Tanrı Ölmüş Olabilir mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde Furkan Topal tarafından oluşturulan Tanrı Ölmüş Olabilir mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 18,359 kez görüntülenmiş, 109 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Tanrı Ölmüş Olabilir mi?
Konbuyu başlatan Furkan Topal
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Nietzsche İslam'ı tanımadı, Hristiyanlığa, dinin- doğrusu dini ellerinde bir silah gibi tutanların insanları sömürüsüne savaş açtı fikirleriyle..."TANRI ÖLDÜ!":Vicdanın ölümünden duyduğu ıstırapla haykırmıştı bu sözü, vicdanların öldüğü bu dünyada GÜÇ kazanırdı elbette...Bunu da şöyle ifade etti:
"En güçlü ağaçlar en derinlere kök salmak zorundadır, karanlığa, kötülüğe kadar uzanmak zorundadır."
Tanrı ölmüştü, her şey meşruydu artık Dostoyevski'nin İvan'a söylettiği gibi. Önemli olan yalnızca güçtü,gücü kazanmak için kötülük de yapılabilirdi artık...
Nietzsche Tanrı O'ndan(insandan) ümit kesmeden Tanrı'dan ümidini kesti... Karanlığında kayboldu...

Nietzsche İslam'ı tanımamış mı? Tam tersi, İslam'ı över Nietzsche, çünkü onda kendi felsefesinde olan güç istencini görür. Cihat böyle bir şeydir. Ama mesele özel olarak o veya bu din değil, genel olarak din. Nietzsche dini elinde bulunduranların sömürüsüne falan değil, dinin kendisine savaş açar. Hala tam tersinden bakıyorsunuz Nietzsche'ye. Sanki Nietzsche dünyanın haline bakmış, baktığı yerde viicdanın olmadığını, şiddetin hüküm sürdüğünü görmüş, sonra da Tanrı bizi kurtaramadı deyip ondan ümidi keserek Tanrı öldü demiş gibi anlatıyorsunuz. Durum bunun tam tersi. Nietzsche zaten doğa denilen şeyin bir savaş alanı olduğunu, bu savaşın da güce dayandığını, güçlü olanın ayakta kalması gerektiğini ve kendi güç istencine göre diğerlerini de yükseltmesi gerektiğini söylüyor. Bu Nietzsche için Tanrı'dan ümidi kesmek değildir. O zaten en başından beri var olanın bu olduğunu,Tanrı düşüncesinin bunu bozduğunu söylüyor. Asıl bozulma Tanrı'dan uzaklaşma değil, Tanrı'nın kendisi yani Nietzsche'ye göre. Her şey "artık" meşru değil, gücü olan için her şey zaten en başından beri meşruydu, Tanrı fikri bunu bozdu ona göre. Güçsüzlerin, zayıfların, hatta kölelerin, Hıristiyanlık ile bu köleliklerini herkese yaydıklarını, bunun doğadan uzaklaşma, bozulma olduğunu söylüyor adam. Bu kadar mı zor kabul etmek? Nietzsche bir ateisttir, bir doğa hayranıdır ve felsefesini güce dayandırır. Bunlar vicdanın ortadan kalkmasından falan değildir, zaten gerçek olan bunlardır.

O alıntıladığınız sözün yorumu da buradan hareketle yapılabilir ancak. Nietzsche'yi tersinden okursanız her sözünü de tersten yorumlarsınız. O sözüyle Nietzsche, artık Tanrı'nın öldüğü, vicdanın ortadan kalktığı bir dünyada kötülük bile meşrudur demiyor. Üst insanın kendi iradesiyle kendi ahlakını oluşturacağını ve insanlığı ilerleteceğini söyleyen birinin böyle bir şey demesi mümkün değildir zaten. Nietzsche o sözüyle, üst insan kendi ahlakını kurarken her şeyi yapabilir, çünkü yığınlar onu anlamayacaktır, bu nedenle kötülük bile meşrudur diyor. Bu doğa gereğidir diyor. Nietzsche felsefesinde (ve özellikle bahsettiğim eselerinde) bu çok açıktır. O kadar açıktır ki, benim söylememe bile gerek olmamalı aslında. Nietzsche'yi okumadan, felsefesinin ne olduğunu bilmeden nasıl onun hakkında yorum yapılıyor anlamıyorum.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
İnandığınız "Tanrı" size akıl fikir versin. Felsefe platformundayız ve cevaplara bakın. Tanrı ölümsüzdür bir kere diyor adam, bir diğer nietzsche ne anlar diyor, bir diğeri sen buradasın çünkü Tanrı var diyor, öbürü tövbe et kafir diyor.

O tövbe edin küstahlığına tek tepki gösteren bendim, ama başka kimse tepki göstermediği gibi destek olan bile çıkmadı. Herkes tövbesini etmiş galiba.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
O tövbe edin küstahlığına tek tepki gösteren bendim, ama başka kimse tepki göstermediği gibi destek olan bile çıkmadı. Herkes tövbesini etmiş galiba.
Bilgisi olmadan "fikri" olanlar elbette olacaktır.Nietzsche nin felsefesine temel oluşturan bilgileri (eserleri, yaşamı, ailesi, yaşadığı ülkenin ve o dönemin dünya koşulları, kız arkadaşıyla ilişkileri, migren ağrıları....vb) kastediyorum burada.Felsefe, akla ve mantığa seslenir.İnançlar ve duygulara değil.Felsefenin seslenişi inanç ve duyguları harekete geçirebilir, buna diyeceğim yok.Ama bunların dillendirilişi felsefe forumlarında olmamalı,olduğu zaman da olgunlukla karşılamak gerek.Sosyolojik bir olgu diye bakabiliriz buna.Felsefi birikim analizi ve hoşgörüyü gerektirir.Felsefe, doğru bildiğiniz yolda yalnız yürümektir destek beklemeden.Saldırganlık, korkunun dışavurumudur unutmayalım.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bilgisi olmadan "fikri" olanlar elbette olacaktır.Nietzsche nin felsefesine temel oluşturan bilgileri (eserleri, yaşamı, ailesi, yaşadığı ülkenin ve o dönemin dünya koşulları, kız arkadaşıyla ilişkileri, migren ağrıları....vb) kastediyorum burada.Felsefe, akla ve mantığa seslenir.İnançlar ve duygulara değil.Felsefenin seslenişi inanç ve duyguları harekete geçirebilir, buna diyeceğim yok.Ama bunların dillendirilişi felsefe forumlarında olmamalı,olduğu zaman da olgunlukla karşılamak gerek.Sosyolojik bir olgu diye bakabiliriz buna.Felsefi birikim analizi ve hoşgörüyü gerektirir.Felsefe, doğru bildiğiniz yolda yalnız yürümektir destek beklemeden.Saldırganlık, korkunun dışavurumudur unutmayalım.

Şaka mı bu? Tövbe edin demenin felsefeyle ne ilgisi var ki ona karşı çıkmanın, felsefenin destek beklemeden doğru bilinen yolda yürümek olmasıyla bir ilgisi olsun? Tövbe edin demenin neresi sosyolojik bir olgu? Ne zamandan beri küstahlık, kendinde başkalarının inancı hakkında söz söyleme hakkını görmek dini duyguları dillendirmek oldu? Başkalarının inancına laf etmek din midir? Bu hakkı din mi veriyor? Asıl hoşgörüsüzlük, saldırganlık, korku bunu yapmaya kalkışmak değil mi? Bana tövbe et diyen değil de ben mi hoşgörüsüzüm, saldırganım, korkuyorum? Bu nasıl bir mantık?

Ayrıca ister hayatı olsun, ister sağlığı, isterse tarihin kendisi, herhangi bir şeyin bir filozofun felsefesine temel olduğunu nereden görürüz? Eserlerinden değil mi? Eserlerinde bunların etkisi yoksa bunlar felsefesinin temeli olabilir mi? O halde eserleri bilinmeden bir filozofun felsefesi hakkında nasıl fikir sahibi olunabilir?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Şaka mı bu?
1.Şaka değil.
2.Tövbe edin demenin felsefeyle ilgisi olmadığından, cevabın da ilgisi olamaz.
3.Sosyolojik olgu, felsefi düşünmeyenlerin de felsefe formlarına ileti gönderebildiği bir ortamı paylaşıyor olmamız.
4.Saldırgan derken kişiyi hele sizi asla kastetmedim.Bunu genel bir tespit olarak dile getirdim.(neden-sonuç ilşkisi olarak)
5.Eserlerin bilinmeden felsefi görüş hakkında fikir yürütülmemesi gerektiğini mesajın başında belirttim.
6.Metnin tamamının tarafınızca bu kadar tersten algılanmasına şaşırdım.Tekrar yazdıklarımı gözden geçireceğim.
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
O tövbe edin küstahlığına tek tepki gösteren bendim, ama başka kimse tepki göstermediği gibi destek olan bile çıkmadı. Herkes tövbesini etmiş galiba.

