Attila İlhan

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde A'dan Ç'ye kategorisinde kalliope tarafından oluşturulan Attila İlhan başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,684 kez görüntülenmiş, 25 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı A'dan Ç'ye
Konu Başlığı Attila İlhan
Konbuyu başlatan kalliope
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Aksiyom

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
GEÇ KALMIŞ ÖLÜ

Korkacak bir şey yok hesap tamam
Sıram geldi mi hatta güleceğim
Kendimi hazırladım biliyorum
Önce turgut arkasından ömer haybo
Daha sonra varujan sonra nureddin
Sonra ben değilsem demokrat toni
Sonra o değilse mutlaka benim
Kendimi hazırladım biliyorum

Aysel'in gölgesine saklandım
Hep susamışım su içiyorum..


Ekli dosyayı görüntüle 756
5 yıl oldu bugün gideli.
Derin sevgi ve saygıyla anıyoruz.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
SÖYLER

Zaman olmuştur ki
Dumanlı havuzlarda soğuk nilüferler
Bulutlara savrulmuş ateş kuşları
Korkulu bir hicranı söyler

Zaman olmuştur ki
dalgınlıkları hisarbuselik kızların
bildik şarkıları birden unutuşları
Aynalarda solan gün
Bilinmez hangi uğultulu
Ahval-i perişanı söyler

Zaman olmuştur ki
Loş salonların heyula büfelerinde
O kristal fanuslu yorgun saat
Fena halde durmuş görünse de
Başka bir boyutta başka bir zamanı söyler

Zaman olmuştur ki
Falcının avucunda tuttuğu sihirli küre
Aslında yaşanmamış belki hiç yaşanmayacak
Ancak ne kadar renkli
Ne kadar yanardöner bir ömr-ü zerefşanı söyler

Zaman olmuştur ki
Belki sonbahar belki aksam
Tepeden tırnağa silme yıldız
Belki haziran gecesi
Sanki bir hayal oturmuş o tenha piyanoya
Parmak uçlarında tatyos efendi'nin
Herkesin unuttuğu bir bestesi
çalıyor doya doya
O evcara beste ki
çevresinde avizelerden
Gökkuşağı serpintileri
Güllerdeki şuhu
O serv-i hıramanı söyler

Zaman olmuştur ki
Yanar mor zambaklar buğulu gece lambaları
Bir katar kaybolur Haydarpaşa Garı'ndan
Bırakıp gümüş çığlıklarını tel tel ardında
Ağır ve cefakar bir marşandiz katarı
Kıvamlı bir sessizliğe batmış ıhlamurlar
Yalnız Kuzguncuk'taki yalıda
Karanlık bir gazelhan
Yanık yanık bir ask-ı bi-amanı söyler

Zaman olmuştur ki
Sızar gecenin suları simsiyah camlardan
Havada olum parıltısı adeta çelik
Fi bin dört yüz beş
Der saadet'te yazıldı işbu gazel
Avuçları kan yüreği delik deşik
Yaşlanmış ama uslanmamış
Bir eski militanı
Bir sair-i devranı söyler


Atilla İlhan

 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
SEN BEYAZ BİR KADINSIN

asıl büyük sarhoş benim
uzaktaki
ben ki tek damla şarap içmedim
ekmeğin beyaz zeytinin siyah
olduğunu biliyorum
asıl büyük sarhoş benim
uzaktaki
benim kusturucu sarhoşluğum
yoksulluğum

yüzüme bakmasan da
yağmura düşürsen de gözlerini
gözlerime bakmasan da ne kadar
o kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor
uykularımda nefesinin sıcaklığı
o kadar
hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
gözbebeklerimde duran
umutsuzlandığım her akşam
senin rüzgârın almıyor mu
uğultulu yorgunluğumu
yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman
ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin
iyimserliğin

ben bu tezgâhı kurdumsa senin için kurdum
senin için dokuduğum basma ve pazen
denizin yeşilinden süzdüğüm balık
göğün mavisinden çaldığım kuş
senin için
felsefe okudumsa
iktisat okudumsa gece yarıları
boğazım kurumuş içim bir kalabalık
sıcacık mısralar okudumsa yunus' dan
senin için okudum

geceyarıları

sen beyaz bir kadınsın
uzaktaki
GÖZLERİN AKLIMDAN ÇIKMIYOR
sen beyaz bir kadınsın
karanlıkları dinleyen
uzaktaki
sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda
yorgun başını
üşümüş yastığına koyuyor musun
uyuyor musun

Attila İLHAN

Üstad'dan kardeşime. : )
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
BENCE MALUMDUR

dikenin
kalbime battığı bir sonbahar günüdür
sen elini bulutların içinde gezdirirsin
bulutlar senin gözlerinin üstünde yürürler
içini kurtlar kemirir
bence malûmdur
buğulanmış camların arkasında masmavi yüzün
senin ateşler içinde olduğun
bence malûmdur
ellerin muhakka çocuk elleridir
hep kimsenin bilmediği türküler düşünürsün
onlar neden daima okul türküleridir
süleymancıktan bahseder
kara toprakta açık yeşil bir yıldız gibi akıp giden
süleymancıktan
ve karınca yuvalarından bahseder
ışıksız kömürsüz karınca yuvakarından
gökyüzünde
kıpkızıl bir hilâlin kaydığını görürsün
gözlerinin gözlerinin rengi
bence malûmdur
elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün
eylül'den itibaren geceler hazindir uzundur
sokaklar yorulur uykuya varıp gelirler
bulutların üstünde yıldızların gözleri gelir
bir yıldız bir yıldızın ardınca gider
yıldızların kaybolduğu yer
bence malûmdur
karanlıkta bir şeyler kopar dağılır
uzaktan yabancı sesler duyulur
sen elini bulutların içinde gezdirirsin
elin hayallerimi dağıtır
bilirsin
sen elini bulutların içinde gezdirirsin
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
ADIM SONBAHAR

nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır

oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
AN GELİR

an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür

şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür

an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır
kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür

görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst