- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 6 Ocak 2011
- Mesajlar
- 118
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 85
Carmen 1
Az önce ponza taşıyla parlatılan,
bu yeni, sevimli kitapçığı kime sunsam?
Sana Cornelius, bu saçmalıklara değer veren,
İtalya’da sensin tek cesaret edip,
yüzyılların tüm tarihini üç cilt halinde sergileyen,
Jupiter’in bilge eser bildiği emek ürünü eserini!
Kabul et, değeri ne olursa olsun, bu kitabı ve içindekilerini,
ve sen koruyucu bakirem, gelecek kuşaklarda,
bir asırdan çok, yaşamasını sağla!
CATULLUS, Latinceden çeviren: Sunar Yazıcıoğlu
Carmen 1
Cui dono lepidum novum libellum
arida modo pumice expolitum?
Corneli, tibi: namque tu solebas
meas esse aliquid putare nugas.
Iam tum, cum ausus es unus Italorum
omne aevum tribus explicare cartis...
Doctis, Iuppiter, et laboriosis!
Quare habe tibi quidquid hoc libelli
qualecumque, quod, o patrona virgo,
plus uno maneat perenne saeclo!
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
Bu günkü harabelerin kapladığı sahanın tahmin ettirdiğine göre, Roma devrinde nüfusu 15000 kadar olan Verona'da -Hieronymos'un verdiği tarih doğru ise- MÖ.87 yılında Valerius Catullus doğmuştur.
Catullus kendi yaşamına yön verememiş bir insandır. Birçok isteklerini uygulama alanına geçirememiş, çaresizlik içinde beceriksizce bocalamıştır, Doğa aşkını, aktif yaşam isteğini, sanatını ve büyük sevgisini bir araya getirememiş, ne ruhunda, ne de hayatında bir denge yaratamamıştır.
Catullus'da Romalılara özgü ağır başlılık, kendini aileye, devlet işlerine adama hissi de yoktur. Catullus Verona'lı zengin bir ailenin çocuğudur. Kendisinin Roma'ya ne zaman gelip yerleştiği belli değildir. Ribbeck'in yaptığı ve Plessis'in kabul ettiği hesaplara göre yirmi yaşlarına doğru gelmiş olması öngörülebilir. Ama genç yaşta ölen şairde görülen hellenistik eğitimi Verona'da almış olamıyacağına göre, kendisinin başkente daha genç yaşta geldiğine karar vermek gerekir.
Catullus'un gelip yerleştiği Roma, ticareti ile, illerden topladığı vergilerle zenginleşmiş, dili, âdetleri yunan kültürü ile incelmiş, sosyal yaşamın zevkli akışına kendini kaptırmış bir Roma idi. Roma büyümekte, İtalya'lı birçok zengin aile çocukları da bu büyük şehre yerleşmekteydi. Bunlarda ilk Roma halkının özellikleri- kendini aile ve devlet işlerine adama gibi özellikler- yoktu. Siyasi gidiş de zaten buna elverişli değildi: Seçimlerde hileler yapılıyor, yönetim kademeleri tekel altında tutuluyordu; imparatorluğa doğru kaymayı önliyecek kuvvet ruhlarda yoktu. Bu ancak birkaç idealistin hayali olabilirdi.
Sosyal yaşamın gelişmesinde Roma kadınlarının oynadığı rol önemlidir. Zaten Roma'da kadın hiçbir zaman (belki de Etrüsk uygarlığının etkisiyle) Yunanistan'da olduğu kadar sosyal yaşamdan uzak kalmamıştı. Eğlence şehri olmaya yüz tutan Roma'ya, yakın doğudan hetaira'lar akın etmeye başlıyalıdan beri Romalı kadınlar da,o bilgili, sosyal yaşamın inceliklerini bilen yabancı kadınlardan aşağı kalmak istememişler, az zamanda yabancı rakipleriyle boy ölçüşebilecek duruma gelmişlerdir. Nüfuzlu ailelere ait olmaları, Roma 'da yalnız sosyal yaşama değil, devlet işlerine de hâkim olmaya başlamalarını sağlamıştır. Lucullus'un böyle bir kadının iltimasıyla Mitridates savaşını yönetmek görevini alabildiği, Catullus'un da böyle bir kadına tutulduğu bilinmektedir.
Catullus'un Lesbia'ya olan aşkının ilhamı ile yazdığı şiirler en güzelidir.Catullus'un yaşamına da, sanatına da hâkim olan bu kara sevda ona aşkı tattırmışsa da, onu Roma'ya bağlamış, ailesinden uzak tutmuş, sevgili Sirmio'sunu, adaların ve yarımadaların incisi Sirmio'yu ihmal ettirmiş, aktif yaşamdan ayırmış, Catullus bu hareketsiz yaşama, zevkten çok, acı veren, fırtınalı, mücadeleli ve heyhat sayısız rakiplerle paylaşılmış aşka bir son vermeye zaman zaman yeltenmiştir. İşte şiirlerini en doğru bir şekilde yorumlayabilmek için bu ruh halini anlamak şarttır.
Carmen 51
O bana tanrının bir eşi görünür,
Mümkünse tanrılardan da üstün görünür.
O adam ki karşına geçer oturur.
Ve sen tatlı tatlı gülümserken
Sık sık seyredebilir ve dinler.
O zaman ben kendimden geçerim;
Çünkü seni gördümmü Lesbia,
Derhal [ağzımda] sesim kesilir, dilim tutulur.
İnce bir alev tenimde kaynar,
İçten bir uğultu kulaklarımı çınlatır,
Gözlerime gecenin karanlığı çöker.
İşsizlik Catullus seni hasta ediyor,
O yüzden taşkınlıklar, pek çok aşırılıklar ediyorsun.
İşsizlik geçmişte
Kralların da, mâmur şehirlerin de
Mahvına sebep olmuştur.
CATULLUS . Latinceden çev. Sunar Yazicioglu
Carmen 51
Ille mi par esse deo videtur,
ille, si fas est, superare divos,
qui sedens adversus identidem te
spectat et audit
dulce ridentem, misero quod omnis
eripit sensus mihi: nam simul te,
Lesbia, aspexi, nihil est super mi
vocis in ore,
lingua sed torpet, tenuis sub artus
flamma demanat, sonitu suopte
tintinant aures, gemina teguntur
lumina nocte.
Otium, Catulle, tibi molestum est:
otio exsultas nimiumque gestis:
otium et reges prius et beatas
perdidit urbes.
CATULLUS. MÖ. 87-54
Sonuçta bu aşk Catullus için sanat alanında hayırlı olmuşsa da yaşamını baskı altına almış ve mutsuz etmiştir. Kara sevdasının baskısından kurtulmaya çalışmıştır. Kendi kendine başkaldırılar, Lesbia'ya hakaretler, kendi kendini inandırma çabası... En büyük bir sevinçten en derin bir ümitsizliğe, en ağır öfkeden, en ağır hakaretten en tatlı söze, en büyük bir kabalıktan en hassas bir hüzne bir anda geçen bu heyecanlı şair her ihtimale göre MÖ.54 yılında 30 ya da 33 yaşında ölmüştür.
-----------------------------------------------------------------------------
Carmen 8
Zavallı Catullus bırak şu budalalığı,
kaybolmuş bil kaybolanı.
Bir zamanlar güzeldi günlerin,
çağrısına koştuğun zaman sevgilinin,
hiç kimsenin sevmediği kadar sevdiğin.
Ne oyunlar, ne güzellikler vardı onda;
senin istediğin, istemem demediği kızın da.
Gerçekten göz kamaştıran günlerin oldu.
Şimdi o istemiyor, sen de isteme,
kaçanı kovalama, mutsuz olma,
katlan, dayan, boyun eğme.
Güle güle sevgilim. Sağlam Catullus’un iradesi
artık aramayacak, istemeyecek kendisini istemeyeni.
Sen de ağlayacaksın istenmediğin için.
Vicdansız, lanet sana, ne olacaksın şimdi?
Kim arayacak seni? Kim seni güzel bulacak?
Kimi seveceksin? Kimin olacaksın?
Kimi öpeceksin? Kimin ısıracaksın dudaklarını?
Sen, Catullus, sağlam dur, sakın boyun eğme
CATULLUS, Latinceden çeviren: Sunar Yazıcıoğlu
Carmen 8
Miser Catulle, desinas ineptire,
et quod vides perisse perditum ducas.
Fulsere quondam candidi tibi soles,
cum ventitabas quo puella ducebat
amata nobis quantum amabitur nulla.
Ibi illa multa cum iocosa fiebant,
quae tu volebas nec puella nolebat,
fulsere vere candidi tibi soles.
Nunc iam illa non vult: tu quoque impotens noli,
nec quae fugit sectare, nec miser vive,
sed obstinata mente perfer, obdura.
Vale puella, iam Catullus obdurat,
nec te requiret nec rogabit invitam.
At tu dolebis, cum rogaberis nulla.
Scelesta, uae te, quae tibi manet uita?
Quis nunc te adibit? cui videberis bella?
Quem nunc amabis? Cuius esse diceris?
Quem basiabis? Cui labella mordebis?
At tu, Catulle, destinatus obdura.
CATULLUS. MÖ. 87-54
Carmen 85
Nefret ediyorum ve seviyorum. Nasıl olur diye belki sorarsın.
Bilmiyorum, ama öyle hissediyorum ve acı çekiyorum.
CATULLUS . MÖ .87-54 ,çev. Sunar Yazicioglu
Carmen 85
Odi et amo. Quare id faciam, fortasse requiris.
nescio, sed fieri sentio et excrucior.
CATULLUS. MÖ. 87-54
Carmen 5
Yaşayalım benim Lesbiam ve sevelim birbirimizi.
Değerlendirelim mızmız ihtiyarların,
Bir para etmez çekiştirmelerini!
Güneş gidebilir, sonra geri gelir:
Kısa ışık bizim için bir kayboldumu,
O zaman sonsuz bir gecede uyumak gerekir.
Bana binlerce öpücük ver, sonra yüzlerce,
Ve sonra başka binlerce, başka yüzlerce.
Sonra gene bir başka binler, bir başka yüzler,
Ve sonra, bu binler pek çok olunca,
Dağıtalım hepsini unutalım diye,
Böylece kıskanan olmayacak
Ne kadar çok öpücük paylaşdığımızı bilip de.
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
Carmen 5
Vivamus mea Lesbia, atque amemus,
rumoresque senum severiorum
omnes unius aestimemus assis!
soles occidere et redire possunt:
nobis cum semel occidit brevis lux,
nox est perpetua una dormienda.
da mi basia mille, deinde centum,
dein mille altera, dein secunda centum,
deinde usque altera mille, deinde centum.
dein, cum milia multa fecerimus,
conturbabimus illa, ne sciamus,
aut ne quis malus inuidere possit,
cum tantum sciat esse basiorum.
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
------------------------
Carmen 46
İlkbaharın ılık sıcakları artık dönüyor.
Gece ile gündüzün eşit olduğu göğün öfkesi
meltemin hafif esintilerine boyun eğiyor.
Catullus terk edelim Firigya’nın topraklarını,
Nicea’nın sıcaktan kavrulan verimli ovasını.
Uçalım küçük Asya’nın ünlü şehirlerine.
Sabırsız ruhun yanıyor, bir öte bir beri dolaşırken özgürlük içinde.
Ayakların güç buluyor neşeli ateşinde.
Elveda dostların tatlı topluluğu;
Uzak ülkemizden birlikte çıktığımız
Döneceğiz değişik yollardan her birimiz.
Not: Nicea > Bugünkü Iznik
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
Carmen 46
Iam ver egelidos refert tepores,
iam caeli furor aequinoctialis
iucundis Zephyri silescit aureis.
Linquantur Phrygii, Catulle, campi
nicaeaeque ager uber aestuosae:
ad claras asiae volemus urbes.
Iam mens praetrepidans avet vagari,
iam laeti studio pedes vigescunt.
O dulces comitum valete coetus,
longe quos simul a domo profectos
diversae varie viae reportant.
CATULLUS. MÖ. 87-54
---------------------------
Carmen 2
Serçe, sevgilimin eğlencesi.
Onun oyunlarının gözdesi.
O seni göğsünde tutar, seninle oynar.
Öp diye parmağının ucunu sana uzatır
ve bilmem hangi sevecen hoppalıkla -o tatlı arzum-
acısını dindirmeğe çalıştığında,
senin ateşli ısırıklarına ortam hazırlar.
Ben de seninle onun gibi oynayabilir miyim,
Üzgün kalbimin acısını azaltabilir miyim!
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
Carmen 2
Passer, deliciae meae puellae,
quicum ludere, quem in sinu tenere,
cui primum digitum dare appetenti
et acris solet incitare morsus,
cum desiderio meo nitenti
carum nescio quid lubet iocari
et solaciolum sui doloris,
credo ut tum gravis acquiescat ardor:
tecum ludere sicut ipsa possem
et tristis animi levare curas!
CATULLUS. MÖ. 87-54
Az önce ponza taşıyla parlatılan,
bu yeni, sevimli kitapçığı kime sunsam?
Sana Cornelius, bu saçmalıklara değer veren,
İtalya’da sensin tek cesaret edip,
yüzyılların tüm tarihini üç cilt halinde sergileyen,
Jupiter’in bilge eser bildiği emek ürünü eserini!
Kabul et, değeri ne olursa olsun, bu kitabı ve içindekilerini,
ve sen koruyucu bakirem, gelecek kuşaklarda,
bir asırdan çok, yaşamasını sağla!
CATULLUS, Latinceden çeviren: Sunar Yazıcıoğlu
Carmen 1
Cui dono lepidum novum libellum
arida modo pumice expolitum?
Corneli, tibi: namque tu solebas
meas esse aliquid putare nugas.
Iam tum, cum ausus es unus Italorum
omne aevum tribus explicare cartis...
Doctis, Iuppiter, et laboriosis!
Quare habe tibi quidquid hoc libelli
qualecumque, quod, o patrona virgo,
plus uno maneat perenne saeclo!
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
Bu günkü harabelerin kapladığı sahanın tahmin ettirdiğine göre, Roma devrinde nüfusu 15000 kadar olan Verona'da -Hieronymos'un verdiği tarih doğru ise- MÖ.87 yılında Valerius Catullus doğmuştur.
Catullus kendi yaşamına yön verememiş bir insandır. Birçok isteklerini uygulama alanına geçirememiş, çaresizlik içinde beceriksizce bocalamıştır, Doğa aşkını, aktif yaşam isteğini, sanatını ve büyük sevgisini bir araya getirememiş, ne ruhunda, ne de hayatında bir denge yaratamamıştır.
Catullus'da Romalılara özgü ağır başlılık, kendini aileye, devlet işlerine adama hissi de yoktur. Catullus Verona'lı zengin bir ailenin çocuğudur. Kendisinin Roma'ya ne zaman gelip yerleştiği belli değildir. Ribbeck'in yaptığı ve Plessis'in kabul ettiği hesaplara göre yirmi yaşlarına doğru gelmiş olması öngörülebilir. Ama genç yaşta ölen şairde görülen hellenistik eğitimi Verona'da almış olamıyacağına göre, kendisinin başkente daha genç yaşta geldiğine karar vermek gerekir.
Catullus'un gelip yerleştiği Roma, ticareti ile, illerden topladığı vergilerle zenginleşmiş, dili, âdetleri yunan kültürü ile incelmiş, sosyal yaşamın zevkli akışına kendini kaptırmış bir Roma idi. Roma büyümekte, İtalya'lı birçok zengin aile çocukları da bu büyük şehre yerleşmekteydi. Bunlarda ilk Roma halkının özellikleri- kendini aile ve devlet işlerine adama gibi özellikler- yoktu. Siyasi gidiş de zaten buna elverişli değildi: Seçimlerde hileler yapılıyor, yönetim kademeleri tekel altında tutuluyordu; imparatorluğa doğru kaymayı önliyecek kuvvet ruhlarda yoktu. Bu ancak birkaç idealistin hayali olabilirdi.
Sosyal yaşamın gelişmesinde Roma kadınlarının oynadığı rol önemlidir. Zaten Roma'da kadın hiçbir zaman (belki de Etrüsk uygarlığının etkisiyle) Yunanistan'da olduğu kadar sosyal yaşamdan uzak kalmamıştı. Eğlence şehri olmaya yüz tutan Roma'ya, yakın doğudan hetaira'lar akın etmeye başlıyalıdan beri Romalı kadınlar da,o bilgili, sosyal yaşamın inceliklerini bilen yabancı kadınlardan aşağı kalmak istememişler, az zamanda yabancı rakipleriyle boy ölçüşebilecek duruma gelmişlerdir. Nüfuzlu ailelere ait olmaları, Roma 'da yalnız sosyal yaşama değil, devlet işlerine de hâkim olmaya başlamalarını sağlamıştır. Lucullus'un böyle bir kadının iltimasıyla Mitridates savaşını yönetmek görevini alabildiği, Catullus'un da böyle bir kadına tutulduğu bilinmektedir.
Catullus'un Lesbia'ya olan aşkının ilhamı ile yazdığı şiirler en güzelidir.Catullus'un yaşamına da, sanatına da hâkim olan bu kara sevda ona aşkı tattırmışsa da, onu Roma'ya bağlamış, ailesinden uzak tutmuş, sevgili Sirmio'sunu, adaların ve yarımadaların incisi Sirmio'yu ihmal ettirmiş, aktif yaşamdan ayırmış, Catullus bu hareketsiz yaşama, zevkten çok, acı veren, fırtınalı, mücadeleli ve heyhat sayısız rakiplerle paylaşılmış aşka bir son vermeye zaman zaman yeltenmiştir. İşte şiirlerini en doğru bir şekilde yorumlayabilmek için bu ruh halini anlamak şarttır.
Carmen 51
O bana tanrının bir eşi görünür,
Mümkünse tanrılardan da üstün görünür.
O adam ki karşına geçer oturur.
Ve sen tatlı tatlı gülümserken
Sık sık seyredebilir ve dinler.
O zaman ben kendimden geçerim;
Çünkü seni gördümmü Lesbia,
Derhal [ağzımda] sesim kesilir, dilim tutulur.
İnce bir alev tenimde kaynar,
İçten bir uğultu kulaklarımı çınlatır,
Gözlerime gecenin karanlığı çöker.
İşsizlik Catullus seni hasta ediyor,
O yüzden taşkınlıklar, pek çok aşırılıklar ediyorsun.
İşsizlik geçmişte
Kralların da, mâmur şehirlerin de
Mahvına sebep olmuştur.
CATULLUS . Latinceden çev. Sunar Yazicioglu
Carmen 51
Ille mi par esse deo videtur,
ille, si fas est, superare divos,
qui sedens adversus identidem te
spectat et audit
dulce ridentem, misero quod omnis
eripit sensus mihi: nam simul te,
Lesbia, aspexi, nihil est super mi
vocis in ore,
lingua sed torpet, tenuis sub artus
flamma demanat, sonitu suopte
tintinant aures, gemina teguntur
lumina nocte.
Otium, Catulle, tibi molestum est:
otio exsultas nimiumque gestis:
otium et reges prius et beatas
perdidit urbes.
CATULLUS. MÖ. 87-54
Sonuçta bu aşk Catullus için sanat alanında hayırlı olmuşsa da yaşamını baskı altına almış ve mutsuz etmiştir. Kara sevdasının baskısından kurtulmaya çalışmıştır. Kendi kendine başkaldırılar, Lesbia'ya hakaretler, kendi kendini inandırma çabası... En büyük bir sevinçten en derin bir ümitsizliğe, en ağır öfkeden, en ağır hakaretten en tatlı söze, en büyük bir kabalıktan en hassas bir hüzne bir anda geçen bu heyecanlı şair her ihtimale göre MÖ.54 yılında 30 ya da 33 yaşında ölmüştür.
-----------------------------------------------------------------------------
Carmen 8
Zavallı Catullus bırak şu budalalığı,
kaybolmuş bil kaybolanı.
Bir zamanlar güzeldi günlerin,
çağrısına koştuğun zaman sevgilinin,
hiç kimsenin sevmediği kadar sevdiğin.
Ne oyunlar, ne güzellikler vardı onda;
senin istediğin, istemem demediği kızın da.
Gerçekten göz kamaştıran günlerin oldu.
Şimdi o istemiyor, sen de isteme,
kaçanı kovalama, mutsuz olma,
katlan, dayan, boyun eğme.
Güle güle sevgilim. Sağlam Catullus’un iradesi
artık aramayacak, istemeyecek kendisini istemeyeni.
Sen de ağlayacaksın istenmediğin için.
Vicdansız, lanet sana, ne olacaksın şimdi?
Kim arayacak seni? Kim seni güzel bulacak?
Kimi seveceksin? Kimin olacaksın?
Kimi öpeceksin? Kimin ısıracaksın dudaklarını?
Sen, Catullus, sağlam dur, sakın boyun eğme
CATULLUS, Latinceden çeviren: Sunar Yazıcıoğlu
Carmen 8
Miser Catulle, desinas ineptire,
et quod vides perisse perditum ducas.
Fulsere quondam candidi tibi soles,
cum ventitabas quo puella ducebat
amata nobis quantum amabitur nulla.
Ibi illa multa cum iocosa fiebant,
quae tu volebas nec puella nolebat,
fulsere vere candidi tibi soles.
Nunc iam illa non vult: tu quoque impotens noli,
nec quae fugit sectare, nec miser vive,
sed obstinata mente perfer, obdura.
