Bu hayat böyle gitmez!

Sabah, evden çıkan insanlar, bineceği bir araca veya bitecek bir ürüne yetişecek gibi koşmaya başlıyor. Bazıları da onları seyrediyor. Düşüncelerimiz, esas maksadın dışında, nefsi menfaatlerin peşinden gidiyor. Yetişmeye çalıştığımız şey o. Düzgün, planlı bir gün geçirme arzusu taşımıyoruz. Yattığımızda da kendimizi sorgulamıyoruz. Hâlbuki Allah: “Nereye gidiyorsunuz” diye soruyor. Nereden gelip nereye gittiğimizi düşünmüyoruz.

Allah, bize ilk yaratılışta sordu: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”

Biz de: “Evet Sen bizim Rabbimizsin” dedik. Peki, bunu ne çabuk unuttuk? Başkalarında beğenmediklerimizi kendimiz yapıyoruz. Kınadıklarımıza benzemeye çalışıyoruz. Ölenin kurtulduğunu, mezarda rahat ettiklerini zannediyoruz. Hatta “Rahat yat” diye de ekliyoruz. Ölünce dinleneceğimizi düşünüyoruz. Ölümle hayatımızın hesabı başlıyor. Onu aklımıza getirmiyoruz. Kabir yok olma yeri değil. Sorgulama yeridir. Yaşadığımız günü iyi değerlendiremiyoruz. Güne besmelesiz başlıyoruz. Akşama kadar tersliklerle boğuşup duruyoruz. Akşam olunca günün muhasebesini yapmıyoruz. Bugün Allah için ne yaptım? Hayır, mı işledim şer mi? Kiminle beraberdim? Kime hizmet ettim? Gibi sualler sormuyoruz. Her gün birer, birer aleyhimize bitiyor. Dünyada ebedi kalacakmışız gibi yaşıyoruz. Ölümün bize de geleceğini pek düşünmüyoruz.

Bütün gün, alamadım-veremedim, nasıl kazanırımla geçiyor. Akşama ne yiyim, sabah ne geyim? Hangi aksesuarlarımı takıyım? Nazarları nasıl üzerime çekerim?

Günün meseleleri bunlar. Mideler dolu, kafalar boş. Kitaplar rafta okumak lafta. Televizyondan başka bir meşguliyet yok. Gezmekten yorgun düşen akşam yatağa zor atıyor kendini. Düzenli, prensipli, düzgün yaşamayanlar kolayca güdülüp yanlış yönlendiriliyorlar. Günahtan günaha savrulup duruyoruz. Bunların gerekçeleri belli: Hangi çağdayız, zaman böyle. Örf, adet bu. Herkes böyle yapıyor.

El ne der gibi mesnetsiz iddialar. Şükürsüz ve teşekkürsüz yaşanan bir hayat sürüp gidiyor. Düğün ve cemiyetlerimizi kameraya alıp daha sonra seyrediyoruz. Öldükten sonra, “buyur seyret hayatını” dendiğinde, başımızı öne eğmeden seyredecek bir hayat yaşamamışsak neyi nasıl seyredeceğiz?

Bunları ben mi yaptım deyip ateşler içinde kalmayacak mıyız? Allah, üzerimizde muhafızlık eden, gözetleyen ve yazanları haber veriyor. (İnfitar-10,12) Yaşadığımız hayat baştan sona filme alınıyor! Sorumsuz yaşayanlar kurtuluş fırsatını kaçırdıkları için pişmanlık ateşi içinde kalacaklar. Güne iyi başlayan iyi bitirir. Kötü başlayan da kötü bitirir. Eğri cetvelle doğru çizgi çizilmez. Gömleğin düğmesini yanlış düğmelersek sonuna kadar ters gider. İnsan ölmek istediği gibi yaşamalıdır. İnsan, muhakkak gideceği bir yer hakkında bilgi ve görgü sahibi olmalıdır.

İnsan; önünde her gün gördüğü ve bildiği ölüm gerçeğini düşünerek; helal kazanmalı, meşru yaşamalı, büyük mahkemede yargılanacağını düşünmelidir. Ölene kadar boş ve yalanla uğraşmamalıdır. Allah, görüyor, biliyor ve hesabını soracak düşünceleriyle yaşamalıdır! Allah’ın plan ve programı sandığa konup kilitlenmiş, herkes kendine göre uydurduğu plan ve programla yaşamaya devam ediyor.

Böyle olduğu için bir hazan yaprağı gibi rüzgârın önünde sağa, sola savrulup duruyoruz. İyi şeyler yapmak insanın elinden alınmamıştır. Gençler, yaşadıkları yerleri kırıyor, yırtıyor, döküyor, yazıyor, tahrip ediyor, bozuyor. Herkesin elinden telefon düşmüyor. Konuşurken, atıyor tutuyor. Fakirde, gurur kibir. Zenginde cimrilik. Aç gözlülük. Kadında hayâsızlık. Gençlerde yaramazlık. Yönetimde adaletsizlik almış başını gidiyor. Allah’ın yaptığı plan ve program insanlığın mutluluğu içindir.

İki Cihan Serverinin (sav) ve büyüklerin hayatı kurtuluşumuz için önemli örneklerdir. Onları yaşarsak kurtulacağız. Güzel ve faydalı işler yapma ideali taşımıyoruz. Bencil anlayışların sahibi olmuşuz. Gemisini kurtaran kaptan olmuş. Nalıncı gibi hep kendimize yontuyoruz. Yandım diyene yan, öldüm diyene öl, deyip geçiyoruz. İstenirse güzel işler yapılabilir. Başkalarının istifade edeceği eserler bırakılabilir. Bu gün kullandığımız eserlerin çoğu bizden öncekiler tarafından yapılmış, şimdi biz kullanıyoruz. Bizim yapacaklarımızı da bizden sonrakiler kullanacak.

Herkes kendine; bugün kime ne iyilik yaptım sorusunu sormalıdır. Dua mı aldım, beddua mı aldım demelidir. Hayat ciddiye alınmalıdır. Çünkü tekrarı yok. Ölürken ne işle meşgul olduğumuz sorulacak. İyiliğimiz ve güzelliğimiz yaşadığımız hayatla ilgilidir. İyi, güzel, faydalı işler ve düşünceler ibadettir.” Merhametten maraz doğar”, “İnsana yaranılmaz” “İyilik yapan kötülük bulur” gibi sözler yanlış deyimlerdir. İnsan yaptığını; iyi, güzel, doğru ve sağlam yapmalıdır. Her zaman; Allah’ım bana, hayırlı işler yapmayı nasip et diye dua etmelidir.

10. 09. 2014
Durmuş Göktekin

Alıntıdır..Hoşuma Gitti paylaşmak istedim.

elbiss' Alıntı:

Herkes kendine; bugün kime ne iyilik yaptım sorusunu sormalıdır. Dua mı aldım, beddua mı aldım demelidir. Hayat ciddiye alınmalıdır. Çünkü tekrarı yok. Ölürken ne işle meşgul olduğumuz sorulacak. İyiliğimiz ve güzelliğimiz yaşadığımız hayatla ilgilidir. İyi, güzel, faydalı işler ve düşünceler ibadettir.” Merhametten maraz doğar”, “İnsana yaranılmaz” “İyilik yapan kötülük bulur” gibi sözler yanlış deyimlerdir. İnsan yaptığını; iyi, güzel, doğru ve sağlam yapmalıdır. Her zaman; Allah’ım bana, hayırlı işler yapmayı nasip et diye dua etmelidir.

Genişletmek için tıkla ...

İnsan bazen de hiç sorgulamadan sadece yaşamak istiyor. Çevreme baktığımda gördüğüm insanların sahtelikleri beni rahatsız etse de, çoğunda hayatı akışında yaşamalarının verdiği huzuru da gözlemliyorum. Ben ve yakın arkadaş çevrem ise maalesef her detayı inceler, olabilecek tüm olasılıkları hesaplamaya çalışır sadece kendi açımızdan değil başkaları için de düşünüp, olumlu olanı seçmeye çalışırken bir de bakmışız ki çok yorulmuşuz. Sakin kalmak ve kontrollü yaşamak isterken kendimizi çok mu zorluyoruz acaba, diye düşünüyorum. Bir olayı farklı açılardan değerlendirmek insana güven hissi veriyor tabii, olabilecek tüm riskleri önceden hesaplamış olduğumuz hissine kapılıyoruz.

"Dua mı aldım, beddua mı?" kısmına çok takılmıyorum çünkü insanların bazıları bir kediye yemek verdiği için bile insana beddua edebiliyorlar, bu sebeple insanları memnun etmek ya da onaylarını almak gibi bir takıntım hiç olmadı. Kim ne istiyorsa düşünsün, kimin beni kabul ettiği ya da etmediğine takılmadığım gibi toplumun değerlerini, onaylamalarını hiç önemsemiyorum. Vicdanım dışında bana yol gösterecek bir merci yok. İyi ve güzel olanı yapmak istiyoruz elbette fakat onlar da çok göreceli olabiliyor, kısacası vicdanınız rahatsa gerisi boştur.

Lefty' Alıntı:

İnsan bazen de hiç sorgulamadan sadece yaşamak istiyor. Çevreme baktığımda gördüğüm insanların sahtelikleri beni rahatsız etse de, çoğunda hayatı akışında yaşamalarının verdiği huzuru da gözlemliyorum. Ben ve yakın arkadaş çevrem ise maalesef her detayı inceler, olabilecek tüm olasılıkları hesaplamaya çalışır sadece kendi açımızdan değil başkaları için de düşünüp, olumlu olanı seçmeye çalışırken bir de bakmışız ki çok yorulmuşuz. Sakin kalmak ve kontrollü yaşamak isterken kendimizi çok mu zorluyoruz acaba, diye düşünüyorum. Bir olayı farklı açılardan değerlendirmek insana güven hissi veriyor tabii, olabilecek tüm riskleri önceden hesaplamış olduğumuz hissine kapılıyoruz.

"Dua mı aldım, beddua mı?" kısmına çok takılmıyorum çünkü insanların bazıları bir kediye yemek verdiği için bile insana beddua edebiliyorlar, bu sebeple insanları memnun etmek ya da onaylarını almak gibi bir takıntım hiç olmadı. Kim ne istiyorsa düşünsün, kimin beni kabul ettiği ya da etmediğine takılmadığım gibi toplumun değerlerini, onaylamalarını hiç önemsemiyorum. Vicdanım dışında bana yol gösterecek bir merci yok. İyi ve güzel olanı yapmak istiyoruz elbette fakat onlar da çok göreceli olabiliyor, kısacası vicdanınız rahatsa gerisi boştur.

Genişletmek için tıkla ...

Hayatı akışı içerisinde değerlendirdiğimizde çogu zaman istediğimizin dışında yaşam şekillensede bazen olabilecekleri önceden kestirip planlayıp sunduğumuzda aslında tüm yorulmalara uğraşılara değer diye düşenebiliyoruz....

Yaşam akışı akan bir pınar gibidir sürekli pınardan yeni yeni çakıl taşları gelir hepside ilk dogduğu gibi temiz ve berraktır ta ki pınardan sonra kirleneceği ana kadar diyebiliriz...Hayatta hangi işle meşgul olursak olalım her işin kendine göre bir yorgunluğu ve zorluğu vardır ve bazen zorluklar daha fazla olabiliyor da önemli olan Yüce yaratıcıyı ve oluşturduğu eşssiz güzellik ve tasarımda ki kainatta insanın kendini bulabilmesidir diye düşünmekteyim...

İnsan ilk önce iyiliği kendisine yapması gerekir ve insan ilk önce kendini iyi tanıması gerekir.....sonrasında ise ekmek kırıntılarını eşit ve orantılı dagıtabilmesi gerekir....Ekmek kırıntıları değip geçmemek gerek hepsi birer altın degerinde nimettir...İnsanların sana karşı neler yaptıgı bence çok önemli değil çünkü burası birer sınav ve imtıhan duragı bu durakta önemli olan olabildiğince ekmek kırıntılarını toplayabilmektir eger imkan var ise de bu ekmek kırıntılarını ALLAH RIZASI için dagıtabilmektir..

Makam mevki mertebe hepsi fani dünyanın gelip geçirdiği ve sonsuz olmayan kavramlar ve nitelendirmeler diye düşünüyorum..Elbette insan dünya hayatında rahat yaşamak ve hayallerini gerçekleştirmek ister ki buda Dünya hayatının bizlere oyalamada sundugu bir diğer etmenler diyebilirim....Hayat insanı yorarmı dersen?

Elbette yorar dünya yaşamak ve yaşama mücadelesi vermek hiçte kolay değildir...bir sorun biter tamam oldu dersin bir bakmışssın yeni bir sorun başlar aslında dünyada sorunlar hep oluyor önemli olan bu sorunları nasıl aşıp en iyi netice ile sonlandırabilmek diye düşünmekteyim...

Bazen söylediğin üzere bir hayvana iyilik yaparsın su verirsin ama bundan rahatsız olan insanlarda olur bu bağlamda düşünmemiz gereken durum önemli olan ALLAH ile KUL ilişkisinde sen yeterincemisin sorusunu sorabilmektir...İnsanın kendisi mutlu olabildiği şekilde Kullukta en iyi olabilecek düzeyde olabilmesi gerektigidir..

Çok dogru söyluyorsun ınsanın vicdanı ve iç dünyasının gerekliliklerine cevap verdikleri oldukça önemlidir Bugün varız belki ama yarınımızın ne olacağını bilemeyiz...

İnsanda vicdan oldugu sürece takıntılara fazla kulak asmayacağını düşünüyorum...Söylediğim üzere ilk önce insan kendisini iyi tanıması gerekiyor lakin şunuda söylemek isterim ki İnsanlara hoşgörü ve güzel ahlakla davranacağımız gibi aynı güzellikleride sevgi merhamet gibi kavramlarıda dünyada ki tüm yaşam canlıları içinde göstermeliyiz....Bu dünya hepimizin neden daha fazla birlikte güzelleştirmeyelim değil mi..?

Hep birlikte beraber yeni güzel bir dünya için yeni ve yepyeni bir şekilde mutlu yarınlara umutlara yelken açabilmek umuduyla diyelim inşallah..

Paylaşımın için ayrıca teşekkur ederım.

Böyle.

elbiss' Alıntı:

Çok dogru söyluyorsun ınsanın vicdanı ve iç dünyasının gerekliliklerine cevap verdikleri oldukça önemlidir Bugün varız belki ama yarınımızın ne olacağını bilemeyiz...

İnsanda vicdan oldugu sürece takıntılara fazla kulak asmayacağını düşünüyorum...Söylediğim üzere ilk önce insan kendisini iyi tanıması gerekiyor lakin şunuda söylemek isterim ki İnsanlara hoşgörü ve güzel ahlakla davranacağımız gibi aynı güzellikleride sevgi merhamet gibi kavramlarıda dünyada ki tüm yaşam canlıları içinde göstermeliyiz....Bu dünya hepimizin neden daha fazla birlikte güzelleştirmeyelim değil mi..?

Hep birlikte beraber yeni güzel bir dünya için yeni ve yepyeni bir şekilde mutlu yarınlara umutlara yelken açabilmek umuduyla diyelim inşallah..

Paylaşımın için ayrıca teşekkur ederım.

Böyle.

Genişletmek için tıkla ...

Nerelerdesin? Uzun zamandır görünmüyorsun, dilerim her şey yolundadır.

Az önce evin önünde bir kadına araba çarptı, sanırım durumu ağır, yakınlarının çığlıkları ile balkona koştum. Hayat bu kadar kısa işte...
Beş dakika öncesi sağlıklı bir insan iken, bir anda yaşama veda edecek noktaya gelebiliyorsun.
Bu sebeple yaşadığımız her saniye çok değerli ve vicdanlı yaşamayan insan, gerçekten boşa yaşayan insandır.

Lefty' Alıntı:

Az önce evin önünde bir kadına araba çarptı, sanırım durumu ağır, yakınlarının çığlıkları ile balkona koştum. Hayat bu kadar kısa işte...
Beş dakika öncesi sağlıklı bir insan iken, bir anda yaşama veda edecek noktaya gelebiliyorsun.
Bu sebeple yaşadığımız her saniye çok değerli ve vicdanlı yaşamayan insan, gerçekten boşa yaşayan insandır.

Genişletmek için tıkla ...

Evin iki sokak ötesine dün taziye çadırı kurulmuştu, tanıdık birilerini görünce başsağlığı dilemeye gittim ve evin önünde araba çarpan kadının vefat ettiğini öğrenip üzüldüm.

Hayatın ne getireceğini bilemeyeceğimiz bu kısacık yaşamda, boş şeylerle zaman kaybetmemek gerekiyor.

Lefty' Alıntı:

Nerelerdesin? Uzun zamandır görünmüyorsun, dilerim her şey yolundadır.

Az önce evin önünde bir kadına araba çarptı, sanırım durumu ağır, yakınlarının çığlıkları ile balkona koştum. Hayat bu kadar kısa işte...
Beş dakika öncesi sağlıklı bir insan iken, bir anda yaşama veda edecek noktaya gelebiliyorsun.
Bu sebeple yaşadığımız her saniye çok değerli ve vicdanlı yaşamayan insan, gerçekten boşa yaşayan insandır.

Genişletmek için tıkla ...

Buralardayım guzel dostum laptop dan yazıyorum otekı hesabım annemlerın evde bılgısayarda onun sıfresını de rastgele olusturdugum ıcın bılmıyorum lakın anneme gelınce o hesaptan da gırış yaparım lakın bunu daha sık kullanacagım bundan sonra bu hesaptan devam ederım bılgın olsun cok şukur hayatta herseyım yolunda sadece son 6 aydır oldukça yogundum fazla ılgılenemedım durum bundan ıbaret

Hayatın ınsana neler getırebılecegını bılemıyoruz lakın fanı dunyada oldugumuzu ve her yasanılan bır omrun mutlak sonu olabılecegını hepımız bılmekteyız benım semtımde oturan sohbetlerınden haız aldıgım guzel abım vardı bundan seneler evvel hayata gozleerını yumdu en son konusmam mahallede top oynarken ıyı akşamlar olduguydu ertesı sabah olum haberını alınca çok yıkılmıştım yaşamın ınsana neler sunabılecegını bılemıyoruz kı rabbım hakkkımızda herşeyın hayırlısını nasıp etsın ınsallah...

Böylesi.

elbisss' Alıntı:

Buralardayım guzel dostum laptop dan yazıyorum otekı hesabım annemlerın evde bılgısayarda onun sıfresını de rastgele olusturdugum ıcın bılmıyorum lakın anneme gelınce o hesaptan da gırış yaparım lakın bunu daha sık kullanacagım bundan sonra bu hesaptan devam ederım bılgın olsun cok şukur hayatta herseyım yolunda sadece son 6 aydır oldukça yogundum fazla ılgılenemedım durum bundan ıbaret

Hayatın ınsana neler getırebılecegını bılemıyoruz lakın fanı dunyada oldugumuzu ve her yasanılan bır omrun mutlak sonu olabılecegını hepımız bılmekteyız benım semtımde oturan sohbetlerınden haız aldıgım guzel abım vardı bundan seneler evvel hayata gozleerını yumdu en son konusmam mahallede top oynarken ıyı akşamlar olduguydu ertesı sabah olum haberını alınca çok yıkılmıştım yaşamın ınsana neler sunabılecegını bılemıyoruz kı rabbım hakkkımızda herşeyın hayırlısını nasıp etsın ınsallah...

Böylesi.

Genişletmek için tıkla ...

Hoş geldin!
Ben de çok yoğun sayılırım bu aralar fakat yine de vakit buldukça katılım göstermeye çabalıyorum.
Başın sağ olsun, insanın sevdiği birisini kaybetmesi gerçekten zor oluyor ancak kabul etsek de etmesek de hayatın gerçeği bu...
İyi olmana sevindim, görüşmek üzere!

Lefty' Alıntı:

Hoş geldin!
Ben de çok yoğun sayılırım bu aralar fakat yine de vakit buldukça katılım göstermeye çabalıyorum.
Başın sağ olsun, insanın sevdiği birisini kaybetmesi gerçekten zor oluyor ancak kabul etsek de etmesek de hayatın gerçeği bu...
İyi olmana sevindim, görüşmek üzere!

Genişletmek için tıkla ...

Hoşbulduk ALLAH razı olsun aynen hayatın gercegı tesekkurler yogunluktan bende fazla fırsat bulamıyorum görüşmek üzere..

Hayatımız içerisinde yaaşam süresi boyunca bir çok zorluklara gebe kalıyoruz kimi zaman direncimizin düştüğü anlar olabiliyor sonrasında ilkilip bana ne oluyor böyle diyebiliyoruz ben böyle biri değilim diyoruz anı ve zamanı kabullenemeyip daha iyisi olabilirim diyebiliyoruz..

Hepimizin hayatı içerisinde böyle durumlar olabiliyor böyle durumlar süreçleri iyi değerlendirmek sorunu iyi okuyabilmek gerekiyor acı veren zorluk çektiren süreçleri daha iyi okuyabilmek ve bunun için radikal önlemler alabilmek oldukça önemli..

Bir sorunu çözerken yada bir sorunla ilgilenirken gerçekte kazanılacak cevapların sorularını iyi sormak konuyu detaylı incelemek oldukça önemli diye düşünüyorum..

Başarmak ve kazanmak sadece senin bilginde olması gerekendir insanların neyi düşündüğü yada nasıl düşündüğünün bence çok önemi yok önemli olan senin hangi adımları atıp hangi mücadeleyi vermen gerektiğidir...Hayat her zaman insana gülmüyor ki hayat her zaman insana güzellikler sunmuyor ki aslında herşeyden birer tecrübe kazanmak ve elde edilen tecrübelerle yeni ödevler ve görevler çıkarabilmek oldukça önemli diye düşünüyorum..

Bu hayat böyle gitmez herşeyi bir kenara bırakıp karamsar olmaya mutsuz olmaya değmez kendimize yeni bir düzen sunmak ve yeni hedefler yeni gayeler yeni amaçlar belirlemek oldukça önemli diye düşünüyorum...

Dünün mutsuz insanları yarın umutsuz ve kararsız insanları olur unutmayalım ki dün olanı geride bırakıp yarın olanın daha iyisi olması için kafa yormak ve yarının mutlu insanları olabilmek gerektiğidir...Anı ve zamanı kurtarmak için değil gerçekten de uzun vadede zamanlara katkı ve degerler katabilmek daha önemlidir diye düşünüyorum.

Çok eski çalıştığım şirkette anı kurtarmak için gelen bir insan vardı yani günü kurtarmak için her gün o günü kurtarmak için işe gelirdi uzun vadeli planlama yerine günü bitireyim derdindeydi ve hergün bir problemle uğraşırdı kendisine baktıkça gülümserdim kendisine yardım etmek isterdim lakin kendisini tanıması gerekiyordu kendisine planlama yapması gerekiyordu ve bu yardımda benimle olabilecek bir durum değildi çünkü onun pozisyonu ile benim pozisyonum bir değildi benden bir gömlek üsteydi o yüzden elimden birşey gelmezdi söylesem de beni mutlaka yanlış anlayacaktı bir gün birisine söyleyip beni yanlış anladıgı günden beri artık söylemiyorum neyse böyle durum ve süreçlerde kişinin kısa orta ve uzun vade planlama yapabilmesi bence oldukça önemli diye düşünüyorum çünkü bu hayat planlamasız böyle gitmez diyorum...

Böyle.

herkese selamlar güzel insanlar

herkesin bu videoyu izlemesini tavsiye ediyorum içimizde bulunduğumuz hayatın içindeki olaylara farklı bir bakış açısı getiriyor


sevgi ile kalın