Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Adem · 26 Nis 2009

İnsan...
Arş a gebe olan varlık .Evet o...
Belki bileniniz vardır necip fazılın bu dizesini:
"Bir zerreciğim ki arş'a gebeyim, dev sancılarımın budur kaynağı".
Hepimizin dev sancıları var muhakkak.Ama bu sancılar kiminde gerçekten büyük bişey ortaya çıkarıyor tüm insanlık için(Edison un ampulü icadı,Eintein ' in izafiyet teorisi ,vb..).
Kimisi için ise bir ev doğuruyor,yada bir araba,belki de bir ilişki......
Ama nihayetinde hepimizin bir sancısı var.Hayat hepimiz için bir şeylere gebe.
Bize de gebe olan bir varlık vardı bir zamanlar.Büyük sancılar çekti ve bizi doğurdu..Annemiz..
Ya biz kimiz?
Sizce insan her an aynı insan olarak kalabilmektemidir?Yoksa her an değişmekte başka biri mi olmaktadır?Mesela insan vücudu her an yaşlanmakta olduğuna ,hücrelerinden kimi ölmekte ve kimileri de yenilenmekte olduğuna göre acaba biz her an aynı insan olarak kalabilir miyiz?
Eğer cevabınız hayır ise bizi büyük bir problem beklemekte demektir....
Kocaman bir kimlik ve kendini tanımlama problemi.

Adem · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Gerçektende insan kendini tanıtırken ismini doğum yerini,ana-baba adı gibi bilgileri (bunların yanına bir sürü bilgiyi eklemek mümkün)vererek tanımlarken kendini tanıtmada bişeylerin eksikliğini hisseder(en azından ben öyle hissediyorum).
Bazı zamanlarda kendine bakan insan :
-Acaba bu benmiyim? ya da:
-Bu ben olabilirmiyim ? sorularını da sormak durumunda kalabilir.Çünkü kendi olarak bildiği kişiden çok farklı duygu düşünce ,davranış biçimleri içinde bulabilir kendisini.
İnsan birbirini takip eden hiçbir an içinde aynı kalmaz ,kalamaz.Kalsaydı hayat olmaz donuk(eski tabirle cemad) olurdu.
Her şey gibi insan da her an değişim halindedir.
O halde her an farklı bir insan olarak yaşıyorsak,yaşamak zorundaysak biz bu insanlardan hangisiyiz acaba?

Nejdet Evren · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

biyolojik süreçler/toplumsal süreçler/kimliksel süreçler/kültürel süreçler zaman boyutu ile değerlendirildiğinde farklılaştıkları görülecektir. örneğin biyolojik süreçlerde yıpranma kaçınılmaz iken kültürel süreçlerde artma gözlemlenir; elbette gelişip değişir ancak birikim ve yıpranma bir-ve-aynı olgular değildir.

Adem · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Sonuçta ortada bir değişim ve farklılaşma yok mu? Her an değişen farklılaşan bir insan..
Bunun değişim yada gelişim olması farketmez.
Hiçbir insan hiçbir bakımdan yaşanan her anda aynı insan değildir.(bence)

Adem · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Sonuçta ortada bir değişim ve farklılaşma yok mu? Her an değişen farklılaşan bir insan..
Bunun değişim yada gelişim olması farketmez.
Hiçbir insan hiçbir bakımdan yaşanan her anda aynı insan değildir.(bence)

Nejdet Evren · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

biyolojik olarak daha yaşlıdır; ancak kişilik olarak ya daha geri ya da daha ileridir; söz ve eylemde tutarlı ise aynı kişidir. denebilir mi kişilik hücre dokusu gibi her an değişir ve yok olur?

Adem · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

En azından kişilik hariç diğer konulardaki değişimde mutabık olduğumuzu görüyorum.Şu durumda kişiliği ele alalım.
Muhakkak ki kişilik de değişim sürecinde olacaktır.Çünkü her an elde edilen birikim yada değişimlerin kişilik üzerinde etkisinin bulunmaması elbette mümkün olmayacaktır.

Adem · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Ya da kendimizi bu gördüğümüz veya bildiğimiz insanlardan herhangi biri,birkaçı ya da hepsi olarakmı tanımlamamız gerekiyor yoksa başka bir tanım mı üretmeliyiz?
Bence bunlardan başka bir tanım yada tanımlama gerekir...
Çünkü bu kadar çok insan tek bir insan olamaz eğer hepsiyiz dersek.Bunlardan birisiyiz de diyemeyiz.O halde başka bir tanıma ihtiyacımız olduğu ortaya çıkıyor.

Adem · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Konuya baktığımda insanın iki yönünün olduğunu görüyorum .Birisi gelişim yada değişimlerin hiçbirinden etkilenmeyen,bütünüyle bunlardan bağımsız bir yönü olması gerek insanın ki kendisinden kendi varlığından bahsedebilsin.Aksi halde bir bütün olarak bir kişiden bahsedilemez...Kaldı ki her insanda birey olma bilinci bulunduğuna göre bunun bütünlüklü bir durum gösterdiği açıktır.Sonra değişimden etkilenseydi onunda değişime uğrayıp başka biri olması gerekirdi.
İkinci olarak gelişim ve değişimden etkilenen bir yönü var ki o da düşünce,duygu dünyasıyla beraber bedensel-madde dünyasıdır....
Belki de insanı allak bullak eden de bu ikilemdir?
Bir yönünüz var biliyorsunuz,hiçbir değişim onu etkilemiyor o sabit,diğer yönünüz ise değişimleri iliklerine kadar hissediyor???

Nejdet Evren · 26 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

uzaktan baktığımızda orman bize bir kitle olarak görünür; içine girdiğimizde ise tek tek ağaçları görmeye başlarız;kişi ve toplum ilişkisi de böyle bir durumdur.

Adem · 27 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Burada aklımıza şöyle bir soru gelebilir:
"Acaba insanın hiçbir dış etkenden etkilenmeyen ,gelişim veya değişimlerin onu dönüştüremediği bir yanı varmıdır gerçekten?".
İşte bu soruyu cevaplamalıyız önce...
Evet,bence vardır.Bunun ispatını da yapmaya çalışacağım.

Adem · 27 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Şöyleki:
İnsanın her an değişim içersinde bulunduğunu,yani her an farklı i insan olduğunu çeşitli yönleriyle anlatmıştık.
Bu durumda her an yok olan,ve bu an'ı takib eden anda yeni bir oluşumla var olan yeni bir insan söz konusudur(bu her isan için geçerlidir).
Öyle ise sadece bir an için var olup kaybolan bir varlık gelişim içerisinde bulunamaz ve bir birikim elde edemez.O halde bu birikimimlerin tümünü kendisinde barındırabilecek,aynı zamanda bu birikimlerin etkilerinden korunmuş bir varlığa ihtiyaç bulunmakta...
Buna bir örnek vermek gerekirse:
Bir bilgisayarı örnek alalım.Bu bilgisayarda bilgilerin yüklenmiş olduğu bilgiler bulunmaktadır.Bu bilgiler hard diskte kaldığı müddetce bir görüntü yada sonuç vermeyecektir.Eğer biri programı çalıştırırsa program her an farklılaşan bazı görüntü ve sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
Hard diskte ise bu programın oluşturduğu sonuçlar için bir etkilenme oluşmayacaktır.Hard diskte bulunan bilgiler bir sonuç vermekte ise de bu sadece programın çalıştırılmasıla dış ortamda(monitörde mesela)oluşacaktır....
İnsanın bu yönü aynı zamanda zaman ve mekan ile kayıtlı bulunmaması gerekir çünkü zaman değişimden ibarettir.Zaman ile kayıtlı olması durumunda kendisi de yok olan ve sonra tekrar oluşan varlıklardan biri olarak, bu varlıklara kaynaklık edebilme özelliğini yitirecektir.

Adem · 27 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Bu konuyu kısaca şöyla açıklayabiliriz belkide :
Ben diye bahsettiğimiz varlık,düşüncemizde oluşan bir hayalden ibarettir aslında.Ama bu hayalin oluşmasını sağlayabilecek bir oluşuma da ihtiyaç olduğu muhakkaktır.Yani düşünceden ibaret olan "BEN" i oluşturan,düşüncenin kaynağı olan varlık.Bu varlık düşüncenin ,aklın ötesinde aklın ulaşamayacağı bir boyutta var olan bir varlık olmalıdır ki bu düşünceyi oluşturabilsin.
Evet,insanın iki yönü,
Birincisi hiçbir tanıma bağlı olamayacak kadar geniş,hiç bir tanımla tanımlanmayan,
İkincisi,kendisini tanımlamak istediği şekilde,ama her an yeni bir oluşumla tanımlamasıyla oluşan yönü...

Adem · 28 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Burada şöyle de bir deney yapabiliriz:
Hiç bir şey düşünmeden bir an için duralım.Ne olduğunu görüyoruz?
Ya bunu başaramadığımızı(her zaman olan budur) yada her şeyin yok olduğunu...
Buradan hareketle olan biten her şeyin beynimizde var olduğunu (düşüncede) söyleyebiliriz.
(Keşke bu konularda fikir belirten yada bana karşı çıkan birileri olsaydı

Monolog devam ediyorum ...

)

Adem · 28 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Böyle bir düşünce (ya da bilgi) insanı nasıl yalnızlaştırır bir düşünsenize.Sadece siz varsınız demektir bu (ya da düşünceniz)....
Aslına bakarsanız ben bu düşünceye ya da olguya gerçekten inanan biriyim ve her halde bu sebeple çok sosyal olduğum söylenemez.Fakat buna inanan biri olarak o kadar çok çelişkiyle karşılaşıyorum ki hayatıımda yaşarken bu fikrin yanlışlığına kanaat getirmemek için saatlerce düşünüp çelişkilere çözüm aramak zorunda kalıyorum.
Ama bundan hiç bir zaman gocunmadım ve gerçekten bu yüzden hayatın bir çok gerçeğini göğüsleyip çözebildiğimi görüyorum.Gerçekleri görmek çoğu zaman aşırı derecede korkutucudur ve çoğu insan bundan bucak bucak kaçar...
Kendisini içkiye hatta daha aşırı kaçış yollarına vurarak gerçekleri unutmaya çalışan insanlar olduğu gibi,daha basit oyalamacalarla kurtuluş arayan insanlarla dolu etrafım...
Hatta bu insanlar kaçış yollarının tıkandığını gördüklerinde şiddete başvurabiliyorlar.
Rastgele etrafa saldırmakta buluyorlar çareyi.
Bazen saldırdkları kimseler kendilerinden daha iyi durumda olduğunu sandıkları zavallı masum insanlar oluyor.
Kin ve haset duyguarıyla geçen bir ömür...
(Sözüm meclisten dışarı

)

Adem · 28 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Sakın hani sadece sen vardın diğer insanlardan neden bahsediyorsun diye sormayın.....
Oraya da geleceğim İnşaAllah...

Adem · 29 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Hiçbir şey düşünmeme deneyine ek bir deney daha:
Farz edelim ki (Allah göstermesin) bir kaza geçirdiniz ve kör sağır dilsiz oldunuz ve dokunma duyunuzdan da mahrum kaldınız..
Bu durumda dış dünyanın varlığı sizin için artık geçerli değildir.
Eğer bu durum doğumdan itibaren düşünülürse hiç bir zaman hiç kimse size bu dünyanın varlığını ispatlyamaz.Sizin için bu dünya hiç var olmamış demektir.
Sizin için güzel ve mutluluk verecek hiçbir şey olmayacak,aynı zamanda can sıkıcı hiç bir olayla karşılaşmayacaksınız.Gelecek kaygısı,birşeyleri kaybetme korkusu,bir şeyler kazanma hırsı da olmayacak.
Peki sizce bu durumda bir hayatımız var olacakmı?
Canımızı sıkan bir olayla karşılaştığımızda düşünün nasıl sinirlenir nasıl kızar,nasıl öfkeleneriz değil mi?
Belki de kızıp öfkelenmemiz gereken sadece bunları bize gösteren beş duyumuzdur....
Onlar olmasaydı canımızı sıkan hiç bir hadise bizim için var olmayacaktı....
Bu matrix filmi acaba gerçek mi?Ne dersiniz...

Adem · 29 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

İnsan kendi dünyasının derinliklerine indikçe o kadar küçülüyor o kadar küçülüyor ki sonunda yok oluyor....
Bu düşünceler hayatım boyunca hayatı anlamlandırmak adına ,büyük bunalımlar içerisinde çektiğim fikir çilelerinin sonucunda elde edilmiş bilgilerdir.
Bunları dillendirip birileri ile paylaşmak neredeyse imkansız derecesinde zor.Ama artık düşünce dünyamdaki bu bilgiler dünyama sığmaz olmuştu.
Hiç olmazsa internet ortamına içimi dökmek istedim...
Umarım yazdıklarımı okuyup anlayan insanlar çıkar...
Anlatmamız ,açıklamamız gereken daha çok konu var....

şehrin yabancısı · 29 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

paylaşmak güzel şey.demekki çok şey bilmek yetmiyor paylaşmadıkça ve yaşama geçirilmedikçe. yalnızlaşan insan kendini ortaya koymak için düşünsel fikirlerini birikimlerini yaşama geçirmesi gerekiyor.demek anladığım kadarıyla geldiğiniz noktada bir birikime sahipsiniz. fakat yaşamda uygulamanız olsaydı bu tür bir paylaşım gereksinimi duymazdınız.sizin gibi bir çok insan var.insanlar belli birikimlerini bir şekilde burda veya internet ortamında yazıyor paylaşıyor.güzel şeyler bunlar. fakat çelişki bu tür insanların bazılarının gerçek yaşamda hiç birşey ifade edememesinden dolayı bu tür yerlerde yazarak rahatlıyorlar. buna kızıyorum kendimce size veya birilerine değil böyle olan kim varsa. bilgileri paylaşmak güzel ama yaşama geçmiyorsa ne anlamı var.uygulamada yaşamsal çözümlerini gösteremeyenlerin gördüğüm kadarıyla bu tür yazılarda mangal da kül bırakmıyorlar. tabiri caizse..! söyleyin bakalım hayatımızda felsefeyi ne kadar uyguluyoruz?yoksa sadece sanalda yazıp veya çevremizde üç beş kişi ilemi konuşuyoruz.bu birikimimizden oluşan bakış açımız toplumda yaşamımız ne kadar yön veriyor. veya sıradan insanlar neden felsefeden veya sanattan uzak? sadece bir elit tabaka oluşsun konuşsun konuşsun dursun. insanların daha iyi nasıl yaşayacağını fikirsel bağlamda çözsün.kendisi bile bunu yaşama indirgeyemesin. bunu burda size yazmam sizin üstünüze almanız anlamına gelmiyor.sözüm meclisten dışarı pencereden içeri.

Adem · 29 Nis 2009

Ynt: Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

şehrin yabancısı ' Alıntı:
paylaşmak güzel şey.demekki çok şey bilmek yetmiyor paylaşmadıkça ve yaşama geçirilmedikçe. yalnızlaşan insan kendini ortaya koymak için düşünsel fikirlerini birikimlerini yaşama geçirmesi gerekiyor.demek anladığım kadarıyla geldiğiniz noktada bir birikime sahipsiniz. fakat yaşamda uygulamanız olsaydı bu tür bir paylaşım gereksinimi duymazdınız.sizin gibi bir çok insan var.insanlar belli birikimlerini bir şekilde burda veya internet ortamında yazıyor paylaşıyor.güzel şeyler bunlar. fakat çelişki bu tür insanların bazılarının gerçek yaşamda hiç birşey ifade edememesinden dolayı bu tür yerlerde yazarak rahatlıyorlar. buna kızıyorum kendimce size veya birilerine değil böyle olan kim varsa. bilgileri paylaşmak güzel ama yaşama geçmiyorsa ne anlamı var.uygulamada yaşamsal çözümlerini gösteremeyenlerin gördüğüm kadarıyla bu tür yazılarda mangal da kül bırakmıyorlar. tabiri caizse..! söyleyin bakalım hayatımızda felsefeyi ne kadar uyguluyoruz?yoksa sadece sanalda yazıp veya çevremizde üç beş kişi ilemi konuşuyoruz.bu birikimimizden oluşan bakış açımız toplumda yaşamımız ne kadar yön veriyor. veya sıradan insanlar neden felsefeden veya sanattan uzak? sadece bir elit tabaka oluşsun konuşsun konuşsun dursun. insanların daha iyi nasıl yaşayacağını fikirsel bağlamda çözsün.kendisi bile bunu yaşama indirgeyemesin. bunu burda size yazmam sizin üstünüze almanız anlamına gelmiyor.sözüm meclisten dışarı pencereden içeri.

Yaklaşımınız her ne kadar konunun içeriğiyle ilgili olmaktan ziyade bana yönelik eleştirel bir bakış açısıyla yapılmış olsada sonuçta bize ve yazdıklarımıza bi değer verdiğinizi gösteriyor...
Bunun için teşekkür ederim.
Yalnız yazdıklarımı hayatımda uygulamadığım gibi bir önyargıyla yaklaşmışsınız.Halbuki bütün bu düşünceler hayatıma inanamayacağınız kadar açık bir şekilde yön veren,belki de yaşama gücünü bana kazandıran ve tüm zorlukların üstesinden gelmemde benim için en büyük yardımcı olan paha biçilmez bilgilerdir(benim için).
Bu bilgilerden diğer insanların da faydalanması benim için büyük mutluluk olacaktır

Bir Zerrecik ...Ama "ARŞ' "a Gebe..

Konu İstatistikleri

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Kahin

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Kahin

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Kahin

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Düşünür Üye

Sorgucu Üye

Düşünür Üye

Giriş yap