Doğuran mı büyüten mi gerçek anne?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Sokrats tarafından oluşturulan Doğuran mı büyüten mi gerçek anne? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,205 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Doğuran mı büyüten mi gerçek anne?
Konbuyu başlatan Sokrats
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Sokrats

Sokrats

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Nis 2012
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Doğuran mı büyüten mi gerçek anne?

Dokuz ay tüm kahrıyla, acısıyla sizi doğuran, ardından bir başkasına verip anneliğini doğurma ile noktalayan bir anne ve sizi doğurup, emzirmese de yıllarca kahrınızı çeken, hastalandığınızda gece gündüz demeden başınızda nöbet tutan, ergenlik çağında tüm aksiliğinize boyun eğen bir anne.
Bazı kelimeler sözlükteki anlamı ile sınırlı kalmaz. Gerçek anne hangisi?

-

Canından bir parça olan; onca zaman karnında taşıdığın evladını içinden çıkarıp bir başkasına vermek... Bu basit bir şey midir? Kadınlar daha iyi anlar zorluğunu. Nedeni her ne ise, ciddi bir şey olmalı. Ha, birde hiçbir nedeni olmayan, sorumluluk nedir bilmeyen, taş kalpli anneler var; onları saymıyorum.
Fakat diğer yandan hangi neden ki bu, canını bırakıp gidiyorsun? Onca acı çekip, içinden/bedeninden çıkartırken hiçbir acı çekmeden içinden/hayatından atabiliyor musun? Bırakabiliyor musun bir başkasına evladını? Hangi neden ki, buna neden...


Hiç bedeninde taşımadığı bir çocuğu, içerisine öyle bir yerleştirmiştir ki bazı kadınlar. Ne atabilir ne de "gerçekleri" görmeyi kabullenir. Ötesi berisi yoktur. O, onun çocuğu, hayatı, tebessümleri, amacı her şeyidir. Kimse bir hak sahibi değildir, annelik adına çocuğunun üzerinde.
Her an, her zaman, her koşulda yanında olduğu; gözü gibi baktığı hatta gözünden öte tuttuğu, canını uğruna vereceği evladı...

Bu sırada, "canını" nasıl yaktığının farkında olmadan inkarlara boğulan bir yaşamı vardır; büyüten annenin.
Çocuğun çektikleri, çekecekleri, bilmeye hakkı olduğu gerçekleri, bu gerçeklerin hiç söylenmeyişi, kime ne diyeceğini bilemez halde sevgisinden ve masumluğundan kimseyi suçlayamadığı; acıları ve yaşamı... Büyüten anne görmez çocuğun acılarını. Canım derken, her şeyden korumaya çalışırken kendi elleriyle üzdüğünün farkına bile varmaz.
Gerçekleri her görüşünde gözlerini kapatır, umursamaz ve güler. Evet, onun için ötesi berisi olmadan evladıdır o. Fakat bunu yaparken çektiği acıyı da bir başkası göremez; görsede asla anlayamaz. Nasıl yandığını...

İkinci bir soru daha, en çok acı çeken hangisidir?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst