Cinsiyetsiz Bir Toplum

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde nil sarı tarafından oluşturulan Cinsiyetsiz Bir Toplum başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,838 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Cinsiyetsiz Bir Toplum
Konbuyu başlatan nil sarı
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

nil sarı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2009
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Daha anne karnındayken başlayan bir talihsizliktir bir cinsiyet sahibi olmak,hangi cinsiyete ait olduğun öğrenildiği anda ayrılıklar başlar;renkler,kıyafetler,isimler,hayaller,hedefler...
Gözlerini açtığın dünya cinsiyet belasının anaları tarafından yoğrulmuştur,kadınsan pembe rüyalar görmeli,nazik ve zarif bedeninle süzülmelisindir ortalarda,erkeksen aslan gibi yürekli olmalı,mavi kadar özgür olabilmelisindir,bir adım daha özgür ve önde olmalısındır kadına göre..kimse fısıldamasada kulağına kadın ikinci sınıftır,kadın kadınlığını bilmeli,erkekse erkekliğini!!
çocukluk döneminde oyunun akademik her sıçrayışın ve aslında hayatın her aşamasında kadın çocuklar daha aktif bir sürecin çocukları da olsalar erkek önde olmalıdır,hiçbir çocuk anlam veremesede isyan edecek gücü ve donanımı yoktur,mahküm olan eli değil yüreğidir sarsılmaz otoriteye.
meslekler tercih edilecek olsa kadının yapacağı iş bellidir erkeğin,hangi sosyolojik,fizyolojik temele dayandığı sorulmaz,sorulacak olsa uzamış dilinin daha da uzayacağından korkan efendiler eve kapatmakla tehdit ederler,içine akıttığın gözyaşın değil,geleceğindir..
kadın,cinselliğinden bahsedecek olsa fahişe,erkek söz etse ''adam'' olur..halbuki kadın da erkek de sonradan olur,yaşarken,yaşatılırken anne ya da baba olursun,cinsiyetin naif vücudun seksepaliteyi öğrenir,kaplansı vücudunsa şiddeti ve sahiplenmeyi..
en acısını yaşasada cinsiyetçi erkin sonuçlarını anneler yine de kocaya itaati salıkverir onbeş yaşındaki kızcağızlarına.Saygıyı erkek,esareti kadın hakeder..
şimdi sormak sırası geldi de geçiyor bile..
cinsiyet olmasaydı ne olurdu?ne kaybederdik?ne kazandık kadın/erkek ayrımına giderek?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sefalete bürünmüş rütbeler; "rütbeli sefiller" diyorum ona! ya kölelik ya da özgürlük olmalı; bu son düzlemde cinsiyet yoktur.
 

nil sarı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2009
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
kadın-erkek diye tanımlanan varlıkların kendi aralarında ki ilişkilerde kölelik-özgürlük çerçevesinde oynaşan bir özel durum söz konusudur,biz buna toptan kadın problemi adını veriyoruz..!
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sayın nil sarı,
"kadın-erkek diye tanımlanan varlıkların kendi aralarında ki ilişkilerde kölelik-özgürlük çerçevesinde oynaşan bir özel durum söz konusudur,biz buna toptan kadın problemi adını veriyoruz..! " demişsiniz.
../.

bu özel durum dediğinizi "toptan kadın problemi" olarak tanımınlamaktasınız.
" Kadın problemi" mi erkek problemi mi? yoksa erk-egemen problem mi?

"kadın problemi" içerik olarak anlaşılmaya açık gibi görünmekte ise de içerisinde gizlenen erk-egemeni bulup çıkartmak gerekir. neden "kadın problemi" ?!!! problem denildiğinde hemen akla düğümlenen/düğümleyen gelmektedir ve ardından çözümler. sorunun kaynağını kadınlar oluşturmadığına göre problemin/sorunun kadın üzerinden tanımlanması neden?

sorunu yaratan erkek/erk-egemen olduğuna göre tanım kanımca "erkek/erk-egemen problemi" olarak konulmalıdır. giderilmesi gereken kadının yarattığı bir sorun/problem değil erkeğin/erk-egemenin yarattığı sorundur. böyle olunca cinsiyet yine anlamını yitirecektir.

sorunu yalnızca kadın erkek ayrımı olarak belirleyecek olursak cinsiyet gözetmiş oluruz. oysa ki, homo-seksüel, bi-seksüeller de bulunmaktadır. bunları sorunun dışında mı bırakacağız. değil tabi. cinsler arasında ayrımı yaratan erk-egemen düşünce olduğuna göre bunun cinsiyeti olmayacaktır. düzlem budur derim...
 

nil sarı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2009
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
''kadın problemi" içerik olarak anlaşılmaya açık gibi görünmekte ise de içerisinde gizlenen erk-egemeni bulup çıkartmak gerekir. neden "kadın problemi" ?!!! problem denildiğinde hemen akla düğümlenen/düğümleyen gelmektedir ve ardından çözümler. sorunun kaynağını kadınlar oluşturmadığına göre problemin/sorunun kadın üzerinden tanımlanması neden? diye yatığınız eleştrinin üzerine sevgili nejdet..
''kadın problemi'' söyleminin ilk defa bu şekilde algılandığına şahit oluyorum doğrusu,temelini ataerkin sarsıcı etkisinin oluşturduğu fakat birincil etkileyeninin kadın olduğu gerçeği üzerine bu söylemi kullanırız,sorunun kaynağı kadın değildir,erkek de değildir,ataerkil sistemdir fakat sonuçlarının direkt yansıdığı kesim kadınlardır.
bir problemi tanımlamak için o problemin kaynağını adres göstermeden sorunun içeriğini yansıtacak bir kavramla ifade etmeye çalışırız.örneğin ''açlık problemi'' bu toplumsal sorunun kaynağı açlığın kendisi değildir,altındaki temeller çok başka mihvaldedir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sevgili nil sarı,

kaynağında avcı/erkek, sözcü klan şefi, ve rahipler topluluğu vardı ki hepsi de erkekti...erk/egemen yapının erkek cinsiden soyutlanarak günümüze kadar şekillenen biçimsel yapısı onun cinsiyetini yok etmiştir; bu konudaki karşı-eleştiri/görüş/düşüncenize aynen katılıyorum ve fakat bir itirazım olacak; o da, fiziksel gücün/şiddet ile olan ilişkisi ve iktidar olma yöneliminin temelinin göz-ardı edilmemesidir.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bence böyle bir, düşünce gerçekleşse bile inanın bir eksiklik insanı ve doğayı sürekli kemirir dururdu.Erkek ve kadın diye ikiye ayırdımız konu aslında kendi içinde bir bütündür bence çünkü, ikisinide insan adı altında topluyoruz iki zıtlık bir varlığın bütününü oluşturuyor.
 

kırmızıpabuç

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Kas 2009
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
cinsiyet ve cinsiyetsiz kavramlarını algıda yok etmek gerekiyor ki bunun başarılamayacağını düşünüyorum. biz ne kadar kavramları anlağımızda minimalize etmeye çalışsakda parçası olduğumuz toplum ta doğdumuz andan itibaren bu kavramları öğretiyor bize.Diyelim ki başardık modernizim yeni bir tanımla karşımıza çıkacaktır ve şeyleşen(cinsiyetsizleşen) kavram şey olarak kalmayacak yeniden tanımlanacaktır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"cinsiyetsizlik" soyutlanan bir olgudur; yoksa türün/türlerin cinsiyetlerinin yok edilmesi olarak değerlendirilmemelidir. Zigotun oluşması ve türün sürdürülmesi için cinslere gereksinim olacaktır ki bu da doğal seçmeciliğin bir sonucudur. cinsiyetsizlik türün kendi içindeki hiyerarşik eşitsizliğin yok edilmesine, salt cinsine göre değerlendirilmemesine ; ne kadın ne erkek olunmamasına; insan olunmasına/canlı olunmasına dayanmalıdır.
 

meraklı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
cinsiyet üzerine düşünüldüğü zamanlarda en önemli soru nedir?
birilerinin cinsiyetinin ne olduğu ve karşı cinse uyguladığı davranışlar mı?
sistemleşmiş cinsiyetin insanlar üzerindeki etkisi mi?
kadının erkek karşısında yaşadığı sömürü ve şiddet mi?
erkeğin özgürlük problemi olduğunu kabul etmemesi mi?
her iki cinsin de birbirini anlamadığı mı?
yoksa cinslerin cins bilincinden uzak yaklaşımlarının köleliklerinin birinci nedeni olduğu mu?
cinsiyet üzerine tartışmaların her şeyden önce cinsiyetçilik bakışının dışında aranması gerekir diye düşünüyorum. belirtmiş arkadaşlar, her şeyden önce, kadın ve erkekten önce insanız. insanlık durumumuz tanımlanabilir ve konumlarımız yerli yerine oturtulursa sanırım cinsiyet üzerine daha net düşünceler oluşturabiliriz.
sorun erkeğin değiştirilme problemidir. erkeğin sistemleşen karakterinden arınması problemidir diye düşünüyorum. sonuçta her iki cins de kendi gerçekliğini yaşayamıyor olmasına rağmen sistem erkeği birinci müttefiği olarak belirlediğinden erkeğin değişim problemi öne çıkıyor.
erkeğin değişmediği dünyada hiçbir şey değişmez diyordu okuduğum bir yazıda. aynen katılıyorum.
çünkü erk-egemenin etkisi altında kalan ve yaşayanlar özgürlüğü dolayısıyla özlerini yaşayamaz ve kendilerini bulamazlar.
 

nehir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2023
varoluşçu bir feminist olarak şu cümleyle katılmak istiyorum konuya,Simone De Beauvoir 'Kadın doğulmaz,Kadın olunur.'
 

usenenadam

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Kas 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Fazla mesai

Yaşamak, kendini yontma sanatı olduğuna göre;
erkek, kadın karşısındaki doğal konumu nedeniyle,
fazla mesaiye mahkumdur.
Sanatın ustası olabildiyse tabi.
 

Bilinmez

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Cinsiyetimiz önümüze bakipta gördügümüzmü yoksa cevremizden bize söylenenlermi? Keske bir elbise olsaydi, kirlenince yikar, eskiyince atardik. Herkezin bir adi var, neden herkezin bir cinsiyeti yok ki? Yoksa varmi?

Erkek ≅ Kadin (Söz konusu bu 2'si ise bu sembol aralarina gelebilecek en iyimser sembol sanirim.)

Ama keske:

Erkek + Kadin =
02b6d397e015e480420f59701c1a1d26.png


olsaydi...
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Konu kaldığı yerden devam edebilir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst