Ağlıyoruz...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde sherlockholmes tarafından oluşturulan Ağlıyoruz... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 840 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Ağlıyoruz...
Konbuyu başlatan sherlockholmes
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Celebhol

sherlockholmes

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
30 Kas 2016
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Nerden başlamalı bilmiyorum etnik ve dinci terör ülkeleri vuruyor savaşlar insanların belini büküyor devletler silahlara yatırım yapıyor kin gözyaşı heryerde bu sene de çok ağlayacağız sanırım artık bölünerek kafa keserek uçaklardan çocukları bombalayarak iyinin iyiliğin gelmeyeceği çok açık bu sene kürtlüğü türklüğü islamcılığı komunızmi hristiyanlığı yahuduliği unutun bunlar çoktan kirlenmiş bizlere temiz bir çerceve lazım ....

Ahlak dedik kardeşlik dedik paylaşalım bölüşelim dedik ama olmuyor yeni yılda kaç çocuk anasız babasız kalacak kaç çocuk ölecek dinciyseniz sufi yaşamı benimseyin kimseye zararınız olmasın,milliyetçi iseniz artık ölümle geleceğin kurulmayacağını öğrenin komunist iseniz humanizm ile hareket edin çünkü ancak sabr edenler vicdanlarına kendilerine huzur getirir..

Bir kez daha TERÖRE HAYIR...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
sanmıyorum (ağlıyoruz için)
(karmaşık bi eylem-oldukça karmaşık ( zeki ve karmaşık bi üst aklın tasarımı)
halkın sempatisini beğenisini topluyor-terörü içselleştiriyor, bir wau havası var-adam elini kolunu sallıyarakta çıkıyor ordan- terör havası hiç yok yalana dolana gerek yok
tarayana öykünen bile var çünkü adam canlı hala şov gibi
acılar ve karmaşa uzaktan tv (ya da film felan -aksiyon) izlemek gibi(gizli haz-çekicilik var burda?)
öldürülebilecek-öldürülmesi az tepki çekecek magazinselleştirilecek ve milletin ölüm *** ("pornografikleştirip"*) sadece kamera görüntülerini/olay anını-gizli kanı ve karmaşayı tuhafça gizliden merak edeceği arkadan az acıyacağı-tipik ilginç) ya da nispeten daha az umursanacak (ancak suları bulandıracak ilginç durumlu) bi grup/ya da kitle

yılbaşı gecesi seçiliyor
daha önceden basına noel/yılbaşı kutlamaları ile ile ilgili çelişkili haberler servis edilmiş, onlarla birleştiriliyor. Din ve hükümet (ya da gericilik) karşıtlığı ya da seküler yaşamları tehdit kaygısına yönelik baskı ile ivmelenmiş çıkışlara gebe bayır.
Ahmet şık bildirmiş-noele' dikkat-cübbeliye dikkat
akit yazarları milat yazarları devreye giriyor iyi oldu diyor ya da gemiş haberkeler servis ediliyor
hakemin biri iyi oldu diyor
kollama 91. bölüm haberleri servis ediliyor

aynı gün-öncesi-el bab da ki askeri birliğe nerdeyse 100 kişilik ekip saldırmış ve başarısız olmuş-geri püskürtülmüş
ateşkes anlaşmaları sürüyor. rusya iran müttefiklikleri
İçerde tutuklamalar artıyor ve yoğun
rusya ile müttefiklik ve dostluk paylaşımı-bilgi paylamışı yoğun
35 rus diplomat abd den sınır dışı edilmiş ve bu Putin'den tepki görmemiş
sakin tavrını korumuş ve herhangi psikopatik/bulanık sonuç doğuramamış
trump koltuğa oturmak üzere/yakın

etnik ve dinci terör mi ? acaba--küresel maşa/küresel terör-kitlesel terör
oizm bu buizm ve milletler olmasa da bu güç istenci ve sahip olma istenci ve hırsı ve sahipliği koruma hırsı ve para dürtüleri devam edecektir
(Yaşamı hakkında ya da dış dünya hakkında (orada olup bitenler hakkında fikir sahibi olmayan ve kendi yönetimini devretmiş ve sadece kendi yönetimini yanlış kişiye ve gruba devrettiğini sorgulayarak diğer kitleyi -ya da sözde yönetimi yönetim yanlışını suçlayan (ve salt bunu görebilen) ilginç kitle bunları ne yazık ki deneyimleyecektir)

-özal rusya vs. haberi bile servis edildi

hükümet istifa etmelidir söylemleri geliyor
chp batıyor/irtifa kaybı-titanik - Bi dünya gerçeği var ilginç. Konjektür var ve seçimler var, ilginç.
Sivil, siyasi sorumluluk, siyasiler sorumludur açıklamaları geliyor- /ilginç bilinç-vicdan
tedirginler yanlış atıyor
Çifte ya da trouble dezenformasyon/en az iki üç tane dezenformatif haber gözler önüne seriliyor
amerikalılar gelmişti/istihbarat vermişti -noel baba kılıklıydı felan; yanlış katil fotografı felan
sosyal mi medya? asosyal mi medya?
ilginç elektrik kesintileri varmış-sibermiş mibermiş- bibermiş

---
karlov
kollama 90. bölüm devreye giriyor ve onunla trt nin bir başka dizisi ve dizinin metin yazımcıları felan sorgulanıyor
öncesinde halep açıklamaları var
halep çatışmaları için İranlı Şii grupların muhaliflerin tahliye için ateşkesi bozduğu ateş ettiği yorumları geliyor
millet İran büyükelçiliği önüne geliyor. İran ve Rusya aleyhine kışkırtılıyor
Katilin Cumhurbaşkanının koruması/koruma ekibinden olduğu olduğu haberleri servis edilir-ediliyor
Daha bir kaç hafta öncesinde Cumhurbaşkanlığından Suriye de amacımız Esad'ı devirmek açıklaması gelip Rusya tarafında tekzip ettirilmiştir
bugünlerde hala genel medya (ya da kitle bilinci-halk bilinci)/ rusya karşıtıdır
-Sosyal medyada ilginç Halep paylaşımları yapılıyor
sosyal medya pompalanıyor
-Basında ilginç Halep paylaşımları yapılıyor
Putin gaza gelmiyor-
Putin kimseyi sınırdışı etmiyor

herkes polisin saflığına/kandırılmışlığına ya da güdülümüne bakıyo ilginç-izleyen kitlede güdülmüş/kontrolörlü imajı var-
kontrol sizde değil mesajı ya da ama şey var
Sanırım kitle (derin bilinçaltı) polise acıyor- Bilgisizlik-bilinçsizlik ya da manipüle edilmişlik, yaşamı ve bilinci çalınmışlık vb. üzerinden
Adam orda yapay duruyor ve sekiz kasıntıyla hiç kendi değil
Karlov fil ya da başka bi taş gibi-Ordaki sahne ve tuhaflık- (açıklayamama ile birlikte yerleştirlmişlik-yapılmışlık) aklımdan gitmeyecek

Okan Bayülgen 'Haber bülteni pornografidir'
Sosyal medya bağımlılığını ağır bir pornografi olarak tanımlıyorum ben. -okan Bayülgen

---

herşey herşeyi gözler önüne seriyor

-
herneyse o aklın görmedikleri çok-anlamadıkları çok

ilginç her ne hedefliyorlarsa olmayacak ilerleyen ve kütleleyen çabalarda da bu?
ilginç daha fazla kenetlenecekler merak etmeyin!

gerçek bir hedef vuramayacaklar çünkü gerçek bir hedef yok
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tanrılar,krallar (devlet) ve Tanrı Krallar (devlet yöneticileri-örgüt liderleri) için savaşmayı ne zaman bırakacağız. Din ve dinin yüklediği düşünce kalıpları birileri tarafından çok kötü kullanılıyor. insanlara savaş isteyen bir Tanrı olamayacağını anlatmanın bir yolu bulunmalı. sağ kalırsan ganimet ölürsen cennet vadeden bir Tanrı olabilir mi? diğerini kendi yaratmamış gibi kendi dinine inanmayanı öyle yada böyle sebeplerle öldüreni nasıl cennete alıyor bu Tanrı.

toplumlarında suçu var bu dinleri sorgulamıyorlar kuşaktan kuşaga devam ediyor ve kurtulmasıda öyle kolay değil. her ana baba sorgulamadan çocuguna verdiği dinden sorumludur..
 

Celebhol

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
17 Eyl 2016
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türkiye hep kanla ve baskıyla çevriliydi. 89-99 arasındaki devlet PKK çatışmasında, bağımsız insani örgütler tarafından yapılan araştırmaya göre, 4600 sivil öldürüldü. Bunların 1200'ü PKK, 3400'ü devlet tarafından gerçekleştirilmişti (1).

Bundan önce ünlü 80ler ve 70ler dönemi vardı. O zaman yaşanan katliamlar ve baskılar için bir referans göstermem gerekmez sanırım. Onlardan önce 60lar ve 50ler, yani -yine- otokrasiye eğilimli hükümetler vardı. Yetki suistimali üst düzeydeydi. Tabii, bu dönemlere dağılmış darbeler de var. Daha da geriye gidilecek olursa, tek parti hükümeti, yani göstermelik bir demokrasiye sahiptik. Ülkenin kuruluş döneminin zaten ne kadar şiddetli geçtiğini herkes biliyor.

Kısacası, her zaman için şiddet ve baskı vardı bu ülkede. Ayrıca anayasamız ve demokratik yapımız da zayıftı. Özellikle 82 anayasası, yürütmeyi frenleyecek olan yargının yetkisini zayıflatmıştı. Şu an, yürütmenin kontrolden çıkmasında önemli bir payı vardır. Tabii, bir de baraj saçmalığı var ki, herhangi bir demokrasinin önündeki en büyük engellerden birisi. Hükümetin, yani yürütmenin işine yaradığı için kaldırılmadı da.

Sokaktaki adama çıkıp "Demokrasi nedir?" diye sorsak, "Oy vermektir," özetinden öte bir şey söyleyemez. Bu ülkede demokrasi hiç bir zaman anlaşılmadı. Hak hiç bir zaman anlaşılmadı. Hukuk devleti nedir, hiç bir zaman anlaşılmadı.

"Teröre hayır," demekle malesef hiç bir şey değişmiyor. Tabii ki, bu tepkiye kesinlikle sempatiyle bakıyorum. Katliam çağrısı içermiyor, hatta buna karşı çıkıyor. Ancak, tek başına aşırı derecede yetersiz. Kesin ve net çözümlere, sağlıklı eleştirilere ihtiyacımız var. Yetersiz kalan sorumlulardan veya bilerek bu durumları körükleyenlerden, bu atmosferi yaratanlardan, bu oluşumları destekleyenlerden hesap sormalıyız. Kısacası, halk hükümetten -hukuki olarak- hesap sorabiliyor olmalı. Bu olayın yükümlüleri onlardır. Bu olayların oluşması için bütün koşulları yarattılar, barışçıl söylemlerde bulunacaklarına bütün nefretleri körüklediler. MİT tırları olayı ve diğerlerinin açığa çıkardığı çok daha karanlık bağlantılar da mevcut.

Ancak, bu gerçekleşmeyecek. Türkiye'de kitleler kendiler için neyin iyi olduğunu bilmezler. Çocuklar gibi "Şöyle olsa keşke," derler ama bu amaca ulaşmak için ne yapılması gerektiğinin farkında değillerdir. Problemi çözmeyi geçtim, onun oluşmasının sebeplerini bilmezler. Aynı zamanda, hakkını istemenin marjinallik, anarşistlik ve solculuk (bunlar kötü şeylermiş gibi) olduğunu düşünürler. "Sorun yaratıcı" kimse olmamak öğretilmiştir. Boyun eğ, uzatılan eli öp, ağzının içine tükürülse bile, o tükürüğü yut. Bize öğretilenlerin özeti budur. Biat kültüründe yetişmişiz. Düşünen insanlar değil, "büyüklerin" -ki bu büyükler aslında ne kadar küçük insanlardır- dediklerine uymaya programlıyızdır. Hiç kimse, kendisine öğretilen değerleri ve kavramları sorgulamaz "Acaba bunlar doğru mu?" diye. "Fazla yorma, kafayı sıyırırsın sonra."

Bu karanlık koşullar, belki distopik bir sonla bitecek, belki de daha gri bir geleceğe bağlanacak fakat hiç bir zaman, bu olması gerektiği gibi ve olması gereken sebeplerden olmayacak. Bir hukuk devleti kurulmayacak. İnsanlar bilinçlenmeyecek. Barış ve haklar ön planda olmayacak. Hangi geleceğe gidersek gidelim, şiddet dolu olacak çünkü bu ülkenin insanları başka bir dil bilmiyor.

Ancak, bu umutsuzluğuma rağmen boyun eğmeyi reddediyorum. Kaderi değiştiremesek bile, bunu denemek bir meziyettir. Bunu öğretemedik insanlara işte. Kabullenmek yerine, karşı çıkmayı öğretemedik. Şu an bu satırları yazmamın nedeni de bu. Zaten, bu baskı artarken ona boyun eğmeyi kabullenirsek, sonumuzu sadece daha da hızlandırırız.

Not: Bu yeni gelen baskı rejimiyle nasıl baş edileceği hakkında şöyle bir yazı var;

1. Ceren Belge, 2016, Civilian Victimization and the Politics of Information in the Kurdish Conflict in Turkey
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst