Burada geçirdiğim süre içinde

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde asil tarafından oluşturulan Burada geçirdiğim süre içinde başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,160 kez görüntülenmiş, 20 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Burada geçirdiğim süre içinde
Konbuyu başlatan asil
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İnsan denen varlığı elbette ilk kez burada tanımadım. İnsana dair ilk intibalarımı da burada edinmedim.

Akılcılığın, sağduyulu olmanın, doğruyu aramanın ve bulmanın önemini çok öncelerden beri biliyordum.

Bazı gözlemlerim, insana dair önemli veriler, bir takım bilgiler dağarcığımda az da olsa mevcuttu. İnsana dair bazı emin olmadığım, olamadığım ya da insana yakıştıramadığım vasıfların varlığı bilgisinden biraz da olsa arınmak ümidiyle, daha geniş bakış açılarına, daha nesnel ve tüm insanlık yararına fikirler içeren beyinler topluluğu olabileceği inancı ile bu siteye geldim.

Bana göre insanlar neyin peşinde olmalıydılar? ;

Gerçeğin. Doğru bilginin.

İnsan toplumunu kaosa değil, huzura, bir arada karşılıklı saygı içinde,ortak yaşam felsefesinin temellerinin atılmasına öncülük edebilecek kalitede doğru bilginin peşinde olmalıydılar. Bu nasıl sağlanabilirdi? Sağduyu ve gerçekçilikle.

Gerçek hayatta bilgiden uzak, diplomalı cahiller güruhunun içinden sıyrılıp, bilginin, bilge insanların topluluğu olarak addettiğim felsefe sitesine süzüldüğümde ise insana dair şaşkınlığım daha fazla arttı.

Neye inanıp neye inanmayacağını bilmemeyi geçtim, inandığını sandığı ideasının ardında bile samimice, dürüstçe duramayan, işine gelenin önünde twist kıvırtıp, arkasından nanik yapanları mı?

İnandığını sandığı ideasının gerçekleşmesi için doğru yanlış her yolu mubah sayanları mı?

80-100 promil alkol mü, bilmem kaç sarma esrar mı, eroin mi çektikten sonra klavye başına geçtiğini anlamakta güçlük çektiklerim mi?

Kendinde olan arızaları devamlı başkalarına yapıştırıp, yakıştıran, saygısızları mı?

Tarihi, insan psikolojisini, sosyolojiyi hiçe sayıp, (ya da bu bilgilerden noksanlıklarına tezahüren) olayları an itibari ile okuyup değerlendiren yüzeysel beyinleri mi?

Hangisini sayayım.

Ne çok zihniyet tanıdım burada.

Acı olan şu ki; doğru-dürüst, insani diyebileceğim zihniyetlerin tek elin parmak sayısından az oluşuna mı hayıflanmalıyım.

Şimdi; bu zihniyetleri seçim sonuçları ile eşleştirmeye çalışıyorum.

Acaba Türkiye nüfusunun kaçta kaçı akıllı, kaçta kaçı aptal?

Mezarından kalkıp gelme yeteneğine sahip olsa da, gelip şuracıkta o matematiğin mantığını anlatabilse Aziz Nesin.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:48 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:38 ----------

Bunlar benim kişisel düşüncelerim.

Bu başlığa yorum yapılmaması tercihimdir.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:55 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:48 ----------

Şunu belirtmenin gerekliliğini düşündüm; Tartışma adabını bilen, saygılı üyeleri hariç tutmak gerektiğini:)
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Bu Aziz Nesin'in lafini eskiden chp kullaniyordu bakiyorum simdi soldan saga gecmis. Kimin yarasina merhem olursa yani, onune gelen suruyor efendim durduramiyoruz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ben bi alıntı sağlayayım izninizle,
sanal dünya üzerine düşünmek birazda;
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu Aziz Nesin'in lafini eskiden chp kullaniyordu bakiyorum simdi soldan saga gecmis. Kimin yarasina merhem olursa yani, onune gelen suruyor efendim durduramiyoruz.

Valla benim sağım solum pek belli olmaz , yeter ki Türkiye'nin bütünlüğü ve selameti olsun.

Göndermeye o an için başka uygun bir örnek gelmedi aklıma ve yazıverdim. Çok da tarzım değildir yani Aziz Nesin sözleri.

O yüzden durdurma eylemine girip yorulmanıza gerek yok, gerektiğinde ben durdurum.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Troll, İngilizce’de Trolling kelimesinden gelir ve argo anlamı “yem atmak”‘tır. Troller, genellikle belli bir amacak yönelik olarak, bulundukları ortamı --son bir kaç yıldır sosyal medyayı-- karıştırmaya, can sıkmaya, karşı görüşlü kişilere saldırmaya yönelik olarak ve genellikle küçük düşürücü mesajlar atarlar. Amaçları birilerini kızdırmak olabilir.

Trolller, genellikle bulundukları ortamda (diyelim ki forum) genellikle tepki toplayacak, can sıkacak, kızdıracak, güzel ortamı bozacak ya da grubun tamamını (yada belli bir grubu-kimseyi) hedef alan ve küçük düşürücü bir mesajı normal bir soruya cevap olarak yazarlar.

Yaptıkları şey bu tür mesajlar yazarak tepki toplamak ve dikkat çekmeye çalışmaktır. Genellikle bu tepki çabuk söner zira trollerin genel karakteristikleri tartışmanın ilerlemesine izin vermez. Zaten sonrasında tartışacak bilgileri genelde olmadığı farkedilecektir.

Niye yaparlar ?

Tahminlere göre trollerin büyük bir bölümü hayatlarını güçlü ve başarılı olarak gördükleri insanlarla özdeşleştirmeye çalışan "kısmen" yalnız ya da soyutlanmış bireylerdir.

Stabil bir ortamı bozmak, onlara güçlü oldukları hissiyatını yaşatır. Tıpkı ünlü birisini takip eden sapığın kendini takip ettiği kişiyle özdeşleştirip güçlü ve başarılı olduğunu düşünmesi gibi. Kendilerinin zeki olduğunu düşünenler de vardır. Onlara göre kendileri dışında çoğu insan gerçeği görememekte bir tek kendileri görebilmektedir.

Troller için herhangi bir cevap bir “tanınma”dır. Yerme ve övme arasındaki farkı göremezler ve kendilerine verilen her cevap, içeriğinden bağımsız olarak egolarını şişirir. Genelde trollerle dalga geçilir ama bunun farkına varmazlar.
Trollerin çoğu, buna karşı çıkarlar ve hepsinin aslında komik olmak adına ya da oyun için yapıldığını söylerler.

Çoğunlukla tartışmayı alevlendirecek kadar mesaj yazar, sonrasında oturup gelen cevapları sayarlar. Tartışmaya devam edenleri ise daha vahimdir.

Troll’lerin karakteristikleri :

Hayalgüçleri zayıftır : Bariz noktaları hedef alırlar – dinle alakalı forumlarda küfür, ya da kadın forumlarında cinsiyetçi yorumlar gibi.

Konu dışı yazarlar : Off topic de denilen konuyla alakasız yazılar yazar, ya da daldan dala atlarlar. Sorularla sıkıştırıldıklarında o konudan uzaklaşmayı tercih ederler.

Tekrar yaparlar : Bir soruyu ya da yorumu tekrarlarlar. Cevaplansa bile. Aksi kanıtlansa bile. Hem de aylarca sürebilir bu tekrarları.

Anonimdirler : Çoğu kez kendi isimleriyle yazmazlar. Zira çekingenlik doğalarında vardır.

Asıl sorunu göremezler : Troller nadiren doğrudan bir soruyu cevaplarlar.

