Ben kimim?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde HoŞÇa tarafından oluşturulan Ben kimim? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,766 kez görüntülenmiş, 6 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Ben kimim?
Konbuyu başlatan HoŞÇa
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Girişim gelişmem sonucum yok yine arkadaşlar :) Alıştınız gerçi :)

Düşünüyorum da, insan nedir diye? Şudur bence:

Bir salata düşünün, ama içinde bi kaç değil binlerce belki milyonlarca çeşitte yiyecek ve baharat var olsun.. Adı salata ama salatayı salata yapan binlerce çeşit malzeme var. Bunların birleşimine salata denmiş. Ama salata kendi tadından sorumlu değil. Sorumluluk Çeşitlerin tümünde..

İnsanoğlunu tek tek ele aldığınızda herkesin bir bakşasıyla tıpatıp aynı olmasının imkansız olduğunu görürsünüz.. Değildir.. Aynı genlere sahip hatta aynı parmak izine sahip yapışık ikizler düşünün, yine de karakterleri aynı olmayacaktır.. birinin bilinçaltına kaçan bir tokat atma olayını diğeri görmzse bu yapışıkların karakterleri de değişmiş demektir..

İşte insanoğlu da o çeşitleri kendisi sanan salata gibidir.. Ben dediğiniz şey siz değilsinizdir.. Siz genlerinizsiniz, siz çevrenizsiniz, siz ana karnında hissettiğiniz ortamsınız, siz 20 yıl önce esen şiddetli rüzgarın yanağınızdaki acı verici soğukluğusunuz.. Toplayın tüm bunları, işte siz busunuz..

Ben şu anda klavyenin tuşlarına basarak beynimi buraya döküyorum.. Ve yazdığım kelimelerin tamamı benim geçmişimle ve biyolojik yapımla alakalı.. TÜm geçmiş yaşantım bunu yazdırıyor bana.. Ve bu yüzden de yaptığım hiçbirşeyi ben yapmıyorum.. Bu milyonlarca etken yaptırıyor bana çünkü...

Daha da öncesine gidersek, bunu yazmama sebep olan genlerimi aldığım anne ve babam da bunların sorumlusu, ve onların sorumlusu da onların ebeveynleri ve çevreleri... Bu böyle insanlığın başlangıcına gider.. Yani aslında İnsanlık değil, "BAŞLANGIÇ İLKESİNE HASSAS BAĞLILIK" fizik kuralını topluma uyarlarsak taa ilk başı, varlığın ilk anıdır bugün bana bunları yazdıran..

Eğer bir ilk yoksa boşlukta salınıyoruz demektir.. Saçma bir yaşamın saçma uğraşları içerisindeyiz ve olacağız da... Bize bunu yaptıracak hayat her zaman.. Ve bu yazımla ben de sizin benliğinize dahil olmaktayım.. Ben artık sizim... Benliğinizin bir parçasıyım.. ve yaptığınız herşeyin sorumluluğunu ben de paylaşıyorum artık sizinle...


??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ??? ???
 

Simerenya11

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2009
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
2023
Ynt: Ben kimim?

Evet..bilim adamlarının tespitine göre denizlerdeki o kadar kum taneciklerinin hiçbiri diğerinin aynı değil. Her şey farklılık üzerine kurulu ama özü bir ve aynı. Bu yüzden ben su katılmamış bir demokrat sayıyorum kendimi.
 

HoŞÇa

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
227
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
simerenya ne demek istedin anlamadım? konuyla alakasını çözemedim :)
 

mona

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
31 May 2013
Mesajlar
71
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kendimin Peşinden Koşarken

[h=3]Kişi kendini tanımadan, kendini bilmeden kendiyle doğru bir iletişim kuramaz. Kendiyle doğru bir iletişim kurmadan kurduğu diğer bütün iletişimler de zaman zaman doğru olma ihtimalleri olsa da hep yarım ve eksik kalacaktırlar ki bu da bir insanın mutsuz olması için çok yeterli bir sebeptir. Dolayısıyla mutlu olmak için kritik nokta kişinin kendini tanımasıdır.[/h]
gharfi.png
eçen ay kendini tanımanın/bilmenin önemi üzerinde durmuştuk. Ancak insanın kendini bilmesi/tanıması oldukça zor ve zaman alan bazısı için yıllar bazısı için bir ömür alan bir süreç olduğu için ister istemez şu sorunun da cevabını vermek gerekecek: Kendimizi tanıyalım/bilelim ama nasıl?Kendini tanımanın/bilmenin ilk adımı kendini tanıma/bilme ihtiyacını hissetmektir. Yani böyle geldim böyle gidiyorum düşüncesinin ötesinde samimi olarak kendini tanımaya ihtiyacı olduğunun ve bu tanımanın hayatında ne kadar önemli olacağının farkına varmaktır. Ancak bu farkındalık ve ihtiyaç hissiyle kişi motive olup kendini tanıma denen o uzun ve zorlu yolculuğa çıkabilir.İkinci olarak kişinin kendisiyle baş başa kalıp, eline kağıt kalem alıp “ben kimim?” sorusuna objektif olarak cevaplar yazması kendini tanımasına yardımcı olması açısından faydalı bir egzersiz olabilir. Kişi “ben kimim?” sorusuna elinden geldiğince çok cevap yazmaya çalışmalı ve bu cevaplar en az 20 ifade olmalıdır. Bununla beraber çoğu kişi için kendisini tanımlayacak 20 ifade yazmak oldukça zordur. Buna rağmen kişi kendini zorlamalı ve yazmaya çalışmalıdır. Bir anda insanın aklına birçok şey gelmeyebilir bu nedenle sürece yayıp birkaç gün insanın aklına geldikçe yazması da mümkün olabilir. Yazma işlemi bittikten ya da en azından değerlendirebilecek seviyeye geldikten sonra kişi yazdıklarını değerlendirmeli ve kendisine sormalıdır. Gerçekten ben yazdıklarım mıyım? Sonrasında kendisini tanımlayan ifadelerin kaçından mutlu ve devam ettirmek istiyor, kaçından mutsuz ve değiştirmek istiyor tespit etmelidir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken iki nokta var. Bir tanesi insan kendini tanımlarken başkalarının kendisi ile ilgili söylediklerini benimseyip yazabilir ki bu çoğu zaman doğru olmaz. Çünkü her insan karşısındakini kendine göre, kendi gerçekliğine göre değerlendirir. Her insanın gerçekliği farklı olduğu için de birisi hakkında duygularını ve yaşantılarını katmadan objektif olarak değerlendirme yapabilen insan sayısı oldukça azdır. Bu nedenle insanın kendini tanımlarken kullandığı ifadeleri gerçekten öyle olduğu için mi yoksa insanlar onu öyle algılayıp öyle davranır hale getirdikleri için mi kullanıyor farkına varması lazımdır. İkinci olarak da bazen bir önceki durumun tam tersi olabilir ve insan kendini olduğundan farklı görebilir. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde de kişi bakış açısına güvendiği insanların görüşlerini değerlendirme yoluna gidebilir.Üçüncü olarak kendini tanıma anlamında psikoterapi alması da faydalı olabilir. Farkındalık terapileri kişinin kendisinin ve yaşadıklarının farkına varması ve bütün bunları anlamlandırması anlamında oldukça faydalıdır. Bu konuda eğitim almış- uzman birisinin desteği de kendisini tanıma yolunda kişiye oldukça mesafe katettirecektir.Dördüncü olarak bu adımların ardından kişinin kendinin farkına varması ile ilgi ve yeteneklerinin de farkına varması söz konusu olacaktır. İlgi ve yeteneklerinin farkına varmasıyla kişi mevcut durumunu değerlendirmelidir. Yaptığı iş veya okuduğu okul ilgi ve yetenekleri doğrultusunda mı yoksa ilgi ve yeteneklerinden oldukça farklı mı? Bu nokta önemli çünkü ilgi ve yeteneklerin aksine işte çalışmak ya da okulda okumak akıntıya kürek çekmek gibidir. Hem zordur hem de zamanla insanın daha fazla kürek çekmeye takati kalmaz ve zoraki vardığı noktadan ileriye gidemez. Halbuki ilgi ve yetenekleri doğrultusunda işte çalışsa ya da okulda okusa akıntı ondan yana olacak ve hedeflerine umduğundan daha kolay ve daha çabuk varacaktır. Burada şöyle bir durum söz konusu olabilir. Kişi tesadüfen bir işe başlamış orada yıllarını geçirmiş ve geldiği noktada o işin kendine göre olmadığını fark etmiştir ancak onca yılını boşa harcamış olmamak için devam ediyordur. Kişiye düşen bu durumda kendini değerlendirmesidir. Şayet yaptığı iş gerçekten kendisinden tamamen farklı ve artık eziyet halini alan bir iş ise alternatiflerini araştırmalı, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda bir iş bulduğunda ise makas değiştirip o yolda devam etmeye çalışmalıdır. Ancak bunu göze alamıyorsa ya da ilgi ve yeteneği olan konular kişinin iaşesini karşılayabileceği bir kazanç getiremeyecek durumda iseler o zaman da daha az uyku, daha az tv, internet ile iş dışındaki zamanlarını söz konusu konu üzerinde çalışarak geçirebilir. Her halükarda ilgi ve yetenekleri doğrultusunda profesyonel ya da amatör bir şeyler yapması kendini iyi hissetmesine, yaptığında ilerlemesine ve nihayetinde insanlara faydalı olabilecek çok sayıda hizmet ya da ürün üretmesine sebep olacaktır ki bu da varlığı anlamlandırmada önemli bir adımdır.Beşinci ve son olarak kendini tanıma ve kendiyle sağlıklı iletişim kurma yolunda kişinin okumalar yapması çok önemlidir. Öncelikle kainatı okuması, kainatı okumak için de gezmesi, mekanlar, toplumlar, kültürler ve insanlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olması lazımdır. Sonrasında insanları okumak da önemlidir. İnsanları okumaktan kastım çevremizde olan ya da olmayan ancak bir şekilde hayat yolunda yolumuzun kesiştiği insanları tanımaya, anlamaya, söylediklerine kulak vermeye, yaşadıklarından tecrübeler devşirmeye çalışmak da kişinin kendini tanıma yolunda oldukça faydalanabileceği bir okuma türüdür. Son olarak da hepimizin bildiği kalemden kağıda dökülmüş metinleri okumak ama özellikle de en çok ihtiyaç duyduğumuz, en çok faydalanabileceğimiz ana kitaplarımızı tekrar tekrar okumak bu yolculuğun olmazsa olmazıdır.Bütün bunlara dikkat edilerek bir yola çıkılırsa kısa zamanda insan aldığı mesafeye kendisi de şaşıracak ve vardığı noktadan mutlu olacaktır diye inanıyorum. Bitirirken bir noktanın tekrar altını çizeyim istiyorum: Kişi kendini tanımadan, kendini bilmeden kendiyle doğru bir iletişim kuramaz. Kendiyle doğru bir iletişim kurmadan kurduğu diğer bütün iletişimler de zaman zaman doğru olma ihtimalleri olsa da hep yarım ve eksik kalacaktırlar ki bu da bir insanın mutsuz olması için çok yeterli bir sebeptir. Dolayısıyla mutlu olmak için kritik nokta kişinin kendini tanımasıdır.
 

yok

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
kendimiz var sayıyoruz ama biz bizler aslıda bir hiçiz bir bilgisayar gibi elektirik fişi takıl oldu sürece benden güçül yok havasıda ama fişi çekince hiç dünyasıda yok olup giden şeyleriz benlik hiçten ibaretir
 

trustno1

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Ben, aynaya baktığımda gördüğüm beden/kişi değil, bu bedeni kontrol eden bilinçim. Tamamen kendi seçimlerimle yaptığım, ürettiğim, etkilediğim şeylerin toplamı/özetiyim.

Değilsemde olmalıyım.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Ben ; insanın bedeni,yüreği, ve dışındaki herşeyle ilişkisinden oluşur..iişkiyi kuran şeydir ben...doğumdan hemen sonra dünyaya maruz kalmaya başlıyoruz, neyin ne olduğunu anlayamadan zihnimizi dolduruyoruz haklısınız ama ancak biz sadece bunlardan ibaretiz /salatayız demek, benliği emme basma tulumbaya benzetmek olur ki bu abest olur , bu sözler bir şekilde bunalmış bir insana ait düşüncelerdir bana göre..sizde bu yazıyı bunalımlı karmaşık bir halinizde yazdınız sanırım [MENTION=658]HoŞÇa[/MENTION].. kendi benliğinden şüphe eden /kendine inancı olmayan bir insanın bu yaşamda kalma şansı yoktur..bu ancak geçici bir süreç olabilir..hayatta olmanız bu sözleriniz ile çelişir bana göre..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst