- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 29 Ara 2008
- Mesajlar
- 15
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
BİR İLAN YAZISI: "Savaşmak için erkekler aranıyor..."
Ne kadar da aptallar değil mi?
Ellerinden anlam yükledikleri ve sıkısıkıya sarıldıkları herşeyi almak...
Ne büyük zevk!
Dünyaları başlarına yıkılacak gibi, gülünç ve panik...
Ya arkasına sığındıkları duygulara ne demeli?...
Duyguların aslında bir parça bile metafizik kokmadığını söyleyip
duruyorum...
Bereket versin ki bugün bilimde benim bu dediğimi kanıtlar biçimde...
İşte tamda dediğim gibi böyle bir anda karşnıza korunaklı bir kalkan
çıkar...
Esasen Sokrates haklıydı...
Ne var ki bu hayata sıkısıkıya tutunan Ruhbilimci'yi eleştirmek
haddime değil...
Ayaktakımı bana düşüncelerimi duyurmak yada kabul ettirmek için
onların ahlakı tarafından kabul görmemi veya mevki sahibi olmamı
yani onların leş kokulu putları gibi önünde eğinilen, tapınılan, saygı
duyulan, kurban edilinen ve rüşvet verilen olmamı öngörüyor...
Üstelik bırakın bunu bana dayatmayı, birde beni buna zorluyorlar...
Ne komedi ama! Bana maymunlardan daha acınası geliyorlar...
Oysaki benim derdim değil düşüncelerimi bir sürüye kabullendirmek,
onlar için yeni bir put dikmek...
"Benim ancak çekicim konuşur!"
Yinede beni tiksindiren hatta öfkelendiren şey ayaktakımının
ikiyüzlülüğüdür...
"Güç istencinin yadsınamayacak etkisi"ni inkar ederek ahlakı
kendine sağlam bir kalkan zannedip sığınan ayaktakımı elinden
onuda alıp parça parça edince kalan döküntüleri toplayıp ağlayarak
sığınacak yeni bir levha arayışına girer...
Sırf düşünebildiğini zannedenler için söylüyorum;
"Egolarını besleyip büyüten, okşayanlar için..."
Onlar bana bir çift boynuz bir kuyruk takar...
İşte Şeytan! İşte Kötü! Kulaklarınıza kötülük fısıldayacak!
İşte Şeytan! Öldürün onu! Öldürünki mutlu bir ölüm olsun onun için,
yaşamı kendisinden daha yüce bir sebeple üstelik hunharca
öldürülerek son bulsun...
O ölmeden önce önce dua etmeyecek sizin için "أنا الحق"
yada adak istemeyecek ölümünün ardından...!
Yazı hakkında yorumlarınızı bekliyorum teşekkürler...
Ne kadar da aptallar değil mi?
Ellerinden anlam yükledikleri ve sıkısıkıya sarıldıkları herşeyi almak...
Ne büyük zevk!
Dünyaları başlarına yıkılacak gibi, gülünç ve panik...
Ya arkasına sığındıkları duygulara ne demeli?...
Duyguların aslında bir parça bile metafizik kokmadığını söyleyip
duruyorum...
Bereket versin ki bugün bilimde benim bu dediğimi kanıtlar biçimde...
İşte tamda dediğim gibi böyle bir anda karşnıza korunaklı bir kalkan
çıkar...
Esasen Sokrates haklıydı...
Ne var ki bu hayata sıkısıkıya tutunan Ruhbilimci'yi eleştirmek
haddime değil...
Ayaktakımı bana düşüncelerimi duyurmak yada kabul ettirmek için
onların ahlakı tarafından kabul görmemi veya mevki sahibi olmamı
yani onların leş kokulu putları gibi önünde eğinilen, tapınılan, saygı
duyulan, kurban edilinen ve rüşvet verilen olmamı öngörüyor...
Üstelik bırakın bunu bana dayatmayı, birde beni buna zorluyorlar...
Ne komedi ama! Bana maymunlardan daha acınası geliyorlar...
Oysaki benim derdim değil düşüncelerimi bir sürüye kabullendirmek,
onlar için yeni bir put dikmek...
"Benim ancak çekicim konuşur!"
Yinede beni tiksindiren hatta öfkelendiren şey ayaktakımının
ikiyüzlülüğüdür...
"Güç istencinin yadsınamayacak etkisi"ni inkar ederek ahlakı
kendine sağlam bir kalkan zannedip sığınan ayaktakımı elinden
onuda alıp parça parça edince kalan döküntüleri toplayıp ağlayarak
sığınacak yeni bir levha arayışına girer...
Sırf düşünebildiğini zannedenler için söylüyorum;
"Egolarını besleyip büyüten, okşayanlar için..."
Onlar bana bir çift boynuz bir kuyruk takar...
İşte Şeytan! İşte Kötü! Kulaklarınıza kötülük fısıldayacak!
İşte Şeytan! Öldürün onu! Öldürünki mutlu bir ölüm olsun onun için,
yaşamı kendisinden daha yüce bir sebeple üstelik hunharca
öldürülerek son bulsun...
O ölmeden önce önce dua etmeyecek sizin için "أنا الحق"
yada adak istemeyecek ölümünün ardından...!
Yazı hakkında yorumlarınızı bekliyorum teşekkürler...