Dini kendi çapındaki bilim ile destekleyen birine verilecek bir cevap yoktur. Atoma ilk hareketi vereni Tanrıdır diyen bir zihniyet daha önce bir arkadaşın dediği gibi nitelikli deisttir ama bundan bir haberdir. Ayrıca Tanrıyı atoma hareket verdirecek kadar küçültürde bundan da bir haberdir. Atomdan bahseder ama kendi atomlarını bilmez. Onu geçin atomuda bilmez. Tevbe etmekten bahseder ama tevbe nedir onuda bilmez. Bildikleri sadece kulaktan doğma bilgilerdir. Bu tür kulaktan doğma bilgileri zihnine doldurmuş birinin göreceği kendi ormanından ibarettir. Tarihte ferisilerin isaya yaptığını bu tür insanlar muhammede yapmaktadır. Bu yüzden cevap verilmeye değmez. Daha önce bizde verdik "ışıkla eksi yönde" gibi hiç bir bilimselliği olmayan saçma sapan cevaplar aldık. Bazı insanlara cevap vermek boştur. Cevap verdikçe sığındıkları fikirleri körüklemek için ellerinden geleni yaparlar. Bu yüzden cevap verekte tevbe etmedik ama savunulan saçma fikirleri duymaya tevbe ettik.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Şaka mı bu?
1.Şaka değil.
2.Tövbe edin demenin felsefeyle ilgisi olmadığından, cevabın da ilgisi olamaz.
3.Sosyolojik olgu, felsefi düşünmeyenlerin de felsefe formlarına ileti gönderebildiği bir ortamı paylaşıyor olmamız.
4.Saldırgan derken kişiyi hele sizi asla kastetmedim.Bunu genel bir tespit olarak dile getirdim.(neden-sonuç ilşkisi olarak)
5.Eserlerin bilinmeden felsefi görüş hakkında fikir yürütülmemesi gerektiğini mesajın başında belirttim.
6.Metnin tamamının tarafınızca bu kadar tersten algılanmasına şaşırdım.Tekrar yazdıklarımı gözden geçireceğim.

2 ie ilgili: Meseleyle ilgili olarak felsefe destek beklemeden doğru bilinen yolda yürümektir dediniz. Ama benim destek beklediğim şey tövbe edin sözüydü, bunun felsefeyle alakası yoksa, ki yok, felsefenin destek beklememesiyle de alakası yoktur. Cevabınız konuyla ilgisiz oluyor bu durumda.

3 ile ilgili: Ben tövbe edin sözünü felsefi olanla ilişkisi bakımından, yani felsefi ya da felsefi değil diye değerlendirmiyorum. O söz kişisel bir sözdür. Felsefi olmamanın ötesinde, haddini bilmemeyle ilgilidir. Felsefe forumunda felsefi düşünmeyenler de yazar elbette. Ben de en fazla felsefeyle alakasız bu derim, destek de beklemem buna, gerek yoktur çünkü. Ama bağsettiğim gibi burada söz konusu olan bunun ötesinde olan kişisel bir saldırıysa o zaman herkesin tepki göstermesi gerektiğini düşünüyorum.

4 ile ilgili: Daha öncesindeki ifadeleri bana yönelik olarak okuduğum için son cümlenin de öyle olduğunu düşündüm. Yanlış anlamışım, kusura bakmayın.

5 il ilgili: Ben o konudaki yazdıklarımı, parantez içinde yaşamı, ilişkileri gibi şeyleri de eserleriyle beraber "Nietzsche'nin felsefesine temel oluşturan bilgiler" olarak değerlendirmenize karşı yazdım. Filozofun eserlerini bilmeden felsefesi hakkında fikir yürütülmemesi gerektiği anlamını içeren bir ifade de görmedim yazınızda. Daha çok, yaşamı gibi, filozofun eserleri dışındaki bilgilerin de felsefesinin temellerini verebileceği gibi bir anlam çıkardım. Yani demek istediğim şuydu; diğerleri ancak filozofun eserlerinde izi olduğu ölçüde felsefesinin temeli olarak görülebilir, bu nedenle filozofun felsefesinin temelleri de yalnızca eserlerinde görülebilir, bu durumda da hayatına dair bilgiler, eserleri bilinmediği sürece o filozofun fesfesinin temelini oluşturan bilgiler değildir.

6 ile ilgili: Metinde de bu sosyolojik bir olgudur, olgunlukla karşılamak gerekir, hoşgörü gerekir, destek beklenmemelidir vurguları ve bunların ardından da saldırganlık korkunun dışavurumudur ifadesi olunca, hoşgörüsüz davrandığım, olgunlukla bakmadığım, hatta saldırganlık yaptığım imaları var gibi düşündüm. Gerçi saldırganlık konusu dışındakier hala aynı şekilde geliyor bana. Ama kişisel bir tonda konuşan ve haddini aşan tövbe edin sözüne hoşgörü gösteremem, gösterilmesini de anlayışla karşılamam. Bu da benim kişisel tavrım.

1 ile ilgili de, metnin genelini bu şekilde anldığım için çok alakasız geldi bana yazılanlar. Şaka mı ifadesi bu nedenleydi.
 

Macavity

Üye
Yeni Üye
Katılım
23 Eyl 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Dini kendi çapındaki bilim ile destekleyen birine verilecek bir cevap yoktur. Atoma ilk hareketi vereni Tanrıdır diyen bir zihniyet daha önce bir arkadaşın dediği gibi nitelikli deisttir ama bundan bir haberdir. Ayrıca Tanrıyı atoma hareket verdirecek kadar küçültürde bundan da bir haberdir. Atomdan bahseder ama kendi atomlarını bilmez. Onu geçin atomuda bilmez. Tevbe etmekten bahseder ama tevbe nedir onuda bilmez. Bildikleri sadece kulaktan doğma bilgilerdir. Bu tür kulaktan doğma bilgileri zihnine doldurmuş birinin göreceği kendi ormanından ibarettir. Tarihte ferisilerin isaya yaptığını bu tür insanlar muhammede yapmaktadır. Bu yüzden cevap verilmeye değmez. Daha önce bizde verdik "ışıkla eksi yönde" gibi hiç bir bilimselliği olmayan saçma sapan cevaplar aldık. Bazı insanlara cevap vermek boştur. Cevap verdikçe sığındıkları fikirleri körüklemek için ellerinden geleni yaparlar. Bu yüzden cevap verekte tevbe etmedik ama savunulan saçma fikirleri duymaya tevbe ettik.

Daha önceki tartışmaları bilmiyorum. Yalnız buradaki o sözü doğrudan kişisel alana müdahale olduğu için saçma fikirden de fazlasını içeriyor. Hatta fikir değil küstahlık. Ben bu nedenle o kadar sert tepki gösterdim ve başka tepkiler de bekledim. Tabi daha önce öyle bir tartışma olduğunda, dediğiniz gibi böyle bir şeye tepki vermek bile boş gelebilir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60

Ve Nietzsche diyor ki;

“-yeryüzünün gelecekteki efendileri olacak- bir efendiler ırkını yetiştirip büyütmek için uluslar arası derneklerin, mümkün kılınmasıdır. İçinde felsefenin çok güçlü insanlarına ve sanatçı despotlarına, binlerce yıl devam edebilecek olan bir kalıcılığı sağlayacak en sert iradesine bizzat yasa yapıcılığının üzerine dayandırılmış, bir yeni muazzam aristokrasi ufukta görünmektedir. İstemenin, bilmenin, zenginliğin etkinin aşırı ağırlığı sayesinde, demokratik Avrupa’dan yararlanacak, onun en itaatkar ve en hareketli gereci olarak onu kullanacak ve –insanları- bizzat sanatçı sıfatıyla şekillendirmek için yeryüzünün yazgısını eline geçirecek olan bir seçkinler sınıfı doğmak üzeredir.”




ne demek istemiş?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
2 ie ilgili: Meseleyle ilgili olarak felsefe destek...
Birbirimizi anladığımıza göre Niet..'ye dönebiliriz.Yazarken daha anlaşılır olmaya özen göstereceğim.Satır aralarındaki düşüncelerimi yazıya aktarmayı unutuyorum bazen.
Niet.. 'nin sözünü ettiği seçkinler sınıfı için sadece verilen metinle ilgili yorum yapabilirim.
-Demokrasi, tüm dünyaya yayılıp, evrensel yönetim biçimi olacak.(küreselleşme)
-Bir süre sonra yozlaşarak yığınları güden bir otokratik liderler zinciri yaratacak.(savaş, yokluk ve kaos)
-Türün varlığını koruma sorumluluğuyla, yeni bir aristokrat ama köleci olmayan yöneticiler sınıfı oluşacak(Bunlar muhtemelen dünyalı olmayacaklar)(altın çağ)
Herhalde Nietz...bunları kastetmiyordu ben kendi öngörümü yazdım.
 
