Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Cinsellik ve Modernizm

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
13 May 2008
1,906
174
63
‎1926-1984 yılları arasında yaşamış olan Michel FOUCAULT kuşkusuz çağdaş düşünürler arasındaki en ilginç kişiliğe sahip olanlarındandır. Modernizmin en büyük eleştirmenlerinden biri olan Foucault’a göre modernliğin anlamı kontrol altında tutmaktan başka bir şey değildir. Sözgelimi modernlik ile insanlar eskiden olmadıkları kadar kontrol altında tutulmaktadırlar, bunun yapılabilmesi için ise insanların tektipleştirildiği bir dünya yaratılmaya çalışıldığını öne sürer.

Bunlara ek olarak bilginin ahlakın, hapishanelerin, deliğin, cinselliğin ve akla gelebilecek her şeyin soykütüğünü çıkaran Foucault’un en çarpıcı analizi cinsellik üzerine olmuştur. Söz gelimim eşcinsellikten evliliğe, fah.şelikten çok eşliliğe çeşitli cinsel pratiklerin soykütlerini çıkararak; homoseksüellik, eşcinsellik, transseksüellik, biseksüellik ve bunlara ek olarak mastürbasyon tutkusu(onanizm),röntgencilik ya da erkeğe doymazlık(nemfomanya) gibi cinsel sapkınlık diye alınan şeylerin ne bir hastalık ne de buna benzer bir sapkınlık olmadıklarını da öne süren Foucault bu tür cinsel eylemlerde hastalık, normal, anormal gibi tutumların iktidar söylemlerinden başka bir şey olmadıklarını öne sürmüştür.

Bunun temel gerekçesi olarak da insanın öyle bildik bir özü ve doğasının olmayışını göstermeye çalışmıştır. Yani insanın, doğası gereği bugünkü anlamda normal insanlar gibi olmak için bir zorunlu bağın olmadığını dile getirmiş. Bunların her zaman için söylemin iktidar rejimlerince yapılanmış denetleme amaçlı düzenekler olarak görülmesi gerektiğini savunmuştur.

Kaynak: M.FOCAULT,Cnselliğin Tarihi,Ayrıntı Yayınları
Sarp Erk Ulaş,Felsefe Sözlüğü,Bilim ve Sanat Yayınları
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Cinsellik ve modernizm

Modernizmin egemen olduğu ya da en azından arzulanan birşey olduğu veye öyle sunulduğu günümüzde, cinsel anomali/hastalık olarak tanımlanan davranışların görece artmasını nasıl açıklamalıyız?Bunlar kontrol edici/denetleyici iktidar söylemlerine bir başkaldırı mıdır?Yoksa iktidarın denetimini meşrulaştırmak için el altından bu tür eğilimlerin beslenebileceği ortamlar hazırlayıp diğerlerine"Biz kontrol etmesek kimbilir neler olur,görüyorsunuz işte nasıl da sapıyorlar" kabilinden göz kırpması mıdır? Toplumu tektipleştirmenin en pratik yolu önce onu heterojenleştirmek ve bölmekten geçer bence.Toplum kişisel özgürlükler, bireysel seçimler cinsel tercihler vb süslü jargonlar kullanılarak önce ayrıştırılır.Burada bireyselleşme değil bencilleşmedir ortaya çıkan.Çünkü bu ayrışım ürertime değil tüketime (her alan ve anlamda)endekslidir.İşler çığırından çıkmaya başlayınca da toplum kendisini zaptırapt altına alacak hizaya sokacak kurtarıcıyı beklemeye başlar.Kölelik böyle başlar bence.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
13 May 2008
1,906
174
63
Toplumu tektiplestirmek; bireye ozgurlukler verilerek mi yapiliyor yoksa ozgurlukleri elinden alinarak mi? Dolayisi ile toplumu bolerken yine bireyin ozgurlugunu aliyorlar mi veriyorlar mi?
 

ayşenur

Yeni Üye
25 Ağu 2010
236
0
0
33
Toplumu tektiplestirmek; bireye ozgurlukler verilerek mi yapiliyor yoksa ozgurlukleri elinden alinarak mi? Dolayisi ile toplumu bolerken yine bireyin ozgurlugunu aliyorlar mi veriyorlar mi?

Bu neyi özgürlük olarak gördüğümüze bağlı. Eğer her istediğini yapabilmeyi, sefahat hayatını özgürlük olarak görüyorsanız evet bu tektipleşmenin nedenlerinden biridir

Ama bana göre özgürlük, bu değildir.Çünkü istediği şeyleri bilinçli olarak istemez insan buna sosyal çevre, genler neden olur.
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Temel Haklar'dan soyutlanmış özgürlükler veriyorlar.Burada cinsel özgürlükleri bunun dışında tutmuyorum.Dizilerde transseksüellik şirinlik/komiklik ögesi olarak bolca kullanılıyor.Neredeyse özendiriliyor.Ama transseksüelin iş güvenliği ,çalışma hakkı vb kimsenin umurunda değil.Özetle yasal, hukuki, ekonomik temelde ifadesini bulmayan özgürlükler dejenerasyon yaratıyor.Toplumsal" hoşgörü"müz artarken "ötekileştirme" de aynı hızla tırmanıyor.Bölünme burada başlıyor.Birbirini sevmeyen ve güvenmeyen insanlar ötekileştirmekte tektipleşiyorlar.Bu da iktidarları daha güçlü kılar.Çünkü ortak doku bozulmaya çözülmeye başlıyor.




Toplumu tektiplestirmek; bireye ozgurlukler verilerek mi yapiliyor yoksa ozgurlukleri elinden alinarak mi? Dolayisi ile toplumu bolerken yine bireyin ozgurlugunu aliyorlar mi veriyorlar mi?
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst