Bir kadın kalbini kimlere açmalı?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde tazmanyayahnisi tarafından oluşturulan Bir kadın kalbini kimlere açmalı? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 829 kez görüntülenmiş, 7 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Bir kadın kalbini kimlere açmalı?
Konbuyu başlatan tazmanyayahnisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bu soruya ihveanideanın cevabını özellikle bekliyorum,

Başlayayım;

Bir kadının kalbinde kimler olmalı,

Çocukları

Kocası

Patronu

Peygamberi

İş arkadası

Aynı ideoloji tasıyan grubu

Aşkı

Unutamadığı aşkı

Annesi

Babası

Aslında sorum şu bizler hayatımızı nereye vakıfediyoruz,işimize mi ,ailemize mi,dinimize mi?

Şeyhine mi??***

Parti liderine mi?

.
.
.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 15:00 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 14:58 ----------

Bence insanın en önce yani kadının en önce seveceği kişi ailesi yani çocukları olmalı....

Yani fazla idealist olanların ya aile düzenleri yok ya da çıkar peşindeler...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:26 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 15:00 ----------

Eksik kalan yerden devam , yukarıda kadın derken dişi olan insanoğlunu kasıt etmedim sevilebilen kişi manasında kullandım yani Tanrının kulu manasında bir derviş manasında ....

Derviş kalbini ailesine açarsa mantığını fikrini kime açmalı,

Zeka mı Ruh mu mantığını mı dinlemeli yoksa kalbini mi

ve açılacak ideolojiler dinler fikirler var mı bu gruplar çıkar ilişkilerinde mi yoksa herşey bizler bir yanılsama uzerine mi yaşıyoruz...
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Kendi adıma hiç kimseye ömrümü adayamam ya da kalbimi tamamen açamam çünkü kendime ait olan ve asla hiç kimsenin ulaşamayacağı bir alan hep bulunsun isterim.

İdeolojiler ya da sınıflandırmalar hep insanı sınırlar bu sebeple hepsinin dışında hatta üstünde olmak gerekiyor.

Dervişler, aile ile kalp gözleri arasına mesafe koymayı bilmişlerdir yani ailevi sorumluluklarının bilincindedir fakat ilahi planın bir hizmetkarı olarak yapacaklarını da ihmal etmezler. Mantık ve akıl ile değil de gönül gözü ile görenlerdir.

İnsanlar hayatlarını yapay zorunluluklara adıyorlar. Kimisi işkolik oluyor kimisi de ailesi için her şeyden vazgeçiyor. "Bu dünyada ne işim olabilir acaba?" diye sorgulayan kişi sayısı çok az, anlamsız uğraşlar peşinde bir ömür harcıyorlar.

Her insanın bu hayatta bulunma sebebi var fakat idraki çok zor, o nedeni bulmak gerekiyor.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Sadece bir aptal hayatını kendisinden başkasına adayabilir.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Görüşlerime başvurduğun için teşekkür ederim tazmanyayahnisi ancak insan kalbi hakkında pek bir fikrim yok.Tek bildiğim kan pompalar.


Kim bilir yine de hayattır bu öğretir,öğrenirim.O vakit geldiğinde bu konudaki tecrübelerimi buraya aktarırım merakını gidermek adına.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Görüşlerime başvurduğun için teşekkür ederim tazmanyayahnisi ancak insan kalbi hakkında pek bir fikrim yok.Tek bildiğim kan pompalar.

Kim bilir yine de hayattır bu öğretir,öğrenirim.O vakit geldiğinde bu konudaki tecrübelerimi buraya aktarırım merakını gidermek adına.

Alınganlık yapılacak bir durum yok, tabii ki hayat tecrübelerle, yaşananlarla daha sağlıklı değerlendirilebilir fakat bu genç yaşlarda hiç kimse, bir şey bilmez, anlamına da gelmez. Bazı insanları, hayat çok genç yaşta da olgunlaştırabilir. Senin fikirlerini önemsediğini ifade eden birisine, bu şekilde cevap yazman, bana göre kaprisli bir tavır olmuş.

Anladığım kadarı ile diğer başlıkta, bir şey hissetmediğin kişilerle görüşmen üzerine yapılan eleştiriyi, seni adam yerine koymamak olarak algıladın fakat "dikkate almamak" ile ikisi çok farklı şeyler. İnsanların hissetmedikleri şekilde yaşamaya çalışmalarını samimiyetsiz bulduğumuzu ifade ettik, peki her hissedilen doğru mudur? Tabii ki değildir, insanlar yanlış hislere de kapılabiliyor fakat karşı tarafı kandırmak, zamanını çalmak fikri de çok adaletsiz görünüyor.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Alınganlık yapılacak bir durum yok, tabii ki hayat tecrübelerle, yaşananlarla daha sağlıklı değerlendirilebilir fakat bu genç yaşlarda hiç kimse, bir şey bilmez, anlamına da gelmez. Bazı insanları, hayat çok genç yaşta da olgunlaştırabilir. Senin fikirlerini önemsediğini ifade eden birisine, bu şekilde cevap yazman, bana göre kaprisli bir tavır olmuş.

Anladığım kadarı ile diğer başlıkta, bir şey hissetmediğin kişilerle görüşmen üzerine yapılan eleştiriyi, seni adam yerine koymamak olarak algıladın fakat "dikkate almamak" ile ikisi çok farklı şeyler. İnsanların hissetmedikleri şekilde yaşamaya çalışmalarını samimiyetsiz bulduğumuzu ifade ettik, peki her hissedilen doğru mudur? Tabii ki değildir, insanlar yanlış hislere de kapılabiliyor fakat karşı tarafı kandırmak, zamanını çalmak fikri de çok adaletsiz görünüyor.


Tecrübe kısmına gereken önemi vermeni isterim.Çünkü insan zihni öğrenmeye açıktır ve benim de kadın olsun erkek olsun bir kişinin kalbini kime açması gerektiği üzerine sorulan mantıklı bir soruya zihnimde var olan kendi bilincimde kavramlaşmış ve bilinçüstümde bağlantılanmış bir cevap vermek isterim.

Yoksa senin ya da diğer arkadaşın yazdıklarını okuyup ve biraz kendime göre makyajlayıp bu soruya cevap verirsem asıl bu yaptığım iş kaprislice olur diye düşünüyorum.

Ayrıca sorduğu kazuistik ve ayrıştırıcı sorularla entelektüel bir kişiliğe sahip olduğunu gösteren tazmanyayahnisi'ne ise hiç yapmak istemeyeceğim bir şey.



İnsanın her bilgiyi bilemeyeceğini biliyoruz fakat sanırım somut olayda biraz bu durum aklımızdan çıkmış.

Zaten yakın zamanda Varoluşçuluğu kapsayacak şekilde Nihilizm ve Teizm üzerine yazacağım yazımın yanında bu arkadaşın sorduğu soruya cevaben fikirlerimi zamanı geldiğince aktaracağımı yazdım.



İkinci paragraftaki aklına takılan soruyu ise dilersen insanların değerli görüşlerimize kolay ulaşabilmesi adına ilgili başlıkta sorabilirsin.



Bu foruma kayıt olduğumdan belli bir kurala sadık kaldım ve insanlar yazdığım yazılara bu sebepten dolayı başvurdular:

"Cevap vermek için cevap vermemek."



Sevgiler.
 
Son düzenleme:

tazmanyayahnisi

Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Eyl 2017
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bu tartışmayı başlatırken sadece kitabi bilgilerle cevap vermenizi düşünmemiştim ama olsun yanıtlar farklı olsada benim gibi yıllardır arayışta olan birini tatmin etmedi ben çok çeşitli parti,cemaat,grup içinde bulundum ama şimdi bakıyorum hepsi yalan ,yalan derken yanlış anlamayın gittikleri nokta,son buldukları yer çok üzücü oluyor, mesela en şiddetsiz gruplar bile günün birinde güçlenince anti-demokratik uygulamalarla ve şiddetle insanları buluşturabiliyor...

O zamansa nerde eksik var hiç dışarı çıkmayalım mı hiç bir grubumuz olmasın mı zaten sıfır şiddeti düşlediğim için siyasete giremiyorum geriye yardım kuruluşları kalıyor tabii onların felsefi bir dolygunluk sağlamaktan ziyade vicdani bir görev sorumluluk aşılıyor,bence insanoğlunun en büyük sorunu ne devrim yapmak sosyalizm adına,ne islam şeriatını yaşamak,ne de yahudi veya laik veya bilimsel bir metod peşinde koşmak,tek sorunumuz var şiddet ve cana kıymak eğer bunu aşarsak çok şeyler değişir gibi geliyor bana...


Bu da öncellikle empati yapmakla başlamalı gibi geliyor bana...
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bu tartışmayı başlatırken sadece kitabi bilgilerle cevap vermenizi düşünmemiştim ama olsun yanıtlar farklı olsada benim gibi yıllardır arayışta olan birini tatmin etmedi ben çok çeşitli parti,cemaat,grup içinde bulundum ama şimdi bakıyorum hepsi yalan ,yalan derken yanlış anlamayın gittikleri nokta,son buldukları yer çok üzücü oluyor, mesela en şiddetsiz gruplar bile günün birinde güçlenince anti-demokratik uygulamalarla ve şiddetle insanları buluşturabiliyor...

O zamansa nerde eksik var hiç dışarı çıkmayalım mı hiç bir grubumuz olmasın mı zaten sıfır şiddeti düşlediğim için siyasete giremiyorum geriye yardım kuruluşları kalıyor tabii onların felsefi bir dolygunluk sağlamaktan ziyade vicdani bir görev sorumluluk aşılıyor,bence insanoğlunun en büyük sorunu ne devrim yapmak sosyalizm adına,ne islam şeriatını yaşamak,ne de yahudi veya laik veya bilimsel bir metod peşinde koşmak,tek sorunumuz var şiddet ve cana kıymak eğer bunu aşarsak çok şeyler değişir gibi geliyor bana...
Bu da öncellikle empati yapmakla başlamalı gibi geliyor bana...

Empati yeteneği herkeste yok, özellikle de şiddet eğilimli kişilerde hemen hemen hiç yok. Bildiğiniz üzere yeryüzünde "Homo Sapiens" öncesi tüm insan türleri yok oldu, bu duruma gerekçe olarak da yine şiddet sonrası soykırım gösteriliyor yani üzülerek görüyoruz ki insanın doğasında, önlenemez bir şiddet eğilimi var fakat herkeste aynı düzeyde değil. Tekrar söylüyorum beyin doğru şekilde geliştirilmedikçe şiddet de hayatımızı esir almaya devam edecektir. Kavga edecek yer arayan insanlara, şiddetsizliği anlatamazsınız ama o kişi doğru düşünmeye başlarsa ancak o zaman sizi anlayabilir.

@ihaveanidea
Bir alınganlık durumu söz konusu değilse problem yok, yazacağın yazı çerçevesinde görüşlerimizi bildiririz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst