Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

AŞK MI? (1 Nolu Yazım)

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31
Öncelikle merhaba ben felsefe olimpiyatlarına hazırlanıyorum ve olimpiyatlara hazırlık olsun diye felsefi denemeler yazıyorum paylaşmak istedim

“Ruhtan çok nedeni seven ne kaba âşıktır.” Platon

AŞK MI?

Sevmek nedir? Ruhu sevebilir misin? Seven kim? KİM? Gözüm mü daha çok sever yoksa ruhum mu? Göz ruhu göremez. Ruh bedeni sevemez. Beden ve ruh düşman değil aksine bir bütündür.
Platon “Beden, ruhun mezarıdır.” der. Beden o kadar kötü değildir hatta kötü bile değildir. Günümüzde her organın nakli mümkünken beyin nakli imkânsızdır. Beden emir alır beyinden. İnsanı üçe ayıran Platon beyine ruh demiştir. Ruh beyinde saklanırken, beden mezar mıdır?
Ruh kimliktir, zihindir, akıldır… Beden somuttur, ruhun kontrol ettiği robottur. Her ruh bedendeyse ki öyle ruhlar görülmez bedenler görülür. Bedenler sevilir ama ruhlarla ilişki yaşanır. Sevilir demişken tekrar soruyorum, sevmek nedir? Sevmek ve sevilmek bedenin ihtiyacıdır diyelim. Beden sınırlı, ihtiyaç sınırlı, kapasitesi sınırlı… Sevmek ve Sevilmek doyum noktasına kadar vardır sonrası yoktur. Sevmek ve Sevilmek ruhun ihtiyacıysa bedenler aradan çekilsin. Aşk için size ölün diyemem ama sadece aşk için yaşamayın derim.
Aşk, Sevgi, Sevilmek ruhumuzdan bile soyuttur. Beyinde ruh vardır, beyne aşk, sevgi, sevilmek gibi saçmalıklar sokmak en büyük saçmalıktır.


20 Aralık 2010
 

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31
Arkadaşlar daha iyi yazılar için eleştiri (iyi ya da kötü) almalıyım. Düşüncelerinizi paylaşmanız beni mutlu eder.
 

oguz8891

Yeni Üye
7 Ocak 2009
86
0
0
2024
Sn Talha.Can ben bu konuda kendimi birikimli görmüyorum fakat belki bir yararı olur diye bir şeyler söylemek istiyorum izninizle.

İlk eleştirim yazınızın içeriği olacak. Ruh ve beden konusundaki fikirlerim şu an için yazıdaki ifadelerle uyuşmuyor. Ruha kimlik, akıl, zihin yakıştırmaları yapmışsınız. Ben bunlara katılmamaktan ziyade ne olduğuna dair farkındalığına ulaşamayacağımıza inanıyorum, ulaştığımızda ya da ulaştırıldığımızda dahi bu farkındalığın olmamasıyla önemini yitireceğini düşünüyorum.

İkinci eleştirim konuyu anlatma biçiminizle ilgili. Sürekli yargılara veya sorulara varışınız akıcılığı yavaşlatıyor. Şudur, böyledir, neden, kim bana göre okuyucuyu uzaklaştıracak, fazla kullanılmaması gereken anlatım biçimleridir. Çünkü sıkıcı sayılan bilgiye dayalı yazılar genelde böyledir. Okuyucu ile samimiyet ve mesafeyi iyi ayarlamak gerekir diye düşünüyorum. Ve okuyucunun üstüne bir atak şekilnde değil de; ya kendinize ya da bir başkasının yazıda özne olarak kullanılması ile okuyucunun rahatsız edilmeden yazının içine girmesi sağlanabilir.

Ayrıca; aşkı, sevgiyi beyinden ayırmışsınız, fakat bunu yaparken aşkın sevginin sizce neden, nasıl kaynaklandığını belirtmemişsiniz, yani yargınıza destekçi bulamamış ve bu yargınızda çok kişisel gözükmüşsünüz. Bir de sevgi ve aşkı birlikte sanki aynı şeyler gibi kullanmışsınız biraz karmaşa olmuş.
 

ayşenur

Yeni Üye
25 Ağu 2010
236
0
0
33
Evet sorular akıcılığı sağlar fakat bu kadar sık kullanmamalısın ve kendi hayatına dair bir şeyler olmalı yazının içinde, daha öznel olmalı, benim diyebileceğim bu kendimce...
 

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31
İlk yazım ve acemilik dolu yazım ve beni iyiye götüren merdivendeki ilk basamağım...
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst