Bilinç Hakkında

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde IdeaFante tarafından oluşturulan Bilinç Hakkında başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,177 kez görüntülenmiş, 17 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Bilinç Hakkında
Konbuyu başlatan IdeaFante
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

IdeaFante

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
30
Gerçekten bilinçli bir zeka, onun sözel veya duygusal her türlü davranışını taklit edecek şekilde yapılmış karmaşık bir fiziksel sistemden nasıl ayırt edilebilir?

Bu soru hakkında nasıl yorum yapabiliriz?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
onu tüm yönleri ile "taklit" edebileni yaratanın "taklit"in önünde ve kapsayıcı olması gerekir; dolayısı ile, bu iki olgu ayrışık değil, örtüşüktür. robot/makine karşısında insanın "an"lık değişimi onu öznelleştirien bir farktır. ancak her hal ve şartta insan yapay olndan öndedir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Taklit olduğu için tıpkı bir bilgisayar gibi kendine yüklenen programın dışına asla çıkamayacaktır.



"Roger Penrose'un deneyi güzel bir örnektir; bu örnek sonsuza giden hesaplamalarla ilgilidir. Lagrange Teoremi’ne göre; her sayı, dört tane tam kare sayının toplamına eşittir. Fakat bir bilgisayar sonsuza dek işleme dalacağından böylesi bir teoremi oluşturamaz. Penrose, bu ve benzeri örneklerden hareketle ‘matematiksel içgörü’nün, doğruluğundan emin olunabilecek bir hesaplama biçiminde kodlanmış olamayacağını söyler. Böylesi bir içgörüyü matematiksel olarak ifade edememek ise bu özelliğin yapay zekaya hiçbir şekilde aktarılamayacağı anlamını taşır."
Alıntı-Yapay Zeka / Caner Taslaman
 

etsonya

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Taklit olduğu için tıpkı bir bilgisayar gibi kendine yüklenen programın dışına asla çıkamayacaktır.



"Roger Penrose'un deneyi güzel bir örnektir; bu örnek sonsuza giden hesaplamalarla ilgilidir. Lagrange Teoremi’ne göre; her sayı, dört tane tam kare sayının toplamına eşittir. Fakat bir bilgisayar sonsuza dek işleme dalacağından böylesi bir teoremi oluşturamaz. Penrose, bu ve benzeri örneklerden hareketle ‘matematiksel içgörü’nün, doğruluğundan emin olunabilecek bir hesaplama biçiminde kodlanmış olamayacağını söyler. Böylesi bir içgörüyü matematiksel olarak ifade edememek ise bu özelliğin yapay zekaya hiçbir şekilde aktarılamayacağı anlamını taşır."
Alıntı-Yapay Zeka / Caner Taslaman


Arkadaşımızın dediği gibi program dışına çıkamayacaktır. İnsanlar kendi programları yanı kuralları dışına çıkma özelliğine sahiptirki. biz buna özgürlük diyoruz.

ayrıca taklit asla kusursuz şekilde yapılamaz zaman içinde yetersizliği belirgin olucak
 

IdeaFante

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
30
Bana kalırsa taklit kısmını böyle değerlendirmemek gerekir.

Bir insanın tamamen aynısını farklı maddelerle yaptığımızı varsayıyorum. Diğer kısımlar önemli olmasa da beyni ve sinirsel aktiviteleri düzenleyen tüm sistemi aynı nörokimyasal işleyişle devam ettirebilecek sinir hücreleri işlevi gören mekanik fiziksel sistemden bahsediyorum. Böyle bir durumda bu sistem taklit değil de neden sonuç ilişkisi içinde işleyen bir makine/insan olacaktır. İşin önemli kısmı bilinç ve farkındalık insana hayvana özgü bir durum mudur?

Ayrıca aynısının yapılamayacağından nasıl emin olabiliyoruz?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bana kalırsa taklit kısmını böyle değerlendirmemek gerekir.

Bir insanın tamamen aynısını farklı maddelerle yaptığımızı varsayıyorum. Diğer kısımlar önemli olmasa da beyni ve sinirsel aktiviteleri düzenleyen tüm sistemi aynı nörokimyasal işleyişle devam ettirebilecek sinir hücreleri işlevi gören mekanik fiziksel sistemden bahsediyorum. Böyle bir durumda bu sistem taklit değil de neden sonuç ilişkisi içinde işleyen bir makine/insan olacaktır. İşin önemli kısmı bilinç ve farkındalık insana hayvana özgü bir durum mudur?

Ayrıca aynısının yapılamayacağından nasıl emin olabiliyoruz?

Aynısı yapılsa bile kişiye özel davranışlar vardır mesela bu davranışları nasıl düzenleyeceksiniz? Mesela herkes her olaya gülmez her olaya da ağlamaz. Bazen ortada hiç bir sebep yokken bağırabilir ya da koşmaya başlar. Robot insan ise olması gereken tepkiler ne ise onu verecektir. Gülmesi gerektiği yerde gülecek, acı çekmesi gerekiyorsa acı çekecek ama hiç bir zaman kendine has, farklı davranışları olmayacaktır. Çok zeki olabilir fakat normal bir insan gibi kendine özgü davranışlar sergileyemeyecek. İyi bir programlama sonucu icat bile yapabilir fakat vicdan mesela nasıl devreye girecek robot insanda???
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Aynısı yapılsa bile kişiye özel davranışlar vardır mesela bu davranışları nasıl düzenleyeceksiniz? Mesela herkes her olaya gülmez her olaya da ağlamaz. Bazen ortada hiç bir sebep yokken bağırabilir ya da koşmaya başlar. Robot insan ise olması gereken tepkiler ne ise onu verecektir. Gülmesi gerektiği yerde gülecek, acı çekmesi gerekiyorsa acı çekecek ama hiç bir zaman kendine has, farklı davranışları olmayacaktır. Çok zeki olabilir fakat normal bir insan gibi kendine özgü davranışlar sergileyemeyecek. İyi bir programlama sonucu icat bile yapabilir fakat vicdan mesela nasıl devreye girecek robot insanda???

Bu saydıklarınız yapılabilecek şeylerdir. Bazı robotları bazı esprilere gülmeye, diğerlerini de gülmemeye programlarsınız. Bazılarına, durup dururken harekete geçmelerini sağlayacak bir yazılım da yükleyebilirsiniz. Bunların, herzaman olması gerektiği gibi davranmamasını da sağlayabilirsiniz. Kısacası, "kendine haslık" dediğiniz şey bu ise, bunları yapmak zor değildir.

Demek ki öncelikle "kendine has" olmak nedir? Bunu tartışmak gerekir. Sizin, "bunlar bana hastır" dediğiniz şeylerin, başkalarında olmadığını, size has olduğunu nereden biliyorsunuz? Zaten siz de, hiçbirimiz de o kadar kendimize has olmayabiliriz.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bu saydıklarınız yapılabilecek şeylerdir. Bazı robotları bazı esprilere gülmeye, diğerlerini de gülmemeye programlarsınız. Bazılarına, durup dururken harekete geçmelerini sağlayacak bir yazılım da yükleyebilirsiniz. Bunların, herzaman olması gerektiği gibi davranmamasını da sağlayabilirsiniz. Kısacası, "kendine haslık" dediğiniz şey bu ise, bunları yapmak zor değildir.

Demek ki öncelikle "kendine has" olmak nedir? Bunu tartışmak gerekir. Sizin, "bunlar bana hastır" dediğiniz şeylerin, başkalarında olmadığını, size has olduğunu nereden biliyorsunuz? Zaten siz de, hiçbirimiz de o kadar kendimize has olmayabiliriz.

Ayarlarsınız fakat bir insan gibi doğal davranması beklenemez. Ayarladığınız şekli ne ise onun dışına çıkmayacaktır işte tüm mesele bu. Programı ne kadar genişletirseniz yapabileceklerini de arttırırsınız fakat bir film izlerken bir sahnede normal bir insanın yakaladığı bir kareyi ki bu her insan için değişir bu kendine haslığı oluşturamazsınız. Kaç tane program düzenleyeceksiniz? Kaç tane olasılık? Yapay zeka asla gerçek bir insan ile denk tutulamaz. Beste yapması için program yüklersiniz yapar peki ya ilham gelmesi ? Bunu da mı programlayacaksınız?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Programlanan şey/robot ise hiçbir zaman kendine has/suii-jeneris/öznel olamaz. İnsan düşüncesinin sonsuza eğilimi çok-çok sayıdaki olasılıklar arasından bir seçme yapmasını sağlayabilir ve fakat robotik olanın seçmesi duygudan yoksun/etik-estetik değerden uzak bir seçim olacağından -belki onu programlayanın izdüşümsüz kopyası olarak- insan türünün bu güne kadar geliştirdiği bireysel/tarihsel sosyal belleği ile tüm duygulanımlarının asla karşılığı bir edimde bulunması olanaksız olacaktır.
 

IdeaFante

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
30
Benim bahsettiğim durum şu anki teknolojiyle yapılabilecek yapay zeka ürünü mekanik sistemlerle ilgili değil, bir varsayım. Bundan da kademe kademe bahsedeyim.

1) Bir nöronla aynı işleve sahip temel bir birimin icadı.
2) Bu birimin milyarlarcası yapılarak, insandaki nöronlarla aynı sistemi oluşturacak şekilde birleştirilmesi.
3) Bu birimlerin birleştiriliş şekillerinin ve sahip oldukları belleklerin herhangi bir insanla eşdeğer olacak şekilde düzenlenmesi.

Bunlar şu anda yapılabiir demiyorum. Ama insan vücudu şu anda keşfedilmemiş ve taklit edilemez birimlerden oluşmuyor. Yani bunlara olanaksız gözüyle bakılamaz. Olanaksız olsa bile varsayım üzerinden konuşalım diyorum. İnsan tarafından yapılan bu sistem neden bizdeki gibi bir bilince sahip olmasın? Bu konu hakkındaki görüşlerimi sonda belirteceğim. Ayrıca bu soruya verilecek cevapları tahmin edebiliyorum bu yüzden biraz daha geriye giderek birkaç şeyden daha bahsetmek gerek:

Nejdet Evren' Alıntı:
Programlanan şey/robot ise hiçbir zaman kendine has/suii-jeneris/öznel olamaz. İnsan düşüncesinin sonsuza eğilimi çok-çok sayıdaki olasılıklar arasından bir seçme yapmasını sağlayabilir ve fakat robotik olanın seçmesi duygudan yoksun/etik-estetik değerden uzak bir seçim olacağından -belki onu programlayanın izdüşümsüz kopyası olarak- insan türünün bu güne kadar geliştirdiği bireysel/tarihsel sosyal belleği ile tüm duygulanımlarının asla karşılığı bir edimde bulunması olanaksız olacaktır.
dijital' Alıntı:
Aynısı yapılsa bile kişiye özel davranışlar vardır mesela bu davranışları nasıl düzenleyeceksiniz? Mesela herkes her olaya gülmez her olaya da ağlamaz. Bazen ortada hiç bir sebep yokken bağırabilir ya da koşmaya başlar. Robot insan ise olması gereken tepkiler ne ise onu verecektir. Gülmesi gerektiği yerde gülecek, acı çekmesi gerekiyorsa acı çekecek ama hiç bir zaman kendine has, farklı davranışları olmayacaktır. Çok zeki olabilir fakat normal bir insan gibi kendine özgü davranışlar sergileyemeyecek. İyi bir programlama sonucu icat bile yapabilir fakat vicdan mesela nasıl devreye girecek robot insanda???

İnsan düşüncelerindeki sonsuza eğilim insana has bir özellik değildir. Sonsuza eğilim kombinasyonlardan doğar ve bu kombinasyonlar kökenini belli bir yerden alır. Sonuç olarak bir insanın sonsuz kombinasyonundan bahsetsek bile bu sadece kendi duyularıyla aldıklarının ve daha önce aldıklarının kayıtlarının materyal olarak kullanılması sonucu neden sonuç ilişkisiyle düzenlenir.

Eğer herhangi bir durumda anlık bir tepki verebiliyor ve özgür düşünebilme yetisine sahip olduğunuzu temel alarak herhangi bir anda açık bilinçle başka olaylarla bağlantısız bir tepki ortaya koyabilirim diyorsanız ve bunun insana özgü olduğunu söylüyorsanız yanılırsınız. Çünkü hiçbir davranışınız nedensiz olmaz. Şu anda nedensiz bir zıplama bile duyularınızla aldıklarınıza ve onları beyninizde işleyiş şeklinize dayanır. Bu durum daha da derinlere ilerletirsek; farkında olmadığınız bir yığın reaksiyon ve nörokimyasal etkileşim daha önceki verilerden temel alarak bu tepkiyi oluşturmuştur diyebiliriz.

Bilince bakış açınıza göre bu çok basit bir yaklaşım gelecektir. Çünkü herhangi bir anda kendi açık bilincimizi sorgularsak bunun maddeden temel aldığına inanmak zor gelecektir. Ama beyin, zihnin bir aracı değildir kökenidir. Anlamlandıramadığımız tek şey bilincimizin en temelinde maddeden nasıl ayrıldığı olabilir ama bu konu çok felsefi kalacak ve olayı daha karmaşıklaştıracaktır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
her-şey bir diğerine eklemlenir ve her şeyin bir nedeni/etkilendiği olduğu gibi her sonuç da ayrıca bir etkileyendir. insan beyni denilen organelin evrimsel gelişim süreci dikkate alındığında onun tarihsel ve sosyal yapısı ve yine onu bu nedenle tüm mekanik olgulardan ayıran en büyük özelliğidir. çok gelişkin olsa dahi insan beyni/nöronların etkileşimi ancak sosyal/tarihsel doku içinde işlev kazanabilir; tüm duygular/inançlar/vicdan/hor görü/hoş görü/beğeni vs. bu düzlemde oluşurlar ve karşılıklı etkileşim olduğu sürece edim/edimsizliklerde bulunurlar. bu günkü gelişmişliği ile bir bir insanı ıssız adaya yalnız olarak bırakınız o, zamanla gülmeyi de unutacaktır. siber/robotların ya da mekanik beyinlerin tarihsel gelişimindeki evrimsel süreçleri henüz oluşmadan insana -ki bu tanım bile bir yaratmadır- eşitlenmesi tarihsel diyalektiğin görmezlikten gelinmesi ya da hiç anlaşılmaması demektir.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Neden düşünebilen bir robot hayal ediyoruz ki, o zaman belki bizde birer organik robotuz.Düşünebiliyoruz ve varız diyoruz bilinçliyiz diyoruz. ama nasıl düşünebildiğimizi bilmiyoruz/çözemiyoruz. öyleyse beyin dediğimiz yapı üreticimiz tarafından tasarlanmış organik bir yazılım sistemi olabilir.

İşin kötü olanı da üreticimizin yazılımı ile üreticimizin yazılımını çözmeye çalışıyor olmamız.

ama imkansız değil bir filmde androidler android oldukları anlamışlardı:)

Önce kendi yazılımımızı çözelim sonra taklit edip robotunu yapması kolay ve mümkün bence.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
insan ne organel bir robottur ne de nasıl düşündüğünü bilemeyen bir sefil değildir.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
insan ne organel bir robottur ne de nasıl düşündüğünü bilemeyen bir sefil değildir.

işte Sayın IdeaFante' de bunun tam tersine ulaşmayı hedefliyor bence.

düşünüyorum ...öyleyse...varım... bu tesbitin dayanağı olan düşünme etkinliği tamamen öznel bir dayanak. kimse bu tesbite itiraz etmiyor çünkü bunu öznel olarak hissedebiliyor/farkında.

öyleyse biz içgüdüleri,duyguları düşünceleri olan bir robot üretsek ve bu robot tamami ile -insan gibi- olsa bile onun gerçekte bir bilince sahip olmadığını varolduğunun farkına varip varamadığını anlamamız/test etmemiz/gözlemlememiz/kanıtlamamız vs imkansızdır. çünkü kanıt özneldir.

aklın bazı ilkelerine güvenmek ve oları tahrip etmemek zorundayız.

Bir keresinde Evrensel İnsanla tartışırken Tanrıyı görsek bile onun Tanrı olduğunu nasıl anlayacağız demişti bana. işte bu aklın güvenmemiz gereken ilkelerini tahrip etmektir bana göre. çünkü akıl bir yandan bu soruyu sorup kanıt isteyebilir ama diğer yandan O'nun bir Tanrı olduğunu, Tanrısal vasıflara sahip olduğunu, varlık denen herşeyin O'nun eseri olduğunuda bilir. Tüm varlığın sahibi ile karşılaştığımızda O'nun Tanrı olup olmadığını sorgulamak düşünen insanın gerçekten düşünüp düşünmediğini sorgulaması, kendi varlığından şüphe etmesi vb ile aynı şeydir bana göre. bazı şeyleri bilmemiz ve anlamamız için kanıta gerek yok.kanıt aramaya ve kanıtsal düşünmeyede gerek yok. kanıt bizzat kendimiziz / biziz :)
 

IdeaFante

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
30
Evet sayın donkişot, sanırım iletimi almışsınız :)

Biz kendi açık bilincimizin/zihnimizin farkındayız. Buna karşılık etrafımızdaki insanların bizdeki sistemin aynısına sahip neden-sonuç ilişkisiyle çalışan robotlar mı yoksa bizim gibi bilinçli insanlar mı konusunda kanıta dayalı fikir yürütemeyiz. Ben bilincimin farkında olan biri olarak bunları yazıyorum ve siz de duyu organlarınızla bunları alıp geçmiş veriler ve düşünce sisteminizle mekaniksel bir şekilde aldığınız uyartıya robotsal bir tepi olarak bu başlıkta cevap yazıyorsunuz şeklinde bir şey iddaa etmem. Çünkü bir kanıt olmasa da tümevarım yoluyla sizin de bilincinizin olduğunu rahatça söyleyebilirim. Siz de insansınız ben de insanım.

Yani ben kanıt aramıyorum. Bu başlıktaki asıl sorun bu değil. Evet bir sorun var ama bu değil ve bu sorun düalistler için bir sorun değil. Yanlış anlaşılmamın sebebi bu.

Genelleme yapalım. Bizim bilincimizin açıklığı belli bir değerde kalmıyor. Bazen uykulu oluyoruz bazen çok dinç olabiliyoruz. Yani bilincimizin maddeyle bağlantısı yadsınamaz. Eğer bilincin dereceleri olabiliyorsa yapay zekaya sahip bir bigisayar da ufak bir bilince neden sahip olmasın? Bakın sahip olmalıdır demiyorum buna ben de inanmam ama burada açıklama yapmak gerek, bunu oluşturan nedir?
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bilincin maddeyle bağlantısı çok açık. (örneğin bir beyin ameliyatında hasar görecek küçük bir sinir hücresi bile düşünme etkinliğinizi veya herhangi bir yetinizi azaltabilir)

40 bin gen bilgisi ile oluşmuş bir organizma ve 100 milyar nörönla ve elektrokimyasal eylemlerle yönetilen bir bilinç sistemi. bu 40 bin gen ile bilinç arasında bilgisel bir bağlantı olduğu gibi bilinçle evren arasında da bilgisel bir bağlantı olduğu aşikar. Einsteinın bir sözü geldi aklıma; tek bir kum tanesinin sırrını çözebilseydik evrenin sırrınıda çözerdik. evrenin sırrını çözmeden bilincin sırrını çözebileceğimizi sanmıyorum.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bilinç halleri maddeye indirgenemediğine göre böyle bir fark herzaman için olacaktır. Öznellik olmayacak bu sebeple fark olmaması mümkün değil ancak farkı anlamak çok zor tabi ki buna bir itirazım yok.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bilinç isterse tamamen maddeden yapılı birşey olsun..bana farketmez ,bu benim düşünce sistemimi etkilemez.:)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst