Canın Cehenneme ne demek?

Bazen kızarız çok kızarız ve küfürler sallarız ağlarız döveriz vururuz kırarız Cehenneme kadar yolu var deriz, sizce bir insanın diğer bir insanı ,cehenneme layık görmesi ne kadar doğru ...

Veya bunlar tam cehennemlik deriz ...

Böyle davrananlar cehenneme girer deriz.... böyle yargılar, bizleri nasıl doğrulara ,eyleme gizemlere, ruhtaki oluşan girilmez evlere götürür...

Ahlak kuralları dinlerin koyduğu ,toplumun koyduğu, bizim kendimize fısıldadığımız kurallar elbetde olucak ama bunlar ne katılıkta olmalı kıvam alması için neler okunmalı...

Bir arkadasınız yanlış yapıyor olsa mesela evlilik dışı cinsel ilişkiye giriyor olsa bu sizce yasak hukmunde olsa onu uyarırmısınız ve nasıl ne şekilde uyarırsınız...veya hırsızlık yapsa...

Saygılarımla..

Damgalamak etrafında tartışırsak çok sevinirim imanlılar imansızlara nasıl bakar.....veya böyle bakma yetkisi var mı boyun eğen iman nasıl bakmalı....

tazmanyayahnisi' Alıntı:

Bazen kızarız çok kızarız ve küfürler sallarız ağlarız döveriz vururuz kırarız Cehenneme kadar yolu var deriz, sizce bir insanın diğer bir insanı ,cehenneme layık görmesi ne kadar doğru ...

Veya bunlar tam cehennemlik deriz ...

Böyle davrananlar cehenneme girer deriz.... böyle yargılar, bizleri nasıl doğrulara ,eyleme gizemlere, ruhtaki oluşan girilmez evlere götürür...

Ahlak kuralları dinlerin koyduğu ,toplumun koyduğu, bizim kendimize fısıldadığımız kurallar elbetde olucak ama bunlar ne katılıkta olmalı kıvam alması için neler okunmalı...

Bir arkadasınız yanlış yapıyor olsa mesela evlilik dışı cinsel ilişkiye giriyor olsa bu sizce yasak hukmunde olsa onu uyarırmısınız ve nasıl ne şekilde uyarırsınız...veya hırsızlık yapsa...

Saygılarımla..

Damgalamak etrafında tartışırsak çok sevinirim imanlılar imansızlara nasıl bakar.....veya böyle bakma yetkisi var mı boyun eğen iman nasıl bakmalı....

Genişletmek için tıkla ...

İmansız diye bir bakış açısı benim yaşamımda hiç olmadı. Ateist çevremde bir sıkıntı görmüyorum gayet uyumlu yaşıyoruz, herkes birbirine saygılı davranıyor hatta bana göre onlar daha özverilililer; çünkü bayramlar, Ramazan v.s. gibi durumlarda inançlılara eşlik etmeye çalışıyorlar.

Ahlak konusu ise her bireyde aynı değil ve tabii ki inançsızlar, inançlılara göre çok daha esnek düşünüyorlar. Dinin belli kaideleri onlar için bir anlam ifade etmiyor fakat ilginç olan kendilerine koydukları kurallar da dinlerin anlattığından çok farklı değil.

Kimin cehenneme gideceğini de Allah bilir, insanların karar verebileceği bir durum değildir.

Bu soruyu seçme sebebin, anladığım kadarı ile Katolik olan Dolores için cennet dileğimin sana ters gelmiş olmasıdır; çünkü "Müslüman olmayan, cennete giremez."
Ben isterim ki iyi olan herkes cennete gitsin, tabii ki yaptığı kötü şeyler varsa bedelini ödedikten sonra. Bu dilek bana zarar vermez; çünkü iyi bir niyet asla yük getirmez.

Dolores örneğinden gidersek, bu dünyada yaşadığı çok acı tecrübeye rağmen (8 yaşından itibaren 4 yıl boyunca tacize uğramış ) insanlara ve dünyaya nefret yollamak yerine yine de bir şeyleri düzeltmeye çalıştı, yardım projeleri yaptı, hayvanlara sahip çıktı v.s. Böyle bir insanın yaşadığı ağır travma dikkate alınırsa, yaptığı iyilikler hiç de kolay olmamıştır. Depresyon tedavisi, Anoreksiya, intihar denemeleri sonucu anlaşılan o ki, bu acıya ancak 46 yıl dayanabildi. Ölüm nedeni bilinmese de intihar olma ihtimali çok yüksek görünüyor. Bu kadar kötü tecrübeye rağmen insanlardan-yaratıcıdan umudunu kesmemek için mücadele veren birisinin, Hristiyan olduğu için cehennemlik olacağını düşünmek, bana çok anlamsız geliyor.

Arkadaşlarımı da yanlış yaptıklarını düşündüğüm konuda ikaz ederim; fakat zorlamam, tercih kendilerinindir.

