Diş Hekiminin Aşkı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde Serdar Yıldırım tarafından oluşturulan Diş Hekiminin Aşkı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,375 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Diş Hekiminin Aşkı
Konbuyu başlatan Serdar Yıldırım
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Serdar Yıldırım

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2011
Mesajlar
97
Tepkime puanı
8
Puanları
8
Yaş
65
Hakan ile Arzu birbirini seven iki gençti. Lise sona gidiyorlardı. Arzu okulun en çalışkan öğrencisiydi. Diş hekimliği fakültesini kazanıp diş hekimi olmak istiyordu. Okulda yapılan deneme sınavında aldığı yüksek puanla bunu başarabilecek güçte olduğunu ispat etmişti. Hakan ise, orta sıralarda yer almıştı. Bırak diş hekimliği fakültesini, doğru-dürüst bir yeri kazanması zor gözüküyordu.

Arzu'nun çabası ve fikir bakımından destek olması sonucu Hakan yoğun bir çalışma temposu içine girdi. Derslerine sıkı sıkıya sarıldı. Üniversite giriş sınavına iki ay gibi bir süre vardı ve bu süreyi iyi kullanırsa başarı ihtimali yüksek olurdu. Hakan da pekala diş hekimliği fakültesini kazanıp diş hekimi olabilirdi. İkisi de diş hekimi çıkıp evlenince büyükçe bir daire kiralayıp burasını hem ev hem de muayenehane olarak kullanabilirlerdi. Dairenin cadde tarafına asılacak levhaya Hakan- Arzu Kutlu ( Diş Hekimi ) yazılacaktı.

Üniversite sınavları sonuçları açıklandığında Hakan sevinçliydi çünkü diş hekimliği fakültesini kazanmıştı. Arzu ise, üzgündü. Nasıl olmuştur bilinmez belki de aşırı heyecandan yanlış işaretlenen cevaplar, alınan düşük puan ve hemşirelik yüksek okulu.

Arzu dört yıl sonra hemşire çıktı ve Balıkesir Devlet Hastanesi'nde çalışmaya başladı. Aradan bir yıl daha geçti ve Hakan diş hekimi oldu. Bursa Devlet Hastanesi'nde çalışmaya başladı ve Bursa'da bir daire kiraladı. Burası onun hem evi hem de muayenehanesi olacaktı. Bu zaman süresince Hakan ile Arzu her fırsatta bir arada oldular ve gezdiler, eğlendiler. Daha sonra Hakan bir tanıdığın yardımıyla Arzu'nun Bursa'ya naklini gerçekleştirdi ve ikisi aynı hastanede çalışmaya başladı.

Daha sonra Hakan ile Arzu evlendiler. Bir gün aralarında konuşurlarken Hakan Arzu'ya:

" Arzu hatırlar mısın, üniversite sınavlarına hazırlanırken ikimiz de diş hekimi olup levhaya isimlerimizi yanyana yazdıracaktık. "

Bunun üzerine Arzu:

" Doğru, yazdıracaktık ama ben diş hekimliği fakültesini kazanamadım. Kazansaydım bugün hayalimiz gerçek olurdu. "

" Hayaller gerçekleştirilmek için kurulur. Olmayacak bir şey değil. Hani diyorum önümüzdeki yıl üniversite sınavlarına hazırlansan, katılsan ve kazansan. Sen de diş hekimi olsan. Başarmaman için hiçbir sebep yok. Daha yirmi iki yaşındasın, yirmi yedi yaşında hekimsin. Ne dersin? "

" Kazanabilir miyim dersin? Sınavı bir kazansam gerisi kolay. "

" Kazanırsın. Unuttun mu, sen bir zamanlar okulun en çalışkan öğrencisiydin. "

Arzu azmetti, çalıştı, sınavlara hazırlandı ve sonunda başardı. Diş hekimliği fakültesini kazanmıştı.

Aradan beş yıl geçti ve Arzu diş hekimi oldu. Oturdukları dairenin cadde tarafına asılan yeni levhada Hakan- Arzu Kutlu ( Diş Hekimi ) yazıyordu.

SON


Serdar Yıldırım
 

sherlockholmes

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2016
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu hikayeyi pek sevmedim size çocuk hikayeleri daha çok yakışıyor...
 

Serdar Yıldırım

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2011
Mesajlar
97
Tepkime puanı
8
Puanları
8
Yaş
65
Bu hikayeyi pek sevmedim size çocuk hikayeleri daha çok yakışıyor...


Selamlar.

Pek çok site ve forumda okunan bir hikayemdir. Bana daha önceden bazı forumlarda sana bu hikaye hiç yakışmamış diye mesaj yazanlar oldu. Ben bunları saygıyla karşıladım ve neden o hikayeyi yazdığımı açıkladım. Bir konu aklıma geliyor ve yazmak istiyorum ama şöyle mi başlayayım, şöyle mi devam etsin, sonu nasıl bitmeli diye öz eleştirisi yaparım. Bazen sonunu tamamlayamadığım için, salıp gittiğim hikaye çok olmuştur. İnan bunları yazsam kimse kötüdür demezdi.

Beynimde tasarlayıp bitirdiğim bir hikayeyi yazıya dökmem gerekir çünkü o hikaye hep aklıma gelir ve ben yeter artık diye düşünüp onu yazarım ve okuyucunun ilgisine sunarım. Sevgiyle kal.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Hikaye yazmış olmak için yazılmış sanki okuyucuya ne veriyor? Heyecan yok, sonu çok sıradan niye yazdınız ki bu hikayeyi. Dişçi fobim var o yüzden dikkatimi çekti fakat aşk da yok ki içinde.
Vurgu yok...
 

Serdar Yıldırım

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2011
Mesajlar
97
Tepkime puanı
8
Puanları
8
Yaş
65
Ben bu yorumlardan sonra 1 yılı aşkın bir süredir bu hikayemi hiçbir forumda yayınlamadım . Halk, benim için önemli. Bin okur beğense bir kişi beğenmese ben o hikayeyi belki aylarca başka forumlara göndermem. Daha önce 51 forumda çıkmış. Daha iyisini yazıp yayınlamazsan, ben bu hikayenin çeşitli site ve forumlarda okunmasını sağlayacağım. Arkadaş çok beğenen de var. Emeğe saygı duy.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ben bu yorumlardan sonra 1 yılı aşkın bir süredir bu hikayemi hiçbir forumda yayınlamadım . Halk, benim için önemli. Bin okur beğense bir kişi beğenmese ben o hikayeyi belki aylarca başka forumlara göndermem. Daha önce 51 forumda çıkmış. Daha iyisini yazıp yayınlamazsan, ben bu hikayenin çeşitli site ve forumlarda okunmasını sağlayacağım. Arkadaş çok beğenen de var. Emeğe saygı duy.

Yapıcı bir eleştiri olarak değerlendirmek gerekiyor aslında fakat cümleler biraz sert olmuş, haklısınız. Sizin içinize nasıl siniyorsa öyle devam edin, kimsenin lafı ile geri adım atmayın. Karşı tarafa duygu geçişi sağlanamıyor anlamında söylenmiştir, kendinizi daha da geliştirebilirsiniz aslında. Yayınlayın tabii, tek kişinin yorumu ile niye vazgeçtiniz ki? Emeğe saygı konusunda da haklısınız, başarılar diliyorum.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst