Asgari Ücret (Minimum Ücret) Nedir?

Asgari ücret

Asgari ücret veya minimum ücret, yasal bakımdan işçilere ödenebilecek en düşük seviyedir; işçilerin belirlenen sınırın altında emeğini satamayacaklarını belirtir. Çoğu ülke 20. yüzyılın sonuna doğru asgari ücret mevzuatını uygulamaya başlamıştır.

Asgari ücret temel gelir değildir .


Asgari ücretten önceki sorun -toplumsal olarak- temel gelirdir ve temel gelir asgari ücretten önce tartışılmalı ya da bu ikisi mutlaka birlikte yapılanmalı ve tartışılmalı, görüşülmelidir.

Gelirden yoksun kılınan (temel geliri olmayan) toplum bireyi köle kadar bile hakkı olmayan, köleden daha ağır duruma düşürülmüş varlığı hiçlenmiş bireydir.

Temel geliri (örneğin doğa da özerklik kısmi mülkiyet alanı sağlama vb gibi alternatif akılcı çözümler dışında) tanımamış, tanımlamamış, içsellememiş toplum ve toplum ortaklığın ve kurumsal devletin tunç çağından daha geride olacağını ve elbet ya batacağını ya biteceğini ya da köleleşeceğini söylemek yanlış olmazdı...

Mantıksız' Alıntı:

Bence asıl sıkıntı asgari ücret filan değil siz geçin bunları.
Asıl sıkıntı kendini "ilerici" addeden kemalist kesimin ahlaksızlığı. (İlerici olanlar genellikle ahlaksız oluyor, bunu da yazın kenara.)
Komünistleri sevmem ama komünistler bile bunlardan 10 kat daha ahlaklı.

Bakın birkaç video bırakacağım buraya, bunların ne kadar ahlaksız ve samimiyetsiz insanlar olduklarını görün.

https://twitter.com/i/web/status/1523432026954559489

Aynı kız:

https://twitter.com/i/web/status/1523592111266070528

İkinci videoyu görmeden önce, kızın saç renginden ne tür bir tip olduğunu zaten anlamıştım.

Birde ülkede cinayet işlesen 3 yıl yatıp çıkıyorsun. Bu da ultra modern kemalist sistemin bir sonucu.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Genişletmek için tıkla ...

Kemalistler ile nasıl bağladın bunu?

Mantıksız' Alıntı:

Birde ülkede cinayet işlesen 3 yıl yatıp çıkıyorsun. Bu da ultra modern kemalist sistemin bir sonucu.

Genişletmek için tıkla ...

Fazla abartmışsınız...
Son 20 seneden beri siyasal İslam, mălum şahıs ve malum parti ikdidarda. Eğer ortada eleştirilecek bir şey varsa, ilk önce bunlardan hesap sormalısınız.

Gönderide iki alıntı var ve ben göremiyorum yani buraya yazılıp silindi mi her ne ise

Sorun asgari ücret denmedi bulunan izlenen bir video gönderi ile paylaşıldı. Bu paylaşım yapılmışken ayrıca asgari ücretten önce temel gelir kuramının incelenmesi/irdelenmesi hatırlatıldı.
Sorunun asgari -ücret olduğu söylenmedi ama ülke özelinde (özellikle ekonomik toplumsal) sorunlardan birinin de universal basic income'un (temel evrensel gelir'in) güvence altına alınmaması ile birlikte düşük gelir olduğunu rahatlıkla söyleyebilirdim. Diğer gönderilerime de yazdım. Bunun gelecekte toplumunuzun ayrışıp parçalanmasın da dini, etnik, kültürel, örneğin kemalist vb dediğiniz unsurlardan çok daha önemli , öncül ve güçlü bir parçalama/ayrışma unsuru olacağı kesin. İyi bakarsanız modern dünyada köleliği yaşatmak/tanımak düzeyinde bir toplumsal sosyal birlik ve biraradalık hukukunu/sorununu ve açıkçası yozluğu işaretliyor. Bunu bırakında söyleyelim.

Şu yazacağım cümle benim tavrıma uygun değil ve kimse alınmasın ama bunu yazmak zorundayım ve istemeyerek yazıyorum . Yani gönderime yapılan bu, hem alakasız girdi yorum ve üslup nedeniyle..
Fazla çamaşır suyu içmemeyi tavsiye ederim..
Çamaşır suyu tüketimi kafasıyla foruma yazmamayı ve ayılmayı tavsiye ederim.

Bunun dışında eleştirilen ya da getirilen ilgisiz kavrama yani kemalizme daha evrensel ya da doğru ve ya da diğer kültürlere de genişletilebilir tanımlı bir ad arasak bilmiyorum ne derdik. Sekülerizm mi? Bilmiyorum. Bu denilen dünyanın, insanın, insanlığın genel durumu..

nokta' Alıntı:

Kemalistler ile nasıl bağladın bunu?

Genişletmek için tıkla ...

Yorum şuradan geliyor ben anlatayım. Temel gelir başlığına da yazdığım bir içerik ve yorumla birlikte bunu (gelir sorununu) bir -özellikle- gelecek için -toplumsal bir açmaz- -ve sosyolojik ayrışma parçalanma- unsuru olarak açıkladım. Yani açık olalım benim gibilere göre bu toplum dağılıp gidecek ve gidiyor da zaten.
Ayrıca mental sağlığa (zihin sağlığına) ilişkin de bağırsak beyin sağlığı denen hatta bireyin kendine özgür psikolojisi gibi bireyi toplumdan bölen ve suçu/sorunu özne olarak tek bireye yükleyen açıklamalardan önce toplumsallık ele alınmalı vb. dedim.
Gelir durumu ve sosyal sınıf ve statü vb.yle mental sağlığı ilişkilendiren araştırmalar iyi bakılırsa gerçekten de vardır.
Hastane kurum ve yapı olarak tıpkı hapishane gibi toplumun acuzelerini tıkıp doldurmak için Fransızlar tarafından icad edildi. Modern dünyada hastane bir sağlık kuruluşu olarak bile inşa edilmedi.

Burada ya da forumlar özelinde sorun şu. Kişilerin dürüst ve açık olmaması. Genel tartışma ya da sohbet başlıkları var. Kişi etraflıca düşüncelerini yazabilir ve açabilirdi. Yani atıyorum uzun uzadıya rahatsız olduğu ifadeleri ,çelişkilerini, belirtebilir ,eleştirebilirdi vs.

Kaldı ki kemalizm belirsiz bir kavramdır. Yani öncelikle ulusal egemenlikle ilişkiledirilebilirdi ancak bugünün Türkiyesin de laiklik ve sekülerizmle batıcılıkla vs mi örtüşüyor. Özünde kemalizm diye bir kavram kullanmıyoruz. Ben hiç kullanmam. Ona anti olarak ne alacağım belli değil yani anti olarak, padişahlık istenci mi? ,hilafet istenci mi? şeriat istenci mi?, din devleti istenci mi?

Toplumsal hukuk devleti gibi bir tanımımız var. Sosyal demokrasi gibi kavramlar var. Laiklik, sekülerizm, liberalizm vs. var. Bilmiyorum.. Kapitalizm var. Kaldı ki Türkiyenin de özel olarak geneli -çoğunluğu- kapsayan ilgilendiren kemalizm diye bir ideolojisi olduğu ya da Türkiye'yi belirlediği kanaatinde değilim.
Yorum banaysa ben kemalist değilim kendi mi hiç bir zaman böyle bir şekilde tanımlamadım. Yukarıda sunulan kişi kendini kemalist mi addediyor onu da bilmiyorum/bilmiyoruz. Sunulan kişi muhtemelen tüm dünyada orta alt sınıfın eminim yaklaşık bir portresi ve bu ülke dışında kemalizm diye bir ad yok yani sunulan olguyu belirleyen getiren önümüze koyan şey de kemalizm değil .

Türkiye'de ki asgari ücret hep açlık sınırı altında.

2 bişey alıyorsun 100 lira, 3-5 bir şeyler alıyorsun 250den aşağı çıkamıyorsun ki

nokta' Alıntı:

2 bişey alıyorsun 100 lira, 3-5 bir şeyler alıyorsun 250den aşağı çıkamıyorsun ki

Genişletmek için tıkla ...

Bunun çaresi var, azizim. Alışverişe aç karnına çıkmamaya dikkat ederseniz ve elinizde önceden hazırladığız bir alışveriş listesi varsa, o zaman gereksiz mamülleri almayı asgariye düşürmüş olursunuz. Tecrübeyle sabittir.
Türkiye gibi enflasyonun uçtuğu ülkelerde denenmesi şiddetle tavsiye edilir.

odun' Alıntı:

Bunun çaresi var, azizim. Alışverişe aç karnına çıkmamaya dikkat ederseniz ve elinizde önceden hazırladığız bir alışveriş listesi varsa, o zaman gereksiz mamülleri almayı asgariye düşürmüş olursunuz. Tecrübeyle sabittir.
Türkiye gibi enflasyonun uçtuğu ülkelerde denenmesi şiddetle tavsiye edilir.

Genişletmek için tıkla ...

İnan ki olmuyor, alışveriş listesi bile olsa 2,3 gün içinde zam geliyor.

nokta' Alıntı:

İnan ki olmuyor, alışveriş listesi bile olsa 2,3 gün içinde zam geliyor.

Genişletmek için tıkla ...

Zam geldikçe listeyi küçültün.

Şaka bir yana...
Harbiden sadece Türkiye değil, dünyanın birçok yerinde fiyatları durdurana aşkolsun. Gerçi Avrupa´daki enflasyon rakamları Türkiye´ye nazaran bir hayli düşük. Yine de insanlar bir şekilde etkileniyorlar tabii. Bir yandan Corona diğer yandan Ukrayna´daki istila savaşı yüzünden, piyasalar darmadağın olmuş vaziyette.
Rusya´nın zengin petrol ve gaz kaynakları bilinen bir gerçekti ancak Ukrayna´nın başlı başına büyük bir tarım ambarı olduğunu ben şahsen bilmiyordum. Bu yalın gerçeği herkes istila/savaş sayesinde öğrenmiş oldu.

odun' Alıntı:

Zam geldikçe listeyi küçültün.

Şaka bir yana...
Harbiden sadece Türkiye değil, dünyanın birçok yerinde fiyatları durdurana aşkolsun. Gerçi Avrupa´daki enflasyon rakamları Türkiye´ye nazaran bir hayli düşük. Yine de insanlar bir şekilde etkileniyorlar tabii. Bir yandan Corona diğer yandan Ukrayna´daki istila savaşı yüzünden, piyasalar darmadağın olmuş vaziyette.
Rusya´nın zengin petrol ve gaz kaynakları bilinen bir gerçekti ancak Ukrayna´nın başlı başına büyük bir tarım ambarı olduğunu ben şahsen bilmiyordum. Bu yalın gerçeği herkes istila/savaş sayesinde öğrenmiş oldu.

Genişletmek için tıkla ...

tamam Şuraya bi baksan

Oturup çoklu rakamlarla derin bir analiz yapmadım ama yukardaki gönderi için bir kaç yorum sunacağım...

Neler oluyor?

- Kiranın gelirdeki gider payı neredeyse iki katına çıktı
- Genel ücretler asgari ücret tabanıyla dengelenmedi. Örneğin asgari ücrette son yıllardaki artışlar %100 ü işaret ediyor ancak tüm ücret gelirleri bu oranda artmış değil.
- Bunun dışında kira örneğindeki gibi gelirdeki gider payı değişen tüm harcama kalemleri de ayrıca incelenmelidir.

Asgari ücretin 11.400 TL olarak açıklanmasında sonra Kadıoğlu'nun belirttiği rakamlara ben de baktım. Yıllara göre asgari ücret dolar gibi rakamlara baktım. Bunun yanına peynir fiyatları, et fiyatları gibi şeyler ekledim ve geçmiş yıllara dönük bir tarama yaptım. Kabaca yapılan bu incelemeye göre asgari ücretin alımgücü geçmiş yıllara yakın uyumlu görünüyordu. O halde neler oluyor ve neden kayıp hissediliyor? Aynı soruyu ben de sesli olarak sordum ve düşündüm.

Bulabildiğim ilk yanıt şu olacaktı.

Asgari ücret
2021 - 2825 TL
2022- 5.500 TL
2023 - 11.400 TL

Artışların %100 kadar olduğunu görebiliyoruz. Bu açıklanan enflasyon rakamları ile uyumsuz ve enflasyon rakamları eğer gerçek olsaydı asgari ücretlinin alımgücü artmalıydı. Artmadı o halde gerçek enflasyonumuz son yıllarda buna yakın olmalı. Kabaca %100 gibi. Asgari ücret örneklemesini aşağıdaki anlatımda baz alacağım enflasyon rakamını açıklamak üzere paylaştım.

Şimdi geçmiş yılların fiyatlarıyla ve asgari ücretin gücünü kıyasladığımızda ve bunun için şu an 11.400 rakamını kullandığımızda Temmuz 2023 te ki asgari ücret alımgücünü baz alıyoruz. Eğer enflasyon %100 olsaydı 11.400 TL'nin Aralık 2023 te ki alımgücü ne olacaktı.?

%100 enflasyon kabaca bu ücrette/gelirde ya da alımgücünde her ve ilk ay %8,5 ikinci ay %17 üçüncü ay %25 ve yıl sonuna kadar %50 erime azalma anlamına gelecekti. 11.400'ün alımgücü aslında temmuzdaki olarak kalmıyor. Oysa asgari ücret aynı kaldı. Yani geçmiş yıllara göre bakarsak 11.400 aslında 8-9.000 gibi oldu çünkü o yıllarda bu erime olmayacaktı ve yoktu ve bu durum soruşturma/kıyas denklemine dahil edilmedi.. Yani asgari ücretin yarısını zaten yıl sonuna kadar kaybediyorsun.

Şimdi gıda fiyatları gibi şeyler maliyet bazlı sürekli artarlar ücret 6 ay da bir güncelleniyor. Sorunun kira dışındaki en ana nedeni ve temel sorunlardan biri bu. İki şekilde aşılabilir.
a- Aralıktaki piyasa beklentisine göre ücrete zam yapın
b- Yüksek enflasyon dönemlerinde ücretleri aylık ya da en geç iki aylık yükseltin.
Yoksa hiçbir hesabınız tutmayacak.
Asgari ücret 11.400 açıklandığında kitleler bir kaç ay bir tüketim rahatlığı ve dengesi yaşayabilirdi ancak kasım aralıkta kara kara düşünüyor olurdu.

Şimdi buradan bakınca yukarda yaptığım yıllara göre kıyaslamanın anlamsızlığı ortaya çıktı. %100 e ulaşan enflasyonla 6 ay da bir ücret değişimi tabanıyla bu hesaplama uygun değil. Farklı ve daha karmaşık bir matematiksel kıyaslama örneği seçmeliydik.

Kesin olarak söylenebilecek olan şu. Enflasyonist ortamda ücret değişimi daha kısa aralıklarla yapılmalı ve bu yasaya dönüşmeli..

Örnek
Enflasyon %10 a kadar yıllık ücret zammı
Enflasyon %25 e kadar 6 ay da bir ücret zammı
Enflasyon %50 ye kadar 3 ay da bir ücret zammı
Enflasyon %75 e kadar 2 ay da bir ücret zammı
Enflasyon %75 üzeri aylık ücret zammı talep edin. Diğer durumda sözde kağıt üzerinde denkleştirilmiş rakamlarla derin biçimde kandırılıyor olurdunuz. Bunu toplumsal, politik, sivil talebe dönüştürün.

Bakın bu enflasyonu düşüremesinizde onu dürüst objektif ölçtüğünüzde ve gelirleri sürekli enflasyona kıyasa güncel tutuğunuzda kimseyi refah kaybına uğratmayacaktı.

Eğer ücretler gerçekten de sürekli enflasyon oranında artarsa ve artıyorsa enflasyon neden ve nasıl gelir kaybı üretiyor? Üretmemesi gerekirdi değil mi?
Derin biçimde kandırılıyorsunuz.

ve ayrıca;
Eğer bir c varsa: Ocak-Şubat ve Temmuz Ağustosta bolca stok yap!