- Konbuyu başlatan
- #1
E
evrensel-insan
Ziyaretçi
Dogal zihniyet ve onun dogal egosunun dusuncesinin temeli akilciliga dayanir.
Akilcilik, aklin yatkinligi, dogrulugu, sabitligi, sahipligi,savunusu, bencilligi, cikari, ayrimciligi, gucu,otoritesi olarak, ya bireyci, ya toplumcu, ya benci, ya bizci v.s. ortaya konur.
Akilciligin temeli metafizik ve etigin, insandisi ve insanlikdisi temelini teskil eder. Akilcilikta, birin ne turu, ne de kendisi mevcut degildir. Aklinin bilincalti, otomatik yerlesmis, alisilagelmis; ve de dogumdan kendisine verilmis; cinsiyeti, milliyeti, dini, ahlaki, toplumu ve de elde ettigi, kisisel ya da toplumsal inancsallari (olumlu/olumsuz), ideolojileri, degerleri, verileri ve tabulari vardir. Akil, kendini goremedigi icin, kendini de dusunemez (burada bireyci akilciligi, bencilligi ve egoizmi metafizik ve etik ideolojik inancsal dogrular olarak, nihilizm sonrasi, farkli yere koymak lazim)
Akil, sadece; kendi her turlu degeriyle, bir seyi anlamaya; yani; kendi degerlerine paralelligini ve karsitligini mukayese etmeye yarar. Akil, kendi disinda kalan her turlu dile gelimi, kendisine bir saldiri, bir satasma, bir terslik, bir olumsuzluk olarak anlar. Eger bu anlayis iman duzeyinde ise, zaten bu anlama bir rahatsizliga ve korunma/kollamaya donusur.
Ornek verelim. Akli milliyetcilik/irkcilik ile imanlasmis bir dile gelimin, bunun disindaki bir milliyeti, irki algilamasi mumkun degildir.
Akli, materyalizm ile imanlasmis bir dile gelimin, idealizmi algilamasi mumkun degildir.
Akli herhangi bir dini inanc ile imanlasmis bir dile gelimin, din disiligi, dinsizligi algilamasi mumkun degildir.
Iste bu ve buna benzer algilayamama nedeni; kendi imani disindaki dile gelimin, akla bir saldiri, bir karsi cikis, bir mudahele v.s. temelli bir alginin savunuya, kollamaya, korumaya gecisidir.
Iste akil, bu temelde algilayamaz, gozlemleyemez, notr olamaz, empati kuramaz, disaridan bakamaz, gercekci olamaz, memnunsuz, mutlusuz duramaz,
Aksine, ispatci, kesinlikci, dogrucu, sabit, sahipli olmak ve bu degerlerini kaybetme durumunda olmamalidir. Eger boyle bir durum akilca hissedilirse, savunu, koruma ve kollama baslar.
Akil sadece kendi tarafindan, kendi yanindadir. Aklinhem kendisi, hem de karsiti yoktur ve akla gore olmamalidir.
Cunku akil, sahipligi ve sabitligi, ayni zamanda psikolojinin de temelini teskil eder.
Aklin algilanmasi, bilinc ve farkindaliga cikmasi; insanoglu turu ve birinin her yonunun o kadar cok algilanmasini saglar.
Akilcilik, aklin yatkinligi, dogrulugu, sabitligi, sahipligi,savunusu, bencilligi, cikari, ayrimciligi, gucu,otoritesi olarak, ya bireyci, ya toplumcu, ya benci, ya bizci v.s. ortaya konur.
Akilciligin temeli metafizik ve etigin, insandisi ve insanlikdisi temelini teskil eder. Akilcilikta, birin ne turu, ne de kendisi mevcut degildir. Aklinin bilincalti, otomatik yerlesmis, alisilagelmis; ve de dogumdan kendisine verilmis; cinsiyeti, milliyeti, dini, ahlaki, toplumu ve de elde ettigi, kisisel ya da toplumsal inancsallari (olumlu/olumsuz), ideolojileri, degerleri, verileri ve tabulari vardir. Akil, kendini goremedigi icin, kendini de dusunemez (burada bireyci akilciligi, bencilligi ve egoizmi metafizik ve etik ideolojik inancsal dogrular olarak, nihilizm sonrasi, farkli yere koymak lazim)
Akil, sadece; kendi her turlu degeriyle, bir seyi anlamaya; yani; kendi degerlerine paralelligini ve karsitligini mukayese etmeye yarar. Akil, kendi disinda kalan her turlu dile gelimi, kendisine bir saldiri, bir satasma, bir terslik, bir olumsuzluk olarak anlar. Eger bu anlayis iman duzeyinde ise, zaten bu anlama bir rahatsizliga ve korunma/kollamaya donusur.
Ornek verelim. Akli milliyetcilik/irkcilik ile imanlasmis bir dile gelimin, bunun disindaki bir milliyeti, irki algilamasi mumkun degildir.
Akli, materyalizm ile imanlasmis bir dile gelimin, idealizmi algilamasi mumkun degildir.
Akli herhangi bir dini inanc ile imanlasmis bir dile gelimin, din disiligi, dinsizligi algilamasi mumkun degildir.
Iste bu ve buna benzer algilayamama nedeni; kendi imani disindaki dile gelimin, akla bir saldiri, bir karsi cikis, bir mudahele v.s. temelli bir alginin savunuya, kollamaya, korumaya gecisidir.
Iste akil, bu temelde algilayamaz, gozlemleyemez, notr olamaz, empati kuramaz, disaridan bakamaz, gercekci olamaz, memnunsuz, mutlusuz duramaz,
Aksine, ispatci, kesinlikci, dogrucu, sabit, sahipli olmak ve bu degerlerini kaybetme durumunda olmamalidir. Eger boyle bir durum akilca hissedilirse, savunu, koruma ve kollama baslar.
Akil sadece kendi tarafindan, kendi yanindadir. Aklinhem kendisi, hem de karsiti yoktur ve akla gore olmamalidir.
Cunku akil, sahipligi ve sabitligi, ayni zamanda psikolojinin de temelini teskil eder.
Aklin algilanmasi, bilinc ve farkindaliga cikmasi; insanoglu turu ve birinin her yonunun o kadar cok algilanmasini saglar.