Bilimselligin, Metafizik- Ontolojik "Cikmazi"

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilimsel Makaleler kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Bilimselligin, Metafizik- Ontolojik \"Cikmazi\" başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,520 kez görüntülenmiş, 11 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilimsel Makaleler
Konu Başlığı Bilimselligin, Metafizik- Ontolojik \"Cikmazi\"
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bilinen, algilanan ve kabullenilen temelinde, notr algi ve disaridan bakis acisinin, epistemolojik gercekliginin gozlemi temelinde, ontolojinin altili ideolojisinin de bilimsel "cikmazi" vardir.

Bu cikmazlar, temel, oz ve felsefi kabul temelinde;

Mustakil var olan varlik temelinde;

Idealizm-Dusunceyi one cikarir, fakat dusunceyi gozlem, yanlislanabilirlik, test edilebilirlik ve degiskenlik yerine akila, algiya tasir, insanoglunu gale almaz ve sabit, kalici, degismez inanca yonelir. Gercek varlik paraleli ozneldir.

Materyalizm-Maddeyi one cikarir, Dusunceyi maddeye baglar, fakat insanoglunun algi yonunu ve kendisini gale almaz, gozlem, yanlislanabilirlik ve test edilebilirlik yerine, aklin doyurucu, tatmin edici, dogrulayici yanini one cikararak ispatci, kesinlikci, mutlak v.s. yanasir. Gercek varlik paraleli nesneldir.

Pozitivizm-soyutlamayi one cikarir, maddeyi de dusunceyi de gale almaz, algiyi pozitif olarak ele alir, insanoglunu bir arac olarak gorur, gozlem, yanlislanabilirlik ve test edilebilirligi gale almaz. Gercek varlik paraleli isimciliktir.

Halbuki epistemoloji, bilimsel olarak fenomeni, yani gozlemlenebileni one cikarir ve bunun test edilebilirligini ve yanlislanabilirligini ortaya koyar. Ne sabit, kalici, degismez, ne kesinlikci, mutlak tir. Seyin ontoloji gibi ne oldugunu ortaya koymaz, sadece ortada olani gozlemler ve bilgi turetir. Soyutlamasi, bilimin test edilmis ve evrensel onay almis bildirdikleridir, soyutu teori, formul, tez, hipotez v.s. dir ve somutu da, gozlemdir. Metodu ise, test edilebilirlik ve yanlislanabilirliktir. Bu temelde de, surekli suregelen bir surec olarak bilgi turetir. Fenomen olarak, gozlemi, dusunce olarak teorisi, pozitiflik olarak ta soyutlamasi vardir. Ayrica, ontolojinin akilci/ispatsal varlik temeli yerine, epistemolojinin deneyci/gozlemsel olgu temelini kullanir.

Natüralizm' iki farklı felsefik görüşte incelenir:

Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir.[1] Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur (mesela "kesin işleyişler" buna örnektir, ama "şüpheli mucizeler" değil). Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür. W.V. Quine, George Santayana ve diğer bazı filozoflar da bu düşünceyi desteklemişlerdir.

Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varoluş ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır."[2] metafiziki pozisyonuna sahiptir.-Alinti-

)
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ben metafiziğin felsefenin disiplinlerinden biri olmaması gerektiğini düşünüyorum.Yani sevgili Kant'a katılıyorum.Felsefe ve bilim birbiriyle daha sarmaş-dolaş.Metafizik, Teolojinin bir disiplini olarak yeniden yapılandırılmalı ..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Ben metafiziğin felsefenin disiplinlerinden biri olmaması gerektiğini düşünüyorum.Yani sevgili Kant'a katılıyorum.Felsefe ve bilim birbiriyle daha sarmaş-dolaş.Metafizik, Teolojinin bir disiplini olarak yeniden yapılandırılmalı ..

Felsefe herseye yonelik bakis acisi olarak, metafizigi hem varliga hem de fizikustu inanclara yonelik tartismalar icin ayirmistir.

Onemli olan bilimin bilimselliginin varlikta degil, fenomen olarak ve ne oldugu metafizigin tartismasi olan fenomenin gozleminde bilgisinde, kisaca epistemolojide aramak gerekir.

O yuzden hersey bir felsefedir. Yalniz felsefi konular olarak, felsefe kendisini dallara ayirmistir. Metafizik, ontolojisi ve teolojisi ile birlikte varligin ne oldugunu tartisir. Epistemoloji bilimin bilimselligini varligi sadece gozlem veren bir fenomen olarak algilayan ve fenomeni degil; gozlemini bildiren bilimsellikle ilgilidir.

Iste bu nedenden metafizik bakis acisi her yonuyle bilimsel degildir. Bilim de degildir. Buna bu bakis acisinin mantik ve etik her turlu izm ve ideolojileri de dahil.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Iste bu nedenden metafizik bakis acisi her yonuyle bilimsel degildir. Bilim de degildir. Buna bu bakis acisinin mantik ve etik her turlu izm ve ideolojileri de dahil.

İlle de bilimsel olsun/olmalı demiyorum..Metafizik ne kadar felsefi?Sorgulanamayanların felsefi bir bakışla ele alınması ne denli doğru/sağlıklı olur?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
İlle de bilimsel olsun/olmalı demiyorum..Metafizik ne kadar felsefi?Sorgulanamayanların felsefi bir bakışla ele alınması ne denli doğru/sağlıklı olur?

"Metafizik ne kadar felsefi" sorusunun bir anlami yoktur, cunku; felsefenin varlik ile ilgili dalinin adi metafiziktir.

Dallar

Estetik · Etik · Epistemoloji · Mantık · Metafizik-Alinti-



Metafizik, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından[kaynak belirtilmeli], "fizik bilimlerinin ötesinde kalan" anlamına gelen "metafizik" sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır.

İncelemeleri varlık, varoluş, evrensel, özellik, ilişki, sebep, uzay, zaman, tanrı, olay gibi kavramlar üzerinedir.-Alinti-



Oyuzden yukaridaki soru "metafizik ne kadar bilimsel?" olmali. Cunku degil.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
"Metafizik ne kadar felsefi" sorusunun bir anlami yoktur, cunku; felsefenin varlik ile ilgili dalinin adi metafiziktir.

Dallar

Estetik · Etik · Epistemoloji · Mantık · Metafizik-Alinti-



Metafizik, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından[kaynak belirtilmeli], "fizik bilimlerinin ötesinde kalan" anlamına gelen "metafizik" sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır.

İncelemeleri varlık, varoluş, evrensel, özellik, ilişki, sebep, uzay, zaman, tanrı, olay gibi kavramlar üzerinedir.-Alinti-



Oyuzden yukaridaki soru "metafizik ne kadar bilimsel?" olmali. Cunku degil.

1.Metafizik sözcüğünü ilk kullanan, Aristoteles'in öğrencisi Andronikos'tur ki; "Fizikten sonra gelen" demektir.(fizik-ötesiyle ilgisi yoktur)
2.Aristoteles, "ilk felsefe" adlı eserinde, varlık, yaradılış, evren gibi bugün metafizik diye adlandırdığımız çözülmemiş soruları ele almıştır..Zaman içinde metafizik sözcüğü ve çözümsüz problemler örtüşerek metafiziğe bu günkü anlamını vermemize yol açmıştır.
3.Aristo, bilindiği gibi bir ilkçağ filozofudur.Kitabında çözülmemiş sorun olarak yer alan pek çok soru daha sonraları bilimlerin gelişmesiyle cevaplanmış, "metafizik" olmaktan çıkarak "fizik" olmuştur.
4. Newton'a kadar, bilim ve felsefe içiçeliğini sürdürmüş,ancak 20 yy başlarında bilim ve felsefe iki ayrı alan haline gelebilmiştir.
5.Böylelikle, felsefe, bilimlerin bu gün için cevaplayamadığı ,doğrulayıp/yanlışlayamadığı gözlenemez-deneylenemez sorulardan ibaret bir spekülasyon yumağına dönüşen metafizikle başbaşa bırakılmıştır.Bu alanın felsefe dışına çıkması, felsefeyi işlevsizleştirmez.Tam tersine, sorgulayan, tartışan, yenilenen bir fikirler alanı yaratır.Metafizik, bilimsel olmadığı gibi, felsefi de değildir...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
1.Metafizik sözcüğünü ilk kullanan, Aristoteles'in öğrencisi Andronikos'tur ki; "Fizikten sonra gelen" demektir.(fizik-ötesiyle ilgisi yoktur)
2.Aristoteles, "ilk felsefe" adlı eserinde, varlık, yaradılış, evren gibi bugün metafizik diye adlandırdığımız çözülmemiş soruları ele almıştır..Zaman içinde metafizik sözcüğü ve çözümsüz problemler örtüşerek metafiziğe bu günkü anlamını vermemize yol açmıştır.
3.Aristo, bilindiği gibi bir ilkçağ filozofudur.Kitabında çözülmemiş sorun olarak yer alan pek çok soru daha sonraları bilimlerin gelişmesiyle cevaplanmış, "metafizik" olmaktan çıkarak "fizik" olmuştur.
4. Newton'a kadar, bilim ve felsefe içiçeliğini sürdürmüş,ancak 20 yy başlarında bilim ve felsefe iki ayrı alan haline gelebilmiştir.
5.Böylelikle, felsefe, bilimlerin bu gün için cevaplayamadığı ,doğrulayıp/yanlışlayamadığı gözlenemez-deneylenemez sorulardan ibaret bir spekülasyon yumağına dönüşen metafizikle başbaşa bırakılmıştır.Bu alanın felsefe dışına çıkması, felsefeyi işlevsizleştirmez.Tam tersine, sorgulayan, tartışan, yenilenen bir fikirler alanı yaratır.Metafizik, bilimsel olmadığı gibi, felsefi de değildir...

Tamamda, o zaman; mustakil var olan varligin; materyalizm, idealizm ve pozitivizm ile; gercek varligin; realizm (objektivizm), subjektivizm ve nominalizm

Ayrica teolojinin; teizm, deizm, panteizm, panenteizm, monoteizm, hyloteizm, politeizm, agnostisizm ve ateizm ideoloji ve inancsallarini ve de kendi aralarindaki varligin ne oldugu, gercegin ve gercek varligin ne oldugu tartismasini bilimsellige oturtamadigimiza gore, felsefeye de oturtamazsak; nereye koyacagiz?

Iste yukaridaki tum soyut ya da somut varliksal tartismalar, ki varolus da buna dahil; felsefenin metafiziginin tartisma konusudur.

Yani eger varligin ne oldugunu tartisiyorsan,bu metafizigin felsefi tartismasidir.

Bu tartismalar felsefenin metafiziginin disinda baska bir katagoriye girmez.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bu tartismalar felsefenin metafiziginin disinda baska bir katagoriye girmez.

Felsefe alanlarının yeniden yapılandırılması gerek..Nihilizm dışında varlığın var olmadığını iddia eden hiçbir öğreti yok zaten.Farklılıklar da varlık nedir sorusuna verilen cevaplarda kendini ortaya koyuyor..Tartışılacak pek bir şey de yok hani..İdealizm, materyalizmin soyutlamasıdır...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Felsefe alanlarının yeniden yapılandırılması gerek..Nihilizm dışında varlığın var olmadığını iddia eden hiçbir öğreti yok zaten.Farklılıklar da varlık nedir sorusuna verilen cevaplarda kendini ortaya koyuyor..Tartışılacak pek bir şey de yok hani..İdealizm, materyalizmin soyutlamasıdır...

Felsefe alanlarini yapilandirsan da, insanoglu aklinin sabitlemesi temelinde, mutlaka varligi ve onun ne oldugunu tartisacak ve kendince bir varligin, ideolojik inancsal ....e goresine gore; varligi kesinlestirecektir.

Dolayisiyle felsefenin varlik uzerine olan tartismasi da boylece surecektir.

Felsefeyi yeniden yapilandirsan da, felsefi olarak varlik tartismasi devam edecektir. O yuzden felsefenin varlik tartismasi, farkli bir tartisma olarak ta surecektir. Buna ontoloji, teoloji ve metafizik yerine, baska bir ada vermissin, durum degismeyecektir.

Aklin en buyuk sorunu kendi tasidigi varligin farkina ve bilincine varamamasi ve illa varligi kendi disinda aramasi ve hangi varligi kendine ideolojik inancsal olarak dogrulamissa da, kendi varligini da ona adamasi ve teslim etmesidir. Bu madde olur, doga olur, evrim olur, dusunce olur, kavram olur ve evren olur, ya da baska bir insanoglu yapimi put pitoresk olur veya kitap olur v.s. fark etmez.

Sonucta aklin tasiyicisi insanoglu olamayacaktir. Cunku dogal dusuncenin yapi ve isleyisi akli, kendi kendine gostermez ve akli vucuduna teslim etmez.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bilim/Bilimselligin Bunyesindeki Metafizik Tehlike

Insanoglu ta ilk soru-cevap ile neyin ne oldugunu sorgulamaya ve ortaya koymaya basladigindan beri, bunu hep varlik ve olmak temelinde yapmistir.

Bilimin felsefenin bu varligi irdeleyen ve ortaya koyan metafizik dalinin ideolojilerinden yesermesine de sasmamak gerekir.

Bu ayni, tarihteki ilk dine ters ve karsi cikislarin din adamlarindan geldigine benzer.

Simdi metafizik temeldeki tum ideolojilerin, bilim ve bilimsellik acisindan, bilim ve bilimselligin bunyesindeki potansiyel ideolojik inancsal ve spekulatif teori "tehlikesini" ve bilim ve bilimselligi, nasil ve ne yolla inancsalliga ve spekulasyona tasidigini gorelim.

Materyalizm, ortaya ciktigindan beri, bilimin temelini teskil etmektedir. Buradaki en buyuk sorun; materyalizmin kesinlik ve ispatsal temelli bilimi sabitlestirmeye ve bu sabitligin yaninda bazi bilimsel disiplin degerlerini hem sorgulanmaz hem de degismez kilmadir.

Idealizm, genelde tum soyutlarin temeli sayilan dusunceyi one cikarir. Buradaki tehlike de dusuncenin teorik bir icerige donmesi gerekirken, bu dusuncenin inanc temelli ideolojik icerik kazanmasi ve bilimi doga ustu, dunya otesi, mistisizm, mitoloji v.s. temelli bilimsel kurguya tasimasi ve bilim ile felsefeyi dusunce ve inanc olarak ayirt edememesidir.

Hem materyalizmin, hem de idealizmin birbirine karsit yapisini ortaya koyan; ideolojik inancsal dogrusallar ve bu dogrusallarin evrensel bir icerik tasimamasi ve cogunun da, yanlislanabilir olamamasidir.

Materyalizm bilimi teori ve pratikte ortaya koysa bile ispat ve sabitlige ve de dogruya yonelir.

Subjektivizm, yani oznelcilik ise; bilimin ve bilimselligin temeline bilim adaminin kendi inancsal ideolojik dogrularini monte etmesinin sorunudur.

Pozitivizm ise; bilime hep pozitif yanasarak, hep dogrudan yana bir mentalite yurutur, ne cikarsama, ne de yanlislama pozitivizm de yer almaz.

Nominalizm, yani isimcilik ise; spekulatif teorilere sanki bilimsel olarak kanitlanmis gibi isim vermek ve bir cesit onu mesrulastirmaktir. Evren'in yok olmasi konusundaki big crunch, buyuk catlama gibi.

Halbuki bil kokeninin epistemolojisi, tamamen bilim ve bilimselligi icerir. Hem dusunce/inanc farkini, hem bilimsellik/inancsallik farkini; hem ideoloji/teori farkini hem de epistemolojik bilme siniri ile spekulatif fikir one surme farkini ortaya koyar.

Teori soyutundan, pratik somutuna gitme yerine; pratik, deney, gozlem, bulus somutundan, teori soyutuna yonelir.

Iste bilimin ve bilimselligin bunyesindeki epistemolojik temele adapte olmus metafizik var ve olmak tehlikesi ve onun ideolojik inancsal dogrularinin tehlikesi budur.

Bilim ve bilimsellik bunyesindeki bu metafizik unsuru kokten ve temelden yok etmedikce de dusunce ile inancin ic iceligi bilim ile ogretinin ic iceligi ideoloji ile teorinin ic iceligi ve bilimsellik ile inancsalligin iciceligi epistemolojik sinirin spekulatif asimi ile ic iceligi her zaman mumkun olacak bir olanak dahilindedir.

O yuzden bilimi ve bilimselligi savunuyorsak; bu metafizik unsurlari iyi algilamali ve farkina varmaliyiz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst