Boş Zaman ve Tv

teknik bir olumsuzluğu düzeltirken, katılımcılara teşekkür ediyorum
--------------------------------------------------------------------------------

BOŞ ZAMAN VE TV.

İnsan, emeği ile üretir; her üretimin bir tüketim, her tüketimin de bir üretim olduğu bilinmektedir. İnsanların ‘boş zamanları’ yoktur aslında. Bu tanım, insanın isteyerek ya da zorunlu kendisini yeniden üretebilmesi için tüketime -üretici tüketim- ayırdığı zaman dilimini ifade etmektedir. Ancak, bunun da ters-düz edilmesi ile karşı-karşıya bulunmaktayız. İnsanın tüketirken üretici olması istenmiyor ise ‘boş zaman’ denilerek özendirilmektedir. Bu son olguda/durumda her olgu bireyselleştirilerek algılanması sağlanmış olur. Şöyle ki, bireysel özgürlük ile gerçekten özgür olunacağı yanılsaması gizlenir; bireyleri özgür olmayan bir toplumda bir kişinin özgürlüğünün olanaksız olduğu anlaşılamaz hale gelir. Tv. programları ile bu yanılsama ya deşifre edilerek eğitici/öğretici bir rol yüklenilir ya da örtülenerek yalan örgütlenir. Nazım boşuna demiyor ”annelerin ninnilerinden/spikerin okuduğu habere kadar/yenebilmek yalanı…”
İnsanların eve kapanmaları/kapatılmalarının çeşitli nedenleri vardır. Kapanan/kapatılan insan TV. ekranı ile dünyaya açılma iletişim kurma gereksinimini karşıladığını düşünür. Gerçek sosyal ilişkilerden uzak, paylaşımsız dünyaya yapılan bu açılım sosyal/kültürel/tarihsel bir kırılmaya neden olur. Düşünmeden/yargılamadan benimsemek, araştırmadan öğrenmek, gerçek dünya ile görsel dünya arasındaki çelişkileri yorumlama/benimseme/algılama bozuklukları ve giderek içe-kapanmak…Bunlar aslında üzerinde durulması gereken oldukça önemli toplumsal hastalık biçimleridir. Çünkü günümüzde Tv iletişimi yok eden bir aygıta dönüşmüş bulunmaktadır. Orada iletişim yok, tek yönlü düşünce dünyasının kuşatılması/çarpıklığın empoze edilmesidir söz konusu olan. Aşılması gereken de budur.

--------------------------------------------------------------------------------
kadınlarını erkeğe muhtaç bir şeklilde yaşamaya zorlayan bir toplum, kökünden acizdir.


nejdet

--------------------------------------------------------------------------------
bir kısım insanlar tv-yi tanımlarken "aptal kutusu" diye tanım koymaktadırlar. gerçekten öyle midir? görsel-işitsel-yerine göre düşündüren/eğlendiren vs. tv.nin insan yaşamından tümden yok edilmesi ne olanaklı ne de gereklidir. asıl olan onun nasıl yayın yaptığı ve bu yayınlarının nasıl izlenmesi gerektiği olsa gerek.

------------------------------------------------------------------------------
kadınlarını erkeğe muhtaç bir şeklilde yaşamaya zorlayan bir toplum, kökünden acizdir.


nejdet

--------------------------------------------------------------------------------
bir zamanlar -dinozorlar çağında- sadece radyolar vardı; bir haber bülteninde ay-a ayak basıldığı duyurulmaktaydı...Vay, vay, vay...bu ne mümkündü?!...o insanlar radyonun içinde konuşan insanların o cihazın içerisine nasıl yerleştiklerini anlamak için sağını/solunu kurcalayıp şüphe ile bakarken bir de ay-a ayak basıldığını duymuşlardı...gerçekten çok şaşkındılar...dünyanın sonu gelmiş ve artık yer yerinden oynamak üzereydi...sonrasında kitlesel olarak tv. başına geçip o zamanlar süreli olan yayınların VİZON_TELE- deki gibi karıncalanma sahnesi olana kadar tv izlemeye başlamışlardı...sihirli bir değnek dokunmuş ve antenler her geçen gün artmaya başlamıştı. dinozor çağında ...

--------------------------------------------------------------------------------
kadınlarını erkeğe muhtaç bir şeklilde yaşamaya zorlayan bir toplum, kökünden acizdir.


nejdet

--------------------------------------------------------------------------------
antenler artmıştı artmasına da, sohbetlerin/söylencelerin/hikayelerin/sözlü-romanların kahramanları susmuşlardı! iletişimsizlik çağına nedense iletişim çağı adını vereceklerdi! hey hat! iletişim çağındayız deniyor ve tek-yönlü iletim iletişim sayılıyordu....etkili ve yetkili kişiler de tv.lerde boy gösteriyor ve "iletişim çağındayız" diyorlardı...köylülerin kafası karışıktı, kentliler yorgunluktan her söyleneni olduğu gibi benimsiyordu; uyutuluyordular!!!!!

Uyuyan güzeller vardı ve de medyatik güzeller; yarışmalar düzenleniyordu bunlar için! evlerin en mahrem/ücra köşelerine girmeyi başaran bu çirkinlikler kendilerini güzel sanmaktaydılar. alkışlar ve göz-yaşları dinmiyordu. bu ne garabetti çöken üstümüze!?

tozunu savurmak gerek; ölü toprakların....

ilginç olansa; kimsenin yakındığı yoktu?! herkes halinden memnundu!? ne demiş ana/atalarımız "böyle gelmiş böyle gider" değiştirmeliyiz "böyle gelmiş, böyle gitmez" diye...

susan kitleler değiştiremezler; yazgıya çare yok!?

--------------------------------------------------------------------------------
kadınlarını erkeğe muhtaç bir şeklilde yaşamaya zorlayan bir toplum, kökünden acizdir.


monaliza
--------------------------------------------------------------------------------
Sevgili Necdet, boş zaman diye bir mefhumu ben de kabul etmiyorum. TV yayınlarının ve izlenme kalitesinin önemi de yadsınamaz. TV sırf zaman geçirmek için kullanılan bir alet olmamalı. Eğiticiliğinin dışında sadece zaman zaman steresten uzaklaşmak yada kafayı dağıtmak için (bunda da psikoljik bir üretim var)de izlenebilir.

Örneğin benim için zaman çok değerli. TV izlerken bile boş oturamıyorum. En acı yönü ise değindiğiniz gibi, okuma alışkanlığına vurduğu darbe. İnsanın hayal gücünü köreltiyor gerçekten. Okumanın ve insanlarla sağlıklı ve kaliteli iletişimin yerini ne TV, ne de başka bir şey dolduramaz, doldurmamalı.

Zaman katline hayır diyenlerdenim.



nejdet
--------------------------------------------------------------------------------
sevgili Monaliza,

bir su serptin yüreğime, sağ ol arkadaş...

--------------------------------------------------------------------------------
kadınlarını erkeğe muhtaç bir şeklilde yaşamaya zorlayan bir toplum, kökünden acizdir.


Aksiyom
SPARKLİNG

--------------------------------------------------------------------------------
İnsanın yaptığı her eylem kendine,amacına birşey katmalı diye düşünüyorum.Ben tv izlemiyorum demiyorum ama seçici izleyciğim genelde 2 kanal izlerim ilki national geographic channel ve discovery channel.Tv izlerken bile birşeyler öğrenmek beni mutlu ediyor.Anlıyacağınız ben o ''aptal kutusunu'' amaçlarım uruna bana hizmet eden bir kutuya çevirmeyi başardım.

--------------------------------------------------------------------------------
Birkez duyumsarsınız ,onu tanırsınız ve onu ararsınız.Biliyorsanız yeniden duymak istersiniz ,biliyorsanız yeniden görmek istersiniz..Gerçekten, sanat eseri bize doğanın ,insanın yapabileceklerini yapamayacağını gösteren tek şeydir!


nejdet

--------------------------------------------------------------------------------
bir araç olduktan sonra ve seçerek ziliyor isek elbette onun tahakkümü altına girmeyeceğiz ve bunun da zaman kaybı olmadığı gün gibi ortada. teşekkürümdür sevgili Aksiyom

--------------------------------------------------------------------------------
kadınlarını erkeğe muhtaç bir şeklilde yaşamaya zorlayan bir toplum, kökünden acizdir.

çöküyor şu anda ama nereye varır -bilmiyoruz; zaman kavramı genişliyor;
Örneğin geri sardıran ya da 12-24 saatlik tv dilimini oynatan izleten internet televizyonları ve akıllı kutularla birlikte veri genişlemesi; aslında canlıymış gibi naklen izlenen yayınlar

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:06 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:04 ----------

yani istediğini izlelerden sonra müzik piyasası gibi -benzeri- çökecek -olacak sonu da

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:08 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:06 ----------

reklam piyasasıdır dikkat ederseniz tv yi manipüle eden şey de-sirküle eden de;
-genelde büyük bir tanıtım amacına -hizmet-aracı - eder

Konu hakkında farklı düşüncesi olan var mı?