- Konbuyu başlatan
- #1
AĞLATAN MUTLULUK
Çıksam şimdi güzelliğin gökyüzüne,
Dolaşsam,
Görsem bütün tanrısal sevgileri,
Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam,
Anlatsam o ağlatan mutluluğu,
Bilmem inanır mı bana mavilikler..
Suskun bir coşkunun doruklarında,
Pürköpük ve rüzgarlı
Bir nehir kahkahasıydı gözyaşı.
Vivaldi böyle dinlenirmiş meğer,
Mutluluk bile sensiz çekilmezmiş,
Ben ki yaşamı toprak bilmiştim,
Nice tohumlar ekmiştim bunca yıl,
Geç anladım,
Aşkın tohumu sensiz ekilmezmiş.
Sessizlik açarken zulüm bahçeleri,
Gözlerinde bir anda dört mevsim,
Her mevsimin güzelliğinde sen,
Bunca ayrık ve diken içinden
Güle çıkmak işte budur desem,
Bilmem inanır mı bana çiçekler..
İçimde sayısız denizlerin şahlandığı
O günü tarihlesem şimdi,
Irmak ırmak çizsem zamanın yüzüne,
Adına sonsuzluk desem,
Ve her saniyesini o sonsuzluğun,
An be an şiirleştirmek istesem,
Bilmem inanır mı bana sözcükler...
UNUTULMUŞ BİR AKŞAM TÜRKÜSÜ
Yalnızlığın üstüne incecik bir beyazlık
Örtüsü örttü karlar,
Şimdi kar tanelerini kocaman rüzgarlarda
Eğiriyor kemanlar.
Aramasan da olur, bozuldu büyü,
Aramasan iyi olur, kar başladı,
Uzun günlere çok var,
Az önce doğan gün aydınlanmadan,
Kararmaya başladı.
Ben bu karlarda sessizce eskidim,
Kemanlar arka çıkınca sessizliğime,
Göz gözü görmez kemanlar,
Yokluğunu adınla çalmaya başladı.
Yalnızlığın üstüne koyu bir korkusuzluk
Örtüsü örttü camlar,
Ölümümü sıcacık yünler gibi
Eğiriyor kemanlar...
Çıksam şimdi güzelliğin gökyüzüne,
Dolaşsam,
Görsem bütün tanrısal sevgileri,
Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam,
Anlatsam o ağlatan mutluluğu,
Bilmem inanır mı bana mavilikler..
Suskun bir coşkunun doruklarında,
Pürköpük ve rüzgarlı
Bir nehir kahkahasıydı gözyaşı.
Vivaldi böyle dinlenirmiş meğer,
Mutluluk bile sensiz çekilmezmiş,
Ben ki yaşamı toprak bilmiştim,
Nice tohumlar ekmiştim bunca yıl,
Geç anladım,
Aşkın tohumu sensiz ekilmezmiş.
Sessizlik açarken zulüm bahçeleri,
Gözlerinde bir anda dört mevsim,
Her mevsimin güzelliğinde sen,
Bunca ayrık ve diken içinden
Güle çıkmak işte budur desem,
Bilmem inanır mı bana çiçekler..
İçimde sayısız denizlerin şahlandığı
O günü tarihlesem şimdi,
Irmak ırmak çizsem zamanın yüzüne,
Adına sonsuzluk desem,
Ve her saniyesini o sonsuzluğun,
An be an şiirleştirmek istesem,
Bilmem inanır mı bana sözcükler...
UNUTULMUŞ BİR AKŞAM TÜRKÜSÜ
Yalnızlığın üstüne incecik bir beyazlık
Örtüsü örttü karlar,
Şimdi kar tanelerini kocaman rüzgarlarda
Eğiriyor kemanlar.
Aramasan da olur, bozuldu büyü,
Aramasan iyi olur, kar başladı,
Uzun günlere çok var,
Az önce doğan gün aydınlanmadan,
Kararmaya başladı.
Ben bu karlarda sessizce eskidim,
Kemanlar arka çıkınca sessizliğime,
Göz gözü görmez kemanlar,
Yokluğunu adınla çalmaya başladı.
Yalnızlığın üstüne koyu bir korkusuzluk
Örtüsü örttü camlar,
Ölümümü sıcacık yünler gibi
Eğiriyor kemanlar...