Saçmaladıkları zaman (çoğu zaman) dayanaklarını göstermeleri istendiğinde asıl sorunu/soruyu pas geçerler, sorulan soruya cevap ver(e)mezler.

İnançlarının kölesidirler : Kişisel inançlarına ters gelen herhangi bir bilgiyi, sadece ters geldiği için reddeder, bu konuda herhangi bir kanıt, argüman vs’yi okumazlar, okumadıkları için bu kanıtlara dair ya cevap vermezler, ya da kanıtları reddeder, kanıtların güvenilir olmamasıyla ilgili alakasız argümanlar sunarlar.
şimdi ben bu yazıyı internetten toparladım,
tüm her şeyine ana hatlarıyla katılamayacağım ama içinde belki seçeceğim ve tanıyacağım bi kaç ifade olabilir
ancak yine de paylaşıverdim çünkü vurgulamak istediğim bi kaç nokta var

sanal dünya bir fenomen ve bir kafa karıştırma da bazen- takıntılılık-
değişik ilişkiler ve kişiler abidesi
insanlar örneğin yazıyorlar ve takışıyorlar-tanışıyorlar sonra sonuç farklı oluyor bunun gözlemelerini yaptık -bi nezaket geliyor örneğin ve başka biri de çıkıveriyor altından
sosyal ilişkilerden farklı bu-bunlar üzerine de düşündük biz;
 
Son düzenleme:

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tarif bir kişiye fazlası ile uydu.

Teşekkürler sanalmanik.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bu tarif herkese uyabilir ki bana da uyabilir
ki paylaşıldığı bi çok yerde ben kendimin trolümüyüm diye sorgulayan bi çok kişi ya da okuyucu da olabilir de gördüm de
ben bunu aslında düşündürmek-düşünmek üzerine ki kendime de sorarım bu alemde işim ne?
sanal ilişkiler biraz karmaşık şeyler-

çatışma izlemek ya da tepki almak-çekmek ve kendini anlatamamak, internette sosyal iletişim/paydaşlık görememek-bulamamak herkes açık olması gibi faktörlerle herhangi kişiyi de belirli girdabaplara da sürükleyebiliyor da bence bu ortamlar
doğasında var demeli ama bu sanal olmak üzerine düşünülmeli;
bence hiç beğenilmeyen ya da öyle sanılan kişi ile bile tanışılsa; örneğin doğal tanıdığın olsa-çevrenden biri ya da yakının olsa örneğin hiç yadırgamazsın seversin hatta bence;
burada fikirler çok açık ya da ayrık; Yüzler yok ve çatışmalar ve kutuplarda çok belirli;
Toplumda da herhangi seviye ve fikirde de insan bi arada yaşıyor; Bu kadar açık din ve inanç ya da siyaset konuşulmuyor ya da taraf olunmuyor bence
ve kişi hakkında tam bir/ iyi bir profil oluşturulamıyor da haliyle burada

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:56 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:55 ----------

hayır kendi babanla ya da kardeşinle bile kavga edebilirsinde bile burda bilmeden de
olmuştur da bence böyle şeyler belki hatta elimizde istatistik olsa

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:04 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:56 ----------

hayır bi dost mecmuası olmuyor-ortam olmuyor ya da kurulmuyor; kurulursa belli gruplar arasında-kişiler arasında
sonra diğerleri oluyor
ben normal hayatta örneğin tanıdığım bi çok insanla burda din ve siyaset konusunda tanışmadan yazışsam ayrı-k düşerim de ve hatta sevdiğim insalarla da ;gerçek hayatta biraz ölçülülük var- burada mesafe kalmıyor- mesafeler kalkıyor aradan,
kişinin bi yüzü olduğunu düşünmek iyi
yine de bi birey olduğunu düşünmek iyi ve bir gerçek insan olduğunu düşünmek iyi bizce;

belirli sosyal dengeleri ve ağları/örüngüleri kurmalı burası
ve çok yeni zamanla oturacak kurulacak bizce
ve biz çaba da göstermeliyiz de bunun-bunlar için

iki kişi kavga eder barışır
kardeş kardeşle ve eş eşle kavga da eder; burada kurulmayan dinamikler var;

iki insan arasında mesafelilik olur-olmalı; tanışılmayan kişiler olur- soğuk kişiler olur bunun gibi şeyler de
yani neyse uzatmaya gerek yok; sanal dünya ve sanal ağlar bir sosyal çevre ağı değl burası ve buralar; forumlar ; Her tip işnsanın gelip gittiği yazdığı yerler;
Ortam mühendisliği ve ortam ruhu olmalı bizce de; bir dost gurup ve ruh/ağ olmalı bizce -temelde; herkes çatışarak olmaz; burayı paylaşan insanlar yani

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:18 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:04 ----------

bakın/bakalım
tablet bağımlılığı;
telefon bağımlılığı
oyun bağımlılığı
ve sosyal ağ bağımlılığı
bilgisayar bağımlılığı gibi şeyler var;
hızlı tüketen ve çabuk sıkılan canlılarız bizler
daha burayı nasıl kullancağımız da öğrenemedik bence

buralarda bi tür çatışma bağımlılığı gibi bi şey ya da sürükleniyopr ve körükleniyor;
Toplum reytingi gibi bi şey bu;
Hani Survivor açıp diyorsunuz ya; O ne güzel yeni bir program çıktı Bir adada insanlar bi arada yaşayıp doğal ortamda yemek felan avlayacak-dostluk kuracak ve sosyal ilişkiler felan kuracak ve gözlem yapacağız insan iç dünyası; Sonra ne oluyor; İlk BBG izleme gibi, Ana bu admalar da nerden çıktı ki;
Ben ilk Survivor felan izlediğimde dehşete düştüm , Bugün daha vahim, Oradaki insanları tanıyorsunuz bakın, Sevimli ve güleryüzlü insanlar ve ünlüler hatta (az-ço ktanınır) nasıl çatışıyorlar-tepişiyorlar ve birbirilerini de yiyorlar;sosyal yalıtlanma ve soyutlanma;
Buraların ıssız adaları
bu odalar ve sanal sohbet ortamları; Artık herkes ne aradığını unuttu;
ne yaptığını da;
direk birbirimizin sosyal hayatına dalıyoruz-özeline dalıyoruz ve bel altıda vuruyoruz;
kişilik haklarına vuruyoruz; Bunlar hukuk sorunu değil bence ama insan sorunu

iki kişi birbirini tanıtır ve tanışır değil mi? ve belirli mesafeler zamanla aşılır ve tanışılır konuşulur; Burada biz ilk mesajdan daha selamlaşmadan da tanışmadan da yazışıyoruz;
Kişiye sanal bir portre çiziyoruz ve bir profil ve onun dünya görüşüne göre;

felsefe yapacaksak felsefe nerde; her neyse ben felsefe neferi değilim ama alanında bi adı var az çok; neden burdayım yani?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:33 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:18 ----------

hayır şundan yazdım yorum yazmayın demişsiniz ama;
ben az çok anladığımı düşünüyorum ben de bu alanlarda bi kaç kez aynı şeyleri düşündüm; yaşadım

buraya neden geldiğimi unuttuğum oldu gibi
ya da ne yaptığımı yapıyor olduğumu unuttuğum oldu gibi
başlangıçtaki beni ve kendimi tanıyamaz olduğumu hissettim gibi
umutkırıklığı-hayalkırıklığı gibi şeyler değil mi de?
insanları ha keza aynen öyle tanıyamaz ve benzeri garip işte hissettiğim oldu
yaban ve garip ya da sanal işte

düşünün bi işyerinde çalışıyorsunuz ve elinize MSN vardı eskiden MSN logları gelmeye başlıyor; Her gün beş vakit konuştuğunuz insanlar
sizce bu loglarda ne var? şimdi?
sosyal hayat ama bizler gerçekiz ve gerçek insanız bunu da unutmayın ve unutmayalım yine de ; birbirimizi seviyoruz ve sevmeliyiz; Her zaman diyorum baştan aşağı güzel insanlar var burda; Biraz sinir bozucu olsa da bazen kimi öyle çok aşırı irrite edici kimse de yok ben ce burda, Güzel yer burası-
eğer elinizde MSN logları olsaydı anlardınız ne demek istediğimi de; her neyse;

sorunlar sanal dünyayla iligili- buradaki gerçekliğin yapısıyla da ilgili
(gerçekliğin-kimliğin-neliğin de) dışavurumuyla da iligili ve özlemlerle de iligili de
bunun devinimiyle ve bizim buradaki kurduğumuz sosyal ağlar ve bağlarla da ilgili;

dış dünyada kurabiliriz-özgürlük te kurabiliriz nacak herkes eşit ve mesafesiz ve yaşay da fazla bilgi-ilgi toplumsal statü vb. de yok;
Eğer ilk MIRC'le tanıştıysanız internetle bi düşünün örneğin geçmişi belki siz kucağınızda telefon ve tablet PC ile doğdunuz da ben bilmiyorum;
AltaVİsta vardı bir zamanlar ve google MIRC demekti, İnsanlar düşünmüyor artık;

Siz yazı yapacaktınız ders- bakın bunlar ne güzel araştırma konusu;
slm?
asl?
aslında çok şey anlatıyor bize?

---------- Mesajlar Birleştirildi 23.06.15 at 00:21 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani 22.06.15 at 23:33 ----------

eskiden "Süper Baba" - "Bizimkiler" - "İkinci Bahar" - "Ekmek Teknesi" felan vardı- Dizerlerde süper aile ilişkileri ve toplumsal ilişkiler vardı mesela değil mi? Aklıma gelen bi kaç tanesi ve daha fazlası ya da eksiği de olabilir;

Şimdi bir sitcom- ya da aile yapımı ve komedi bile tutmuyor; Aşırılaştırılmışi dram sevdiğimiz ve çatışma-tutuşma aradığımız gözlemlenyor ya da bize öyle sunuluyor değil mi? GEnçlerin özgürleşme isteği geri planda da aslında
Hamdi ALkan'ın reyting reytingleri vardı bir ara;
Yunanlıdan gelme muhter turna adı aklıma gelemyen ve şimdi gelen Muhtar REha
Şahan da yaptı benzerini ilk TV8 ,
Orda bir çatlak profesör reyting düştükçe titreşim artıyordu ve nerde bu devlet! nerde bu millet bağırmaya başlayınca hemen reyting tavan yapıyordı canlı reyting ölçerle birlikte;
Eskiden biz tartışma prgoramları izlerdik ve belgeseller,
Ali Kırca'mız Sİyaset Meydanızmız felan vardı
Uğur Dündar yazmış rahmetli beni hiç dava etmedi onca dosyayla ve haberle DEmirel için
İsmail CEm'in TRT siyle ve adabıyla-TRT adabıyla yetişrik büyüdü kbize ve hiç çekimsemiyorum TV yetiştirdi bizi; Barış MAnçolar-ahlak elçileri; Aklıam gelmeyenlerde;

ARtık izleyeceğimiz hiç bi şey kalmadı/insan kalması hiç oldu TV nerdeyse, Bi kaç kanal ve yapım- TV çöplük olacak ve atacak herkes ailelerde eninde sonunda değil mi bu gidişle de?
Bizim TV bağımlılığımız zor sahip olmadan gibi ve bu bir toplumsal bağımlılık ve bağışıklıkta;

İnsan kendini bulur yabanlaşır;
Bir araziye;
ekilip dikilen bi yerlere yıllarca girmeyin orman olur bürür; Yabanlık herkesin doğasında; Aşılanamz insanda ve maya tutamz; Kökü serttir ve yaban da hep aslında
göreceğiz biz bunları da

Son on yılın-onbeşyılın en çok izlennelerine bakalım örneğin TV'de; Yepyeni bir toplum ve insanlıkta bizi bekliyor olmalı şimdi; YÜzleşeceğiz bunlarla da;
İnsan çok şeyi çözmeyi bekliyor da deviniyor bunlar hep oluyor bitiyor değil mi?

BElki hızlı değişim istemenin bir sonucu bunlar;
Teknoloji ile birlikte ve dğer şeyler ile de birlikte çok hızlı evriliyor ve devriliyor toplum ve belirli şeyleri çabucak tüketip bitiriyor, Her şey kötü değil aslında;
DÜnyanın bi tarafında savaş ve acıalr var ve canlı izliyorsun- İşe gidiyosun yemek yiyisoun; Kasın dört günlük yolda çocuk dört gündür yemedi içmedi;
Bu nasıl dünya oluyosun bi an;
Biz çocukken Afrika da işte TRT gösterirdi düşünürdük dünyayı ve tanrıyı bunun üzerine yeniden -bunun bi ağırı bugün olanlar;
Dünya işte; çok tramvaylı bi yolcu bu?
Çok hızlı dönüşüyoruz aslında hızına yetişemdik belki de ayakta uyduramadık
Esikden binyıllarda yüzyıllarda olan toplumsal değişmeler/değişimler sanki bu garip
Garip bir dünya burası -Zaman hızlanmış yitmiş ve hazfızalar boş eskisi gibi değil
Biz çocuklukta her şeyi akılda tutardık, Bİ yığın telefon rehberi bilirdik- TRT yi ezber ebilirdik haftalık yayım akışında

ASlında bakınca eğlenceli de; Doğru yerlerden bakıcna ve görünce de tabi bu

Anılarımız dinç tazeydi, Onbeşgünü ezbere bilir günlük edebilirdik, BEn geri geri dönerek onbeşgünü an an hatırladığımı ve notladığımıda bilirim ilk gençlik
Şimdi anıları geri çağrıyoruz mezarlıktan ve hatırlayınca da bu da mı olmuştu, Bu yaşamda mı evet evet - Evet olmuştu , Bİz insanlığı da unuttuk-insan
Bizim heycanlarımız vardır ve vardı da mutlak mutluluklarımız da, Çocukluğumuzun içine de bin yaşam sığar;

Bu sanal makineler insana yaşamını ele geçiriyor eğer doğru konumlanmazsa ve konumlanamaycaksa ve zamanı mekanı heryeri ve herşeyide öldürüp götürüyor bunlar, Yeni bir insan tipi modeli bu ne hoştur-boştur bu da

Çok yazmaya suasdı telimde aslında anı anlatmaya, Başkalarına da sormaya
Eskiden böyle konuşulurdu ne bileyim İsanlar hikaye anlatırdı anı anlatırdı
Biz bi konuşmaya giderdik yani ev oturmasına, Bize çocukluk çok fantastik gelirdi örneğin şey maceraları, Altın arama tutkusu , Beş altı kişi olsa orda her biri bir hikaye uydursa hatırlasa yada anı -severdik bunları

vallahi bi şeyleri özledim-çözlemişim oldum şimdi;

---------- Mesajlar Birleştirildi at 00:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 00:21 ----------

yaş bir tecrübedir-ben size şunu söyleyeyeyim söylüyorum o halde;
kaldırıp atmamak ya da süpürmemek lazım her şeyi
paylaşmak oldum mu mesele bir yolu bulunur şeylerin ve herkesinde paylaşacakları da vardır;
anı yüklü bizler anı bulutları ki anı da bakışta bilgidir aslında hayata dair dermede bu;
sorulup öğrenecekler vardır-konuşulup çözülecekler;
biz kapalı bi toplumda yetişitik
büyüğe küçüğe felan mesafe vardı;
Anlatacak herkesin hikayesi vardır;
Bİr evde kırk kişi toplanır bi bayramda eskiden;
yedi çocuk yetmiş torun-onlarca komşu;
BEn bu hayatlargeçmişleri de kaybettik biz ya da eski ışıkları ama toplum her neyse özgürünce deviniyor -devinmeli-devinsin de ama bilmiyorum da her neyse yazmaya da tutuştum sanırım da

yani ben soruyorum neden bu başlık yeerine bir iç paylaşım-kişisel his ya da duygu sorgu paylaşımı gelmiyor; merak ya da istek-istenç
neden bir istenç gelmiyor
neden bir soru gelmiyor herkesin katılım göstereceği/barış ve uzlaşım ve birlikte paydaşlı kgeliştireceği ve gözleyebileceği de
çatışmalardan bizler yorulduk bizce de
bunlar bi şeyi de çözmeyecek
bu kadar mı bozulduk-umutsuzuz bizler insana insana da artık;
küstüm ben bu hayata ve oynamıyorum artık o halde;
güzel insanlar var burda kıymetini bilin-bilelim-küçümsemeye gelmez kimseyi;
 
Son düzenleme:

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Evet, aynen farketmene sevindim de, bakalim bu farkedisin davranislarina yansiyacak mi?

Kendini değerlendirme ve ifade yeteneğini çok beğendim.

Gerçekten zekisin sen. 10 üzerinden 10 verdim sana :))))))

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:45 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 11:33 ----------

Ufacık hayal kırıntılarının avuntuları ve bir türlü gerçekleşmeyen sonsuz umutlarla geçmiş hayatlar görüyorum. Çok koridorlu çetin bir labirente sıkışıp kalmış zehirli örümcekler misali çırpınışlarda hayatlar.

Açmış bir çiçeği solgun gören,

Kuru bir dalı yeşermiş;

Farkında değil koca bir hayat boşa geçmiş... hayatlar görüyorum.

Ve değerli bir dosttan öğrendiğim güzel bir sözü paylaşıyorum;

Olmuyorsa zorlama,

Ya hayallerin kırılır, ya kalbin.

Unutmuş gibi yap,

Çünkü güzel şeyler;

"Onları hiç beklemediğinde gerçekleşir" GGMarquez
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bakış aşısı
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
düşünme açısı ve odağı koyalım yerine; zihini arkaplanı ve masaüstü ve idealler klasörü-istekler klasörü ve beklentiler klasörü
başklarına aldırmama klasörü
hayatını yaşama klasörü
ertlememe klasörü;
özgürlük hiçi
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
İnsan denen varlığı elbette ilk kez burada tanımadım. İnsana dair ilk intibalarımı da burada edinmedim.

Akılcılığın, sağduyulu olmanın, doğruyu aramanın ve bulmanın önemini çok öncelerden beri biliyordum.

Bazı gözlemlerim, insana dair önemli veriler, bir takım bilgiler dağarcığımda az da olsa mevcuttu. İnsana dair bazı emin olmadığım, olamadığım ya da insana yakıştıramadığım vasıfların varlığı bilgisinden biraz da olsa arınmak ümidiyle, daha geniş bakış açılarına, daha nesnel ve tüm insanlık yararına fikirler içeren beyinler topluluğu olabileceği inancı ile bu siteye geldim.

Bana göre insanlar neyin peşinde olmalıydılar? ;

Gerçeğin. Doğru bilginin.

İnsan toplumunu kaosa değil, huzura, bir arada karşılıklı saygı içinde,ortak yaşam felsefesinin temellerinin atılmasına öncülük edebilecek kalitede doğru bilginin peşinde olmalıydılar. Bu nasıl sağlanabilirdi? Sağduyu ve gerçekçilikle.

Gerçek hayatta bilgiden uzak, diplomalı cahiller güruhunun içinden sıyrılıp, bilginin, bilge insanların topluluğu olarak addettiğim felsefe sitesine süzüldüğümde ise insana dair şaşkınlığım daha fazla arttı.

Neye inanıp neye inanmayacağını bilmemeyi geçtim, inandığını sandığı ideasının ardında bile samimice, dürüstçe duramayan, işine gelenin önünde twist kıvırtıp, arkasından nanik yapanları mı?

İnandığını sandığı ideasının gerçekleşmesi için doğru yanlış her yolu mubah sayanları mı?

80-100 promil alkol mü, bilmem kaç sarma esrar mı, eroin mi çektikten sonra klavye başına geçtiğini anlamakta güçlük çektiklerim mi?

Kendinde olan arızaları devamlı başkalarına yapıştırıp, yakıştıran, saygısızları mı?

Tarihi, insan psikolojisini, sosyolojiyi hiçe sayıp, (ya da bu bilgilerden noksanlıklarına tezahüren) olayları an itibari ile okuyup değerlendiren yüzeysel beyinleri mi?

Hangisini sayayım.

Ne çok zihniyet tanıdım burada.

Acı olan şu ki; doğru-dürüst, insani diyebileceğim zihniyetlerin tek elin parmak sayısından az oluşuna mı hayıflanmalıyım.

Şimdi; bu zihniyetleri seçim sonuçları ile eşleştirmeye çalışıyorum.

Acaba Türkiye nüfusunun kaçta kaçı akıllı, kaçta kaçı aptal?

Mezarından kalkıp gelme yeteneğine sahip olsa da, gelip şuracıkta o matematiğin mantığını anlatabilse Aziz Nesin.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:48 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:38 ----------

Bunlar benim kişisel düşüncelerim.

Bu başlığa yorum yapılmaması tercihimdir.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:55 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:48 ----------

Şunu belirtmenin gerekliliğini düşündüm; Tartışma adabını bilen, saygılı üyeleri hariç tutmak gerektiğini:)

Bu yazinin yazari bir seyi unutmus;;;

kendisinin de insan oldugunu...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
meleklerin cinsiyeti olsaydı onlarda çoğalır çoluk çocuk sahibi olurlardı,yok öyle bir bilgi..
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ironiydi. Ortada bunca mesele varken, Bizans ulemasi gibi ne idugu belirsiz meleklerin cinsiyetini tartismayalim...
 

odinhan

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
Katılım
8 Nis 2015
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
gününün 10 saatini burda insanları tanımak için geçiriyor olamazsın. buralara eğlenmek,öğrenmek ve deşarj olmak için yazılır. sanalda kimseyi tanıyamazsın. bu durumu örneklerle kanıtladığımı düşünüyorum :) öğrenmek-eğlenmek-deşarj olmak bu üçü dışındaki algılar yalandır. dün beni iyi biri diye algılayanlar bugün psikopat olarak algılıyor olabilir mesela. gerçekte ise ikiside yanılgıdır. bunu anlamalı.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
meleklerin cinsiyeti olsaydı onlarda çoğalır çoluk çocuk sahibi olurlardı,yok öyle bir bilgi..

Neden, cinler birer melek cesidi degil mi?

Inanisa gore aileleri oldugu ve hatta "cin kacmak/carmasi" olarak ta insanoglu ile bile cinseliliski kurduguna inanilir.
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
gününün 10 saatini burda insanları tanımak için geçiriyor olamazsın. buralara eğlenmek,öğrenmek ve deşarj olmak için yazılır. sanalda kimseyi tanıyamazsın. bu durumu örneklerle kanıtladığımı düşünüyorum :) öğrenmek-eğlenmek-deşarj olmak bu üçü dışındaki algılar yalandır. dün beni iyi biri diye algılayanlar bugün psikopat olarak algılıyor olabilir mesela. gerçekte ise ikiside yanılgıdır. bunu anlamalı.

Olur mu hiç?

Sarraf olursun da, kapalıçarşıda kuyumcu dükkanı bile açarsın.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst