Acı Beden Düşüncelerinizle Nasıl Beslenir ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde Epilogue tarafından oluşturulan Acı Beden Düşüncelerinizle Nasıl Beslenir ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,844 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Acı Beden Düşüncelerinizle Nasıl Beslenir ?
Konbuyu başlatan Epilogue
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan glsezinrs

Epilogue

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
279
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Acı beden, çoğu insanın içinde yaşayan yarı otonom bir enerji biçimidir ve
duygulardan oluşan bir varlıktır. acıktığında ve kendini yenileme zamanı
geldiğinde, uykusundan uyanır. Buna ek olarak, herhangi bir zamanda herhangi
bir olayla tetiklenerek de harekete geçebilir. En önemsiz olayı, birinin
söylediği ya da yaptığı bir şeyi ve hatta bir düşünceyi tetik olarak
kullanabilir. Eğer yalnız yaşıyorsanız ya da o sırada yakınınızda kimse
yoksa, acı beden sizin düşüncelerinizle beslenir. Aniden, düşünce sisteminiz
belirgin bir şekilde olumsuz hale gelir. Genellikle, bu olumsuz düşünce
krizi başlamadan önce zihninize olumsuz bir duygu dalgasının girdiğini fark
etmezsiniz; endişe ya da öfke gibi. Bütün düşünceler enerjidir ve acı beden
şimdi düşüncelerinizin enerjisiyle besleniyordur. Olumlu -olumsuz
düşünceler; aynı enerjidir ama farklı bir frekansa sahiptir. Acı beden,
mutlu ve olumlu bir düşünceyi hazmedemez.

Her şey, sürekli hareket halinde olan enerji alanlarıyla titreşirler...
Düşüncelerin kendilerine ait bir frekans alanı vardır ve olumsuz düşünceler
daha alt seviyelerde kalırken, olumlu düşünceler daha üst seviyelere çıkar.
Acı bedenin titreşim hızı, olumsuz düşüncelerin titreşim hızıyla aynıdır ve
acı bedenin sadece olumsuz düşüncelerle ve duygularla beslenebilmesinin
nedeni de budur.

Acı bedenden yayılan duygu, kısa süre içinde düşünce sisteminizi etkisi
altına alır ve zihniniz acı bedenin kontrolü altına geçtiğinde, düşünce
sisteminiz de olumsuz hale gelir. Kendinizi tamamen o sesin söyledikleriyle
tanımlar, bütün bozuk düşüncelerine inanırsınız. O noktada, mutsuzluk
bağımlılığı yerleşir.

Sorun olumsuz düşünce trenini durduramamanız değildir; durdurmak
istememenizdir. Acı beden için, acı zevktir. Bütün olumsuz düşünceleri
iştahla yutar. Aslında, şimdi zihninizdeki ses, acı bedenin sesidir. Acı
beden ve düşünce sisteminiz arasında kötücül bir döngü oluşur. Birkaç saat
ya da birkaç gün sonra,kendini tazeleyip beslenmesini tamamlayarak uykusuna
geri döner ve arkasında enerjisi tükenmiş bir organizma ve hastalıklara
karşı daha açık bir fiziksel beden bırakır. Eğer bu size psişik bir asalak
gibi göründüyse, haklısınız, çünkü gerçekten öyledir...

Bu alıntı: ECKHART TOLLE-Var Olmanın Gücü adlı eserinden yapılmıştır..
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
varsayalım doğru söylüyor; ama çözüm nerde. yok.. o zaman bu yazının bir anlamıda yok.

şimdi ortada bir yazı var uzman adı altında bir şahıs yazmış ,okuyucu okudu kendine göre yorumlar getirdi.çözümü aramıyacakmıdır, insan o yok. neden sorun var o zaman sorun yoksa yazı da yoktur değilmi; melisa polen.. bu dünyada en sevilmeynler süreklisoru yaratan ama çözüm getiremeyenlerdir.kısır döngü devam ediyor. çözüm getiremekte çözmez uygulanırlığı nedir. kim kimi kandırıyor. sevgil melisa polen...
 

Epilogue

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
279
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
varsayalım doğru söylüyor; ama çözüm nerde. yok.. o zaman bu yazının bir anlamıda yok.

şimdi ortada bir yazı var uzman adı altında bir şahıs yazmış ,okuyucu okudu kendine göre yorumlar getirdi.çözümü aramıyacakmıdır, insan o yok. neden sorun var o zaman sorun yoksa yazı da yoktur değilmi; melisa polen.. bu dünyada en sevilmeynler süreklisoru yaratan ama çözüm getiremeyenlerdir.kısır döngü devam ediyor. çözüm getiremekte çözmez uygulanırlığı nedir. kim kimi kandırıyor. sevgil melisa polen...


Şöyle ki sn şehrin yabancısı ; Benim açtığım konuların sizde garip bir sıkıntı yarattığının örneğini üye olduğum zamanların hemen akabinde gördüm diyebilirim .
Bir takıntı halini aldım sizde sanırım . Neden mi ? Sizinde söyleminiz gibi 'geçici haz ve ego taminkarlığı'dır . Kendiniz adına.Diye düşünüyorum ben .Neden bu kadar kasıntı ediniyorsunuz kendinize .Benim görülerim değerlerim sizinkilerle örtüşmek durumunda hiç değil böyle bir lüksünüz yok.Kaldı ki size bu hakkı vermem .
Sizin yaklaşımınız senin sunun doğru değil benim görüşüm doğrudur , şeklinde .Ben bir konu açtığımda kendi görüşümü sunar sizlerinde ilgisini çektiği sürece katılmanızı isterim ve ayrıca burada benim konu hakkındaki görüşüm farklı sizinki farklıdır . Aynı doğrultuda olmak diye bir durum söz konusu olamaz.Aynı düşünceyi görüşü savunup duracaksak herkes ve herşey aynı olucaksa neyin anlamı ve önemi kalıyor.
Bunu önce kabullenmeniz gerekir . Ve benim konularım konu dışı sunular ve bir faydası ve anlamı olmadığı görüşündeyseniz ki bunu belirttiniz okumayıp değerlendirmeyip değinmeyiniz lütfen sunularımı.

Değerli okurlar ve Adminler de aynı kanıdaysa yekten silinsin tüm katılımlarım .

Okuyacağınız üzre sorunuza bambaşka bir yorum getirdim sorunuza özde bir yanıt vermek adına .

Okurlara ve yetkililere saygılar .
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Şöyle ki sn şehrin yabancısı ; Benim açtığım konuların sizde garip bir sıkıntı yarattığının örneğini üye olduğum zamanların hemen akabinde gördüm diyebilirim .
Bir takıntı halini aldım sizde sanırım . Neden mi ? Sizinde söyleminiz gibi 'geçici haz ve ego taminkarlığı'dır . Kendiniz adına.Diye düşünüyorum ben .Neden bu kadar kasıntı ediniyorsunuz kendinize .Benim görülerim değerlerim sizinkilerle örtüşmek durumunda hiç değil böyle bir lüksünüz yok.Kaldı ki size bu hakkı vermem .
Sizin yaklaşımınız senin sunun doğru değil benim görüşüm doğrudur , şeklinde .Ben bir konu açtığımda kendi görüşümü sunar sizlerinde ilgisini çektiği sürece katılmanızı isterim ve ayrıca burada benim konu hakkındaki görüşüm farklı sizinki farklıdır . Aynı doğrultuda olmak diye bir durum söz konusu olamaz.Aynı düşünceyi görüşü savunup duracaksak herkes ve herşey aynı olucaksa neyin anlamı ve önemi kalıyor.
Bunu önce kabullenmeniz gerekir . Ve benim konularım konu dışı sunular ve bir faydası ve anlamı olmadığı görüşündeyseniz ki bunu belirttiniz okumayıp değerlendirmeyip değinmeyiniz lütfen sunularımı.

Değerli okurlar ve Adminler de aynı kanıdaysa yekten silinsin tüm katılımlarım .

Okuyacağınız üzre sorunuza bambaşka bir yorum getirdim sorunuza özde bir yanıt vermek adına .

Okurlara ve yetkililere saygılar .

sevgili melisa polen; neden böyle bir garip bir sıkıntı yarattığını düşündünüz?bu gariplik sakın siz konuyu açıyor ve o konuda yorum yapılıncada sizin cevap verme durumunuz oluşumuyormu.ego haz konusunu okumuş olmanıza sevindim.burda ben egosunu kendim için kullanmamıştım bunu biliyorsunuz. fakat bir suçlu gibi haraket ediyorsunuz. nedenini bilmiyor ve bilmekte istemiyorum .tam tersi sizin bana karşı bir tavır içinde olduğunuzu düşünüceğim nerdeyse.diyorsunuzki benim yazılarıma olumlu yorumlar olabilir ama olumsuz ise katılmıyorsanız ve katılmakta zorunda değilsiniz yazmayın.ben egunun başladığı yer diyorum. polemiği sevmiyorum özellkile böyle çıkışı olmayacak konularda.yinede biraz gergin duruyorsunuz. sakin olun. öfkenizi kontrol edebiliyorsunuz umarım.tamam birdaha sizin yazılarınıza pardon alıntı diyecektim olanlara yorum yapmam gerçi forum amacından sapmış olur ama. küçük bir istisnai durum. acının bedenlerde güçlenmemesi dileği ile.

konun dışına çıktığım içn diğer okuyuculardan özür dilerim.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
sevgili melisa polen; ....konun dışına çıktığım içn diğer okuyuculardan özür dilerim.
Sn.Şehrin yabancısı, alıntıyı gönderen kişinin kullanıcı adından farklı bir adla O'na yanıt yazmanız kişisel bir yaklaşım.Bu sizin tasarrufunuzda elbette.Ama ben bu yazıdan etkilendim.Acı beden, hepimizin saç diplerinde, derimizde bizimle yaşayan ve yaşayacak olan milyarlarca organizma gibi, bize yapışıp kalmış mikro-karadelikler. Hayatın kendisi, acı bedeni açlıktan öldürmemize izin vermeyecek ama, acı bedenimizi diyete sokabiliriz çabalarsak. Sevdiğimiz birine dokunarak, bir parça çikolata kemirerek, LUCRETİUS'un armağan ettiği şarkıyı dinleyerek..
 

Lucretius

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Şub 2011
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
33
glsezinrs, sanirim Epilogue daha sonra kullanici adini degistirmis, ki mesajlar oldukca eski.

Ben de buna deginmek istiyorum, bu tip gecmis tarihlerde Epilogue tarafindan acilmis konularda yalnizca şehrin yabancısı degil, bu tip komik bir elestiri anlayisina sevdali bir diger uyeyi de goruyoruz sikca. Soylediklerinin bi anlami olsa keske, ama arastirmadan anlamadan yorum yaptigi acik maalesef.

Oyle ki aci beden kavrami bu sekilde yorumlanacak bir kavram degil ozellikle Eckhart Tolle ismi varken. "Aci beden" belki de bir tur "ruh hali"dir ve Tolle, bununla nasil basa cikilacagina dair de yazmistir "Simdinin Gucu" isimli kitabinda. Yuzeysel bilgi bir ise yaramaz, ozellikle elestiri yapmak adina, lakin amaciniz tamamen kisisel saldiri ise bunun bir onemi yok degil mi?
 

tırı vırı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Şub 2011
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Bu başlıkta bir gariplik var bence, acı beden düşüncenizle nasıl beslenir bedenin düşüncesi olmaz ki, acı bır histir ve beyin tarafından vucuda alıcılarımız la duyularımızla yayılır dıs etkenlerden alınan acılar vardır düşmek yaralanmak yanmak gibi birde duygusal acılar ölümün kaybetmenın askın ve ayrılıgın verdıgı kayıplar...Neyse ilginç
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
glsezinrs, sanirim Epilogue daha sonra kullanici adini degistirmis, ki mesajlar oldukca eski.

Acı beden'den anladığım, olumsuz düşüncelerle beslenen ve bunu bazen de yüceltebilen mazoşist yanımız.Kişilik özelliği olarak da ele alınıp tartışılabilir.Kendi kendini acıtmak, (duygusal olarak) hepimizin zaman zaman karşı karşıya kaldığımız bir durum.Metnin (veya kitabın) tamamına ilişkin bilgim yok.Ama, alıntı fikir verebilir.Belki kitap ta çözüm önerileri getirmek üstüne kuruludur.Üzüntünün,nefretin ,kıskançlığın vb olumsuz duyguların yüceltilmesi ise sosyolojik olarak ülkemizde arabesk kültürünün bir parçası.Ya da dinlerde acıyı üstün kılarak bunu bir arınma vasıtası yapan pek çok mezhep var.Duygusal acı, şiddetini arttırdıkça bunu bedensel acıyla da besleyebilir.Hem psikolojik, hem sosyolojik yönlerden analize açık bir tez bence.Acı beden somut bedenimiz değil elbette ama olumsuz duyguların ve duygusal acıların somut bedenin direncini zayıflattığı ve hastalıklara açık hale getirdiği de bilimsel bir veri.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst