AKP iktidarında 500'den fazla çocuk katledildi

ŞERİFE ORUÇ

ANKARA (DİHA) - AKP'nin 13 yıllık iktidarı boyunca polis tarafından çeşitli şekillerde 500'den fazla çocuk katledilirken, devreye sokulan savaş konseptiyle yine çocuklar hedef alınmaya başlandı. Erdoğan'ın 2006 yılında "Kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılacak" sözleriyle meşrulaştırılan çocuk katliamları silahların sustuğu 2013-15 yılları arasında durmadı.

Gündem Çocuk Derneği üyesi Ezgi Koman, Bir çocuğun katledilmesinin herhangi bir meşru tarafının olamayacağını belirterek, çocukların öldürülmesinin meşru kılınması ise devletin kendi siyasetine kılıf uydurması olduğuna dikkat çekti.

Türkiye halklarının desteğiyle barajı aşan HDP ile birlikte 13 yıllık iktidarının en büyük yenilgisini alan AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kürdistan'da 90'lı yılları aşan uygulamaları devreye soktu. Özellikle Kürdistan'da savaş konsepti kapsamında her türlü şiddet aracını devreye koyan ve sivil katliamlar gerçekleştiren AKP, seçim yaklaştıkça savaşın dozunu artırarak sokak ortasında katliamlar ve infazlar gerçekleştiriyor.

İsrail'i suçladı, İsrail'den geri kalmadı

Birçok bölgede Kürt halkı ise şehir merkezlerinde yoğunlaşan katliamların önüne geçebilmek için ise sokak başlarına hendekler kazarak 7'den 70'e nöbet tutuyor. Bütün vahşetiyle süren saldırılarla yine en çok Kürdistan'da yıllardır hedef haline getirilen çocuklar katlediliyor. Son günlerde savaşın giderek kendini her anlamda hissettirdiği Kürdistan'da sivil katliamlarda esas olarak çocuklar hedef alınıyor. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın, Diyarbakır'daki 2006 Mart olayları sırasında "Kadın da olsa, çocuk da olsa gözlerinin yaşına bakılmayacaktır" dedikten sonra çocuk infazlarının sistematik hale geldiği Türkiye'de son günlerde yine çocuklar hedef alınmaya başlandı. Öte yandan çocuk ölümlerinde 6 aylık olan Şilan Demir, annesinin kucağında başından aldığı gaz kapsülüyle 18 aylık Mehmet Uytun katledilen çocuklardan sadece bir kaçı olurken, savaş konseptiyle çocuk katliamları gündemdeki yerini koruyor.

Son bir ayda en az 3 çocuk katledildi

7 Haziran seçimlerinden sonra devreye konulan savaş konsepti ile birlikte son bir ay içinde en az 4 çocuk katledildi. Cizre'de yaralı halde elleri kolları bağlanan ve sokakta bekletilerek infaz edilen 17 yaşındaki Hasan Nerse 29 Temmuz'da, Ağrı'nın Diyadin ilçesinde çalıştıkları fırının odunluğunda katledilen Emrah Aydemir (15) ve Orhan Aslan (16) 12 Ağustos tarihinde polis tarafından katledildi, onlarcası yaralandı. Yine Girê Spî sınırında 15 Ağustos tarihinde 15 yaşındaki Mihemed Hesen Bunyamîn, askerler tarafından vurularak katledildi.

AKP döneminde 500'den fazla çocuk öldürüldü

Türkiye'de AKP döneminde yaşanan ve raporlara yansıyan çocuk ölümleri ürkütücü boyutlara ulaştı. 28 Mart 2006 serhildanında 7, Kobanê serhildanında 5 çocuğun öldürüldüğü ve neredeyse her gün bir çocuk katliamının yaşandığı Kürdistan'da İHD verilerine göre, 11 yılda 241; bu alanda çalışma yürüten kimi STK'lerin verilerine göre ise, yine 11 yıllık dönem içinde 477 çocuk devlet tarafından katledildi. AKP'nin 13 yıllık iktidarı dikkate alındığında katledilen çocuk sayısı 500'ü aşıyor.

Çözüm sürecinde dahi çocuk katliamları devam etti

2013 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yayınladığı deklarasyon ile birlikte 2.5 yıl boyunca süren çatışmasızlık sürecinde dahi AKP polisi tarafından çocuk katliamları durmadan devam etti. Silahların sustuğu dönemde Gezi ve Kobanê serhildanları gerekçe gösterilerek çok sayıda çocuk katledildi. Kimi raporlara göre silahların sustuğu bu dönemde, 2013-2015 tarihleri arasında toplamda 15 çocuk katledildi. Sadece Kobanê serhildanı sırasında, Mardin Dargeçit'te Sinan Toprak, Siirt Kurtalan'da Yusuf Çelik yine Siirt'te Davut Nas, Diyarbakır'da Hüseyin Dakak, Bawer Şeyhanlıoğlu polis ve hizbullahın saldırılarında hayatını kaybetti.

10 yıldır çocuk hakları için mücadele ediyor

Çocuklara yönelik hak ihlalleri ve ölümler üzerinde çalışma yürüten Çocuk Gündem Derneği üyesi Ezgi Koman, yaşanan çatışma ortamının çocuklar doğrudan etkilediğini belirtti. Çatışmasızlık süreciyle birlikte barış toplumsallaşması girişiminin devreye girmesiyle herkesin yaşamında olumlu değişmelere yol açtığını bununla birlikte çocukların yaşantısında da olumlu değişiklikler olduğunu ifade eden Koman, "Hepimiz müzakere sürecinden çok umutluyduk. Bu son dönemde yaşananlar bize 90'lı yılları aşan uygulamaları hatırlatıyor. Bundan dolayı da kaygılıyız" dedi.

'Olan bitenler kaygı verici'

Devlet kendi bünyesinde yaşayan bütün sivillerin yaşam hakkını koruması gerektiğini ancak devletin şuan ülkede yaşayan bütün insanların yaşam haklarını ihlal ettiğine dikkat çeken Koman, "Bunların hesaplarının sorulması gerekiyor. Biran evvel bu şiddet ortamının sona ermesi müzakere süreçlerin yeniden başlaması ve masaya oturulması gerekiyor. Şuanda olan bitenler çok kaygı verici" diye konuştu.

'Çocukların öldürülmesinin hiçbir meşrutiyeti yok'

30 yıldan fazladır süren savaş ortamında çocukların şiddete maruz kaldığını kaydeden Koman, çocukların yıllarca savaş içerisinde yakınlarının katledilmesine, şiddete, işkenceye ve haksızlıklara tanık olduklarını ifade etti. Bir çocuğun katledilmesinin herhangi bir meşru tarafının olamayacağını belirten Koman, "Gerilla dahi olsa hiçbir çocuk katledilemez. Her kim olursa olsun çocukların mutlaka korunması gerekiyor. Bu savaş kuralları açısında da insan hakları kurları açısından da böyledir. Çocukların öldürülmesinin meşru kılınması ise devletin kendi siyasetine kılıf uydurmasıdır" şeklinde konuştu.

Koman, "90'lı yıllardan korkuyoruz ama şunu da görmek gerekiyor. Bu kez toplumlar halklar buna eskisi gibi inanmıyorlar. Bir şeyler kırıldı artık bir barış ortamına yol alındı. Bu savaş siyaseti dayatması işe yaramayacak" dedi.

'Bir an önce çatışmalı sürece son versin'

Yeniden ağır hak ihlalleri ile karşı karşıya olduklarını ve bu yüzden barış inşasına başka şekilde yön vermek gerektiğine dikkat çeken Koman, seçimden sonra devreye sokulan savaş konseptinde hak ihlallerine uğrayan ve katledilen çocuklarla ilgili rapor hazırlığı içerisinde olduklarını söyledi. Raporla ile birlikte yerelde de çalışmalar yapacaklarını ifade eden Koman, şunları kaydetti: "Biz her yıl Türkiye'de çocuk hak ihlalleri raporları hazırlıyoruz. Kaç çocuğun katledildiğine, hak ihlalline maruz kaldığını belirteceğiz ama bu sayı çok da önemli değil. Bu ülkede bir çocuk dahi yaşamını yitiriyorsa, hak ihlalline uğruyorsa bile buna göre önlemlerin alınması gerekiyor. Hangimizin üzerine ne düşüyorsa gereklerini yerine getirmek gerekiyor." Koman, devlet yetkililerine "Bir an önce bu çatışmalı sürece son verin. Doğrudan sivil halka uygulanan şiddeti acilen sona erdirsin. Bunların akıbinden de barış süreci için müzakere sürecine geçin" çağrısı yaptı. -