Vale puella, iam Catullus obdurat,
nec te requiret nec rogabit invitam.
At tu dolebis, cum rogaberis nulla.
Scelesta, uae te, quae tibi manet uita?
Quis nunc te adibit? cui videberis bella?
Quem nunc amabis? Cuius esse diceris?
Quem basiabis? Cui labella mordebis?
At tu, Catulle, destinatus obdura.
CATULLUS. MÖ. 87-54
Carmen 85
Nefret ediyorum ve seviyorum. Nasıl olur diye belki sorarsın.
Bilmiyorum, ama öyle hissediyorum ve acı çekiyorum.
CATULLUS . MÖ .87-54 ,çev. Sunar Yazicioglu
Carmen 85
Odi et amo. Quare id faciam, fortasse requiris.
nescio, sed fieri sentio et excrucior.
CATULLUS. MÖ. 87-54
Carmen 5
Yaşayalım benim Lesbiam ve sevelim birbirimizi.
Değerlendirelim mızmız ihtiyarların,
Bir para etmez çekiştirmelerini!
Güneş gidebilir, sonra geri gelir:
Kısa ışık bizim için bir kayboldumu,
O zaman sonsuz bir gecede uyumak gerekir.
Bana binlerce öpücük ver, sonra yüzlerce,
Ve sonra başka binlerce, başka yüzlerce.
Sonra gene bir başka binler, bir başka yüzler,
Ve sonra, bu binler pek çok olunca,
Dağıtalım hepsini unutalım diye,
Böylece kıskanan olmayacak
Ne kadar çok öpücük paylaşdığımızı bilip de.
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
Carmen 5
Vivamus mea Lesbia, atque amemus,
rumoresque senum severiorum
omnes unius aestimemus assis!
soles occidere et redire possunt:
nobis cum semel occidit brevis lux,
nox est perpetua una dormienda.
da mi basia mille, deinde centum,
dein mille altera, dein secunda centum,
deinde usque altera mille, deinde centum.
dein, cum milia multa fecerimus,
conturbabimus illa, ne sciamus,
aut ne quis malus inuidere possit,
cum tantum sciat esse basiorum.
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
------------------------
Carmen 46
İlkbaharın ılık sıcakları artık dönüyor.
Gece ile gündüzün eşit olduğu göğün öfkesi
meltemin hafif esintilerine boyun eğiyor.
Catullus terk edelim Firigya’nın topraklarını,
Nicea’nın sıcaktan kavrulan verimli ovasını.
Uçalım küçük Asya’nın ünlü şehirlerine.
Sabırsız ruhun yanıyor, bir öte bir beri dolaşırken özgürlük içinde.
Ayakların güç buluyor neşeli ateşinde.
Elveda dostların tatlı topluluğu;
Uzak ülkemizden birlikte çıktığımız
Döneceğiz değişik yollardan her birimiz.
Not: Nicea > Bugünkü Iznik
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
Carmen 46
Iam ver egelidos refert tepores,
iam caeli furor aequinoctialis
iucundis Zephyri silescit aureis.
Linquantur Phrygii, Catulle, campi
nicaeaeque ager uber aestuosae:
ad claras asiae volemus urbes.
Iam mens praetrepidans avet vagari,
iam laeti studio pedes vigescunt.
O dulces comitum valete coetus,
longe quos simul a domo profectos
diversae varie viae reportant.
CATULLUS. MÖ. 87-54
---------------------------
Carmen 2
Serçe, sevgilimin eğlencesi.
Onun oyunlarının gözdesi.
O seni göğsünde tutar, seninle oynar.
Öp diye parmağının ucunu sana uzatır
ve bilmem hangi sevecen hoppalıkla -o tatlı arzum-
acısını dindirmeğe çalıştığında,
senin ateşli ısırıklarına ortam hazırlar.
Ben de seninle onun gibi oynayabilir miyim,
Üzgün kalbimin acısını azaltabilir miyim!
CATULLUS . MÖ .87-54 ,
( çev. Sunar Yazicioglu)
Carmen 2
Passer, deliciae meae puellae,
quicum ludere, quem in sinu tenere,
cui primum digitum dare appetenti
et acris solet incitare morsus,
cum desiderio meo nitenti
carum nescio quid lubet iocari
et solaciolum sui doloris,
credo ut tum gravis acquiescat ardor:
tecum ludere sicut ipsa possem
et tristis animi levare curas!
CATULLUS. MÖ. 87-54