Birbirinden Garip Olaylar

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde Painfully tarafından oluşturulan Birbirinden Garip Olaylar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 659 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Birbirinden Garip Olaylar
Konbuyu başlatan Painfully
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Painfully

Painfully

Üye
Onursal Üye
Katılım
14 Nis 2015
Mesajlar
163
Tepkime puanı
3
Puanları
16
Konum
Yalnızlık.
Birbirinden Garip Olaylar

Kozmik Şakacı Bu Kadarı da Fazla!

ABD Ohio´da 1939 yılında Lewis ailesinin ikiz erkek çocukları oldu, durumları çok kötüydü ve çocuklara bakmaları imkansızdı. Bu yüzden, aile çocuklardan birisini evlatlık olarak vermek zorunda kaldı. 40 yıl sonrasına kadar, iki kardeş biraraya gelemediler ve buluştukları gün gariplik başladı. İki kardeşe de James adı verilmişti, ikisi de avukatlık eğitimi görmüşlerdi, mekaniğe ve de halıcılığa meraklıydılar, üstelik usta derecesinde. James kardeşlerin evlendikleri kadınların ikisinin de adları Linda´ydı, ikisinin de birer oğulları olmuştu ve birbirinden habersiz iki kardeş oğullarının adlarını James Allan koymuşlardı, her iki James Allan´da ikişer defa evlenmişti ve ikinci karılarının adı Betty´idi. İnanın dalga geçmiyorum, ikisinin de köpeklerinin adı Toy´du. ve de her ikisi de her yaz Florida, St Petersburg´da tatile gidiyorlardı. İnanmadınız mı? Readers Digest Dergisi, 1980 Ocak sayısını okuyun..

Express salyangoz
Londra Hayvanat Bahçesi yetkilileri dünyadaki son Polinezya Ağaç Salyangozunun, kendi hayvanat bahçelerinde olduğundan emindiler. Bu nedenle salyangoza azami dikkati gösteriyorlar, sürekli gözlüyorlar ve davranışları hakkında bilgi toplamaya çalışıyorlardı. Salyangozdan sorumlu olan Paul Pearce-Kelly, bir sabah kalktığında salyangozu bulamadı, içinden çıkılması mümkün olmayan cam kutunun içinden çıkmış ve kaybolmuştu. Salyangoz o akşam, bahçenin içinde olan ama cam kutuya 1 km. uzaklıkta bulunan simgesel çevrecilikle ilgili bir mezar taşının üzerinde ölü olarak bulundu; taşta "Doğumu 1.5 milyon yıl önce/Ölümü Ocak 1996" yazıyordu. Salyangozun birkaç saat içersinde, nasıl olup ta o kadar yolu aşabildiği ve taşı bulup orada nasıl öldüğü hala anlaşılmış değil.

En pahalı poster
Korku filmlerinin unutulmaz oyuncusu Boris Karloff öldüğünde cebinde beş parası yoktu, filmlerinin kısa bir zaman sonra klasik olarak kabul edileceğini herhalde hiç düşünmemişti.ömrünce birkaç yüz doları birarada göremeyen Karloff´un iki ünlü filminin afişleri bugün yüzbinlerce dolar ediyor. 1 Mart 1997´de New York´da Sotheby´de Karloff´un "The Mummy/Mumya" filminin posteri 535.000 $´a, "Frankenstein" filminin afişi ise 1993´de 198.000 $´a satıldı. Bu listenin üçüncü sırasında, "King Kong"un ilk versiyonunun birarada üç afişi yer alıyor; afişler 1994´de tam 100.000 $´a satıldı.

Müzikte uğursuz sayı
6 sayısı şeytanın sayısı olarak bilinir ama müzikte 9 sayısı uğursuz biliniyor. Besteci Gustav Mahler 1907 yılında 9.Senfonisi´ni bestelemişti ama tam o sırada bir kalp krizi geçirdi. Senfonisini henüz isimlendirmemişti, Beethoven, Dvorak, Schubert ve Bruckner 9.Senfonilerini yazdıktan hemen sonra ölmüşlerdi. Hatta Bruckner uğursuzluktan korkmuş ve senfonisine "No: 0" adını vermişti ama kurtulamadı. İki yıl sonra Mahler senfonisine "Entitle-İsimsiz" adını verdi ve galiba paçayı kurtardı çünkü bestelerine devam etti.

Gemi suya inerken
Gemiler tersanelerden suya indirilirken bir şişe şampanya gemiye vurularak kırılır; bu çok bilinen gelenek Vikingler´den kalma, dolu bir şişe içkinin tanrıları teskin edeceğine inanılıyor ve gemi güvenceye alınıyordu.

Doğum lekesi
John M. Lean´ın büyükannesi hastaydı, karısı ise doğum yapmak üzereydi. Büyükannenin sağ dirseğinin hemen üzerinde bir gümüş dolar büyüklüğünde özel bir leke vardı ve ortasında kartala benzer bir iz görülebiliyordu, ölümünden bir iki gün önce, aileye dert yanarak, yeterince mutlu olamadığını ve edemediğini, yeni bir fırsat için tekrar doğmak istediğini söylüyordu, Reenkarnasyona inancı tamdı ve bunu her fırsatta vurguluyordu. Hamile olan ve doğum arifesinde bulunan Bayan Lean ise, yaşlı kadına üzülmemesini söylüyor ve doğacak bebeğe onun adını vereceğine söz veriyordu. Bir hafta sonra büyükanne öldü ve iki gün sonra da Bayan Lean bir kız çocuğu doğurdu, bebeği gören aile dehşet içindeydi, çünkü büyükannenin dirseğinin üzerinde lekenin tıpatıp aynısı bebekte de vardı ve aynı yerdeydi. Doktor bir açıklama getiremedi ve doğum lekesi diyerek geçiştirdi; Büyükanne yeniden doğmuştu ve bu kez Lean ailesinin en küçük üyesi olarak yaşama devam edecekti.

Evlenemediler
Ölçülere uymuyorlar


Romanya Botosani´deki Ortodoks kilisesine rahip adayı olmak için müraccat eden iki genç, rahipler tarafından reddedildiler. Reddin nedeni, gençlerin penislerinin kuralların gerektirdiği ölçülerde olmamasıydı yani küçüktüler. Kuralın nedeni anlaşılamadı. (Scottish Daily Record)

Soğan hırsızı
ABD, Michigan, Ypsilanti´deki Burger King dükkanına sabahın ilk saatinde giren bir adam, silahını çekerek, kasadaki paraları istedi. Kasiyer kız, bir sipariş alıp, ücretini kasaya yazdıktan sonra kasanın açılabileceğini sdğukkanlılıkla söyleyince adam durakladı ve kızarmış soğan halkası sipariş verdi ama kız bu kez, soğan halkalarının kahvaltı saatinde verilmediğini söyledi ve siparişi reddetti. Bunun üzerine adam başını sallayarak tabancasını cebine soktu, arkasını dönerek dükkandan çıkıp gitti. Soygundan vazgeçmişti. (Guardian)

Belalı dolu
Bir adam öldü, evler, işyerleri, okullar, kiliseler, tarlalar ve otomobiller harap oldular. 50 yataklı bir hastane boşaltıldı. Yani durum tam bir felaketti nedeni ise gökten yanan kriket topu büyüklüğündeki dolu taneleriydi. Olay, 11 Aralık´ta Avustralya´da Sidney´in kuzeyindeki Singleton´da yaşandı. Zarar toplam 24 milyon Pound. (Kaynak: Daily Telegraph)

Bunları biliyormusunuz?
* Bir köpekbalığının avını içine çekme gücü 12 sanayi tipi elektrik süpürgesinin gücüne eşittir.

* Serengeti´de yaşayan Öküzbaşlı Afrika antilobu, günde 4.000 ton gübre depolamaktadır.

* Bir çığın ortalama hızı saatte 380 km´nin üzerindedir.

* Dünyanın en büyük kemirgeni olan Capybara´nın ağırlığı 45 kg´ın üzerindedir, suda yaşayan bu hayvanlar Venezuelalılar tarafından balık niyetine yenmektedirler.

* New York, Times Square´da bulunan Coca Cola ışıklı reklamının ağırlığı 3.5 tondan fazladır, ışıklandırma için 12.000 ampul kullanılmaktadır ve kabloların uzunluğu 108 km´den fazladır.

* Panama´da yaşayan akbaba-arısının çiçeklerle başı hoş değildir, ölülerin etlerini yemekten hoşlanır, sokmak için iğnesi olmayan akbaba-arı buna karşın çok güçlü çenesiyle insanlarda ve hayvanlarda derin yaralar açabilir

16. Louis ve 21 sayısı

İçinde bulunduğumuz ortamda yaşarken, kesin olarak hiçbirşeyin değişmeyeceğini sanıyor ve birdenbire normaldışı bir olayla karşılaştığımızda şok geçiriyoruz. Oysa, eğer görebilmeyi becersek veya uyarıları kabullenip yaşam yolumuzu değiştirebilsek acaba farklı bir varlık olabilirmiyiz?. Aynen Fransa Devrimi´nin talihsiz kralı 16.Louis gibi; Louis daha çocukken garip bir adam ziyaretine geldi, genç kral adayını uyarmak istiyordu, 21 sayısının Louis için tehlikeli olduğunu söylüyor ve ömür boyu her ayın 21´inde kralın yanında olmak istiyordu, onu ancak böyle koruyacaktı. Louis adamdan hoşlanmadı ve saraydan uzaklaştırdı. Adam giderken 21 sayısının onu öldüreceğini haykırdı. Çok uzun yıllar geçti, Devrim patladı, Kral ve Kraliçe kaçarken Varennes Ormanında yakalandılar, tarih 21 Haziran 1792´idi, 21 Eylül´de Devrim Konseyi Krallığı lağvedip, cumhuriyeti ilan etti ve 21 Ocak 1793´de ise Kral 16.Louis giyotinle idam edildi. Acaba 21 sayısının garip raslantısını farketmiş ve o garip ziyaretçiyi hatırlamışmıydı? Peki,o adam kimdi?

Baronların kaderi
1872 yılında Fransa, Tarazone´da Baron Rodemire de Tarazone öğleyin evinden çıkarken Claude Volbonne tarafından tabancayla öldürüldü, olur ya demeyin çünkü Baron´un babası da yirmi yıl önce aynı şekilde, aynı yerde öldürülmüştü ve katilin adı yine Claude Volbunne´du. Her iki suikastçinin birbirleriyle hiçbir ilişkisi yoktu ve çok ayrı kentlerden Marsilya´ya gelmişlerdi. Raslantı işte (!)

Şansın bu kadarı
İngiltere, Norwich´de kamp yapan 23 yaşındaki kampçının çadırının üzerine 33.000 voltluk bir yüksek gerilim kablosu düştü. Kampçı ucuz olsun diye paralı kamp alanının dışına çıkıp gerilim hatlarının altına çadırını kurmuştu. Karanlık olduğu için de çevredeki uyarı levhalarını görmemişti. Yoldan geçenler önce bir parıltı, ardından da bir haykırma duymuşlar ve hemen ambülans çağırmışlardı. İtfaiyeciler kabloyu kaldırarak adamı çadırın içinden çıkardıklarında, sadece ellerinin yanmış olduğunu gördüler. Elektrik idaresinin yetkilisi şöyle diyordu; "Bu kadar şans görülmemiştir, adam küçük yanıklarla kurtulmuş oysa bu hatlardaki enerji yükü çok fazladır, yaklaşmak bile tehlikelidir. Çadırın metal elyafdan yapılmış olması onu kurtarmış. Ayrıca şoku yeyince, kuzeye doğru düşerek, kutbi manyetik alan doğrultusunda bir hat oluşturmuş ve enerji üzerinden akarak yere demir çivilerle çakılı olan metalik tente aracılığı ile toprağa geçmiş. Böylesi hiç yaşanmadı

Mum ve ağaçlar
Mum, inançlara göre yaşamın simgesidir ve bizler doğum günü pastasının üzerini mumlarla süsleriz ve sonra bir nefesde söndürmeğe çalışırız. Temelde tek bir solukla mum ışığına gelen kötü ruhların yokedilmesi inancı vardır.

Eski Britonlarda kutsal ağaçlar vardı, eski ve yeni Hindistan´da, hatta Anadolu´da. Ceviz, meşe, demirağacı gibi... Ağaçların çevrelerinde törenler yapılır, ağaçlara el sürülür, okşanır ve ağaç ruhlarının koruyuculuğu amaçlanırdı. Bu inanç hala sürüyor ve bizler şimdilerde de nazar değmesin diye tahtaya vuruyoruz.

alinti.​
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst