kendi jübilesini yaptı[/FONT]ğ[FONT="]ını nerden bilebilirdi?...[/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="] Eserleri: [/FONT]İ[FONT="]nsancıklar, Ev Sahibesi, Beyaz Geceler, Amcamın Rüyası, Netoçka Nezvasnova, Öteki, Ezilenler, Ölü Bir Evden Anılar, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Kumarbaz, Budala, Ebedi Koca, Ecinniler, Delikanlı, Karamazov Karde[/FONT]ş[FONT="]ler, Batı Çıkmazı: Pu[/FONT]ş[FONT="]kin Üzerine Bir Konu[/FONT]ş[FONT="]ma[/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="] [/FONT]
[FONT="]Kaynak: Antik Batı Klasikleri-[/FONT]