Katılım
29 Mar 2011
Mesajlar
126
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Nietzsche'nin yaşadığı yıllardan haberiniz var mı? Atomun varlığını kanıtlayan, 1905 yılında Einstein'dır. Nietzsche 1900 yılında öldü. .

atomla EİNSTEİN in böyle bir alakası yoktur.2000 yıldan daha uzun bir süredir varlığı bilinen bir şey...1800 lerin başında dalton la çağ atlamıştır o ayrı

bu arada meraklısına nietzsche den time atom theory
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Tanrı dini bir kavram, dini inaçlara göre bakalım.
Teist: Hayır, olamaz öyle şey.
Deist: Kayboldu, gitti belki de öldü.
Agnostik: Bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum...
Ateist: Varolsaydı ben öldürürdüm!
Panteist: Çiçekler solmadıkça Tanrı ölmez.
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
şu allahtan mesaj getiren kendini cebrail sanan arkadaşı biri silebilir mi sayın moderatörler.
 

MuhammedNUR

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Nis 2011
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
şu allahtan mesaj getiren kendini cebrail sanan arkadaşı biri silebilir mi sayın moderatörler.

kuran tüm insanlığa gönderilmiş bir mesajdır..
doğru yerden anla..
kuranı kerimi açıp okursan o mesajların sana da yazılmış olduğunu anlarsın..
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
kuran tüm insanlığa gönderilmiş bir mesajdır..
doğru yerden anla..
kuranı kerimi açıp okursan o mesajların sana da yazılmış olduğunu anlarsın..

Kendim gibi eminimki ve biliyorumli Mushafı senden fazla okumuş ve fazla anlamışımdır. Bu yüzdendir ki Cebrailliğe soyunmuyorum. Soyunanların ise tutup her önüne gelene Mushaf oku demesini anlamadığım gibi, yapılanı küçük düşürücü ve uyanıkça buluyorum. Mushaf yerine Kuran oku diyorsan okumadığın şeye neden oku diyorsun? Kuran gözle okunsaydı her okuyan kendinden geçmiş olurdu! Her yerde ve her zaman olurdu! Siz Kuranı yazılı kitap olarak algıladığınızdan oku demek kolayınıza geliyor. Bu yüzdendir ki yaptığınız uyanıklıktır. Gidin Kuranı arayın, mushaflara fazla takılmayın!
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
kuran tüm insanlığa gönderilmiş bir mesajdır..
doğru yerden anla..
kuranı kerimi açıp okursan o mesajların sana da yazılmış olduğunu anlarsın..

hem doğru anla diyorsun hemde be adam ne diye internet sitesi adresi yazıyorsun oraya? ticari kaygıların mı var? Doğru yerden anlat ki doğru yerden anlayalım. Mikrofonu popomuza tutarsan duyacağın "pırt" sesidir!
 

MuhammedNUR

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Nis 2011
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
hem doğru anla diyorsun hemde be adam ne diye internet sitesi adresi yazıyorsun oraya? ticari kaygıların mı var? Doğru yerden anlat ki doğru yerden anlayalım. Mikrofonu popomuza tutarsan duyacağın "pırt" sesidir!

site adresi falan isteyerek olmadı..
kopyala yapıştır yaptım öyle olmuş olmalı..
düzeltmiş mod sağolsun daha ne istiyorsun ki
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
site adresi falan isteyerek olmadı..
kopyala yapıştır yaptım öyle olmuş olmalı..
düzeltmiş mod sağolsun daha ne istiyorsun ki

Birde cebraillik oynamayı kes istiyorum. Allahın sana mesajı var falan haşaa... Sen kimsin ki allahın mesajını taşıyorsun?
 

MuhammedNUR

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Nis 2011
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Kendim gibi eminimki ve biliyorumli Mushafı senden fazla okumuş ve fazla anlamışımdır. Bu yüzdendir ki Cebrailliğe soyunmuyorum. Soyunanların ise tutup her önüne gelene Mushaf oku demesini anlamadığım gibi, yapılanı küçük düşürücü ve uyanıkça buluyorum. Mushaf yerine Kuran oku diyorsan okumadığın şeye neden oku diyorsun? Kuran gözle okunsaydı her okuyan kendinden geçmiş olurdu! Her yerde ve her zaman olurdu! Siz Kuranı yazılı kitap olarak algıladığınızdan oku demek kolayınıza geliyor. Bu yüzdendir ki yaptığınız uyanıklıktır. Gidin Kuranı arayın, mushaflara fazla takılmayın!

ben o ayeti oraya Allah cc diri ve kullarıyla irtibatı vardır diye koydum.
umarım buna da itirazın yoktur.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst