"Dogrular ve Yanlislar" Uzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan \"Dogrular ve Yanlislar\" Uzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,780 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı \"Dogrular ve Yanlislar\" Uzerine
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Evrenseller epistemolojik gerceklik, yani kavramlar; yalanlanamaz, ama dogrular, yanlislanabilir. Yanlislanabilen dogrular da; hatalarindan, noksanlarindan ve yanlislarindan da; arindirilarak, duzeltilebilir, duzenlenebilir.

Bu yuzden; bilimsel dogrular ile; etiksel/metafizik (hem varlik hem de kelime anlami olan fizik otesi) ideolojik/inancsal dogrular farklidir. Dogrular, yanlislanabildigi ve yanlislari duzeltilebildigi olcude ve mumkunlukte bilimseldir. Bu bilimsellik; epistemolojiktir. Yani; bugun yanlislanamayanlar, dogru olarak kabul edilir. Yarin, yanlislanabilme olanagi olmasi gerekir. Yalnislanabildigi gunde; yeni bir dogru ile hatalarindan arinmis olarak duzeltilir.

Peki, etiksel/metafizik dogrular; bilimsel dogrular (olgu) gibi, yanlislanabilir mi? Neye gore yanlislanabilir?, yanlislari neye gore, saptanabilir, duzeltilebilir ve duzenlenebilir?, hatalar, noksanlar neye gore ve nasil saptanir?

Demekki; etiksel/metafizik dogrulara, dogrulama ve yanlislarini duzeltme temelinde yanasabilmek icin, bir "...e gore' de karar kilmak gerekir.

Iste insanoglu bu ...e gore'de karar kilamadigi icin; bugun icinde bulundugu sorunu yasamaktadir. Cunku, bu ...e gorenin; evrensel bir ortak temeli bulunamamistir.

...e goreler:Tanriya, dine, inanislara, maddeye, ahlaka, topluma, ulkeye, cografya ya, sosyal-siyasal-toplumsal-ekonomik yapiya, felsefeye, ideolojiye, goruse, cevreye, aileye, kisiye, mantiga, duyguya, duyuma, algiya, milli-dini kokene, bakis acisina, dunyevi, mistik, spekulatif, dunya otesi, dogal, dogaustu, yaratilissal, dusunsel v.s. yani kisaca; belirli bir ayrilmislik temeline gore degisir.

Bu kadar degisime ugratilmis bir ...e gorenin, evrensel ortak noktasini bulmak ve tek bir ...e gore saptamak ve bu saptanacak ...e gorenin; evrensel gecerliligini saglamak mumkunmudur? Iste, tum yasam ve iliskinin temel ve kokenini olusturan bu sorunun cevabini verebilen, hem sorunu tam resmi ile algilamaya, hem de cozume gidebilecek, ...e goreyi saptamaya muktedir olur.

Evrensel-insan olarak; sunulan ...e gore; hemen hemen her yazida bir anafikir olarak belirtilmistir.

Numenal yeti algisi olan insana ve insanligina gore.

Iste, evrensel-insan'in; insanoglunu insandan farkli kilan bu ..e goresi; insanoglunu dusunce ve davranista; insan yapmak ve insanlik sunmasini saglamak icindir. Iste, bu insan da; once insanoglunun en kucuk birimi olan, bireyle yeserecek ve bireyin; evrensel-insanligiyla koklesecektir.

Burada da; aslinda "insan nedir" veya "insan nasil olmalidir?" sorulari gundeme gelir.

Insanin ne oldugunu ve nasil olmasi gerektigini ortaya koyacak olan da once "insan olmayan nedir?" sorusunun cevabinda yatar. Insan olmayanin aslinda ne oldugu aciktir. Tanri ve madde. Bunlar, insan olmadiklarindan; onlardan zaten insanlik beklemek te, hem mantiksiz hem de abes olur. Demek ki; tanri ve maddenin; insanoglunun kendi insanligina yerlestirdigi insanlik disindan; insan olarak arinmak gerekir.

Buradan da ...e gorenin kokeni ve temeli ortaya cikar. Dusunce ve davranista insan olmaya ve insanlik sunmaya gore.

Insandisiligin ve insanlikdisiligin ne oldugununa, bundan sonraki mesajda deginecegim.

Ama bu su demektir. Yukarida siralanan ve eklenecekleri ile birlikte cogaltilabilecek olan, butun ayrimci ...e gorelerden arinmak gerekir. Nasilmi?

Once, bu ...e gorelerin; kendi aralarindaki farklarinin farkina vararak ve bu ...e gorelerin yasam ve iliskiye yerlesmisliginin, alisilagelmisliginin, otomatiklesmisliginin gerceginin yalanlanamayacaginin bilincinde olarak.

Iste bu yalanlanamama, bize tum ...e gorelerin resmini vermeyi; saptadigimiz ..e gore de; bize yanlislanabilen dogrularin, hata ve noksanlarindan arinarak; duzeltilebilecegini ve duzenlenebilecegini gosterir. Yeterki, bu bilince varmak icin; insandisilik ve insanlikdisiligimizi, birer insanoglu olarak, nedenleyelim ve sorgulayalim.

Tabi ki insan olmak hemde bu insanligi evrensellige tasimak istiyorsak.

Yoksa "Insanoglu, zaten dogustan ve tabi olarak, yaratilis olarak; bencildir, ayrimcidir, erk ve otoriterdir, cikarcidir, guce tapar, bununda en guzel kanitlari; genin bencilligi, DNA'larin farkli insanoglu yapilari sundugu, ustun irk ve alt irkin varligi, kimsenin esit olamayacagi, guclu olanin hakli, dogru v.s. oldugu, kisaca; tum bu nedenlerden dolayi; insanoglunun kendi turu arasindaki ayrimin, savaslarin, kaosun ve kisaca bugunku dunyanin goruntusunun kalici ve degismez dir" i savunacak olanlar icin bu yazi gecerli degildir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Kisi Gercegi ve "Dogruluk" Sorunu

Kisinin (somutun), dusuncesi (soyutu), kendine (somuta) gore dogru (soyut) dur ve bu kisinin (somutun) , inanci (soyutu) dir. Bu da bir butun olarak kisinin (somut) kisilik (soyut) gercegidir.

Iste bu gercek, hem benden hem de herkesten bagimsiz olarak vardir. Yani benim veya baskasinin kabulune reddine acik bir durum degildir. Iste, saygi; kisinin kisiligine bu butun gercekligine duyulan saygidir. Yani kisi; belirli bir dusuncesi olan ve dusunceyi kendine gore dogruluga inandirarak ortaya atan bir kisilige sahiptir ve bu onun gercegidir.

Buradaki ilk sorun; kisinin dusunceyi sahiplenmesidir.
Ikinci sorun, dogruluguna inandigi icin sabitlemesidir.
Ucuncu sorun ise; bu dogruluguna inandigi dusunceyi, sanki tek dogru oymus gibi, herkesinde bu dogruya inanmasini istemektedir.

Oyuzden de kisi, sirf kendi dogrularini ortaya koymakta kalmamakta; kendi dogrularini baskalarina da dogru olarak kabul ettirme mucadelesi vermektedir.

Boyle bir durumda, kisinin dogrularini dogru olarak kabul etmeyen birisi ile; o kisi arasinda nasil bir iletisim mumkundur? Ortada o kisinin de ayni diger kisi gibi oldugunu dusunursek; bir dogrulama ve biribirlerine kendi dogrularini kabul ettirme mucadelesinden baska ne kalir?

Bu tip bir yanasimla; kisiler arasi bilgi alis verisi mumkunmu? birbirlerine kendi birikim ve tecrubelerini iletebilmeleri mumkunmu? birbirlerinin gerceklerinin farkina varabilmeleri mumkun mu? birbirlerine saygi mumkunmu? birbirlerini anlamalari, tanimalari mumkun mu?, bu "mumkun mu?" ler daha da cogaltilabilir.

Mumkun degildir. Cunku; iki kisi kendilerine gore ve biribirlerine ters dusen dogrulariyla, birbirlerini kendi dogrularina ikna etme cabasi icindedir. Ustelik bu ikna cabasi; tamamen kisilerin somut yapisina yonelik yurutulmektedir. Cunku somut ile soyut farki ortadan kalkmis ve ozdeslestirilmistir. Bu ayni zamanda; kisi gercekliginide ortadan kaldirmis ve gercek ile dogru farki ozdeslestirilmistir.
Hele birde bu durum tamamen soyut tartismadan somuta yoneldiginde; kisilerin biribirlerine yonelerek; karsilikli atisma, satasma, asagilama ve hakarete yonelmesi de kacinilmaz olmustur. Simdi sorunlara tek tek bakalim.

Birincisi sahiplenme sorunu. Eger kisi dusunceyi sahiplenmese ve sadece kullansa, o zaman dusunceyi kendiyle ozdeslestirmeyecektir.
Ikinci sorun, sabitleme; eger dusunceyi kullansa, belki tartisma esnasinda kullandigi dusuncenin yanlis olduguna karar verecek ve baska bir dusunce kullanimina yonelecektir.
Ucuncu sorun dogrulama; eger kendine inanarak dogruladigi dusuncesini kendi gercegi olarak gorse, karsisindakinin de kendine inandirarak dogruladigi dusuncesini onun bir gercegi olarak gorecek; ve saygi duyacaktir.

Ozaman; sadece oznesi olmayan ve dogrulanan dusunceler tartisacak, kisilere yonelim olmayacak ve tartisilan dusunceler sayesinde kisiler biribirleriyle bilgi alisverisi yapacak ve birikim ve deneyimlerini paylasabilecektir.

Bir ornek verelim. A sahsi milliyetci, B sahsi olmasin. B sahsi A sahsinin milliyetciligini onun bir gercegi olarak gorurse saygi duyar. A sahsi milliyetciligi sahiplenmezse; B sahsinin milliyetciligi yanlislama konusmalarini ustune alinmaz. A sahsi milliyetciligi sahiplenmese ve sabitlemese B sahsina yonelik bir satasimda bulunmaz. Kisaca A sahsi da; B sahsida, milliyetcilik konusunu; biribirlerinden bagimsiz olarak; sahiplenmeden, sabitlemeden ve dogrulamadan tartisabilirse; iste o zaman ancak; milliyetcilik konusu tartisilir. Hem A hem de B sahislari biribirleriyle milliyetcilik konusunda bilgi alisverisi yapar ve yine milliyetcilik konusunda biribirlerine birikim ve deneyimlerini aktarirlar.

Ozetlersek, kisi somut ve soyutlariyla bir butundur ve bu butunluk onun gercegidir. Bu gercek herkesin iradesi disindadir ve kabule karsi cikisa acik degildir. Bu gercek; saygi ile karsilanmalidir.

Dusuncelerin oznesi yoktur. Dusunceler sahiplenilmesi yerine kullanilmalidir. Sahiplenilen dusunceler sabitlesir. Kullanilan dusuncelerin ise paylasima ve degisime acik olmasi gerekir. Somut ile soyut farki algilanmali; sadece soyutun dogruluguna yonelik tartisma yapilmalidir. Unutmamalidirki; dogru ile inanca tasinan soyutlari sahiplenmek; somut ile soyutu ozdeslestirmek ve soyutu sabitlemek anlamini tasir. Eger soyutlari dogru inanci temelinde sahiplenmemeyi beceremiyorsak; karsimizdakinin de ayni durumda oldugunun bilincine varip; onun soyutlarina saygili olup; sadece soyutu yanlislamaya yonelmeliyiz. Yani A sahsinin milliyetciligini degil; milliyetciligi yanlislamaliyiz. Tartismayi yaparken; milliyetciligi A sahsindan bagimsiz olarak ele almaliyiz.

Gercekler; somutuyla ve somutun sahiplendigi somut ve soyut degerleriyle birlikte algilanmalidir. Dogrulari yanlislarken; kendi dogrunuzla degil; insana ve insanliga gore yanlislarsaniz ve, somutun gercegine dokunmadan sadece dogrulara sadik kalirsaniz, belki o zaman bir sonuc alabilirsiniz.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Teşekkür ederiz paylaşım için.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst