Cocuk Kimindir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Cocuk Kimindir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,706 kez görüntülenmiş, 22 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Cocuk Kimindir?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Turkiye'deki kesintili ve 4 lu egitimde cocugu sahiplenme adina bir tartisma var. Bu yartismada da uc farkli gorus var.

Cocuk devletindir.

Cocuk ailenindir.

Cocuk toplumundur.

Yukaridaki butun farkli gorusler, tek bir kaynaktan gelmektedir. Cocugu bir esya, mal, meta olarak algilamak ve sahiplenmek.

Aslinda Turkiye'nin bu ortak bakis acisi sadece cocuk degil, yetiskin uzerinde de gecerlidir.

Iste buradaolmayan cocugun bir insanoglu oldugu bilinc ve farkindaligidir.

Cocuk ne bir maldir, metadir, ne de sahiplenilir.

Cocuga karsi, yukarida adi gecenlerin her birinin bir sorumlulugu ve yukumlulugu vardir.

Devlette,ailede toplumda cocugun yetismesinden, egitiminden, yasam ve iliskisinden sorumludur.

Burada bir sahiplik soz konusu degildir, cocugun yetismesi ve egitimi soz konusudur.

Iste aile de, toplum da, devlette bu yetistirim de hem gerekeni saglamak hem de bu yetistirimde her turlu pay sahibi olarak sorumlu ve yukumludur.

Cocuklar, yarinlarin yetiskinleri ve toplumuolusturacak olanlaridir.

Oyuzden kimse kendi istedigi gibi bir cocuk yetistiremez. Cocugun sadece yetisimine yardimci olur ve mudahele edemez. Onun kendi insiyatifini ve iradesini ona birakmak durumundadir.

Cocuk cagdas, bilimsel, bilissel ve toplumsal olarak bir arada yasayabilecek sekilde yetistirilir.

Her turlu gelisimi duzeyi tesviklenir ve desteklenir. Ona birey bilinci ile kendi hak ve ozgurluklerini saglama ve kazanma bilinci verilir.

Cocuk bir ideolojiye, inanca v.s. yonelik yetistirilemez. Cocuga butun bilgi sunulur ve cocugun ne olmak istedigi onun gelisimi takip edilerek cocuga birakilir.

Bu da 16 yasina gelmis bir cocugun, yetiskinlige adimi, kararliligi, azmi ve toplumda kendisine kendi olarak bir yer bulmasidir.
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Turkiye'deki kesintili ve 4 lu egitimde cocugu sahiplenme adina bir tartisma var. Bu yartismada da uc farkli gorus var.

Cocuk devletindir.

Cocuk ailenindir.

Cocuk toplumundur.

Yukaridaki butun farkli gorusler, tek bir kaynaktan gelmektedir. Cocugu bir esya, mal, meta olarak algilamak ve sahiplenmek.

Aslinda Turkiye'nin bu ortak bakis acisi sadece cocuk degil, yetiskin uzerinde de gecerlidir.

Iste buradaolmayan cocugun bir insanoglu oldugu bilinc ve farkindaligidir.

Cocuk ne bir maldir, metadir, ne de sahiplenilir.

Cocuga karsi, yukarida adi gecenlerin her birinin bir sorumlulugu ve yukumlulugu vardir.

Devlette,ailede toplumda cocugun yetismesinden, egitiminden, yasam ve iliskisinden sorumludur.

Burada bir sahiplik soz konusu degildir, cocugun yetismesi ve egitimi soz konusudur.

Iste aile de, toplum da, devlette bu yetistirim de hem gerekeni saglamak hem de bu yetistirimde her turlu pay sahibi olarak sorumlu ve yukumludur.

Cocuklar, yarinlarin yetiskinleri ve toplumuolusturacak olanlaridir.

Oyuzden kimse kendi istedigi gibi bir cocuk yetistiremez. Cocugun sadece yetisimine yardimci olur ve mudahele edemez. Onun kendi insiyatifini ve iradesini ona birakmak durumundadir.

Cocuk cagdas, bilimsel, bilissel ve toplumsal olarak bir arada yasayabilecek sekilde yetistirilir.

Her turlu gelisimi duzeyi tesviklenir ve desteklenir. Ona birey bilinci ile kendi hak ve ozgurluklerini saglama ve kazanma bilinci verilir.

Cocuk bir ideolojiye, inanca v.s. yonelik yetistirilemez. Cocuga butun bilgi sunulur ve cocugun ne olmak istedigi onun gelisimi takip edilerek cocuga birakilir.

Bu da 16 yasina gelmis bir cocugun, yetiskinlige adimi, kararliligi, azmi ve toplumda kendisine kendi olarak bir yer bulmasidir.
Çocuk, kendi iradesiyle yalnız bırakılabilir mi? Bu sakıncalı değil midir?

Mesela cinsel eğitimi neye/kime göre vereceksiniz? Sizin yaklaşımınızla, bu konuda serbest bırakmak gerekir. Kedi yavrusu mu yetiştiyorsunuz?

"Cocuk, bir ideolojiye, inanca v.s. yonelik yetistirilemez."; "Cocuga butun bilgi sunulur" deyip, sadece deney ve gözleme dayalı bilgiyi vermekle, "tüm bilgiyi" sunmamış olmuyor musınız?

Bilimsel bilgi kime/neye göredir? "Bilimsel bilgi insan için yeterli saymak." ,insanoğluna göre bir yargı değil midir? İnsanoğlunun, yanılıyor olması olasılığı yok mudur? Bu yargı ideolojik bir ön kabul değil midir?
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Çocuk; elbette ailenin, devletin ve toplumun ÇOCUĞUDUR. Bu kıt bir bakış açısı ile sahiplenmek değil, insani değerle sahiplenmektir.

Sokak çocuklarını gördüğünüzde;
"NE SORUMSUZ AİLELER VAR"

"DEVLET NEREDE?"

ve "DUYARSIZ TOPLUM"

yaftaları neden o halde.

4+4+4 sistemi eleştirilebilir, eleştirilmelidir de.

Amma bu şekilde bir eleştirilsel yaklaşım akıllara ziyanlıktan başka bir şey değildir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
sabahlara kadar uykusuz kalan,her çığlığında içi cız eden onu koklayan büyüten kimse çocuk onundur...yani çocuk benimdir kimse çıkıp ta laf kalabalığı yapmasın bir kuruşluk faydası olmayan toplum devlet kalkıpta benim evladıma yol yön çizemez istediğim gibi yetiştiririm..sanki ruhsuz bir makine geliştiriyorsunuz...devletmiş de toplummuş da...benim olanı kimse benden alamaz da söz sahibi de olamaz...Devlet gitsin önce köprü altlarını temizlesin..pehh..
 
M

monaliza

Ziyaretçi
sabahlara kadar uykusuz kalan,her çığlığında içi cız eden onu koklayan büyüten kimse çocuk onundur...yani çocuk benimdir kimse çıkıp ta laf kalabalığı yapmasın bir kuruşluk faydası olmayan toplum devlet kalkıpta benim evladıma yol yön çizemez istediğim gibi yetiştiririm..sanki ruhsuz bir makine geliştiriyorsunuz...devletmiş de toplummuş da...benim olanı kimse benden alamaz da söz sahibi de olamaz...Devlet gitsin önce köprü altlarını temizlesin..pehh..

Konu; senin çocuğun, benim çocuğum konusu değil zaten. Bu, bana göre talihsiz bir yorum. Zira elbette çocuk öncelikle ailenindir. (Anne-baba ya da ebeveyn)
Ancak; (yukarıdaki yorumda dışlanan) devlet ya da toplum organizasyonu olmadan çocuk yetiştirebilir misiniz?
Her ihtiyacı kendiniz karşılayabilir misiniz?
Okulda aldığı eğitimim tek başınıza siz verebilir misiniz?
Hasta olduğunda tedavi edebilir misiniz?
Vs.Vs.
Evet benim inancıma göre; çocuklar hepimizin çocuğudur.
Öncelikle kendimizin, sonra devletin ve toplumun.
Başımıza ne geleceğini biliyor muyuz? Hangimizin çocuğumuzun yaşam süreci içinde sağ kalacağı garanti?
ÇOCUK=İNSAN...
O halde hepimiz birbirimizden sorumluyuz.

Eğitim sisteminin getiri ve götürülerini ayrı bağlamda değerlendirmek ve eleştirmek gerekir.
Ben kendi adıma söyleyebilirim ki; bu konuda uzman olmadığım için afaki kalacağımdan herhangi bir değerlendirme yapamıyorum.
Her sistemin iyi ve kötü yönleri mutlaka olacaktır zira.
Her ihtiyacın
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
sayın monaliza benim yorumum ne kadar talihsiz ise şu anki eğitim sistemine çocuklarımızı teslim etmekte bir o kadar talihsizlik,çünkü benim gördüğüm kadarıyla gönderdiğimiz yerler eğitim kurumu değil avutum kurumu olmuş durumda.devlet diyor ki ver çocuğunu ben onu aptal bir birey olarak büyütür avutur ve niteliksiz dünya görüşü olamayan ve üç beş kelime öğreterek ve bunun adına da eğitim verdim diyerek salarım topluma diyor.bir yerde konusu geçmişti son üniversite sınavlarında 250000 çocuk sıfır çekmiş...yani resme bakıp ta hala neyi savunabilirsiniz,,ha 12 sene 15 sene emek veriyor devlet öğretmenler vesaire diyebilirsiniz,vallahi o kadar sürede şempanze bile ancak o kadar eğitilebilir..
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Savunduğum eğitim sistemi değil. Eğitim sistemimizin tüm aksaklıklarının bilinçli bir vatandaş olarak elbette ben de farkındayım.
Ayrıca eğitimde başarıyı yalnızca aile ya da devletten beklemek de büyük handikaptır.
Eğitilecek çocuğun kapasitesi, aile eğitimi, çevre faktörü ve okul eğitimi; başarı da, bir bütünün çok önemli parçalarıdır.
Ancak konuyu bireyselliğe(benim çocuğumu eğitmeme kimse karışamaz gibi) ya da ütopyaya (her sorumluluğu devlete yüklemek gibi) yüklersek mevcut sonuç kaçınılmaz olur. Önemli olan insan faktörünü doğru değerlendirmek ve verim almaksa organize olunmak zorunluluğu var. Önce bu bilinci toplum olarak biz kazanmalıyız.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
tamam katılıyorum size fakat her geçen sene gördüğüm bir şey var ki oda eğitimde daha kötüye gittiğimizdir.ailelerin elbette çabası olacaktır ve oluyor yalnız siz ne kadar öz veride bulunursanız bulunun sistemde bir değişiklik yoksa çabanız boşadır sayın monaliza..onların verdiği eğitimi bende veririm hemde daha iyisini,benim devletten beklediğim daha farklı bir şey..şimdilerde tartışılan 4+4+4 bu bence önemli değil önemli olan bunca sene sonunda çocuk sadece dört işlem ve okuma yazma ile kalacaksa sadece 4 olsada olur bence bu eğitim müfredatıyla 4 tamam da +4+4 iş yapıyor görünmektir...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Çocuk, kendi iradesiyle yalnız bırakılabilir mi? Bu sakıncalı değil midir?

Burada konu yalniz birakmak ya da yonlendirmek degil; cocuga yasina gore gereken bilimsel bilissel cagdas ve hak ve ozxgurluk temelli hukuki bilgiyi verebilmektir.

Mesela cinsel eğitimi neye/kime göre vereceksiniz? Sizin yaklaşımınızla, bu konuda serbest bırakmak gerekir. Kedi yavrusu mu yetiştiyorsunuz?

Bilime, sosyo-psikolojik cagdasliga ve guncellige gore. Yani cocuk yetiskin olmadan, vucudunu biyolojik olarak taniyacak ve her turlu cinsiyet, cinsellik ve iliski bilgisinin her turlu yonunu ogrenecek ki, yetiskin oldugunda da uygulayabilsin. Zaten cocugun cinsel iliskisi biyolojik gelisimine gore degil; beyin algi ve bilincine gore uyasrlanir. Bu da bilinen hali ile 16 yasi sonrasidir. Bu yas alti bir cinsel iliski, onu iliskiye yonlendiren yetiskinin suc islemesidir. Yani cocugun raziligi v.s. gecerli degildir.

"Cocuk, bir ideolojiye, inanca v.s. yonelik yetistirilemez."; "Cocuga butun bilgi sunulur" deyip, sadece deney ve gözleme dayalı bilgiyi vermekle, "tüm bilgiyi" sunmamış olmuyor musınız?

Burada dedigim su. Cocuk bilgiyi konusunave kavramina gore butunu ile alir. Yani dinm bilgisdi olarak sadece ozel bir dini almaz, butun bilinen dinlerin ana hatlarini ogrenir. Ayrica sadece ogretilir, yonlendirilmez. Burada cocugun bir birey olarak yetisebilmesi soz konusudur. Yanikendi beynini kendi gelistirebilmesi, kendi becerisini kendi ortaya koyabilmesi. Iste burada aile, toplum ve devlet sadece cocuga yol gosterici ve istedigine ulasimda bilgi verici olmalidir. Mesela cocuk kritik ve analitik dusunmeyi ogrenmelidir. Yani bir konu ve kavram uzerinde hem leyhte hem de aleyhte fikir yurutebilmeli ve gelistirebilmelidir.

Bilimsel bilgi kime/neye göredir? "Bilimsel bilgi insan için yeterli saymak." ,insanoğluna göre bir yargı değil midir? İnsanoğlunun, yanılıyor olması olasılığı yok mudur? Bu yargı ideolojik bir ön kabul değil midir?

Ben sadece bilimsel bilgiden degil; bilimsel egitimden bahsettim. Bilgi her cesittir, ama gitim, bilimsel, bilissel cagdas, guncel ve birey yetistirimlidir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Çocuk; elbette ailenin, devletin ve toplumun ÇOCUĞUDUR. Bu kıt bir bakış açısı ile sahiplenmek değil, insani değerle sahiplenmektir.

Sokak çocuklarını gördüğünüzde;
"NE SORUMSUZ AİLELER VAR"

"DEVLET NEREDE?"

ve "DUYARSIZ TOPLUM"

yaftaları neden o halde.

4+4+4 sistemi eleştirilebilir, eleştirilmelidir de.

Amma bu şekilde bir eleştirilsel yaklaşım akıllara ziyanlıktan başka bir şey değildir.

Cocuk bir mal meta degildir. Cocugu sahiplenmek yerine onu egitmek ve yetistirmek sorumluluigu ve yukumlulugu vardir.

Zaten bu "birisinin birisinin olmasi" dusuncesi yetiskini de kadini da mal ve meta yapar.

"Eti senin kemigi benim" zihniyeti cagdasligini 16. yuzyilda yitirmistir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sabahlara kadar uykusuz kalan,her çığlığında içi cız eden onu koklayan büyüten kimse çocuk onundur...yani çocuk benimdir kimse çıkıp ta laf kalabalığı yapmasın bir kuruşluk faydası olmayan toplum devlet kalkıpta benim evladıma yol yön çizemez istediğim gibi yetiştiririm..sanki ruhsuz bir makine geliştiriyorsunuz...devletmiş de toplummuş da...benim olanı kimse benden alamaz da söz sahibi de olamaz...Devlet gitsin önce köprü altlarını temizlesin..pehh..

Iste bui dusunce birey ve kendilik bilisselliginden yoksuin bir yetistirmedir. Peki cocugun kendi yasam ve iliskisi ne olacak, nerde onun bireysel hak ve ozgurlugu, kendi secimi, kendini ortaya koymasi ve gelismesi. O cocugun biyolojik olarak anne babasi sen olabilirsin, o cocuk dogumu itibariyle bir toplum ve devlete ait olabilir, ama kimse onu sahiplenemez. Onun kendini kendi olarak oretaya koyabilmesi gerekir.

Iste tolumumuzda olmayan yetisim ve egitim bu birey bilinci ve yetistirimi noksanligidir.

Cunku devlet bireyi icin yoktur, vatandas devleti, toplumu, ailesi icin vardir. Yani kendi yoktur ve yasamini kendine ayiormasz. Iaste ulke ve toplumumuzun sorunu budur. Kisi once kendi icin var olmalidir.
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Bilime, sosyo-psikolojik cagdasliga ve guncellige gore. Yani cocuk yetiskin olmadan, vucudunu biyolojik olarak taniyacak ve her turlu cinsiyet, cinsellik ve iliski bilgisinin her turlu yonunu ogrenecek ki, yetiskin oldugunda da uygulayabilsin. Zaten cocugun cinsel iliskisi biyolojik gelisimine gore degil; beyin algi ve bilincine gore uyasrlanir. Bu da bilinen hali ile 16 yasi sonrasidir. Bu yas alti bir cinsel iliski, onu iliskiye yonlendiren yetiskinin suc islemesidir. Yani cocugun raziligi v.s. gecerli degildir.
Peki evlilik dışı çocuk konusu... ?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Iste bui dusunce birey ve kendilik bilisselliginden yoksuin bir yetistirmedir. Peki cocugun kendi yasam ve iliskisi ne olacak, nerde onun bireysel hak ve ozgurlugu, kendi secimi, kendini ortaya koymasi ve gelismesi. O cocugun biyolojik olarak anne babasi sen olabilirsin, o cocuk dogumu itibariyle bir toplum ve devlete ait olabilir, ama kimse onu sahiplenemez. Onun kendini kendi olarak oretaya koyabilmesi gerekir.

Iste tolumumuzda olmayan yetisim ve egitim bu birey bilinci ve yetistirimi noksanligidir.

Cunku devlet bireyi icin yoktur, vatandas devleti, toplumu, ailesi icin vardir. Yani kendi yoktur ve yasamini kendine ayiormasz. Iaste ulke ve toplumumuzun sorunu budur. Kisi once kendi icin var olmalidir.

4+4+4 düzenine teslim edelim olsun bitsin mi yani..benim fikrimi soran oldu mu.?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
4+4+4 düzenine teslim edelim olsun bitsin mi yani..benim fikrimi soran oldu mu.?

Boyle bir seyi onerdigimi de nerden cikardin.

O dedigin "kindar/dindar yetistirmek" tir. Yani benim dedigimin tam tersi bir dureum. Yani cocugun devlet tarafindan sahiplenilmesi ve sadece belirli bir politik inancsal yonde yetistirilmesi.

Bunu savunmak mumkun mu?

Ben cocugun kimsenin cocugu olmadigindan ve kendi varligindan bahsediyorum.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Boyle bir seyi onerdigimi de nerden cikardin.

O dedigin "kindar/dindar yetistirmek" tir. Yani benim dedigimin tam tersi bir dureum. Yani cocugun devlet tarafindan sahiplenilmesi ve sadece belirli bir politik inancsal yonde yetistirilmesi.

Bunu savunmak mumkun mu?

Ben cocugun kimsenin cocugu olmadigindan ve kendi varligindan bahsediyorum.

sizce bir çocuğun gelecek yaşamı için kendi belirleyeceği yolu seçme ve idrak yaşı kaçtır.?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Açık değil mi? 16 yaşında evlilik dışı çocuk riski var.

Evlilik "disi" derken evlilikten ne algiladigina bagli. Dogan cocugun anne ve babasi biliniyorsa ve iki kisi de es olarak beraber yasiyorsa, bunun illa bir resmi kagit parcasi ile resmilestirilmesi gerekmez.

Onemli olan iki yetiskinin ortak cocuklarini kabullenmesidir.

Eger cocugun yeri yurdu belli degilse, iste o zaman o cocugu yetistirme gorevi yani anne baba olma devlete duser.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sizce bir çocuğun gelecek yaşamı için kendi belirleyeceği yolu seçme ve idrak yaşı kaçtır.?

Bu egitimi ve gosterdigi beceri ile paraleldir. Cocuk mesela istedigi tahsili secebilmelidir. Ya da kabiliyetine gore bir tahsile yonelmek istemini gerceklestirebilmelidir.

Cocuk, ne devleti, ne toplumu, ne de ailesi icin yetismez ve yetistirilmez. Kendi icin, kendi yasam ve iliskisi icin ve kendi gelecegi icin yetisir.

Sonucta okuyacaksa da kendine okuyacaktir. O yuzden anne babasinin istedigini degil; kendi istedigini okumalidir. Cunku hayat ta iliski de gelecekte onundur ve onun yonlendirecegidir.
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Evlilik "disi" derken evlilikten ne algiladigina bagli. Dogan cocugun anne ve babasi biliniyorsa ve iki kisi de es olarak beraber yasiyorsa, bunun illa bir resmi kagit parcasi ile resmilestirilmesi gerekmez.

Onemli olan iki yetiskinin ortak cocuklarini kabullenmesidir.

Eger cocugun yeri yurdu belli degilse, iste o zaman o cocugu yetistirme gorevi yani anne baba olma devlete duser.
Kağıt parçası var veya yok; evlilik bir akittir. Birlikte yaşamayı gerektirir. Tamam çocuğu kabul ettiler de, birlikte yaşayacaklar mı; yaşarsalar nasıl geçinecekler?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst