- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 22 Şub 2009
- Mesajlar
- 426
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 52
Aşk doğasal olarak sonu cinsel bir birleşim temasıyla biten iki bedenin birbirini keşfetmesiyle biten bir durumdur. Birleşmeyen bedenler her zaman aşk denilen duyguyla bugüne kadar gelmiştir. Leyla Mecnun aşkında cinsel bir birleşim olsaydı; bugüne kadar gelirmiy di.. Hayır hiç kimse onların isimlerini bile bilmezdi. Çünkü bedenler birbirini keşfetmedi hep keşfetme arzusuyla yandı durdu..Aşk bitti demek cinsel olarak artık iki bedenin birbirine ihtiyacı kalmadığındandır..
Evlilikten önce seks tabi ki etkilidir; Ama nasıl önceden erkek evlenmeden önce başka kadınlarla beraber olduysa., Evlendikten sonra bu duygu yoğunluğunu farklı şekillerde yaşamak isteyecektir. aaa.. Doğrumu yanlış mı onu yaşayanlara sorun kesinlikle yanlış cevap alacaksınız inkar edilecektir..! Kadın içinde aynı şey geçerli .. Varsayalım ne kadın nede erkek evlenmeden önce kimseyle bir cinsel birleşimde bulunmadı., O zamanda kültürel ve toplumsal durum ve yargılar sistem devreye girecek yine farklı bedenlerde arayışa girecektir..Bu doğasal bir durumdur .. Evlilik farklı bir paylaşım şeklidir.Aşkla başlayan evlilikler,cinsel haz ulaşımları artık aynı duyguyu yaşatmayınca yoksa artık birbirimizi sevmiyor muyuz saplantısı başlar..Evlilik iki bağımsız devletin birleşmesidir paylaşmaksa ödün vermektir, mutlu aşk yoktur evet olamazda.
İnsan doğası devamlı keşfetmek ister her şeye dokunmak ister, tatmak ister, yaşamsal heyecan ister, günümüz dünyasında kadının cinsel obje olarak ta kullanıldığını düşünürsek ,ve erkeğin en zayıf noktası olarak ta cinselliği ortaya koyduğumuzda çıkan sonuç budur...(ne kadar inkar etseler de toplumun her sınıfı için)
Aşk sürekli yaşanmak ister, cinsellikten ayrı düşünülemez. Varsa ayrı diyen yalan söyler...
Evlilik toplumsal bir durum .. Aşk bireysel.çelişkide burdan doğuyor.
Fazla ayrıntılara girmedim.Bunu felsefi,sosyoloji ve diğer nijilerle de ele alsak değişmez.
Evet ne kadar sonuca ulaşamıyacağınız olsanız bile ..
Konuyu biraz faklı bakış açıları getirip dağıtmamışımdır umarım. Yinede aşkı yaşamak güzeldir diyorum.
Evlilikten önce seks tabi ki etkilidir; Ama nasıl önceden erkek evlenmeden önce başka kadınlarla beraber olduysa., Evlendikten sonra bu duygu yoğunluğunu farklı şekillerde yaşamak isteyecektir. aaa.. Doğrumu yanlış mı onu yaşayanlara sorun kesinlikle yanlış cevap alacaksınız inkar edilecektir..! Kadın içinde aynı şey geçerli .. Varsayalım ne kadın nede erkek evlenmeden önce kimseyle bir cinsel birleşimde bulunmadı., O zamanda kültürel ve toplumsal durum ve yargılar sistem devreye girecek yine farklı bedenlerde arayışa girecektir..Bu doğasal bir durumdur .. Evlilik farklı bir paylaşım şeklidir.Aşkla başlayan evlilikler,cinsel haz ulaşımları artık aynı duyguyu yaşatmayınca yoksa artık birbirimizi sevmiyor muyuz saplantısı başlar..Evlilik iki bağımsız devletin birleşmesidir paylaşmaksa ödün vermektir, mutlu aşk yoktur evet olamazda.
İnsan doğası devamlı keşfetmek ister her şeye dokunmak ister, tatmak ister, yaşamsal heyecan ister, günümüz dünyasında kadının cinsel obje olarak ta kullanıldığını düşünürsek ,ve erkeğin en zayıf noktası olarak ta cinselliği ortaya koyduğumuzda çıkan sonuç budur...(ne kadar inkar etseler de toplumun her sınıfı için)
Aşk sürekli yaşanmak ister, cinsellikten ayrı düşünülemez. Varsa ayrı diyen yalan söyler...
Evlilik toplumsal bir durum .. Aşk bireysel.çelişkide burdan doğuyor.
Fazla ayrıntılara girmedim.Bunu felsefi,sosyoloji ve diğer nijilerle de ele alsak değişmez.
Evet ne kadar sonuca ulaşamıyacağınız olsanız bile ..
Konuyu biraz faklı bakış açıları getirip dağıtmamışımdır umarım. Yinede aşkı yaşamak güzeldir diyorum.