Dürüstlük üzerine

Ynt: Dürüstlük üzerine

İnsanın kendi düşünceleri kısıtlanamaz zaten benim savunduğum da insanın kendi ahlaksal yorumlarını kimseden etkilenmeden yapabilmesidir.Fakat toplumun kötü diye nitelendirdiği şeyler olması zorunlu olan şeylerdir bir toplumu yozlaşma olmadan düşünebilir miyiz?Ayrıca bireyci görüşlere sahip oldugum için belirli insanların kendinis soyutlaması gerektiğinin kanısınıdayım.

Ynt: Dürüstlük üzerine

Genele baktığımızda, bireyin ahlakı ve toplumun ahlakı birbiriyle paralel gider, bu ikisinin ters düştüğü her ne kadar çok fazla gibi görünse de çok azdır diye düşünüyorum. Laberesa yukarıda "Topluma göre dürüst biriyim ama bu benim kişilik özelliğim" demiştin. Yalan söylemenin olumlu bir özellik olarak sayılabileceği bir toplum düşünelim, bu toplumda dürüst kalmak ne kadar mümkündür? Kişilik özelliğinin gelişimini bu yönde sağlayan yine toplum değil midir?

Ynt: Dürüstlük üzerine

İlk cümlene Friedrich Nietzschenin bir sözüyle cevap vermek isterim
'Bu dahil tüm genellemeler yanlıştır'.
Şayet zaten birey ahlakı toplum ahlakını paralel gitseydi tüm insanların görüşleri aynı olması kaçınılmaz olurdu.Yalan söylemenin olumlu sayılıdığı bir toplumda ise dürüst kalmak fark yaratandır.

Ynt: Dürüstlük üzerine

laberesa ' Alıntı:

İnsanın kendi düşünceleri kısıtlanamaz zaten benim savunduğum da insanın kendi ahlaksal yorumlarını kimseden etkilenmeden yapabilmesidir.Fakat toplumun kötü diye nitelendirdiği şeyler olması zorunlu olan şeylerdir bir toplumu yozlaşma olmadan düşünebilir miyiz?Ayrıca bireyci görüşlere sahip oldugum için belirli insanların kendinis soyutlaması gerektiğinin kanısınıdayım.

Genişletmek için tıkla ...

bu anlatığın ust insan doktrinidir ve sonuna kadar katılıyorum. kendini soyutlayıp içindekileri kesfetmeli insan fakat yıllardır biz başkalarının dayatmalarıyla yasıyoruz. ne kadar ozguruz desek de olamıyoruz.

toplumsal ahlakın otesine gecmek cok onemli bi kavram. kendi degerlerimizi kendimiz yaratıp hayatımızı bunun uzerine sekillendirmeliyiz. ama tabiki en onemli sart gercekten bagımsız olarak yapmalıyız

Ynt: Dürüstlük üzerine

Cadetyılmaz tam olarak güzel bir noktaya değinmişsin.Benim hedefim özgürlük kavramını ortadan kaldıracak kadar özgürlük belki de anarşizmin temelleri olarak

Ynt: Dürüstlük üzerine

biraz daha acar mısın? tam olarak ne dusundugunu ogrenmek istiyorum

Ynt: Dürüstlük üzerine

Kastettiğim özgürlük o kadar büyük bir özgürlük ki artık özgürlükten bahsetmeye gerek bırakmayacak kadar.

Ynt: Dürüstlük üzerine

beklediğim cevaptı. artık cok gereksiz bir tartışma olarak gorulecek bir ozgurluk

Ynt: Dürüstlük üzerine

Etik, bireysel ve toplumsal kategorilere ayrılır. Dürüstlük bir üst kategori olarak tüm toplumlarda önemsenen davranış şekillerinden biridir. Toplumun özünde tutucu karakteri genel kabul gören değerleri bireye dayatırken birey kendisine duyduğu saygı ile belirlediği etik çerçevesinde toplumsal değerler ile çelişki yaşayabilir. Özgürlük toplumsal bir değerdir. Başka bir değiş ile ıssız bir adada yaşayan tek bir bireyin özgürlüğünden söz-edilemez. Özgürlük bu değildir. Dürüstlük kendi karşıtı ile vardır. Dürüstlüğün hemen karşısına koyacağımız olgu görüleceği gibi sahtekarlıktır/iki-yüzlülük/ikircikliktir. Dürüstlük kişinin toplum içersinde kendi duruşu-varolma biçimi ile ilgili bir yapıdır. Buna karakter de denilebilir. Ancak bu değerler tarihsel belleğe sahip bireyin toplumsal yaşayışta edindiği/geliştirdiği/biçimlendirdiği bir değerdir. Bireysel etiği yok saymak toplumsal/sosyal insanın inkarı anlamına gelir. Anlayamadığım bir şey yalan nasıl olur da benimsenebilir? Yalan bireyin kendisine yabancılaşmasıdır ve atalarımızın dediği gibi “yalancının mumu yatsıya kadar yanar”olmamalı; yalancının mumu yandığı an söndürülmelidir; yatsıya kadar yanarsa bir daha sönmez. Bu son duruma ise yalanın örgütlenmesi denir ki kırk akıllı o taşı oradan çıkartamaz hale gelir. Bu konuda sayın Kalliope’ye katılıyorum

Saygılarımla...

Bazen gerçek dürüstlük yalan söylemektir. Sahtekarlık yapmaktır. Dürüst olmamaktır. Her yalan kişinin kendine yabancılaşması değildir.

İnsanlar dürüstlük kelimesinden günlük hayatta vuku bulan olayların söze dökülmesini anlarlar. Gerçekte yapılan şeyi değiştirmeden karşı tarafa aktarırsanız dürüstsünüzdür. Gerçekle oynamamışsınızdır. Bunu beceren insan da kendini dürüst sanar.

Oysa ki yapılamayan şey, insanın kendi hislerine karşı dürüst olmasıdır. İnsanlar öfkesine karşı dürüst olamaz. İnsanların hayatlarına müdahale etme isteğine karşı dürüst olamaz. Onları yargılama isteğine karşı da dürüst olamaz. İçindeki kötülük yapma isteğine karşı da dürüst olamaz.

Bunların haricinde dürüstlük adı altında yapılan herşeyin benim gözümde hiç bir değeri yok.

dürüstlük karşıt bir kavram değildir bence... özgürlük de öyle
çirkin, ikiyüzlü, yalancı gibi kavramlar durumları gösterirler. mesela bazen ikiyüzlülük yapan, yalan söyleyen biri, dürüst de olabilir. hani deriz ya hatasını kabullenmek de bir dürüstlüktür, onun gibi işte... "çok dürüst biridir ama orada öyle bir hata yapmış işte" gibi
genel bir kavram olması itibari ile anlık olaylarda kullanılması normal olmaz...
tanımlamak gerekirse üzerine uzun uzun konuşmanın da gereği yoktur. kişilere bakılıp, işaret ile gösterilmesi, cümlesiz tanımı en güzelidir bence.

Dürüstlük, ya kalbinden (ruhundan) gelen otomatik, yada beyninden gelen istege bagli eylem, duygu, olgu yada düsünce. Hic deneme, olmaya calisma, olamassin. Ya zaten öylesin, ya da kendin dahil herkezi kandiriyorsun. Dürüstlügün yanina (onunla alakali) negatif hicbir karakter özelligi koyamassin. O alaninda tektir! Ne mutlu dürüst olana, ne yazik dürüstüm diyene.

Bilinmez' Alıntı:

Dürüstlük, ya kalbinden (ruhundan) gelen otomatik, yada beyninden gelen istege bagli eylem, duygu, olgu yada düsünce. Hic deneme, olmaya calisma, olamassin. Ya zaten öylesin, ya da kendin dahil herkezi kandiriyorsun. Dürüstlügün yanina (onunla alakali) negatif hicbir karakter özelligi koyamassin. O alaninda tektir! Ne mutlu dürüst olana, ne yazik dürüstüm diyene.

Genişletmek için tıkla ...

Dürüstlük üzerine söylediklerinizde yeteri kadar dürüst müsünüz?

köle' Alıntı:

Dürüstlük üzerine söylediklerinizde yeteri kadar dürüst müsünüz?

Genişletmek için tıkla ...

Sadece benim.

Dürüstlük zor bir erdemdir , kendine güvenden gelir .

Dürüstlük,silahsız olarak savaşmaktır.
Dürüstlük,silahsız olarak savaşmaktır.

Dürüstlük aptal olmaktır. Aptal olduğunu bilmek ve aptalca yaşamaktır. Dürüstlük susmaktır. Gerektiğinde bile konuşmamaktır. Yalnızca susmaktır. Yorum yapmamaktır. İzlemektir ve izlediğini paylaşmaktır. Ve hepsinden ötürü; dürüstlük, diğerleri olmamaktır. Kendin olmaktır. Benzemezliktir. Farklı olmaktır ve farklı görülmektir.

Euhemeros' Alıntı:

Dürüstlük aptal olmaktır. Aptal olduğunu bilmek ve aptalca yaşamaktır. Dürüstlük susmaktır. Gerektiğinde bile konuşmamaktır. Yalnızca susmaktır. Yorum yapmamaktır. İzlemektir ve izlediğini paylaşmaktır. Ve hepsinden ötürü; dürüstlük, diğerleri olmamaktır. Kendin olmaktır. Benzemezliktir. Farklı olmaktır ve farklı görülmektir.

Genişletmek için tıkla ...

Dürüstlük susmak ise şu an neden konuşuyorsunuz, neden yorum yapıyorsunuz? Eğer ben de dürüst değilim diyecekseniz, dürüst olmanız için gerekenler nelerdir?

Dürüst olmayanlar her zaman kıvırırlar,işlerini en zorda bile kotarırlar,her çeşit mazereti ve yöntemi kullanırlar..oysa dürüst olanlar bunlardan tamamen ayrıdırlar ve görüşlerini açık açık bildirmekten başka yolları da yoktur ve bu da onları savunmasız yani silahsız bırakır,onlar savunmasız olduklarında tepkiler,onların üzerlerine çığ gibi büyür..bu durumda dürüstlük zayıflık mıdır? dürüstlük kendini koruma babında zayıflıktır çünkü dürüstler sevilmezler ve azınlıktadırlar işte bu azlık ve yetersizlik sebebiyle bir kedi bile dürüst karşısında aslan kesilebilir.