Hayır lefty konunun sizinle bir ilgisi yok sadece benimki gözlem mesela
birinin sözüne inanmadığımızda yemin et deriz o da vallahi der bu da dünyalık bir konu için dini kullanmak gibi bir şeydir artık inanıp inanmamak size kalmış sadece kuşatılmışız dinler toplum kuralları bizim doğrularımız sonucunda ezilen birey oluyor ...

Eğer toplumsal kurallar dinlerde olmasa o zaman hayat yaşanmaz kimsenin duru olmaz ve yaslanacağı bir dayanak ,benim için doğru olan sizin için saçma olabiliyor ama bütün dinler ortak şeyi söylüyor öldürme,zina yapma,çalma,yalan söyleme gibi

tazmanyayahnisi' Alıntı:

Hayır lefty konunun sizinle bir ilgisi yok sadece benimki gözlem mesela
birinin sözüne inanmadığımızda yemin et deriz o da vallahi der bu da dünyalık bir konu için dini kullanmak gibi bir şeydir artık inanıp inanmamak size kalmış sadece kuşatılmışız dinler toplum kuralları bizim doğrularımız sonucunda ezilen birey oluyor ...

Eğer toplumsal kurallar dinlerde olmasa o zaman hayat yaşanmaz kimsenin duru olmaz ve yaslanacağı bir dayanak ,benim için doğru olan sizin için saçma olabiliyor ama bütün dinler ortak şeyi söylüyor öldürme,zina yapma,çalma,yalan söyleme gibi

Genişletmek için tıkla ...

Dinlerden bağımsız olarak insanların zaten bu saydıklarınızı kendi vicdani kararı ile yapmaması gerekir. İnanmayanlar da hırsızlık yapabilir, inanan da. Yemin, çok zorda kalmadıkça kullanılmaz fakat millet dil alışkanlığı yapmış, sürekli tekrarlıyorlar.

Dayatmalara karşıyız fakat her insan da kendini bilip, ona göre hareket edemiyor ki. Etrafa bir bakın, fırsatçı dolu. Geçen gün bir kadıncağız yolda bayıldı, cüzdanı da yere düştü ve biri alıp onu kaçmaya çalıştı. Vicdan devreye girmiyorsa, hiçbir kural işlemez.

Peki neden askeri okullar varken,ahlak okulları yok tamam dini tarikatlar var,felsefe var ama ahlak okulları yok o yüzden dinle felsefe uzlaşamıyor...

BU KONUNUN ÇOK İLGİ GÖRCEĞİNİ SANMIŞTIM
yani su var öte alemin terimleriyle bugunku insanı korkutmak biraz zor ve bazılarımız üzerinde yıkıcı oluyor bence toplumsal kurallar din kurallarından daha katı din bence toplumsal kuralları yumuşatacak ise güzel mesela
Namus kavramı üzerine konuşmak isterim ülkemizde bir sürü namus cinayetleri oluyor tamam ortada bir sorun var belki çok onuruna dokundu karın veya kızkardeşin diyelim ki yanlış bir eylem yaptı ama hemen cezasını kesmek ne kadar doğru hem hakim olmak hem cellat ne kadar doğru işte burda acaba Tanrı korkusu bir işe yaramaz mı çünkü öldürme fiilinin bizatihi kendisi belki sonsuza kadar cehennemde kalmak için yeterli değil mi bunu sağlıklı düşünen her insan bulabilir....

İkinciside flort uzerine şunu söylemek isterim eğer flortde evlilik harici cinsel deneyim oluyorsa bu da kötüdür çünkü bu hem gayri mesru bir yaklaşımdır neden çünkü siz o insanın karısı veya kocası olacağınızı bilmiyorsunuz oysa o tam da o anda gelecekte olacak olan cocuklarına ve kocasına karısına ait neden çünkü eşler arası ilişki evlilikte muhabbeti artırır ve özeldir sonra bu ilişkilerin yansıması gayri mesru çocukların olması bunlarda sorundur kim bakacak o çocuğa mesela ve kimsede yaptığının arkasında durmaz o yüzden ben evlenmeden cinsel perhizden yanayım yani birazcık sevgi bunu hiç bir dindar böyle anlatmıyor bizler toplum insanlarıyız ve ben eşimin daha önceki flortunde çıkma ilişkisinde ne yaşadığını bilmek isterim ve tekrar topluma girdiğimizde eşler arasında özel olan şeyin birden fazla kez yapılması bence gayri ahlaki ama tabi bunun neticesi herkese göre değişir ,insan evlenmek amacıyla çıkabilir ama dikkatli davranması bence iyidir şimdi bu bağnaz veya özgürce değil derseniz o da sizi bağlar ....tabii bu namus kavramı içerisinde öldürmek kadar bence tehlikeli bir durum değil öldürme en korkunç eylemdir...

tazmanyayahnisi' Alıntı:

BU KONUNUN ÇOK İLGİ GÖRCEĞİNİ SANMIŞTIM
yani su var öte alemin terimleriyle bugunku insanı korkutmak biraz zor ve bazılarımız üzerinde yıkıcı oluyor bence toplumsal kurallar din kurallarından daha katı din bence toplumsal kuralları yumuşatacak ise güzel mesela
Namus kavramı üzerine konuşmak isterim ülkemizde bir sürü namus cinayetleri oluyor tamam ortada bir sorun var belki çok onuruna dokundu karın veya kızkardeşin diyelim ki yanlış bir eylem yaptı ama hemen cezasını kesmek ne kadar doğru hem hakim olmak hem cellat ne kadar doğru işte burda acaba Tanrı korkusu bir işe yaramaz mı çünkü öldürme fiilinin bizatihi kendisi belki sonsuza kadar cehennemde kalmak için yeterli değil mi bunu sağlıklı düşünen her insan bulabilir....

İkinciside flort uzerine şunu söylemek isterim eğer flortde evlilik harici cinsel deneyim oluyorsa bu da kötüdür çünkü bu hem gayri mesru bir yaklaşımdır neden çünkü siz o insanın karısı veya kocası olacağınızı bilmiyorsunuz oysa o tam da o anda gelecekte olacak olan cocuklarına ve kocasına karısına ait neden çünkü eşler arası ilişki evlilikte muhabbeti artırır ve özeldir sonra bu ilişkilerin yansıması gayri mesru çocukların olması bunlarda sorundur kim bakacak o çocuğa mesela ve kimsede yaptığının arkasında durmaz o yüzden ben evlenmeden cinsel perhizden yanayım yani birazcık sevgi bunu hiç bir dindar böyle anlatmıyor bizler toplum insanlarıyız ve ben eşimin daha önceki flortunde çıkma ilişkisinde ne yaşadığını bilmek isterim ve tekrar topluma girdiğimizde eşler arasında özel olan şeyin birden fazla kez yapılması bence gayri ahlaki ama tabi bunun neticesi herkese göre değişir ,insan evlenmek amacıyla çıkabilir ama dikkatli davranması bence iyidir şimdi bu bağnaz veya özgürce değil derseniz o da sizi bağlar ....tabii bu namus kavramı içerisinde öldürmek kadar bence tehlikeli bir durum değil öldürme en korkunç eylemdir...

Genişletmek için tıkla ...

Flört etmek, ne kadar masum bir davranıştı. Sinemaya, yemeğe ya da kafeye gidilir, birlikte eğlenceli zaman geçirilirdi, şimdi ise bambaşka bir şekilde yaşanıyor. Evlilik öncesi birliktelikler kadın ya da erkek fark etmez, sonuçta sizin de dediğiniz gibi "özel olan çok şeyi" yok ediyor. Yaşananlar anlamsızlaşmaya başlıyor, isimler sürekli değişiyor ve iki insanın paylaşabileceği o eşsiz duygulardan eser kalmıyor. İlişkiler basit ve kalitesiz bir hal alıyor. Sorun şu ki; bu durumu destekleyen çok büyük bir sektör var. Sinema, televizyon, klipler olsun her yer cinsellik çağrışımı ile dolu ve insana bilinçaltı mesaj yolluyorlar.

En çok tartışılan filmlerden "Mavi En Sıcak Renktir" filminde mesela o gereksiz sahneler olmasaydı çok derin mesajlar içeriyordu. Kadın bedeni içine sıkışmış ama kendisini erkek gibi hisseden birisi ile, kadınlardan mı erkeklerden mi hoşlandığından emin olamayan bir kızın yaşadığı o çelişkiler çok güzel yansıtılmıştı ve insanlara bu kişilere karşı daha hoşgörülü olma mesajı içeriyordu. Onaylamasak da aşağılama hakkımız olmadığının vurgusu vardı çünkü o iki insan birbirine aşık olmuştu. Bu aşk da iki kadının değil aslında bir erkek ve kadının aşkıydı çünkü Emma karakteri kendini asla kadın gibi hissetmiyordu. Kısacası gerçekçi olsun diye ekledikleri o sahneler filmin kalitesini aşağılara çekmeseydi daha iyi olacaktı fakat bu bir sektör işte, çizgi filmlerde bile Subliminal mesaj kullanıyorlar.

İnsanlar ilişkileri kalitesiz yaşamaya, anı kurtarmaya o kadar alışmış ki sadakat da yok, saygı da yok. Yılda bir aşık olanlar var mesela nasıl başardıklarını bilemiyorum. Aynı sözleri farklı kişiye söylerken kendilerine yalan söylüyorlar ama farkında değiller. Bu devir ne yazık ki böyle gidecek gibi görünüyor.

Namus cinayeti denen saçmalık da kabul edilemez. Ortada bir hata varsa hatayı yapan kişinin problemi olup şayet yaşı küçükse de destek alınarak çözülmelidir. Hukuk devleti bunun için var. Hem nedir bu namus davası dedikleri, benim aklım almıyor.

Sn Lefty yazınız çok güzel olmuş sizin yorumunuz benimkinden daha çağdaş ve nitelikli sağolun...

Teşekkürler yararlı konu