- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 22 Şub 2009
- Mesajlar
- 426
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 52
Demokrasi olabildiğince çok kişiye seçme hakkı vermeye uğraşır ve bu onun kurtarıcı erdemidir; ne var ki tam yurttaşlık hakları büyüyüp nüfus arttıkça ironi daha keskinleşir.
Milyonlar iktidarsız kalırken birkaç düzine kişi eylemektedir,iktidarı.
Herkesin oya sahip olması bir çeşit özgürlüğün genel garantisidir; ama kendi içinde hiçbir anlam ifade etmez.benim oyum hiçbir şeyi etkilemez, hiçbir şeye karar vermez.oyumu verip verip vermemin önemi yoktur.
Oy veriyorum.çünkü vermemek tam yurttaşlık hakkı ilkesinin bir yadsımasını temsil ediyor; ama oy vermek beni,bir piyon olduğum ve seçmen grubu büyüdükçe gitgide daha küçük bir piyon olacağım duygusundan herhangi bir şekilde kurtardığı için değil.
Elli yaşındaki aydın bir adam seçmen kabininde,onbeş yaşındayken okulu terk etmiş olan ve üzerinde oy verdiği gerçek sorunlar hakkında bir papağandan daha çok şey bilmeyen tezgahtar bir kıza eşittir.demokrasini gereğini yerine getirmek adına seçmen kabinin de eşit olmaları gerekir, bunu söyleyecek ilk kişi olasılıkla elli yaşında adam olacaktır. Ne varki bu durumda zalimlik vardır,ironi ve saçmalık vardır. Zeki bir adam bir kara cahille aynı değildir;gelgelim seçmen kabini bunu söyler. Oyum koca bir nehre atılmış bir kağıt parçasıdır.
JOHN FOWLES; Aristos kitabın da böyle diyor. Bu eşitlikmi dir. Geleceğimize karar verenler kara cahillerin oyu ile seçiliyor. Ve bunu adına demokrasi deniyor. Oy verme hakkına sahip olanların kesinlikle önce bir küçük sınavdan geçirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.öyle zor sorulara da gerek yok sadece mantık soruları da yeteli olur çıkacak sonuçlara göre bazı insanların birkaç oy bazılarının da oy hakkı olmamalı bunu adı demokrasi mi olur yoksa ne olur bilmiyorum.
Milyonlar iktidarsız kalırken birkaç düzine kişi eylemektedir,iktidarı.
Herkesin oya sahip olması bir çeşit özgürlüğün genel garantisidir; ama kendi içinde hiçbir anlam ifade etmez.benim oyum hiçbir şeyi etkilemez, hiçbir şeye karar vermez.oyumu verip verip vermemin önemi yoktur.
Oy veriyorum.çünkü vermemek tam yurttaşlık hakkı ilkesinin bir yadsımasını temsil ediyor; ama oy vermek beni,bir piyon olduğum ve seçmen grubu büyüdükçe gitgide daha küçük bir piyon olacağım duygusundan herhangi bir şekilde kurtardığı için değil.
Elli yaşındaki aydın bir adam seçmen kabininde,onbeş yaşındayken okulu terk etmiş olan ve üzerinde oy verdiği gerçek sorunlar hakkında bir papağandan daha çok şey bilmeyen tezgahtar bir kıza eşittir.demokrasini gereğini yerine getirmek adına seçmen kabinin de eşit olmaları gerekir, bunu söyleyecek ilk kişi olasılıkla elli yaşında adam olacaktır. Ne varki bu durumda zalimlik vardır,ironi ve saçmalık vardır. Zeki bir adam bir kara cahille aynı değildir;gelgelim seçmen kabini bunu söyler. Oyum koca bir nehre atılmış bir kağıt parçasıdır.
JOHN FOWLES; Aristos kitabın da böyle diyor. Bu eşitlikmi dir. Geleceğimize karar verenler kara cahillerin oyu ile seçiliyor. Ve bunu adına demokrasi deniyor. Oy verme hakkına sahip olanların kesinlikle önce bir küçük sınavdan geçirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.öyle zor sorulara da gerek yok sadece mantık soruları da yeteli olur çıkacak sonuçlara göre bazı insanların birkaç oy bazılarının da oy hakkı olmamalı bunu adı demokrasi mi olur yoksa ne olur bilmiyorum.